Zihinsel Tuzaklar

SaMeT46 Harbi Aktif Üye
Bazen planlarımızın telafi edilemez şekilde başarısız olduğu ortaya çıkar. Oyun bitmiş ve biz de kaybetmişizdir. Başarısızlığımızın sonuçları korkunç olabilir. Buna rağmen yapılacak hiç bir şey yoktur. Hamle yapacak gücümüz kalmamış son teslim tarihi geçmiştir. Eğer bu aşamada hala meseleye takılı kalırsak geriye takılma tuzağına düşeriz.
Gazetenin eğlence sayfasına bakarak, en beğendiğimiz filmi seçer, filme gitmeye zaman yaratacak şekilde akşamımızı planlar sinemaya gitmek üzere bir taksiye atlarız. Sinemaya gittiğimizde programın değiştiğini öğreniriz yahut trafik sıkışıklığı yüzünden geç kalırız. İster geç kalmış olmamıza rağmen filme gidelim ister bambaşka bir şey yapmaya karar verelim aklımız durup bu filmi görme planımızın gerçekleşmemiş bölümüne takılır. Şüphesiz bu düşünceler hiçbir şeyi değiştirmez. Tamamen zaman kaybıdır. Geriye bakma saplanmanın zamansal zıttıdır. Saplanmada sabit bir geleceğe daha çabuk ulaşmak için hiddetle çabalarız geriye bakma da değişemez bir geçmişi değiştirmeye uğraşırız. Pek çok saplanma olayının ikiz görünümlerinin geriye bakmada bulunduğunu göreceğiz ancak önemli bir asimetri vardır; gelecek kendi adımlarıyla ilerleyerek nihayet geldiğinde saplanma sona erer, dileklerimiz abartılı olsa bile olmasını istediğimiz şey olmuştur. Ancak geriye bakma asla kendi kendine bitmez, hayatımızın sonuna kadar eski mağduriyet ve hayal kırıklıklarımıza geri dönebiliriz ve geçmiş bize ne yaparsak yapalım aynı kalır. Geçmişi değiştirme arzusu yalnızca fuzuli değildir bitmek bilmeyen bir keder kaynağıdır yalnızca zamanın geçmesi bile bizi saplanmadan kurtaracaktır. Ancak geriye bakışlardan kendi çabamızla kurtulmak zorundayız. Her geriye bakış potansiyel olarak ebedidir. Saplanma ve geriye bakış ortak bir taktik sorunu paylaşırlar yapılacak hiçbir şey yokken bir meseleyle nasıl uğraşmaya devam edilebilir. Saplanmada faaliyetimiz etkin bekleyiştir. Saati gözler zamanı sayarız. Bu taktik geriye bakma için uygun değildir. Bekleyecek bir şey yoktur. Her şey zaten olup bitmiştir. Burada kendimizi nasıl meşgul edeceğimiz meselesi dikkate değer mükemmel bir darbe ile çözümlenir. Geçmiş olayların keşkeleriyle dolu hayali bir dünya yaratır ve sonsuza kadar keşke şöyle olsaydı keşke şöyle yapsaydım diyerek artık var olmayan sorun üzerindeki zorlu çabamızı sürdürürüz.
Hiçbir çaba ve yaratıcıktan kaçınmadan orta okuldayken yanına bile yaklaşmaya cesaret edememiş olduğunuz kızın ya da oğlanın kalbini kazanmış olmamızı sağlayacak planlar kurarız. Şunları yapmış olsaydı bir mirasa konacağımızın nasıl da kesin olduğunu düşünürüz. Geriye bakış keşke öyle yapsaydım hastalığıdır.
Geçmişi düşünmek her zaman geriye bakış değildir. Bir tarihçi ya da romancı gibi olmuş bitmiş bir şey incelemeye ilgi duyabiliriz. Aynı hataları yine yapmamak için geçmişi gözden geçirebiliriz. Sanki bir televizyon programı gibi sırf eğlence olsun diye neler olmuş olabilirdi şeklinde hayal kurabiliriz. Bunlar gerçek geriye bakıştan kolaylıkla ayrılabilen durumlardır. Geriye bakış kapanına kısıldığımızda düşüncelerimiz ala gerçekleşmemiş olan amacı başarmaya yöneliktir. Sanki hedefimizle aramızdaki engel geçmişte kalmamışta hala önümüzdeymiş ve eğer yeterince uzun ve güçlü bir şekilde zorlarsak yolumuzdan çekilmesi mümkünmüş gibi davranırız. Elbette bilinçli olarak böyle düşünmeyiz, bilinçsiz bir batıl inanç bize rehberlik etmektedir. Öte yandan geçmişe yönelik ilginiz tarihsel yazınsan uygulama ve eğlence amaçlı ise hedefi bütünüyle bir yana bırakır ve yeni bir hedef belirleriz. Orta okuldayken gözde olmuş olsaydık neler olmuş olacağı hakkında hayal kurmak gözde olmuş olmak için umutsuzca çabalamaktan başka bir şey değildir. İlki hoş bir duyguya ikincisi ise ıstıraba yol açar. Her iki durumda aklımızdan geçen soru aynı bile olabilir. Eğer ondan mezuniyet balosuna benimle gelmesini isteseydim eğer o zaman o kadar şişman olmasaydım ancak bu düşünceler yalnızca geriye bakış hallerinde artık var olmayan bir şeyi ele geçirmeyi amaçlayan beyhude bir mücadeleye hizmet eder. Hem geriye bakışta hem de saplanmada memnuniyetsizliğimizi açığa vururuz geriye bakışta sinema da yanımızda oturan zavallılara geciktiğimizi fısıldar dururuz, saplanmada ise erken geldiğimiz ve beklemek zorunda olduğumuz için söyleniriz. Bu şikayetler tamamen yararsızdır. Yakınmak her zaman boşuna değildir. Burada yakınma ile ağıt yakmayı bir birbirinden ayırmanın yararı vardır. Yakınma olayların gidişatından memnuniyetsizlik belirten daha genel bir terimdir. Ağıt yakma ise değiştirilemeyecek olana ilişkin yakınmadır.


alıntı.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
13B
Şarkı Sözü Canfeza Kristal
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst