Mehter Nedir? Mehterin Tarihçesi

Mehter, Farsça mihter kelimesinden gelir ve en büyük manasındadır. Dünya tarihinin bilinen en eski askeri bandosu olarak kabul edilen Mehter’in izine 8. yüzyılda yazılan ve Türk tarihinin yazılı en eski kaynağı olan Orhun yazıtlarında rastlamak mümkündür. Savaşlarda düşmanın moralini bozmak ve korkutmak amacıyla kullanılan mehter adeta savaşların görünmez bir silahıydı. Bunun yanında askerlerini coşa getiren bir unsurdu.

Mehter Takımının Tarihçesi
mehter-takimi
Hunlarda ismi Tuğ olan Mehter, Türklerin İslamiyet’i kabulünden önce de Türklerin askeri bandosudur. Tarihte farklı isimlerde hizmet veren bu bando yıllar içerisinde birçok değişime uğraşmıştır.

Kulacahisar’ın fethi neticesinde Selçuklu Sultanı İkinci Gıyaseddin Mesud bir ferman göndererek Osmanlı’nın kurulduğu Söğüt’ün de içinde bulunduğu bölgeyi Osman Gazi’ye sancak olarak verdi. Bu fermanında yanında sancak, tuğ, âlem ve bir nakkare (bir tür davul) de hediye olarak Osman Gazi’ye sunuldu. Osman Gazi hediye olarak gelen nakkarelere vurulup nevbet (konser) yapılmasını istedi. Kendisi ve askerleri bu töreni ayakta dinlediler ve böylece Mehter Anadolu Selçuklularından Osmanlılara geçmiş oldu.

Mehter teşkilatında iki çeşit Mehterhane (mızıka takımı) vardı. Bunlar:

  • Yeniçeri Ocağına bağlı “Tabi-ü Alem” (Çalgıcı Mehter)
  • Ahi Ocaklarına bağlı “Esnaf Mehteri”

Tabi-ü Alem olarak isimlendirilen mehter, saltanat sancaklarını korumakla görevli Alemdarlar ve Mehterhane’den oluşmaktaydı. Birincil önceliğe sahip mehteran padişaha ait olan mehterandı ve ismi “Tabi-ü Alem Hassa” idi. Bundan sonra hiyerarşik olarak Vezir-i Azam, kubbe vezirleri, defterdar, reisülküttap, beyberbeyi, sacakbeyleri ve Türkmen beylerinin mehterhaneleri gelirdi. Padişaha ve Vezir-i Azama ait olan mehterler dokuz katlıydı.

Mehter batı müziğine de ilham kaynağı olmuştur. Bunun en güzel örneği ünlü müzisyen Mozart’ın bestelediği Türk Marşı’dır. Bunun yanında Bizert’in Arieziyen süti de mehterden esinlenen eserlerdendir. Mehterde kullanılan zilleri daha sonra batı kendi orkestralarında kullanmaya başlamışlardır.

1826’da Yeniçeri ocağının kapatılmasıyla mehter bölükleri de kapatılmıştı ve yerini batı askeri bandolarına daha benzer bandolar kurulmuştur. 1914’de Türkçülük hareketinin öncülerinden olan Enver Paşa Mehteran-ı Hakaniye adıyla mehteri tekrardan kurmuş ve askeri müzeye bağlamıştır. Mehter’in bugün en çok bilinen eserleri de bu tarihten sonra bestelenmiştir.
tsk-mehteran-bolugu
Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bir Mehteran Bölüğü bulunmaktadır. Bu bölük Harbiye Askeri Müze’de konserler verdiği gibi çeşitli askeri törenlerde ve milli bayramlarda törenin bir parçasıdır.

Mehter Takımının Yapısı

Mehter takımı belli bir düzenle hareket eder. En önde çorbaşı da denen mehteran bölüğü komutanı bulunur. Onun arkasında sol tarafta yer alan yeşil sancaklı zırhlı muhafız, ortada bağımsızlığı simgeleyen sancağı taşıyan muhafız, sağda ise kırmızı sancaklı muhafız yer alır. Bu sancakların arkasında üçerli sıra halinde dizilmiş tuğlar gelir. Tuğların arkasında ise bir orkestra şefi gibi mehtere yön veren mehterbaşı bulunur. Mehterbaşının arkasında çevgenler, zurnazenler, boruzenler, nekkareler, zilzenler ve davul çalanlar gelir. En arka tarafta ise kös bulunur.

Mehter takımı yürüyüşe her daim besmele-i şerif ile ve sağ ayak ile başlar. Mehter yürüyüşü olarak bilinen bu yürüyüş her üç adımda bir sağa ve sola dönülerek yapılır. Sağa dönüşte Rahim Allah, sola dönüşte ise Kerim Allah zikri hep bir ağızdan söylenir.