Trafik Haftası ile ilgili Skeçler

deep Harbi Aktif Üye
Trafik Haftası ile ilgili Skeçler, Trafik Haftası Skeçleri, Trafik Haftası Skeç Örnekleri

Sürücü 1:Tren gelir,hoş gelir ley ley leylimley
Sürücü 2:Alo,bu akşam maç izlemeye gidelim mi?
Vatandaş:Aman Allahım kaza olmuşHemen 112 yi arayayım(alo acele Fatih İlköğretim okulunun önünde kaza olmuş doktor gelsin155 ide arayayım(alo acele Fatih İlköğretim okulunda trafik kazası oldu polisler gelmeli hemen)
Doktor:Hemen sedye getirin yaralılar uzansın(cankurtaran ve vatandaş getirecek)
Hemşire:Buyrun doktor bey acil durum malzemeleri(Hastalar ah diyerek acılarını belirtecek)
Doktor:Kısa bir muayeneden sonra)Önemli bir şeyleri yok geçmiş olsun
Cankurtaran:Öyleyse biz sedyeleride alıp gidebiliriz(Vatandaşla beraber sedyeleri içeri alırlar)
Doktor:EvetHaydi hemşire hanım bizde gidelimPolis beyde işini rahatça yapsın
Hemşire ve doktor bey(yaralılara dönerek geçmiş olsun diyecek ve gidecekler)
Trafik polisi:Evet beyler, ruhsat
Sürücü 1:ŞeyIıııııııMalesef yok
Sürücü 2:IıııııııBenimde yok
Trafik polisieki hala ehliyet vardır herhalde
Sürücü 1:ŞeyIıııııııMalesef yok
Sürücü 2:IıııııııBenimde yok
Trafik polisi:OoooBak sen hem sorumsuzca kaza yap hem ehliyette ruhsatta olmasınAnlaşıldı bu olayı mahkeme çözecek bekleyin hakime derdinizi anlatırsınız(Polis içeri girer ve hakimle iki yardımcısı bir sırayla beraber dışarı çıkar)
Hakim:EvetMahkeme başlasınSiz sürücüler sorumsuzca davranıp trafik kurallarına uymamakla ve halkın can güvenliğini tehlikeye düşürmekle suçlanıyorsunuz
Sürücü 1:Kim hakim bey?Biz mi?Hepsi iftira yok böyle bir şey(gülümseyerek söyler)
Sürücü 2:EvetHakim beyArkadaş doğru söylüyorYok böyle bir şeyHatta biz kaza bile yapmadık sayılır
Hakim:Yalan söylüyorsunuzPolisler kamerayla olan biten her şeyi çekmiş(sinirli bir şekilde)
Sürücü 1:Şey hakim bey ben çok üzgün ve pişmanım
Sürücü 2:Evet hakim bey bende çok üzgünüm
Hakim:YooooYok öyle hem yalan söylemek,hem kuralara uymamak,gereken ceza neyse alacaksınız(sürücüler başlarını öne doğru eğerler)
Hakim Yanındakilere danıştıktan sonra)EvetKarar verildiSizi trafik kurallarına uymayarak insanların hayatını gereksiz ve sorumsuz bir şekilde tehlikeye atmak suçundan 1 yıl,yalan söylemek suçundanda bir yıl olmak üzere toplam iki yıl hapse mahkum ediyorumGardiyanlar hemen gelip suçluları hapse götürün belki akılları orada başlarına gelir
Gardiyan 1:Geldim hakim bey
Gardiyan 2:Haydi suçlular yürüyün bakalım

Suçlular(sürücüler)en son geri dönüp elele tutuştuktan sonra Trafik kurallarına uymamak ya ölüm ya da hapisle sonuçlanırderler

TRAFİK CANAVARI
Kişiler:
Sunucu
Ekrem Kulaksızoğlu
Feridun Yanıkyüz
Hidayet Dörtparmak
Üzeyir Sarıkaş

Dekor: Arka planda trafik işaret levhaları Sahne ortasında beş koltuk, üç sehpa vs
(Perde açıldığında; sunucu ortada olmak üzere tüm kişiler oturmaktadırlar, Kişiler meslekierine uygun giyinmişlerdir}

