Geniş Aile Replikleri

Ömer
Yönetici
Şu sıralar çok beğeniyle izlediğim geniş aileden bazı komik replikleri paylaşayım dedim.

- Bak Ulvi seni en zayıf torbaya koyar, fikstürünü çekerim.Seri sonu Ulvi.
- Sıfatını tamlattırma lan bana.

Keçe kardeşler Kunter'in gözünü morartmıştır.
Zekai: Bakış açını kim değiştirdi kunter?

Cevahir: Çabuk beni hastahaneye götür.
Koyu Bilal: Yoğun baktım ya lan daha ne ?

Mürsel: Nazan ev buldum bir oda hiç salon.

Cevahir hastanededir.
Cevahir: Hocam benim bu flashdiskime bağlı semptomlarımda bağkursal kıpırdamalar var ama hadi hayırlısı.
Doktor: anlamadım.
Cevahir: Ya ben şimdi bunu halk dilinde nasıl anlatayım ki.
Ulvi: Abi ne oldu.
Cevahir: Ulan iki bilimsel terimin belini kıralım dedik kaçtı gitti çıban.Sahte doktor mudur nedir.

Baba:Ulan faydasız çık git evimden gözüm görmesin anca bayramlarda ananın elini öpmeye gelirsin.
Cevahir:milli bayramlarda dahilmi baba ?

Daha dikkatimi çekenler olursa paylaşırım sizde yazın :sneaky:
 
Ömer
Yönetici
Zekai keçe kardeşlere meydan okurken.
Zekai: Lan keçe kardeşler, gelin lan buraya.
Kütük: Bize mi diyosun lan sen çitlenbik.
Zekai: Oğlum gelsenize.
Kütük: Ne istiyosun lan ?
Zekai: Çıkışta bekleyin lan sığır sürüleri, siz hepinizsiniz ben tekim.
Kütük: (gülerek) Oğlum biz böyle çok güçlü olduk be, al bizim boğaçı da senden olsun.
Zekai: rahat ol sen, ağzınızı kırdıktan sonra hepiniz benden olacaksınız.
 
Ömer
Yönetici
Bilal: Delikanlılığın kitabında, rakibinin gözüne biber gazı sıkıp, görüş alanını daraltmak var mı
Cevahir: Tövbe, ben değil, mürsel sıktı. Ben yine de sportmence bulmuyorum tabi.
Bilal: Seninle şimdi kavga etmicem cevahir, dışardan benim dayak yediğim sanırlar!
Cevahir: Bu kadar duygusal olma bebeeem!
 
Ömer
Yönetici
Cevahir kardeşi Nazan'a: Sana derinlemesine nüfuz ederim bak.

Cevahir: korsan emlakçılığa başlıyoruz ulvi.
Ulvi: Korsan emlak mı? Sahte ev mi alıp satıcaz abi?
Cevahir: Sahte ev diye bir şey mi var lan bir batonarme gördün mü ya mülktür ya duvar
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Koyu Bilale: Sana bir ton daha koyu atarım insan içine çıkamazsın mat Bilal.

Zekai: Kızla aynı sınıftayız ama aramızda sınıf farkı var.

Saltuk: zek hoca kurtarma yazılısı yapıyormuş.
Zekai: Ben seksen beşten beraatim.

Cevahir: Türkiye'de Alamancı, baba ocağında yabancı.

Ulvi ampul takarken;
Cevahir: Hadi lan takamadın bi ampulü.
Ulvi: Abi olmuyo ekonomik ampul ya ondan galiba.
Cevahir: Kenarına para sıkıştır o zaman.
 
Ömer
Yönetici
Bilal: Şükufe beni seçti cevahir.
Cevahir: Ben de seni seçtim pikaçu.

