Atmosfer
Atmosfer, yerkürenin etrafini saran ve cogunlukla gaz ve buharlardan olusan bir örtüdür.
Yercekimi sayesinde tutulan atmosfer, büyük olcüde gezegenin ic katmanlarýndan kaynaklanan gazlarin yanardag etkinligi ile yüzeye cikmasi sonucu olusmakla birlikte, gezegenin tarihi boyunca dünya disi kaynaklardan da beslenmis ve etkilenmistir. Basinc ve yogunluk acisindan diger yer benzeri gezegenlerden Mars'a göre yaklasik 100 kat büyük, Venüs'e göre ise yaklasik 100 kat kücük bir gaz kütlesini ifade eder. Ancak bilesim acisindan bu iki gezegenin atmosferlerinden cok farkli oldugu gibi, Günes Sistemi icinde de essizdir.
Sicaklik ve yapisi
Atmosfer, kendini ýsý farklýlýklarýyla gösteren çeþitli bölümlere ayrýlýr. Asaðýdan yukarýya doðru sýrasýyla atmosferin bölümleri: troposfer, stratosfer, mezosfer, iyonosfer ve en dýþ kabuðu da eksosferdir.
Bunlarýn en altta, yeryüzüne en yakýn olanýna troposfer denir. Troposferin bir sonraki katman olan stratosfere kadar yüksekliði kutuplarda 7-8 km’yi, Ekvator’da ise 16-17 km’yi bulur. En önemli özelliði yüksek ölçüde su buharý içermesi ve içinde havanýn yatay olduðu kadar düþey hareketler de yapmasýdýr. Yükseðe çýkýldýkça sýcaklýk da düþer; bu düþüþ stratosfere kadar sürer. Bu katmandaki sýcaklýk Ekvator’da –80°C iken kutuplarda –55°C dolayýndadýr.
Atmosfer tüm hava dolaþýmý, bulutlar ve fýrtýnalar, kýsacasý meteorolojik olaylarýn hepsi troposferde, yani en çok 8-13 km’ler arasýnda olur.
Troposferden sonra stratosfer gelir. O da ortalama 11-50 km’ler arasýnda yer alýr. Sýcaklýk troposfer ile stratosfer arasýndaki bölgede –55°C ile –80°C arasýnda deðiþirken, stratosferin üst bölümlerinde +50°C'ye kadar çýkar. Bunun nedeni morötesi ýþýnlarýn bu bölgede emilmesidir. Ozon katmanýnýn oluþmasý da zaten bu sürecin bir sonucudur. Yeryüzünde yaþam için gerekli olan ozon, stratosferin bu üst katmanlarýnda üretilir. Stratosferde gözlenen ýsý deðiþmelerinin ise mevsimlere baðlý olduðu belirlenmiþtir.
Stratosferden sonraki bölüme mezosfer adý verilir, o da 80 km yükseðe kadar çýkar. Mezosferde sýcaklýk yeniden –80°C ile –130°C'ye kadar düþer. 80 km’den 1.000 km’ye kadar olan bölüme iyonosfer adý verilir. Burada sýcaklýk gene belirgin bir biçimde artar. Gündüz ya da gece olmasýna göre 600 km yükseklikte 1.000°C ile 2.500°C sýcaklýklar vardýr. Adýndan da anlaþýldýðý gibi, atmosferdeki gazlar bu katmanda düzenli bir iyonlaþma süreci içindedir; iyonlaþma daha yüksek bölgelerde daha da yoðunlaþýr.
Ekzosfer ise atmosferin son katmanýný oluþturur. Burada artýk belirgin bir sýnýr olmadan boþluða geçiþ vardýr. Pratik nedenlerle, Yeryüzeyinden 100 km yükseðe yerleþtirilen hayali Karman hattý, dünya ile uzayýn sýnýrý olarak kabul edilir.
Basinci
Atmosfer basýncý havanýn aðýrlýðýnýn sonucudur, dolayýsýyla yere ve zamana göre deðiþir. Atmosfer basýncý 5 km'de %50 azalýr (bir diðer deyiþle atmosfer kütlesinin yarýsý ilk 5 km içindedir). Deniz seviyesinde deniz basýncý 101,325 Pa'dýr. Yer çekimi nedeniyle bu gaz kütlesinin bir aðýrlýðý vardýr, ve gezegen yüzeyine doðru alçaldýkça artan bir basýnç yaratýr. Basýnç, normal atmosferde, 0°C'de, 760 mm'lik bir cýva sütununun yarattýðý basýnca eþittir.