SUNUCU - İyi akşamlar, sevgili seyirciler Ülkemiz ne yazık ki, trafik kazalarında dünyada liste başı Trafik canavarı, nam-ı diğer trafik azraili günde ortalama 10-15, yılda 7-8 bin kişinin canını almakta Ayrıca bu ejderha, arkasında binlerce sakat gözü yaşlı, bağrı yanık, öksüz ve milyarlarca maddi zarar bırakmaktadır Bu trafik canavarına artık kırmızı ışık yakmalıyız Bu trafik canavarını kıtır kıtır kesmeliyiz Suçlu kim? Bu yaranın ilacı ne? Bu trajediyi kimler sahneliyor? Yanlış nerede? Bu canavar suyu nereden içiyor? İşte bu sorulara cevap bulabilmek amacıyla bir tartışma programı hazırladık Konuklarımızla burada bu sorunu enine boyuna tartışacağız Bu program sayesinde bir trafik kazasını bile önlesek kendimizi mutlu sayacağız Evet, şimdi sayın tartışmacıları tanıtayım sizlere: Şehirlerarası otobüs sürücüsü sayın Ekrem Kulaksızoğlu Trafik görevlisi sayın Feridun Yanıkyüz Minibüs sürücüsü sayın Hidayet Dörtparmak Yaya sayın Üzeyir Sarıkaş Evet, sayın tartışmacılar, açık sözlü olalım, acımasızca eleştirelim birbirimizi Kibar olmanın sırası değil Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmasın Unutmayın herkes mensup olduğu kesim adına konuşacak
DöRTPARMAK- Sayın Sunucu, şimdi ben traktör, bisiklet, tren, gemi, uçak sürücüleri adına da mı konuşacağım?
SARIKAŞ - Tabii Onlar da sizin meslekten Hatta at sürücüleri adına da konuşacaksınız
DöRTPARMAK - Yok eşek! Eşek sürücüleri adına da mı konuşacağım yani?
SUNUCU - Evet, sayın Dörtparmak, tüm sürücüler dedik ya! Hatta el arabası sürenler adına da konuşacaksınız
DöRTPARMAK-Yok deve!
SUNUCU - Deve sürücüleri adına da konuşacaksınız
YANIKYÜZ - Sayın Sunucu, siz kendinizi tanıtmayı unuttunuz
SUNUCU - Unutmadım efendim, gerek görmedim Beni tanımayan var mı?
KULAKSIZOĞLU Var Kusura bakmayın, ben sizin adınızı bilmiyorum
SUNUCU - Nasıl otur? Siz televizyon izlemez misiniz?
KULAKSIZOĞLU - Haayır Ben gece gündüz yollardayım Yemek molalarında bazen izliyorum Ama sizi hiç görmedim
YANIKYÜZ - Ooo, çok uzattınız ama! Sayın Sunucu, yemin mi ettiniz adınızı söylememeye? Söyleyin gitsin efendim
SUNUCU - Bu bir gurur meselesi, nasıl tanımazlar beni?
KULAKSIZOĞLU-Tanımıyorum efendim, zorla mı?
DöRTPARMAK - Trafik tıkandı Sayın Kulaksızoğlu, sayın Sunucu'nun adı Tacettin, soyadı da Dişiaçık Şimdi rahat ettin mi?
KULAKSIZOĞLU - Dişiaçık mı? Ne ilginç bir soyadı
SUNUCU - Beğenemediniz mi? Sizin soyadınız mı iyi Kulaksızoğlu Babanızın mı, dedenizin mi kulağı yoktu?
KULAKSIZOĞLU - Dedemin yokmuş, ne olacak?
DöRTPARMAK- Beyler, sakin olun Trafik kazalarını tartışırken, elinizden bir kaza çıkmasın Ona bakarsanız, hepimizin soyadları cins Yok Dörtparmak, yok Yanıkyüz, yok Sarıkaş
YANIKYÜZ - Lâubalilik istemem! Dedem bu soyadını nerden almış biliyor musunuz?
SARIKAŞ - Biliyorum, nüfus memurluğundan
YANIKYÜZ - Rahmetli çok yiğitmiş! Kavgadan hiç çekinmezmiş Kalleşlik İştef Uyurken arkadaşı yüzüne kızgın demir basmış Adı yanık yüze çıkmış Tabii o arkadaşının suyunu ısıtmış rahmetli!
SARIKAŞ - Hamamcı mıymış dedeniz?
YANIKYÜZ - Laubalilik istemem! Yeilovv kaş
SARIKAŞ - Ne demek istedi şimdi bu?