- Ben boşanma davasını kaybettim baba.
(cevahir'in babası kuddusi bön bön bakar)
- Velayetim sizde kaldı ha çok da ballısınız!

anne - a
nazan - n
nazan masanın altında temizlik yapıyor.
a - nazaan.
n - efendim?
a - kimle konuşuyosun kızıım?
n - mürsel bişey sorduda.
a - ne sordu? üstünde ne olduğunu mu sordu?
N - AY ANNE YAA, MÜRSEL ŞUA ANDA ÜSTÜMDE ne olduğunu bilse benimle evlenmekten vazgeçer yani.

n - babam nerde anne?
a - çıkıyorum dedi çıktı tutamadım.
n - hah çok güzel kahveye gitmiş.
a - hiii! görmüş mü mürseli yoksa?
n - yok mürsel masanın altına saklanmış.
a - hah iyi bari akıl etmiş deli oğlan, daa sen de masanın altındasın? hayırdır, bi fantaaazi mi yapıyosunuz yoksa?
n - ya anne inanamıyorum öff yaa, temizlik yapıyorum burdaa.
a - çık ordan çık çık çık, bana bak evlenmeden masanın altına girmek yasak.
n - ya öf anne yaa inanamıyorum sana yaa...
 
Ömer
Yönetici
Mürsel: Cevahir bak! bi kanunsuzluğun peşindeysen sakın beni alet etme, ben dürüst bi esnafım.
Cevahir: Mürselcim, ben de iki ters bi dürüstüm! istersen bi tersime falan gelmeden yürü koçum!

Cevahir: Sana benim gözümle bakıcak adamın aklını kırarım lan!
Bilal: Akıl Akıldan Üstündür Genç kaç tane kırabilirsin üst üste?

Şükufe Cevahir'e tokat attıktan sonra;
Ulvi: Noldu cevo?
Cevahir: Yengen dövme yaptı, nası yakıştı mı?

Cevahir: Ya Şükufem ben hep boşa kaçıyorum ama sen hep Bilale pas veriosun.
Şükufe: Bilal'i şimdilik kadro dışı bıraktım yerine iyi birisini bulursam sezon bitmeden göndericem.

Mürsel: Kuruyemiş dükkanı burası çıkın dışarda kavga edin.
Bilal: Kes lan! Delerim şimdi çuvalını akıtırım kuruyemişini!

Cevahir: Ne kadar eksiksen söyle ulvi, üstünü tamamlıyım lan.

Cevahir: Devir abi kahveye kafa dinlemeye geliyoruz kafa atmaya değil!
Bilal: O zaman oyun oyna pişpirik oyna gel benim ekmeemle oyna Cevahir ahahah!!!

Bilal: Cevahir, bunlar neyi paylaşamıyorlar?
Cevahir: Bak bilal! senin ömründen kefilsiz kredi çekerim!''
 
Ömer
Yönetici
Cevahir: Dikkat et trafoya işiyorsun koyu bilal daha da koyulaşacaksın.

Zekai: Küpeyi padişahlarda takıyor baba.
Kuddusi: Sefere mi çıkıcan eşşolueşşek.

Cevahir : Olum dün bize bi tane inşaaat mühendisi geldi nazanla yuva temelleri atmak istediğini söyledi adam inşaattan anlıyo koçum
Mürsel: Sen ne diyosun cevahir ben o yuvanın temellerini zemin etüdü yaparak attım, coğrafyacıyım ben.

Adam gibi çayını iç sonra ortaokulu 2. sınıftan terk ettiğin gibi terket burayı.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Mürsel'den aldığı parayla araba almıştır.Cevahir arabayla giderken yolda Mürsel'i görür.
Cevahir: Mürsel seni de bırakayım mı?
Mürsel: Bırak.
Cevahir: Hadi bıraktım.

Zekai: Beni evlatlık mı aldınız ya bu evde hiç bi istediğim olmuyor
Nazan: Merak etme Zekai evlatlık almış olsak daha seçici davranırdık .

Cevahir: Ulvi aklıma süpersonik bir fikir geldi. Bende ki bu kafa var ya yüz otuz dört IQ, iki bin beş yüz CC. Bilal denen o at kafası gibi tek beygirle çalışmıyor kafam, farkım var.

Cevahir: Şükufem, ben sensiz hitler Almanya'sında albüm çıkaran İsmail yk olurum. tutunamam.

Bilal: Amirim, ne yaptı o, içbükeysinden hallice kaçak ?

Cevahir: Lan kafadan kangren, senin kafana kan ulaşmıyor, ben nasıl ulaşayım?

Bilal: Oğlum müfit, Cevahir mevsim normallerini yaşarken, ben dört mevsim güneşi görüyorum.