Atmosferin toplam kütlesinin yaklaþýk 5,1 x 1015 ton olduðu sanýlmaktadýr; bu da dünyanýn toplam kütlesinin milyonda birinden daha azdýr.
Bilesimi
Atmosfer, renksiz, kokusuz, tatsýz, çok hýzlý hareket edebilen, akýþkan, elastik, sýkýþtýrýlabilir, sonsuz genleþmeye sahip, ýsý geçirgenliði zayýf ve titreþimleri belli bir hýzda ileten bir yapýya sahiptir. Tam olarak yüksekliði saptanamamýþtýr. "Homojen atmosfer" olarak isimlendirilen ve yoðunluðun hemen hemen ayný olduðu alt bölümün yüksekliði 8 km civarýndadýr. Bu seviyeden sonra yoðunluk yükseklikle azalýr ve seyrek gaz kütleleri þekline dönüþerek uzay boþluðuna kadar uzanýr ki bu bölge de "heterojen atmosfer" olarak isimlendirilir. Belirgin olan bir þey; atmosferin üst seviyesinin 30 km civarýnda son bulduðudur. Bu seviyeden sonra da hava bulunduðunu söylemek doðrudur fakat bu bölümün meteoroloji ile bir iliþkisi yoktur. Þöyle ki 80 km yukarýda güneþ ýþýnlarýný yansýtabilecek kadar hava, 300 km yukarýda meteorlarýn atmosfere giriþinde sürtünme nedeniyle ýþýk verebilmesi ve hatta 600 km yukarýda aurora'larýn gözlenmesi buralarda da az da olsa atmosferin olduðu yönünde ipuçlarý vermektedir.
Atmosferin yeryüzüne yakýn katmanlarýnýn yüzde 78'i azot, yüzde 21’i de oksijenden oluþur. Yüzde 1'i ise su buharý, argon, karbondioksit, neon, helyum, metan, kripton, hidrojen, ozon ve ksenon elementlerinden oluþur. Bunlara toz ve duman gibi maddeler de katýlýr.
100 km yükseðe kadar azot-oksijen oranýnda önemli bir deðiþiklik olmaz, yalnýzca 20-30 km arasýndaki yüksekliklerde bir ozon yoðunlaþmasý gözlenir. Bu ozon katmanýnýn önemli bir iþlevi vardýr, çünkü güneþten gelen morötesi ýþýnlarýn büyük bir bölümü bu katman tarafýndan süzülür. Ama buradaki ozon hem miktar, hem de yüzde olarak çok fazla deðildir.
100 km’nin üzerinde hýzlý bir sýcaklýk düþmesi gözlenir. Buradaki gazlar artýk çok ince katmanlar biçimindedir. Daha çok da hafif gazlar bulunur. Bu gazlar morötesi ýþýnlarýn etkisiyle ayrýþýr ve böylece burada oksijen serbest atomlar halinde bulunur. Iþýl ayrýþma denen bu olay 200 km yükseklikte daha da yüksek bir düzeye çýkar.
Yer atmosferinin su buharý haricindeki bileþimi. Aþaðýdaki yuvarlak atmosferin %0.038'ini oluþturan seyrek gazlarýn oranlarýný göstermektedir.
Yer Atmosferinde Bulunan Eser Gazlar
ppm ( milyonda birim, hacim )
Gaz Oran
Karbon monoksit (CO) 0,01-0,2
Ksenon (Xe) 0,09
Ozon (O3) 0,05
Amonyak (NH3) 0,02
Kükürt dioksit (SO2) 0,02
Hidrojen sülfür (H2S) 0,002-0,02
Formaldehit (CH2O) 0,01
Azot dioksit (NO2) 0,003
Nitrik oksit (NO) 0,003
Hidroklorik asit (HCl) 0,002
Nitrik asit (HNO3)
Hidrojen peroksit (H2O2)
Halokarbonlar (CxHxClxFxBrxIx)
Sülfürik asit (H2SO4)
Karbonil sülfür (COS) 0,001 ppm'den az
Su buharý, yer ve zamana göre deðiþen biçimde, atmosferin alt katmanlarýna karýþmýþ olarak bulunur ve yaklaþýk 10-15 km yükseklikten sonra azalmaya baþlar. Yeryüzünün iklim ve meteoroloji koþullarý üstünde bu su buharýnýn önemli bir rolü vardýr, çünkü bulutlara asýlý olan su buharý yaðýþ olarak yeryüzüne düþer.