SUNUCU - ingilizce yeilovv sarı demek, sayın Sarıkaş
SARIKAŞ - İngilizce yüz ne demek?
SUNUCU - Bilmiyorum, daha oraya gelmedik
DöRTPARMAK - Sayın Sunucu, siz bu tartışmayı yönetmekle görevlisiniz Niye gereksiz tartışmaları önlemiyorsunuz?
SUNUCU - Sayın Dörtparmak, siz hiç zorunlu olarak şerit değiştirdiniz mi? Ben de zorunlu olarak girdim bu tartışmaya
YANIKYÜZ - Sayın Dörtparmak şerit değiştiremez, basarım cezayı! Daktilo şeridi mi değiştiriyor öyle?
DöRTPARMAK - Biz sürücüleri siz sinir yapıyorsunuz Biz sinir olunca da kaza oluyor
YANIKYÜZ - Sinirli insanlar sürücü olmamalı!
SUNUCU - Nihayet tartışma başladı
YANIKYÜZ - Trafik kazalarının çoğu sürücü hatasından kaynaklanıyor
KULAKSIZOĞLU - Bu sözleriniz gerçeği yansıtmıyor, sayın Yanıkyüz
YANIKYÜZ - Bana yalancı mı diyorsunuz yani?
SUNUCU - Bu kadar da kibar olmayın demedik beyler Sayın Yanıkyüz, trafik kazalarının tek suçlusu sürücüler değil
SARIKAŞ - Yüzde doksan onlar suçludur!
DöRTPARMAK - Sizin matematiğiniz de zayıf, sayın yellovv, pardon Sarıkaş
SARIKAŞ - Ben yüzde hesaplarını yüzde yüz bilirim!
KULAKSIZOĞLU - Kazaların asıl nedeni siz yayalarsınız Sayın Sunucu, sayın Sarıkaş yolcular adına da tartışacak mı?
SUNUCU - Evet Tüm yayalar, tüm yolcular, yani sürücü ve trafik görevlilerinin dışında kalan tüm İnsanlar adına tartışacak Yani Bu kadar
SARIKAŞ - Balıkçı kayıklarını Ben ne diyecektim? Neyse ben kazazedelerin adına da tartışacağım
DöRTPARMAK - Benim için fark etmez, ister kazazedeler adına, isterse ilçezedeler adına tartışın
SARIKAŞ - Sayın Sunucu, müdahale etmeyecek misiniz? Bakın alaylı konuşuyor!
SUNUCU - Becerebiliyorsanız siz de konuşun Gerçekleri su yüzüne çıkarın da, nasıl çıkarırsanız çıkarın
SARIKAŞ - Gerçek, zeytinyağı gibi suyun üstünde Trafik kazalarının nedeni sürücülerdir Her minibüse
binişimde, her önüme minibüs çıkışında yüreğim ağzıma geliyor
DöRTPARMAK - Madem öyle, çiğneyin yüreğinizi tekrar yutun Biz Azrail mi olduk ki, o kadar korkuyorsunuz?
YANIKYÜZ - Siz sürücüler Azrail'in mesai arkadaşısınız
SUNUCU - Sayın tartışmacılar, birbirinizi kuru kuruya suçlamayın Suçlamalarınıza kanıtlar gösterin, Sayın Yanıkyüz, neye dayanarak sürücüleri Azrail'e benzetiyorsunuz?
YANIKYÜZ - Neye olacak, can almalarına dayanarak söylüyorum
DöRTPARMAK - Biz can almıyoruz, can kurtarıyoruz Cankurtaran sürücüleri her gün can kurtarıyorlar; İşte haber?
SARIKAŞ - Ne yani sürücülerin hiç mi hatası yoktur?
DöRTPARMAK - (Makamla) "Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni" Asıl suçlu siz yayalarsınız Daha yürümesini bilmiyorsunuz Caddede Leylâ gibi yürüyorsunuz
YANIKYÜZ - Tabii sizler de Mecnun gibi sürüyorsunuz arabayı Leylâ'nın üstüne
DöRTPARMAK - övünmek gibi olmasın, bizler Mecnun gibi de severiz
SARIKAŞ-Sevsinler! :
YANIKYÜZ - Siz sürücüler içmeyi de seversiniz Alkol sizi çarpar, siz de arabayı
KULAKSIZOĞLU - Çarpıtıyorsunuz sayın Yanıkyüz Bazı arkadaşlarımız bazen İki tek atıyor diye, hepimizi alkolik sayamazsınız Yayalar ve siz içmiyor musunuz sanki? Yayalar içiyor, zilzurna olup, lodosa yakalanmış sandal gibi ışık, levha dinlemeden caddede sallanıyorlar Trafik de altüst oluyor Hem kendi canlarını, hem de sürücülerin başlarını yakıyorlar Sayın Yanıkyüz, yayalara neden alkol muayenesi yapmıyorsunuz?