Ulvi: Abi neden kaçıyoruz ya, kim bunlar
Cevahir: Geçmişimden kaçıyoruz ulvi, görmedin mi adamlardaki kırmızı bülten tavrını, ajan lan bunlar.
Ulvi: İyi de türkçe konuşuyolardı
Cevahir: Sen de türkçe sus ulvi
 
Son düzenleme:
Ömer
Yönetici
Cevahir: Şükufem,enine çizgim boyuna yazgım bilmiyosun sana süpersonik haberlerim var
Şükufe: Ne oldu polis yakalamış seni
Cevahir:sorma sosyetem,sensiz mapushane köşelerinde çürüyecem diye nasıl korktum anlatamam,ben sensiz yaşayamam.ben sensiz hitler almanyasında albüm çıkarmış ismail yk gibi olurum,tutunamam

Cevahir ve Mürsel bankadan kredi çekerler;
Mürsel: Cevahir biz senle kredi çektik tamam, peki ulvi'ye niye çektik ?
Cevahir: Çok ayıp Mürsel, oğlum şimdi biz üçümüz dürümcüye gitsek Ulvi'ye ısmarlamayacak mıyız.

Zekai: Babacığım abim artık parayı bulduğuna göre bana da bi motosiklet alırız ha?
Kuddusi: Oğlum motosiklet alamayız ama sen bi kask al tak kafana. Bu kafayla fazla gidemezsin zaten.

Bilal berberde sakal traşı olurken;
Bilal: Hoş geldin Cevahir kardeş.
Cevahir: Sağol sinek bilal. Hayırdır kaydını mı yaptırıyorsun?

Yer kahvehane;
Cevahir Bilal ve Şukufe'yi birlikte geçerken görünce şist kıs Şukufe şukufe diye seslenir Şukufe bakar gece yarısı Cevahir kahvede yarı aralık kapıdan konuşuyor hayırdır cevahir ne işin var burada gece yarısı?
Cevahir : Devir Abi işte üzerime kapıyı kapatmışlar esnaf şakası aman tamamlayamadım şimdi
ama bu sırada yarı aralık kapıdan konuşmakta.
Şükufe : annem hasta deyince cevahir iğrenç alt eşofmanı unutup dışarı çıkar hayırdır nesi var annenin diye sorar ?
Şukufe : gülmesini tutamayıp cevahir bu ne hal lan niye giydin bunu?
Bilal: Devir Abi yılın şakasını yaptı, gerçi hiç belden aşağı vurmazdı ama.
 
Ömer
Yönetici
Mürsel: Duyan da kadınlara eve getirip yemek yaptırp kaldırdığımı sanır, ben o kadar ıssız mıyım?

Cevahir: Ama beni meşgule alma baz istasyonum.

Pırıl: Nasıl geldin Zekai ?
Zekai: Koşa koşa pırıl
Pırıl: Abim nasıl gelemedi zekai
Zekai: Oda koşa koşa gelemedi

Zekai: Kuntercim bak sana ne dicem,gel ben senin şu aynurla aranı yapim ha
Kunter: Yok, istemem, biz aynurla çıkıyoruz.Dün gece chatleşirken ona bi gülücük gönderdim, o da beni titretti. Sonra ben ona arkadaşlık teklif ettim o da kabul etti. Bu akşam da kamera açıcaz.
Zekai: Ee şimdi niye konuşmuyosunuz yüzyüze?
Kunter: Sanane.Bu arada Pırılla internette konuşmayın diye adreslerinizi çökerttim.Seni bi daha onun etrafında online görürsem banlarım.

Ulvi: Abi ev var ya pırıl pırıl ya, sanki böyle Nazanın eli değmiş gibi, helal olsun valla,
Cevahir: Delerim bıngıldağını lan, rafadan ulvi, olmamış ulvi
Ulvi: Cevo ne dedim ya, sanki mürsel nazanı eve atmış dedim ha
Cevahir: Kalk lan şurdan kalk, yapmıyoruz kahvaltı mahvaltı kalk. yetersiz yetersiz konuşup zehir ettin kahvaltıyı kalk terbiyesiz.

Cevahir: olum ben bitaraftan öğrenci sayılırım hala.
Ulvi: hangi taraftan abi?
Cevahir: anne tarafından lan teneke kafa.
 