Atmosferde ortalama su buharý oraný
Heterosfer
Yeryüzeyinden 100 km yükseklikten itibaren atmosferin bileþim açýsýndan bu türdeþ yapýsý kaybolmaya baþlar. Bu nedenle 'heterosfer' adý verilen ve atmosferin son derece seyrek olduðu bu alanlarda, hareketlilik az olduðu için, gazlar uzun dönemde moleküler aðýrlýklarýna göre alçaktan yükseðe doðru hafife gidecek þekilde tabakalanma eðilimindedir. Güneþ ýþýnlarýnýn iyonize edici etkisinin güçlü hissedildiði bu bölgelerde, fotokimyasal etkinlikler de giderek önemli hale gelir, ve atmosfer bileþimini etkiler.
600-1,500 km arasýnda atmosferdeki oksijenin yerini, güneþteki lekelerin durumuna göre deðiþen bir biçimde, helyum alýr, bunun üstünde de bir hidrojen katmaný bulunur. Onun için burada yerküreyi çepeçevre saran bir hidrojen tacýndan söz edilebilir. Yüksek enerjili güneþ ýþýnlarýnýn etkisi ile hýzlandýrýlan bu hafif atomlar, Yerkürenin kütleçekiminden kurtularak uzaya kaçarlar. Eksilen hidrojenin yerini, fotokimyasal etkilerle yüksek atmosfer katmanlarýndaki su moleküllerinin parçalanmasý sonucunda ortaya çýkan hidrojen alýr. Bu nedenle hidrojen kaybý gezegenin deðerli su kütlesinin kaybý anlamýna gelmektedir. Ozon tabakasýnýn tahribatý sonucunda, fotokimyasal etkinliklerin atmosferin su buharýndan zengin olduðu alçak tabakalarýna
Atmosfer, yerkürenin etrafini saran ve cogunlukla gaz ve buharlardan olusan bir örtüdür.
Yercekimi sayesinde tutulan atmosfer, büyük olcüde gezegenin ic katmanlarýndan kaynaklanan gazlarin yanardag etkinligi ile yüzeye cikmasi sonucu olusmakla birlikte, gezegenin tarihi boyunca dünya disi kaynaklardan da beslenmis ve etkilenmistir. Basinc ve yogunluk acisindan diger yer benzeri gezegenlerden Mars'a göre yaklasik 100 kat büyük, Venüs'e göre ise yaklasik 100 kat kücük bir gaz kütlesini ifade eder. Ancak bilesim acisindan bu iki gezegenin atmosferlerinden cok farkli oldugu gibi, Günes Sistemi icinde de essizdir.
Sicaklik ve yapisi
Atmosfer, kendini ýsý farklýlýklarýyla gösteren çeþitli bölümlere ayrýlýr. Asaðýdan yukarýya doðru sýrasýyla atmosferin bölümleri: troposfer, stratosfer, mezosfer, iyonosfer ve en dýþ kabuðu da eksosferdir.
Bunlarýn en altta, yeryüzüne en yakýn olanýna troposfer denir. Troposferin bir sonraki katman olan stratosfere kadar yüksekliði kutuplarda 7-8 km’yi, Ekvator’da ise 16-17 km’yi bulur. En önemli özelliði yüksek ölçüde su buharý içermesi ve içinde havanýn yatay olduðu kadar düþey hareketler de yapmasýdýr. Yükseðe çýkýldýkça sýcaklýk da düþer; bu düþüþ stratosfere kadar sürer. Bu katmandaki sýcaklýk Ekvator’da –80°C iken kutuplarda –55°C dolayýndadýr.
Atmosfer tüm hava dolaþýmý, bulutlar ve fýrtýnalar, kýsacasý meteorolojik olaylarýn hepsi troposferde, yani en çok 8-13 km’ler arasýnda olur.
