MutsuzLuğun aşısı YOK !

akrep_zehiri ''єѕяαяℓı gözℓєя''
İnsanın acılarının yanına kıvrılıp yatası geliyor.
Seslerimiz gözbebeklerimizden düşecek. Konuşamamaktan ölüyoruz.
huzursuzluktan
çatışmalardan
sabahları silah sesiyle uyanmaktan
Ateş hattına bir mahallede, evsiz ve mutsuzuz. Her gün komşularımızdan birinin cesedi gözümüzün önünden geçiyor. Kimse halimizi sormuyor. Gazeteler dünyanın bize seyirci kaldığını manşetlerine taşımıyor.
Bir ademoğlu dahi dönüp bakmıyor. Üşüyen sırtımıza kimse battaniye örtmüyor. Umutsuz akşamüstleri ve hastalıklı geceler geçiriyoruz. Yeni doğan her çocuk mutsuzluktan öüyor.

Boş kovanlardan oyuncak yapıp yalandan gülüyoruz. Soranlara mutluluk oyunu oynuyoruz diyoruz. Büyük adamlar ve kadınlar geçiyor soğumamış cesetlerin yanından.
O hikayeyi biliyor musunuz, diyorlar.
Hayır, sadece oynuyoruz, diyoruz, sıra bize gelene kadar vakit öldürüyoruz.
İçimizden birbirimize doymaya çalışıyoruz.
Fakat bunu yapamadan içimizden birinin yere düşeceğini biliyoruz. Bu mahallede hiçbir çocu mutsuzluğuna doyamıyor çünkü. Mutsuz anneler belki bir tanesi mutlu olur diye durmadan çocuk doğuruyor. Ebeler yeni doğan bebeklerin kıçına şaplak vurmaya çekiniyor.
Ardışık iki cümleden biri muhakkak hüzün oluyor.
Satır aralarımız kan kokuyor, acı kokuyor, aşk kokuyor.
Bir gün fazladan oynayabilmek için ceplerimizi yoklayıp acı arıyoruz. Bulduklarımızı bozdurup bencilce toprağa gömüyoruz.
Kaç vakittir acı büyütüyor bu topraklar.
Acımaktan insan olmaya fırsat bulamıyoruz.
Son durakta iner gibi, sakin, acelesiz ve alışageldik bir edayla bir basamak daha ilerliyoruz.
Sonrası bir başka perde oluyor; oyuncular ve roller değişiyor.
Fakat hikaye..
Bu mutsuz hikayeler hepimizin..
 
Üst