Ömer
Yönetici
Nilal kucağında bir cocukla gelir:
Bilal: Şükufe merhaba sende tulum, eldiven bi de bu küçük yavru için bi minik şapka var mı acaba
Şükufe: Ay bilal kimin bu ?
Bilal: Bilmiyorum, kimsesiz bi garip. camiinin avlusunda buldum karakola götürdüm.
Şükufe: Ahh canııım adı ne bunun
Bilal: Karakolda da bir isim aradılar. En sonunda verin ben koyim çocuğa ismini dedim, tam okuyordum kulağına ezaanı ordaki telsizlerden bir tanesi açık mı kalmış ne. Benim ezan okuduğumu duyan bütüün birimlerin kimisi namaza durmuş kimisi sirenlerinin seslerini kapatmışlar.

Bilal Cevahir'den dayak yemiş gibi görünmek için yoldan geçen 3 iri yarı adama laf atar;
Bilal: Birader bi bakar mısın. Sizin için arada derede trencilik oynuyo diyorlar doğru mu ?
Adam: Ne diyon lan sen
Bilal: Valla siz üçünüz acayip şey mişsiniz.
Adam: Bela mısın lan sen sapık (itekliyor)
Bilal: Aaa doğru mu lan yoksa. haa ne bu ipeksi dokunuşlar.

Ulvi turistlere rehberlik eder;
Ulvi: Bu görmüş olduğunuz arsa milattan sonra 1980 senesinde benim dedeme "my god god father" çok ucuza teklif ediliyo tamam mı.Ama benim denyo dedem bunu kabul etmiyo "no no no ben istemem" ne oluyo? bütün ailemizi çok mühim bi mülkten mahrum bırakıyo rahmetli.
Cevahir: şit langzam ulvi lan napıyosun?
Ulvi: napı...
Cevahir: Lan napıyosun soyka. Ben seni tarih rehberi olarak tanıttım sen tapu kadastro memuru gibi arsa gösteriyosun, mülk gösteriyosun lan.
Ulvi: ya yakın tarih anlatıyorum cevo.
Cevahir: Yerim lan senin yakın tarihini sığır ve ötesi! Düzgün yerler göster çeviremiyorum!

Cevahir: Lan ulvi sen ingilizce biliyodun dimi?
Ulvi: Abi düşünüyorum da konuşamıyorum.
Cevahir: Peki nece düşünüp türkçe konuşuyosun?

Cevahir: Ulan bak, itilaf devletleri gibi kıl kıl hareketler çekmeyin bana böyle bak, alırım hepinizin boşluklarınızı ha.
 
Ömer
Yönetici
Bilal: Çok pis kalbini kırdım Şükufe'nin be müfit. Şimdi bu olay Cevahir'de bi boşluk yaratmadan gidip kızın gönlünü almam lazım.Benim adıma yazdığın şiiri verdin mi Şükufe'ye, hasta olacak dimi Şükufe şiire. Varmı yanında bir nüshası yanında ver bakim okuyim.

Nispetime verme bebeğim,
Mutlaka gel düğünüme,
İsmine davetlilerin başına yazayım istersen
Zirvem ol.
Sünnetçi zerk eyledi morfini bu aşk düğümüne
Sevgili olamadık gel bari omuzlarımdan tut kirvem ol.

bu ne laan!!! ulan böyle şiir verilir mi kıza!! bende seni içine kapanık bi tip zannedip kendine has bi yeteneğin var sandım be oğlum. sen süzme sığırmışsın bee!!!
 
Ömer
Yönetici
Müdür: 900 cevahir!
Cevahir: Süreyya hocam saygılar.Bu arada 900 cevahir değil, 0900 Cevahir hocam. Verdiğiniz sıfırlarla nerdeyse hat alıyodum.

Cevahir: Anne bak şimdi sen bana 50 lira ver ben sana yarın onu 150 lira olarak geri vereyim, he bak 100 lira komisyonumu da alırım ama.

Mürsel: Cevahir git burdan bak valla polisle attırırım seni
Cevahir: Sen akşam eve gelicen ama di mi, ben seni sivilde yakalicam akşam di mi, o zaman görüşcez senle.
Mürsel: Takım elbiseyle gelirim, takım eliseyle yatarım, sivil olmam. yürü git lan!