YANIKYÜZ - Hangi birine yapalım? Hem yayaların alkol almaları, trafik açısından o kadar tehlike arz etmiyor
DöRTPARMAK - Şarz mı ediyor yani?
SUNUCU - Sayın sürücüler, ama sizler can taşıyorsunuz
DöRTPARMAK - Patlıcan taşıyan kamyon sürücüsü arkadaşlarımız da var
SUNUCU - Yok mu dedik yani?
DöRTPARMAK - Bir damla neye yarar? Basın sayın ağzı pardon Dişiaçık, biz sürücüler de alkol alıyoruz, ama ne zaman? Akşam evde, düğünlerde, eğlencelerde
YANIKYÜZ - Siz onu benim külahıma anlatın
DöRTPARMAK - Hani külahınız yanınızda yok?
YANIKYÜZ - Şimdi sizinle külahları değişeceğiz Sizi nazik olmaya davet ediyorum
DöRTPARMAK - Düğüne davet edecek değilsiniz ya! '134'
YANIKYÜZ - Siz sürücülerin bir hatanız da böyle çok, dik ve argo konuşmalarınızdır
DöRTPARMAK - Kargo kullanan bir arkadaş var, o çok argo konuşur Bu işin raconu bu
SARIKAŞ - Sizin minibüsleriniz de meyhane gibi Teybi sonuna kadar açıyorsunuz Kendinizi müziğe kaptırınca da kuralları çiğniyorsunuz
DöRTPARMAK - Biz kural değil, sakız çiğneriz Ne yani siz müzik dinlemiyor musunuz?
SARIKAŞ - Ben müzik dinlerim öyle arabesk dinlemem
DöRTPARMAK- Kenarbesk mi dinlersiniz?
KULAKSIZOĞLU - Bizler yolcuları mutlu edebilmek için müzik çalıyoruz Ayrıca müzik sürücüyü rahatlatır Müzik kazalara yol açmaz, kazalara yol kapatır
YANIKYÜZ - Siz otobüs sürücüleri, müziği kendi ruhunuz İçin değil, bayan yolcuların ruhlarını etkilemek için çalıyorsunuz Şarkıcı "yallah şoför" dedikçe, siz de aynadan bayanları dikizliyorsunuz Oysa gözlerinizin önünüzde oln^şı, gerekiyor Havanız o biçim! Apoletli gömlek, Mercedes markalı kravat, düşük kemer pantolon, ikide bir yağlanıp taranan saçlar, gözlük, ağızda Marlboro sigarası Habire hava basıyorsunuz
KULAKSIZOĞLU - Hava basmazsak araba arıza yapar Bayanlar konusunda da günahımızı alıyorsunuz Onlar bizim kardeşlerimizdir Biz onlara yan gözle bakmayız
YANIKYÜZ - Bu sözlere benim karnım tok
KULAKSIZOĞLU - Buraya gelmeden önce bu sözleri mi yediniz?
YANIKYÜZ - Lâubalilik istemem!
SARIKAŞ - Niye kabul etmiyorsunuz, trafik anarşisini yaratan siz sürücülersiniz
DöRTPARMAK - Siz neden trafik canavarının pençeleri olduğunu kabul etmiyorsunuz? Hiçbir trafik kuralını bilmiyorsunuz Ansızın önümüze çıkıyorsunuz Bizleri yanıltan hep sizlersiniz Aslında sizlere de yaya ehliyeti vermeleri gerekir Yürümesini bilmeyene ehliyet verilmemeli
YANIKYÜZ - Ne yazık ki, bu konuda size hak vermek zorundayım sayın Dörtparmak Maalesef yayalar da çok ihlâl ediyorlar trafik kurallarını Ehliyeti olmayan yaya trafiğe çıkmamalı
SARIKAŞ - Ehliyeti olmayan işe gidemeyecek mi yani?
YANIKYÜZ - İşine gelirse! Ne kırmızı, ne cadde, ne yaya geçidi, ne levha, ne polis, ne korna, ne durak dinliyorsunuz! Dağda yürür gibi şehir içinde yürüyorsunuz
DöRTPARMAK- (Alkışlar) Yaşşa, bravo, sayın Yanıkyüz!
YANIKYÜZ - Gösteri istemez! Nedir siz yayalardan çektiğimiz? Yaya geçidi varken, akrobat olup demir parmaklıklardan atlıyorsunuz! Maradona topa nasıl çalım yapıyorsa, siz de arabalara öyle çalım yapıyorsunuz!
KULAKSIZOĞLU - Ağzınıza sağlık, sayın Yanıkyüz!
YANIKYÜZ-Yağ istemez!
SARIKAŞ - Ya siz, ya siz! Ağzınızda düdük, belinizde tabanca Kendinizi kovboy sanıyorsunuz Biniyorsunuz bedava arabaya, bol bol geziyorsunuz Çıkıyorsunuz sürücü avına Zevk İçin durduruyorsunuz arabaları, basıyorsunuz cezayı!
DöRTPARMAK - (Alkışlar) Yaşşa, bravo, sayın Sarıkaş!
SARIKAŞ - Eğer siz trafik görevlileri görevinizi iyi yapsanız kazalar bu kadar çok olmaz!
YANIKYÜZ - Size kırmızı ışık yakıyorum, durun!
SARIKAŞ - Sizler de sürücülerin yarısı kadar suçlusunuz!
DöRTPARMAK- Hayır, siz yayaların yarısı kadar
SARIKAŞ - Bu trafik canavarının başı siz sürücülersiniz,
YANIKYÜZ - Çok doğru Ayaklan da siz yayalarsınız
SARIKAŞ - Gövdesi de siz görevlilersiniz
SUNUCU - Evet, tartışma bir sonuca ulaştı demektir Ortada bir canavar var Bu canavarı sürücüler, yayalar ve görevliler oluşturuyor
KULAKSIZOĞLU -Ya hava koşulları, ya hayvanlar, ya yolların durumu, ya araçlar, ya elde olmayan nedenler?
SUNUCU - Onlar da canavarın kuyruğu, boynu, midesi falan oluyor
YANIKYÜZ - Bizler bu canavarın bir parçası değil, düşmanıyız!
KULAKSIZOĞLU - Suçlu siz trafik görevlileri ve yayalardır!
SARIKAŞ - Suçlu siz sürücüler ve görevlilerdir! YANIKYÜZ - Suçlu sürücüler ve yayalardır! DöRTPARMAK - Suçlu sizlersiniz! (Yanıkyüz'ün yakasından tutar)
SARfKAŞ - Suçlu sizlersiniz! (Kulaksızoğlu'nun yakasına yapışır)
YANIKYÜZ - Suçlu sizlersiniz! (Dörtparmak'ın yakasına yapışır)
KULAKSIZOĞLU - Suçlu sizlersiniz! (Sankaş'ın yakasına yapışır)
SUNUCU - (Düdük çalar) Durun beyler, durun! Bu canavar neyle besleniyor, onu hiç düşündünüz mü? Bu canavar eğitimsizlikle besleniyor El ele verip eğitimsizliği ortadan kaldırırsak, bu canavar da acından ölür! Sayın seyirciler, sizleri de bu canavarı öldürmeye çağırıyorum Bizlere katlandığınız için teşekkürler Kazasız belasız günler hoşçakalın.
(Perde iner)

Şerafettin KARADAĞ

CEHALETİN BEDELİ

KONU:
Sivil Savunma Günü, Bilgisizlik sonucu sakat kalan dört kişinin anıları ve Sivil Savunma ile tanışmaları
OYUNCULAR:
Görevli, 1 Adam, 2 Adam, 3 Adam, 4 Adam
YARDIMCI OYUNCULAR:
Çaycı, Hizmetli
SAHNE-DEKOR:

Sakatlar Derneği Bekleme Salonu, 1 Masa, 5 Sandalye

Dört kişi sakatlar derneği bekleme salonunda bir masanın etrafında oturmuş konuşmaktadırlar Önlerinde birer simit, çaylarını beklemektedirler Hizmetli yerleri süpürür Onlara yaklaşarak
Hizmetli: Hoş geldiniz
Diğerleri: Sağol Hoş bulduk
1 Adam: Ya bu sakatlık ne kadar zor Bugün karşıdan karşıya geçemedim Biri gelip yardım etmese orda öylece kalacaktım
2 Adam: Haklısın Ben de etrafımdaki acıyan gözlerden bıktım artık İnsanlar bizi dilenci sanıyor Saygı göstermek için illa da sağlıklı mı olmak gerek?
