İSTİARE( Eğretileme)

SüKuN Harbi Aktif Üye
İSTİARE( Eğretileme)

Mecazla ilgili sanatlar mantığına göre ikiye ayrılıyordu . Benzetme ilgisiyle kurulanlar ve benzetme ilgisiyle kurulmayanlar . Benzetme ilgisiyle kurulmayan mecazlar “mecaz- ı mürsel” diye adlandırılıyordu . Benzetme ilgisiyle kurulanlar da “teşbih” ve “istiare”.
Teşbih’te olmazsa olmaz şart “benzeyen” ile “kendisine benzeyen” idi .
Meselâ: “Aslan Galatasaray yurda döndü.”
Bu cümlede “aslan” : “Kendisine benzetilen” ve “Galatasaray” : “Benzeyen”dir. Klasik bir teşbih .Benzetmenin temel öğelerinden “benzeyen” ile “kendisine benzeyen” mevcut . Eğer benzetmenin temel öğelerinden biri olmasaydı “istiare” sanatı ortaya çıkacaktı. Yani bu cümleler şöyle olsaydı.
“Aslanlar yurda döndü.”
“Galatasaray kükredi.”
I. cümlede sadece “kendisine benzetilen” ; II.cümlede ise sadece “benzeyen” vardır. Benzetmenin esas unsurları olmadığı için bu cümlelere “teşbih” diyemeyiz . Bu cümlelerde karargah kuran lafz sanatı “istiare”dir. Sadece “kendisine benzetilen”in bulunduğu I.cümle “açık istiare” ; sadece “benzeyen”in bulunduğu II.cümle ise “kapalı istiare” sanatına örnektir.
Tekrar kontrol edelim :
“Akrep Hamdi karşıdan göründü.” Teşbih-i beliğ
“Akrep bakalım ne haltlar işleyecek.” Açık istiare
“Bakalım kimi sokacak.” Kapalı istiare
Açıkça idrak edileceği üzere “istiare” “teşbih”ten daha renkli ve makbuldür.

I.AÇIK İSTİÂRE (İstiâre-i Musarraha) : Sadece “kendisine benzeyen” ile kurulan istiareye denir.
“Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor.”
“Kurban olam kurban olam / Beşikte yatan kuzuya.”
“Şakaklarıma kar mı yağdı.”
“İki kapılı bir handa / Gidiyoruz gündüz gece”
“Ey peri nerde olsan gönlüm senin yanındadır”
“Yuvayı yapan dişi kuştur.”
“Meleğim benim.”
“Gökyüzü kurşunla örtülü.”
“Saçlarına yıldız düşmüş.”
“Onun ne tilki olduğunu bilmez misin?”
“Sabahtan uğradım ben bir fidana.”

II.KAPALI İSTİÂRE (İstiare-i Mekniye): Sadece “benzeyen” ile kurulan istiareye denir.Kendisine benzetilen anlamda gizlidir. Ancak benzetme yönünün kullanıldığı görülür.
“Her taraf kırık dökük,
Dalların boynu bükük ,
“Kederliyiz” der gibi.”
“Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor.”
“Mehmetçik kükreyerek atıldı.”
“Yavrum yuvadan uçup gitti.”
“Ninniler söylermiş serin dere”
“Martılar özgürlük şarkıları söylüyordu semada.”
“Ağlama salkım söğüt ağlama / Kara suyun aynasında el bağlama”
“Yapraktan saçını yerlere yaymış/ Sonbahar ağlıyor ayaklarında.”
“Silahlar konuştu.”
“Hakka kanat açar hep emeller.”
“Ufukta gün soldu.”
“Eşcar-ı bağ hırka-i tecride girdiler / Bad-ı hazan el aldı çenardan.”
“Bize bir zevk-i tahattur kaldı ./ Şu sönen gölgelenen dünyada.”
“Dinleyenleri zehirledi.”
“İnleyen nağmeler ruhumu sardı.”
“Güneşin alnında çalışıyor.”
“Hayat avuçlarımdan akıp gidiyor.”

III. TEMSİL-İ İSTİÂRESembolik Şiir)
Benzetmenin esas unsurlarından biriyle –genellikle “kendisine benzetilen”le – yapılan ;fakat birden fazla benzetme yönü kullanılan bütün şiir ve hikayeye yayılmış istiareye denir.
AT
Bin gemle bağlanan at şaha kalkıyor,
Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor...
Son macerayı dinlememiş varsa anlatın;
Râm etmek isteyenler o mağrur , asil atın,
Beyhudedir , her uzvuna bir halka bulsa da;
Boştur köpüklü ağzına gemler vurulsa da ...
Coştukça böyle sel gibi bağrında hisleri
Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri
Son şanlı mâcerasını tarihe anlatın,
Zincir içinde bağlı duran kahraman atın
Gittikçe yükselen başı Allah’â kalkıyor...
Asrın baş eğdi dediği at şâha kalkıyor.”
Sessiz Gemi(Y.Kemal) , Merdiven(A.Haşim),Çınar(T.Fikret) şiirleri de temsili istiareye örnektir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
2
Görüntülenme
7B
Üst