deneme yazıları,tanımı gelişimi,çeşitleri,türk edebiyatında deneme

SüKuN Harbi Aktif Üye
deneme yazıları

Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür .
Deneme yazarı görüşlerini aktarırken samimi bir dil kullanır.

Kendi diliyle konuşuyormuş gibi bir hava içindedir.
Deneme her konuda yazılabilir. Ancak daha çok tercih edilen konu her devrin, her ulusun insanı ilgilendiren, kalıcı, evrensel konulardır. Ele alınan konu çoğu zaman derinleştirilerek anlatılır.

Denemenin özelliğini Nurullah Ataç’ın şu sözleriyle özetleyebiliriz:

“ Deneme, ben’in ülkesidir. ‘Ben’ demekten çekinen, her görgüsüne, her görevine ister istemez bir parça kattığını kabul etmeyen kişi denemeciliğe özenmesin.”

Denemenin ilk örneklerini Fransız yazar Montaigne vermiştir. Daha sonra İngiliz yazar Bacon türü geliştirmiştir.

Edebiyatımızda Cumhuriyet’ten sonra görülmeye başlanan bu türde Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Sebahattin Eyüboğlu, Ahmet Haşim güzel örnekler vermişlerdir.

deneme yazılarının tanımı ve niteliği

Deneme yazıları, herhangi bir edebiyat, sanat veya bilim konusunu yeni ve kişisel görüşlerle ele alarak etkili bir anlatım içinde sunan düz yazılara eskiden “kalem tecrübesi” denilirdi.

Deneme türünden yazılarda, kesin sonuçlara erişme, bir savı benimsetmeye çalışma, kesin bir değerlendirmeye gitme gibi bir amaç söz konusu değildir.

Deneme yazıları, iddiasız bir tutumla herhangi bir konu üzerinde bireysel düşüncelerini içtenlikle ve çok kez bir söyleşi havası içinde açıklamaya çalışır. Hatta bazı deneme yazılarında veya günlüklerde rastlanan bir içtenlik, bir gelişi güzellik havası vardır.

Deneme yazıları genellikle kısa bir makale veya köşe yazısı gibi bir solukta okunabilecek uzunlukta olur. Bununla birlikte, çok daha uzun denemelere de rastlanabilir. Denem yazıları, bir inceleme veya makalede olduğu gibi belirli bir plana göre oluşmaz.

Denemeci, duygu ve düşüncelerini rahat, serbest bir tutum içinde kendi kendisiyle konuşur gibi anlatır, bazen bir konudan öbürüne atlamakta sakınca görmez.

Deneme türünde yazarın kişisel duyguları, düşünceleri inançları, tutkuları, beğenileri ön plandadır. Bu nedenle bu tür yazılarda gerçeklik, doğruluk, genellemelere varma, kural ve yöntemlere uymak gibi hususlar söz konusu değildir.

Deneme yazarı birtakım felsefe öğretilerinden, edebiyat akımlarından ve sanat görüşlerinden yararlanmakla birlikte daha çok kişisel yaşantılardan esinlenir.

Deneme yazarlığı, geniş bir dünya görüşü ve zengin bir edebiyat, sanat veya felsefe kültürü ile birlikte açık, özgün ve sürükleyici bir anlatış özelliğine sahip olmayı gerektirir.

Bu özellikleri taşıyan denemecilerin kaleminden çıkan yazılar okurun genel kültürünü artırır, onun önüne daha önce bilmediği veya sezemediği düşünce ve duygu ufukları açar.

Deneme türünde yazıları eleştiriden ayıran özellik şu noktada gösterir: Deneme yazılarında amaç, yaratıcılık ve özgünlüktür, eleştiri yazılarında ise amaç belirli bir sonuç veya yargılara varmaktır.

denemenin gelişimi

Geniş anlamda deneme biçiminde eserlere çok eskiden beri bütün dünya edebiyatlarında rastlanır.Hatta bazı edebiyat tarihçileri deneme türünün Avrupa’dan önce Japonya, Çin ve Hindistan gibi Doğu ülkelerinde başladığını öne sürmektedirler.

Ancak, bu ünitenin giriş bölümünde de değindiğimiz gibi denemenin, bağımsız bir yazı türü olarak başlaması 16.yüzyıldan sonradır.Bu oluşumda Fransız yazarı Monteigne’nin (1533-1592) büyük payı bulunduğunu bir kez daha belirtmek isteriz.

Gerçekten monteigne ilk iki cildi 1580’de, üçüncü cildi de 1595’de yayımlanan “Esasis” (Denemeler) adlı ünlü eseriyle bu türün hem öncüsü hem de en büyük temsilcilerinden biri olmuştur.