Bu arada çaycı gelir ve önlerine birer çay koyar Üçüncü adam çay bardağını eline alarak söze katılır
3 Adam: Sormayın Zor bizim işimiz zooor
Görevli: Merhaba Hoş geldiniz Nasılsınız?
4 Adam: Hayatın güçlüklerinden bahsediyoruz Malum sakatlık zor
Görevli: Sakıncası yoksa Neden sakat kaldığınızı sorabilir miyim?
1 Adam çayından bir yudum alarak söze başlar
1 Adam: Ben o zamanlar küçük bir çocuktum Elektrikli eşyalarla oynamayı, prizleri kurcalamayı severdim
Diğerleri: Eee
1 Adam devam eder
1 Adam: Bir gün elime bir tornavida geçirmiş vidalarıyla oynuyordum Nasıl oldu bilmiyorum Öyle bir sarsıldım ki hala şimdi gibi hatırlıyorum Kardeşlerim beni görüp ne olduğunu fark ettiler Beni tutup çekmek istediler ama onları da benim gibi elektrik çarptı Yanlış müdahalenin sonu işte Halimiz ortada Allahtan onlara bir şey olmadı
Görevli ikinci adama dönerek
Görevli: Ya siz?
2 Adam eliyle çenesini sıvazlayarak söze başlar
2 Adam: İki ay bir trafik kazası geçirdim Aslını sorarsanız bacağım incinmişti Sakat kalmazdım ama o yardım edenler yok mu!!!
Diğerleri bu sözlere şaşırır Merakla sorarlar
Diğerleri: Nasıl yani? Yardım edildiği için mi bu hale geldin?

2 Adam: Evet Yardımseverlik her zaman faydalı olmuyor Neyse ben anlatayım siz karar verin Dediğim gibi iki ay kadar oluyor Arabamla bir ağaca çarpmıştım Kazanın şiddetiyle kendimden geçmişim Gözlerimi açtığımda fark ettim ki, etrafımda onlarca insan yığılmış, bazıları arabanın kapısını açmaya, bazıları camları kırmaya çalışıyor Derken kapı açıldı İrice bir adam beni kollarımdan çekmeye başladı Bacağım direksiyona sıkışmış, adam sa zorladıkça zorluyor Ben Yapmayın etmeyin diyorum ama kimin umurunda (Gülerek) Adamlar kafalarına takmış illa beni kurtaracaklar İri olan sert bir hamle ile çekti Zaten ezilmiş olan bacağım böylece kırıldı Sonra bir başkası geldi ve beni sırtlandı Ama biraz sonra bir çuval gibi yerde buldum kendimi Adam Kusura bakma kardeş belim ağrıdı birden dedi Sağ kolum da orda kırıldı Derken diğerleri Neyse başınızı ağrıtmayayım Küçük bir incinmeyle atlattığım kazadan hastaneye iki kırık ve pek çok çürükle varabildim
Diğerleri gülerler
Görevli üçüncü adama dönerek
Görevli: Ya sizin hikâyeniz ne?