Troposferden sonra stratosfer gelir. O da ortalama 11-50 km’ler arasýnda yer alýr. Sýcaklýk troposfer ile stratosfer arasýndaki bölgede –55°C ile –80°C arasýnda deðiþirken, stratosferin üst bölümlerinde +50°C'ye kadar çýkar. Bunun nedeni morötesi ýþýnlarýn bu bölgede emilmesidir. Ozon katmanýnýn oluþmasý da zaten bu sürecin bir sonucudur. Yeryüzünde yaþam için gerekli olan ozon, stratosferin bu üst katmanlarýnda üretilir. Stratosferde gözlenen ýsý deðiþmelerinin ise mevsimlere baðlý olduðu belirlenmiþtir.
Stratosferden sonraki bölüme mezosfer adý verilir, o da 80 km yükseðe kadar çýkar. Mezosferde sýcaklýk yeniden –80°C ile –130°C'ye kadar düþer. 80 km’den 1.000 km’ye kadar olan bölüme iyonosfer adý verilir. Burada sýcaklýk gene belirgin bir biçimde artar. Gündüz ya da gece olmasýna göre 600 km yükseklikte 1.000°C ile 2.500°C sýcaklýklar vardýr. Adýndan da anlaþýldýðý gibi, atmosferdeki gazlar bu katmanda düzenli bir iyonlaþma süreci içindedir; iyonlaþma daha yüksek bölgelerde daha da yoðunlaþýr.
Ekzosfer ise atmosferin son katmanýný oluþturur. Burada artýk belirgin bir sýnýr olmadan boþluða geçiþ vardýr. Pratik nedenlerle, Yeryüzeyinden 100 km yükseðe yerleþtirilen hayali Karman hattý, dünya ile uzayýn sýnýrý olarak kabul edilir.
Basinci
Atmosfer basýncý havanýn aðýrlýðýnýn sonucudur, dolayýsýyla yere ve zamana göre deðiþir. Atmosfer basýncý 5 km'de %50 azalýr (bir diðer deyiþle atmosfer kütlesinin yarýsý ilk 5 km içindedir). Deniz seviyesinde deniz basýncý 101,325 Pa'dýr. Yer çekimi nedeniyle bu gaz kütlesinin bir aðýrlýðý vardýr, ve gezegen yüzeyine doðru alçaldýkça artan bir basýnç yaratýr. Basýnç, normal atmosferde, 0°C'de, 760 mm'lik bir cýva sütununun yarattýðý basýnca eþittir.
Atmosferin toplam kütlesinin yaklaþýk 5,1 x 1015 ton olduðu sanýlmaktadýr; bu da dünyanýn toplam kütlesinin milyonda birinden daha azdýr.
Bilesimi
Atmosfer, renksiz, kokusuz, tatsýz, çok hýzlý hareket edebilen, akýþkan, elastik, sýkýþtýrýlabilir, sonsuz genleþmeye sahip, ýsý geçirgenliði zayýf ve titreþimleri belli bir hýzda ileten bir yapýya sahiptir. Tam olarak yüksekliði saptanamamýþtýr. "Homojen atmosfer" olarak isimlendirilen ve yoðunluðun hemen hemen ayný olduðu alt bölümün yüksekliði 8 km civarýndadýr. Bu seviyeden sonra yoðunluk yükseklikle azalýr ve seyrek gaz kütleleri þekline dönüþerek uzay boþluðuna kadar uzanýr ki bu bölge de "heterojen atmosfer" olarak isimlendirilir. Belirgin olan bir þey; atmosferin üst seviyesinin 30 km civarýnda son bulduðudur. Bu seviyeden sonra da hava bulunduðunu söylemek doðrudur fakat bu bölümün meteoroloji ile bir iliþkisi yoktur. Þöyle ki 80 km yukarýda güneþ ýþýnlarýný yansýtabilecek kadar hava, 300 km yukarýda meteorlarýn atmosfere giriþinde sürtünme nedeniyle ýþýk verebilmesi ve hatta 600 km yukarýda aurora'larýn gözlenmesi buralarda da az da olsa atmosferin olduðu yönünde ipuçlarý vermektedir.
Atmosferin yeryüzüne yakýn katmanlarýnýn yüzde 78'i azot, yüzde 21’i de oksijenden oluþur. Yüzde 1'i ise su buharý, argon, karbondioksit, neon, helyum, metan, kripton, hidrojen, ozon ve ksenon elementlerinden oluþur. Bunlara toz ve duman gibi maddeler de katýlýr.
100 km yükseðe kadar azot-oksijen oranýnda önemli bir deðiþiklik olmaz, yalnýzca 20-30 km arasýndaki yüksekliklerde bir ozon yoðunlaþmasý gözlenir. Bu ozon katmanýnýn önemli bir iþlevi vardýr, çünkü güneþten gelen morötesi ýþýnlarýn büyük bir bölümü bu katman tarafýndan süzülür. Ama buradaki ozon hem miktar, hem de yüzde olarak çok fazla deðildir.
100 km’nin üzerinde hýzlý bir sýcaklýk düþmesi gözlenir. Buradaki gazlar artýk çok ince katmanlar biçimindedir. Daha çok da hafif gazlar bulunur. Bu gazlar morötesi ýþýnlarýn etkisiyle ayrýþýr ve böylece burada oksijen serbest atomlar halinde bulunur. Iþýl ayrýþma denen bu olay 200 km yükseklikte daha da yüksek bir düzeye çýkar.
Yer atmosferinin su buharý haricindeki bileþimi. Aþaðýdaki yuvarlak atmosferin %0.038'ini oluþturan seyrek gazlarýn oranlarýný göstermektedir.
Yer Atmosferinde Bulunan Eser Gazlar
ppm ( milyonda birim, hacim )
Gaz Oran
Karbon monoksit (CO) 0,01-0,2
Ksenon (Xe) 0,09
Ozon (O3) 0,05
Amonyak (NH3) 0,02
Kükürt dioksit (SO2) 0,02
Hidrojen sülfür (H2S) 0,002-0,02
Formaldehit (CH2O) 0,01
Azot dioksit (NO2) 0,003
Nitrik oksit (NO) 0,003
Hidroklorik asit (HCl) 0,002
Nitrik asit (HNO3)
Hidrojen peroksit (H2O2)
Halokarbonlar (CxHxClxFxBrxIx)
Sülfürik asit (H2SO4)
Karbonil sülfür (COS) 0,001 ppm'den az
Su buharý, yer ve zamana göre deðiþen biçimde, atmosferin alt katmanlarýna karýþmýþ olarak bulunur ve yaklaþýk 10-15 km yükseklikten sonra azalmaya baþlar. Yeryüzünün iklim ve meteoroloji koþullarý üstünde bu su buharýnýn önemli bir rolü vardýr, çünkü bulutlara asýlý olan su buharý yaðýþ olarak yeryüzüne düþer.
Atmosferde ortalama su buharý oraný
Heterosfer
Yeryüzeyinden 100 km yükseklikten itibaren atmosferin bileþim açýsýndan bu türdeþ yapýsý kaybolmaya baþlar. Bu nedenle 'heterosfer' adý verilen ve atmosferin son derece seyrek olduðu bu alanlarda, hareketlilik az olduðu için, gazlar uzun dönemde moleküler aðýrlýklarýna göre alçaktan yükseðe doðru hafife gidecek þekilde tabakalanma eðilimindedir. Güneþ ýþýnlarýnýn iyonize edici etkisinin güçlü hissedildiði bu bölgelerde, fotokimyasal etkinlikler de giderek önemli hale gelir, ve atmosfer bileþimini etkiler.
600-1,500 km arasýnda atmosferdeki oksijenin yerini, güneþteki lekelerin durumuna göre deðiþen bir biçimde, helyum alýr, bunun üstünde de bir hidrojen katmaný bulunur. Onun için burada yerküreyi çepeçevre saran bir hidrojen tacýndan söz edilebilir. Yüksek enerjili güneþ ýþýnlarýnýn etkisi ile hýzlandýrýlan bu hafif atomlar, Yerkürenin kütleçekiminden kurtularak uzaya kaçarlar. Eksilen hidrojenin yerini, fotokimyasal etkilerle yüksek atmosfer katmanlarýndaki su moleküllerinin parçalanmasý sonucunda ortaya çýkan hidrojen alýr. Bu nedenle hidrojen kaybý gezegenin deðerli su kütlesinin kaybý anlamýna gelmektedir. Ozon tabakasýnýn tahribatý sonucunda, fotokimyasal etkinliklerin atmosferin su buharýndan zengin olduðu alçak tabakalarýna