Cevahir: Kalk Koyu Bilal zaman pisleyip üzerine oturma zamanı değil, zaman maşrapaları doldurup doldurup bereketi pisliğin üzerine dökme zamanı!!!
Bilal: Neler diyorsun be Cevahir.
Cevahir: Gaza geldin mi lan?
Bilal: Midem kalktı lan.

Cevahir: Kelle başı birer pencere, bundan sonra farklı pencerelerden bakarsınız olaylara.

Mürsel: Kuddusi baba farkettiniz mi ? Ümran Süreyya Beyin 2 ismi de unisex.

Cevahir mahalledeki evleri yıkmaya gelen yıkım ekibine karşı direnirken, elindeki bıçağı Mürsel'in boğazına dayar
Cevahir: Açılın lan yoksa keserim öz eniştemi.
Mürsel: Cevahir Allah belanı vermesin asıl plan dediğin bu muydu?
cevahir: Yok lan az biraz daha sabret, yalnız bir şey söyliyim mi lan. Darda kalırsam azıcık kesicem inandırıcı olsun diye haa.
Mürsel: Deneeaaa... Kesicek valla eniştesini kesicek, memur bey şikayetçiyim.
Cevahir: Açarım içini lan açarım içini...
Mürsel: Bakmayın alın götürün. Bir şey yapın kesicek.

Bilal: Devir abi bana bir kahve asistanıma da bir oralet benim kahvemin içine biraz likör atabilirsin.
Cevahir: Devir abi bana da bir viski içine her zaman ki gibi biraz tarçın öfeleyebilirsin.
Devir: Oğlum manyakmısınız siz burası kafa bulma yeri değil ayılma yeri.
Cevahir: Devir abi boşver şimdi ne yeri ne zamanı benim sana süper sonik bir teklifim var bütün mülklerine talibim.

Mürsel Müdür Ümran Süreyya'ya: Yürü git lan sülalesi unisex.
 
Son düzenleme:
Ömer
Yönetici
Ulvi: Ben mahvoldum cevahir Sevim hamileymiş.
Mürsel: Aaa baba mı oluyon ne koyacağız adını?
Cevahir: Ulan sen ne şerbetçiymişsin hangi ara yükledin kıza?
Ulvi: oğlum ne yüklemesi kontor kart numarasını kazımadım ki yükleyeyim.

Mürsel: evimi kurtar yoksa bireysel silahlanırım.

Zekai: Bunların aile çağdaş, sanırsın çağdaş yaşam ailesi, ama bu kunter aralarında tavuk çiftliğine kontenjan boşluğundan girmiş sığır gibi kalıyor!

Zekai: Abi akşama babam çağırıyor.
Cevahir: Neden iftara mı çağırıyor?
Zekai: Hayır abi, ihtara çağırıyor.

Cevahir: Bi daha da nazanı buraya alma lan
Ulvi: abicim tartıma çıktı ama yani. bişey söyliyim mi, 50 kilo kız ya, kuş gibi maaşallah ha
Cevahir: Bıngıldağın kaşınmasın gene ulvi, bana sıfatını tamlatma ulvi
Ulvi: Abicim ne dedik şimdi ya, hani boyuna göre iyi, etine göre dolgun
Cevahir: Burkutma bana ağzını yüzünü ulvi gerizekalı yetersiz .

mürsel: Cevahir çok pis kokuyo ayakların
Cevahir: Miski amber, seninkiler sanki lavanta kokuyo, kırıldı la burnumun direği. off biz ne hallere düştük ya
Mürsel:senin yüzünden. dua et burdayız, sokakta kalıp tecavüze uğrasak daha mı iyi
 
Ömer
Yönetici
Cevahir: Hişt güzelim, mutluluğumun resmi içeceği. diyorum ki işler böyle giderse, pembe panjurlu böyle bahçeli bi şube daha açar mıyız ?
Şükufe: Cevahir, yünden tüyden elektrik üretip benim trafomu patlatma çok kötü çarparım seni ha, işine bak.
Cevahir: Ya sivil savunmam, sen direnebildiğin kadar diren. hilal taktikleriyle gelicem

Pırıl: Abimle beni yarıştırıyolar zekai
Zekai: Keşke abimle benide yarıştırsalar ama benden büyük olduğu için doğuştan bi at kafası önde.