3 Adam: Arkadaşlar 7 yıl kadar önceydi 17 Ağustos günü Ailemle Yalovadaki evimizde oturuyorduk Akşam işten gelmiş, yorgun olduğumdan hemen yatmıştım Garip bir uğultu ve büyük bir sarsıntı ile yataktan fırladım Ev halkı çığlık atıyor, bir oraya bir buraya koşturuyorlardı Ahmet, uyan deprem oluyor! diye bağırıyorlardı Üstüme bir kazak alıp fırladım Bina beşik gibi sallanıyordu Ne yapacağımızı bilmiyorduk Doğruca merdivenlere koştuk Nerden bilirdim merdivenler depremde en tehlikeli yerlermiş Daha bir iki basamak inmiştim ki, birden her yer karardı ve etrafı derin bir sessizlik kapladı Aradan ne kadar geçti bilmiyorum Arama Kurtarma (AKUT) Ekipleri beni molozların içinden çıkarttılar Gözlerim ailemi arıyordu ama kimseyi göremiyordum Hemen nerede ve nasıl olduklarını sordum Ama çok geç kaldığımı, benim dışımdaki herkesin hayatını kaybettiğini öğrendim (Yaşlı gözlerini silerek) Yıllardır kendimi suçluyorum ve affedebileceğimi sanmıyorum Çünkü o evi ben bulmuş ve babama almamız için çok ısrar etmiştim Depreme karşı dayanıklı olup olmadığı aklıma gelmemişti bile Cehaletim ve dikkatsizliğim hem sevdiklerimi elimden aldı hem de gördüğünüz gibi sakat kalmama neden oldu
Diğerleri üzgün ve acıyarak üçüncü adama bakarlar Görevli söze başlar
Görevli: Bu olay ne yazık ki pek çok vatandaşımızın başına geldi Acıdır ki hala kimse depreme karşı duyarlı değil, korunma yollarını bilmiyor
3 Adam: Bunun yanında, Zorunlu Deprem Sigortamızı da yatırmıyorduk Babam Ne gerek var? diyordu Bu yüzden evimizin bedelini de geri alamadım Gördüğünüz gibi böyle açıkta, sakat ve muhtaç kaldım
Görevli ve diğer üç adam dördüncü adama dönerler
4 Adam: Bana hiç bakmayın arkadaşlar Sizin başınıza gelenler hep bilgisizlikten gelmiş Benim durumum sizden farklı Başıma ne geldiyse talihsizliğim yüzünden geldi O zamanlar lise son sınıftaydım ve üniversiteye hazırlanıyordum Bir gün bizimkiler kardeşlerime göz kulak olmamı tembihleyerek, bir akrabamızı ziyarete gittiler Doğru odama çıktım Aradan birkaç saat geçmiş, kitaplarıma gömülmüştüm Ağır bir duman kokusuyla irkildim Koku alt kattan geliyordu Olamaz! dedim Kardeşlerim aşağıda! Hemen fırlayarak odalarına koştum Ceyda yatağında uyuyordu Kaldırıp dışarı çıkardım Bahçede beklemesini söyledim Şimdi biran önce Serkanı bulmalıydım Ev dumanların içinde kalmıştı Bense Kardeşimi bulmadan gitmeyeceğim diyordum içimden Tüm odaları kontrol ettim yoktu Tuvalet, banyo derken geriye sadece mutfak kaldı Son bir umutla mutfağa girdim Kardeşim mutfağın köşesinde oturmuş, elinde bir kibrit kutusu, Ben yaptım abi! Ben yaptım! diyerek ağlıyordu Bunları sonra konuşuruz Şimdi hemen buradan çıkmalıyız dedim Serkanı tuttuğum gibi kapıya fırladım Ama çıkmamız mümkün değildi Alevler kapıyı sarmış, geçit vermiyordu Kilimi üstümüze örtüp dışarı çıkmayı başardık Evin holü cehennem gibiydi Eşyaların her biri alev topu olmuş üstümüze yağıyordu Türlü güçlüklerle kapıya yaklaştık Kurtulduğumuzu düşünüyordum ki tavan çöktü ve kendimizi alevlerin arasında bulduk Serkan hıçkırarak Abi yanacağız burada, beni affet diye ağlıyordu Bense bir yandan ona Üzülme kardeşim, buna izin vermeyeceğim diye teselli veriyor diğer taraftan ona gözlerimden akan yaşları belli etmemeye çalışıyordum Elbiselerimizin yanmaya başladığını gördüm Ve yapılabilecek bir şey kalmamıştı Artık umudumu kaybetmiştim Tam o an kapıyı kıran iki itfaiyeci kapıyı kırarak bizi kurtardı O felakette yanan sol kolumu kaybettim ve kardeşim Serkan da dumandan zehirlendi ve aylarca hastanede yattı (Başını aşağı eğer)
Diğerleri: Senin başına gelen de bizimkinden farklı değilmiş İhmalkarlığından olmuş ne olduysa Kardeşlerin küçük ve sana emanet edilmiş, neden yalnız bıraktın Kibritle oynayarak yangına neden olmak küçük çocukların çok defa yaptığı bir şey
Görevli dört adama doğru dönerek söze başladı
Görevli: Arkadaşlar! Siz ve etrafınızdaki kişiler Sivil Savunma Kulübünün faaliyetlerine hiç katılmadınız sanırım Başınıza gelenler hep bu yüzden
Diğerleri: (Şaşırarak) Sivil Savunma Kulübü mü? O ne ki?