Monteigne, denemelerinde yalın, akıcı ve içten bir anlatışla kendi gözlemlerine ve yaşantılarına dayanarak arkadaşlık, yalnızlık, yakarış, kitap, ahlak, eğitim gibi çok değişik konular üzerinde kişisel görüşlerini dile getirir.Denemelerin tümünde onun huzur verici, sevecen kişiliği yansır.

Montaigne’den sonra deneme türünün eser veren en ünlü edebiyatçılardan biri, İngiliz F. Bacon (1561-1626) dır.Bacon, “Denemeler” (1597,1612,1623) adlı eseriyle deneme türünü biçim, anlatım ve içerik bakımından daha başka bir nitelik kazandırmıştır.

Onun derli toplu, özlü ve sağduyuyu yansıtan düşünce ve görüşlerini içeren denemeleri uzun süre hayatta başarı ve mutluluğun yolarını arayan kimseler için yol gösterici bir rol oynamıştır.

İngiliz j.Addison (1672-1719) ile İskoçyalı J.Boswell (1740-1795) ve İrlandalı O.Goldsmith (1725-1774) gibi yazarları göstaerebiliriz.
Diğer edebiyatçıları ise şunlardır:T.S Eliot (1888-1965) ve A.Huxley’yi (1894-1963) anmak gerek.

XIX.yüzyılın sonlarında deneme, özellikle edebiyat ve sanat konuları eleştiri yönü ağır basan bir nitelik kazanmaya başlar.R.De Gourmont, C.Maurras, A.Camus, E.C Alain ve J.P Sartre gibi sanatçılardır.



deneme çeşitleri

Deneme türünde eserleri içerik ve anlatım özellikleri bakımından “senli benli” (“resmi olmayan” veya “kişisel”) ve “düzenli” (resmi) olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.

“Senli benli deneme” Fransa’da Montaigne ile başlamıştır denebilir.Bu çeşit deneme yazılarında önyargılarına, kesin bir sonuca yönlendirici düşüncelerine ve belirli eğilimlere rastlanmaz.

Bu gibi yazılarda canlı ve içten bir konuşma dili kullanılır; betimlemeye, gülmeceli anlatmaya (mizah) ve ince anlamlı sözlere (nükteye) geniş yer verilir.

Düzenli denemenin ilk örneklerini ise İngiltere’de Bacon vermiştir.Bu tür deneme yazılarında anlatım biçimi olabildiğince nesnel, yoğun, ciddi, kısa ve özlüdür.

Bu çeşit deneme yazıları, zamanla, ele alınan konular, anlatım biçimi ve uzunluk bakımından değişikliklere uğramış, başlangıçtaki özelliğini yitirmiştir.Bugün, düzenli denemelere özelliklerine göre daha çok “makale”, “inceleme”, veya “tez” adı verilmektedir.

türk edebiyatında deneme

Edebiyatımızda bugünkü anlamıyla deneme türünde ilk yazılar ancak 20.yüzyılın başlarında görülür. Bu alanda öncülük edenlerin başında Ahmet Haşim’in geldiğini söyleyebiliriz.

Onun, “Bize Göre” (1928) ve “Gurebahane-i Laklakan” (1920) adlı kitaplarında yer alan bazı parçalar birer örneksel deneme yazısıdır.

Eserleriyle çağdaş edebiyatımızda deneme türünün gelişmesine büyük katkılarda bulunan yazarlarımız arasında Suut Kemal Yekin’i(1903-1980),Ahmet Hamdi Tanpınar’ı (1901-1962),Selahattin Batu’yu (1905-1973), Nurullah Ataç’ı (1898-1957),Sabahattin Eyüboğlu’nu (1908-1972), Orhan Burian’ı (1914-1953) ve Mehmet Kaplan’ı (1915-1986), gösterebiliriz.

Yukarıda adları sayılan edebiyatçılarımız arasında Nurullah Ataç,Suut Kemal Yetkin ve Sabahattin Eyüpoğlu’nun eserleri edebiyatımızda deneme türünün gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

Edebiyatımızda özellikle son yıllarda deneme türünde yazıların çoğaldığı bir gerçektir.Çeşitli yazı dallarında eser veren birçok şair ve yazarımız bazı konular üzerindeki düşünce ve gürüşlerini deneme biçiminde anlatmaya çalışmışlardır.

Düzyazımızın gelişmesine de büyük ölçüde hizmet eden bu yazıların önemli bir bölümü kitap haline getirilmiş,böylece kalıcı bir nitelik de kazanmıştır.

Günümüzde deneme niteliği taşıyan yazılarıyla dikkati çeken yazarlarımız arasında şunları sayabiliriz:Melih Cevdet Anday,Vedat Günyol,Salah Birsel (1919-1999),Adnan Binyazar , Mermi Uygur ,Oktay Akbal.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
11B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst