Cevahir sayısalı tutturmuştur okulda Zekai hava yapmaktadır;
Zekai: Yaa bakarsın öyle kocasının takımını tutmayan futbolcu eşi gibi
Zekai: Abi
Cevahir: Ne oldu lan ergenlik çağın mı bitti?
Tayanç Pırıl'a hediye almıştır;
Zekai: Oh, keriz malı iki. Pırıl gel bunu Eminönün'de okutalım parasıyla sığır etine döner yiyelim he davşanım?
Cevahir Ulvi'ye: Lan zimmetine geçirim temassız, o nasıl uyandırma lan öyle ?
Ulvi: Ya Sevim, ya sen niye hep jopunun tersine gidiyorsun?
Zekai: Yoksa para abimlere çıktı da, yurt dışına mı kaçtılar. Hadi gelin ilk uçakla basalım onların yurtiçlerini.
Cevahir: Benim bi arkadaşa koç borcum var. Bana bir koç alalım mı?
Mürsel : Koçuna kumar mı oynadın sen?
Cevahir: Koç , yükselen borcum.
Cevahir, Ulvi ve Mürsel nezarete girmişlerdir;
Mürsel: Taa! Cevahir, ya koğuş ağası bize tecavüz ederse?
Cevahir: Lan bizden başkası var mı burdan ne ağası?
Mürsel: Taa! O zaman ağa falan seçmeyelim, Allah korusun.
Cevahir Şükufe'ye: Bıyığımın altındaki gizli sivilcem.
Cevahir Şükufe'ye: Ben senin için dünyamı yemişim, ahireten borç alıyorum.
Cevahir Ankara'ya Milli Piyango İdaresine gider Sayısalı kazandığını sanarak;
Memur: Buyrun Cevahir Bey beş bilmişsiniz, bin beşyüz lira.
Cevahir: Pardon biz kağıdımıza tekrar bakabilir miyiz? Biz altı bekliyoduk
.
Sevim: Seni komaya sokarım Ulvi.
Ulvi: Gerekirse komaya da girerim Sevim. Zaten önümüz kış. Kışı komada geçiririm.
Zekai, abisinin sayısalı kazandığını farz ederek, Keçe kardeşlerden faiziyle para almıştır.Abisinden para ister;
Cevahir: Kaç lira lazım?
Zekai: 2000 TL.
Cevahir: Al şu 1000 TL'yi hallet. Kayseriliyiz oğlum biz. Kayseri'liye sormuşlar "2x2 kaç eder" o da ''alırken mi? satarken mi?'' demiş.
Cevahir: İki kişinin bildiği sığır değildir!
Zekai mağazada annesinin beğendiği bayramlıkları giymiştir;
Zekai: Emekli gibi oldum,bu kıyafetle bağkur'a gitsem bana emekli maaşı bağlarlar.
Zekai Saltuk'a: Bir de kendimi senin maharetli ellerine bırakacakmışım, sen önce git taharetli ellerini yıka!