Görevli: Tabi Sivil Savunma Kulübü yangın, deprem ve savaşlarda nasıl davranılması gerektiğini, bir kaza ve afet yaşanması halinde nasıl ilkyardımda bulunulacağını anlatır, öğretir Bunları öğrenmiş olsaydınız bu acıları yaşamak zorunda kalmazdınız
Bunları duyan dört hasta Sivil Savunma hakkında bilgi edinmeye karar verirler ve bir ay sonra burada buluşmak üzere ayrılırlar
- 1 AY SONRA -
Dört adam yine aynı yerde buluşurlar Geçen süre içersinde internetten, kitaplardan ve çeşitli kuruluşlardan bilgi edinmişlerdir Öğrendiklerini anlatmaya başlarlar
1 Adam: Arkadaşlar, elektrik çarpan bir kişiye temas etmek son derece tehlikeliymiş Önce elektrik kontağını kapatmalı daha sonra elektriği iletmeyen bir şeyle teması kesmeliymişiz Ayrıca çocukların elektrikli eşyalarla ve prizlerle oynamasını engellemeli, dikkatli olmalıymışız
Diğerleri: Yaa
2 Adam: Ben de kazalarda yapılacak ilkyardım konusunda bilgi edindim Sakin ve temkinli davranılması gerekiyormuş Bilinçsiz ve konuyla ilgili bilgi sahibi olmayan kişilerin müdahale etmemesi gerekiyormuş Sağlık ekibi, ambulans ve güvenlik güçlerinin kaza yerine gelmeleri beklenmeliymiş Kırık ve kanama durumunda nelerin yapılması gerektiği de öğrenilmesi gerekiyormuş Çünkü en küçük ev kazalarında bile başımıza gelebilecek bir durummuş
3 Adam: Ev alırken ve kiralarken depreme karşı dayanıklılığının bilinmesi gerekiyormuş Ve zorunlu deprem sigortasının da yatırılması gerekiyormuş Böylece depremde bir hasar olursa paramızı geri alabilirmişiz Ayrıca depremde neler yapılması gerektiğini de öğrendim
Diğerleri: Eee Ne yapmak gerekiyormuş
3 Adam: Depremde en güvenli yerler kolon ve kirişlerin olduğu yerlermiş Merdiven, asansör, balkon ve çatı altları ise çok tehlikeliymiş Büyük eşyaların duvarlara sabitlenmesi gerekiyormuş Depremde hemen dışarı çıkmamalı, deprem bitene kadar güvenli bir yerde beklemeli ve yaşam boşluğu oluşturmalıymışız Depremden sonra güvenli bir yere giderek beklemeliymişiz
4 Adam: Bizim çocuk Atatürk İlköğretim Okulunda okuyor Okullarının sitesinde bu konularla ilgili bilgiler yer alıyormuş Yangın, deprem, sel, afet, savaş ve diğer konularda ne yapılması gerektiği, alınacak tedbirler ve ilkyardım anlatılıyormuş Ben de oradan bazı bilgilere ulaştım
Diğerleri: Adresi nedir?
4 Adam: Yangından korunmak için önlemler alınmalıymış Evde yangını söndürmek için bir su kovası, bir hortum ve yangın söndürme tüpü olması gerekliymiş Çocukların gözlenmesi ve başıboş bırakılmaması şartmış Ülkemizde pek çok yangın küçük çocukların ateşle oynamasından çıkıyormuş Keşke tüm bunları daha önce öğrenmiş olsaydık
Diğerleri: Keşke
Öğretmen: Evet çocuklar Tiyatromuzu izlediniz Sizler de bu arkadaşlar gibi bir gün Keşke dememek için Sivil Savunma Kulübünün faaliyetlerine katılarak, deprem, yangın, savaş, kaza, sel, yaralanma, zehirlenme ve diğer durumlarda nasıl davranmanız gerektiğini öğrenin, hayatınıza uygulayın
Oyuncular el ele tutuşarak seyircileri selamlarlar
Oyun esnasında projeksiyon cihazı ile görüntü desteği verilebilir, Hastaların anlattıkları olayların canlandırılması yapılabilir

YAZAN:Uğur KEBAPÇI (İngilizce Öğrt)
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
12B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
14B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
8B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Üst