Olasılık Teorisi Nedir

Olasılık kuramı yada teorisi olasılığın gerçekleşme sıklığı üzerine kurulan bir kuramdır. Doğru düşünme dediğimiz mantık anatomisi ve fikirler kanunların bir olasılık analizidir. Bilim felsefesinin en önemli kavramlarından biri durumundadır. Bilim alanında ortaya çıkan sorunları aşabilmek için, olasılık kavramsal bir çerçevede incelenir.
Einstein
Hans Reichenbach doktora tezini olasılık kuramı ile ilgili olarak tamamlamıştır. Fizik, mantık ve felsefe üzerinde çalışan bu Alman düşünür kuantum mekaniğinin felsefe üzerindeki etkisini saptayıp değerlendirmeye çalıştı. Reichenbach, geometrinin temelleri ve fiziğin mantıksal yapısı üzerine araştırmaları sonucunda, zaman ve uzayın apriori olmadığı sonucuna vardı. Bu kavramların kaynağını Einstein’in görelilik kuramıyla açıkladı. Olasılığın gerçekleşme sıklığı üzerine olan kuramını ortaya koydu.

Einstein’ın görelilik kuramına dayanarak zaman ve mekanın apriori olmadığına ilişkin düşünce sisteminin öteki önemli temeli sayılan olasılık kuramına göre, bilim ve felsefede tümevarım yöntemiyle, kanıtlamaların doğruluğu ya da yanlışlığı değil, ancak olasılık düzeyi belirlenebilir. Bu bağlamda mantık da olasılık kurallarına bağlıdır ve dolayısıyla olasılık, anlam sorunu bakımından da geçerlidir. Bir cümlenin anlamı, olasılık derecesinin belirlenmesine bağlıdır.

Klasik fizik içinde yaşadığımız ve sürekli olarak deneyimlediğimiz dünyamızın, devinmekte olan makroskopik varlıklarının belirli bir zamandaki durumlarını konum ve momentumları (hızın kütle ile çarpımı) açısından hesaplarken, atom-altı (kuvantum) dünyasının devinen mikroskopik parçacıklarının hem konumlan hem de hızları, aynı anda birlikte, tam olarak ölçülemez. Modern fizikte tek bir parçacığın, örneğin yörünge değiştirecek olan bir elektronun, gelecekteki konum ve hızından birinin kesin olarak saptanabilmesi durumunda diğeri belirsizlik kazanmaktadır. Burada, ancak çok sayıda parçacığın belli bir oranının, belirli bir süredeki olası davranışını kestirebilmek olanaklı olmaktadır. Bu bağlamda nedensellik yasaları artık olasılık yasaları olarak görülürken, kesinliklerini yitiren bilimsel kuramlar, yalnızca, olası oluşları gözlemlenebilir olgu verilerince desteklenen, yüksek olasılıklı kuramlar olarak nitelendirilirler.