Kuddusi'nin karısı yatağa sınır çekmiştir;
Kuddusi: Başlarım kıta sahanlığına bu yaştan sonra it dalaşı mı yapacağız seninle. Kardağına bayrak diktirtme bana.

Keçe kardeşler Zekai'nin elindeki ayranı dökerler.
Zekai: Kendi mamüllerinin tüketilmesinden hoşlanmıyo sığırlar.

Ulvi: Cevo baksana şükufe sana çapraz bağlıyor.
Cevahir: Sen beni onunla başbaşa bırak ben onu çapraz yan bağlarım.

Kunter'in iki gözü morarmıştır;
Zekai: Şuraya bak millet uzak doğunun felsefesini alır bizde pandasını aldık.
 
KübOosh Bir rütbem biLe yoqq xD
Bilal berberde sakal traşı olurken;
Bilal: Hoş geldin Cevahir kardeş.
Cevahir: Sağol sinek bilal. Hayırdır kaydını mı yaptırıyorsun?
Burda cok gulmusdum:D
 
Ömer
Yönetici
Zekai: Pırıl artık çok ünlü bir sevgilin var.
Pırıl: Niye o, ülke çapındamı isyan ettin?

Cevahir: Kız domuşuk ne bu yelpaze, copuna kramp mı girdi?
Sevim: Sormayın ya işyerinden uzaklaştırma aldım.
Cevahir: Ee hadi uzaklaş o zaman bizim Ulviyle işlerimiz var.

Cevahir: Dedeciğim hadi kalkın sizin canınız sıkılıyordur kız istemeye gidiyoruz.
Dedesi: Aa manyakmıısn oğlum gündüz gündüz kız mı istenir.
Cevahir: Gündüz tarifesi büyükbaba şimdi istesek akşama ancak alırız.

Ümran Süreyya: Zekai uy kurallara !
Zekai: Niyet ettim, niyet eyledim uydum kurallara hocam.

Nazan: Ya aşkım neden almazssın ki evlilik cüzdanını yanına, oteldeki adam fuhuşturucu tiplermişiz gibi garip garip baktı bize ya.

Cevahir: Şükufem menkul kıymetlim gördüklerinin yarısına duyduklarının hiç birine inanma.

Zekai: Ya baba sizde hiç mi gurur yok! yani benle hiç mi gurur duymuyorsunuz :)
Nazan: Ay Zekai öyle arkada duruyordun gurur ordan duyulmuyor.

Cevahir: Bak Şükufem mürüvetten düşmek için seninle paravan evlilik yapmak istiyor.Şukufem sende tükür şu dündara da bitşin artık şu akı töreni.
 
Ömer
Yönetici
Cevahir Devir Daim'e: "Bu iki çekirdeğin arasında senin gibi bir dirhem, hiç olmamış."

Cevahir: Dışına bak yeşil türbe, içine bak tövbe estağfurullah tövbe.

Nazan'la Mürsel gerdeğe girecek yer bulamazlar ve;
Mürsel: iİyice behlül oldum burda ya.

Anne: Nazan dur bi kızım, al bakiim şunları bak uğur getirir.
Nazan: Anne bunlar ne, bak hep böyle yapıyosun mürsel stres altında kalıyo.
Anne: Kızım nolacak yani, biz hepinizi stres altında yaptık, hepiniz stres çocuğusunuz zaten .

Anne: Nazan, nasıl geçti dün gece kızım.
Nazan: Bilmediklerimi boş bıraktım annecim.
Anne: Bana bak anneyle dalga geçme taşırırım dışına.

Ulvi: Ya Cevo ne gerek var böyle şeylere, hiç yakışıyo mu sana.
Cevahir: Dibinden kum çıkarırım Ulvi.Sanki sen yasamış yürütmüşsün gibi yargılama lan beni.

Cevahir: Lan godfather, çanağını çömleğini patlatırım!
 
Ömer
Yönetici
Cevahir: Dündar, dün dar gelirliydin, şimdi elin bollandı niye Şükufe'ye meyil ettin?

Zekai: Biz medeniyetin beşiğinde sallanarak büyümüşüz.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
37B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
3B
Uzman Tarihçi
U
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst