goldprincess
kıırrrmızıı
YUNAN DANSI ÜZERİNE GENEL NOTLAR
Dans, Helen toplumu için her zaman önemli olmuştur. Antik dönemde, dans, şarkı ve müzik hepsi tiyatronun birer ayrılmaz parçasıydı. Tümü bir bütünü tamamlayan parçalardı. İngilizce bir kelime olan “chorus” (koro), “chorola”, “choir” (koroda üyelerin yeri), “choreography hepsi Grek dilindeki “XOPOC” (HOROS) kelimesinden türemiştir. Bu kelime “dans ve müzik” anlamına gelir. Ayrıca, Yunan antik literatüründe sayılamayacak kadar çok dansa dair belge ve eser vardır. Mesela, “In the Myth of Theseus”; Theseus ve Athenian gençleri Yeranos yada Crone dansını yaparlardı. Homer’in Iliada Destanında tarif edilen bir Kalkan dansı vardır ki bu Sirto’ya elele tutulması, temel adımları anlamında büyük benzerlik gösterir.
“... Ayrıca o bir yeşili incelikle işlemiştir, tıpkı Deadulus’un bir keresinde aşkı Ariadne için Crossula yaptığı gibi. Burada oğlanlar ve bakireler –herbiri birbirine kur yapan- elleri diğerlerinin kol bileğinde olarak dans ederler... Bazı zamanlarda bir halka şekline çok becerikli ve neşeli ayaklarla danslar yaparlar... Ve bazı zamanlar bunları başkalarıyla bir sıra halinde yaparlar... Burada bir ozan da vardır, hem şarkı söyler hem de Lir çalar dans edenlere. Ozanın yaptığı ritimde iki TUMBLERS (su bardağı – Cambaz) onların ortasına gider ve performansını yapar...” Homer, The Iliad. Book 18
Bundan başka, antik çağdan ve Bizans döneminden kalan dansçıyı ve müzisyeni anlatan çok çeşitli çizimler, boyamalar ve küçük heykelcikler mevcuttur. Değişmez olarak, dansçılar daire yada çizgi halinde, genelliklede müzisyen yada müzisyenler merkezde yer alır. Dansçılar aynı günümüz Grek Folk Dansındaki gibi elele tutuşarak bir araya gelirler. Bu elele tutuş ifadesi, omuzdan tutuşu, zincir tutuşu, ve çoğunluklada el ele tutuş ve dirseklerin aşağı gösterdiği şekli içerir.
Günümüzde, Grekler birçok nedenden dolayı dans ederler. Mesela, kutlamalar sırasında, kendini ifade etmek için ve hatta hüzünlerini ritualize etmek ve bastırmak için. Bundan dolayı dans, Grek toplumu için hala antik dönemdeki kadar önemlidir. Birincisi, dans etmek kutlamaların bir parçası olarak önemli bir fırsattır. Mesela önemli kutlama günleri: evlilik törenleri, vaftiz törenleri, isim günü (Saint’s Day) ve tüm dini tatiller. Tavernelarda ve evlerde dans kendiliğinden ortaya çıkar. Eğer ortam yani ahalinin hali, ruhsal durumu müsait ise Grek yaşamında dans kaçınılmaz olarak oradaki yerini alır. Kutlamalar, mutluluğun, eğlencenin ifade edildiği anlardır. Dans Grek toplumu için kendini ifade aracıdır demiştik. Dolayısıyla dansın burada karşımıza çıkması şaşırtıcı değildir. Kendini ifade etmek için dans eden dansçı “yeni bir dans” yaratır. Bu diğer dans varyasyonlarının basit adımlarının bir karışımıdır. Bu ne öncekilere benzer nede gelecekte böyle olacaktır. Bu empravizasyon (anında uyarlanan) kişiseldir ve grek dansının ilginç ve önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, her seferinde Grekler biraz daha farklı dans ederler ve edeceklerde. Bu farklılık büyük değildir. İnce bir farklılık vardır ve buda dansçının kendini ifade etmesinden ortaya çıkan farklılıktır. Dansçı dans sırasında kendini dolayısıyla duygularını; mutluluğunu, kahramanlığını, kederini, zerafetini, gücünü, gururunu, öfkesini, itirazını, başkaldırısını, acınacak halini, komikliğini ve diğer tüm duygularını açığa vurur ve bunları anlatır. Grek literatüründe; örneğin Zorba (Zorba The Greek’te) ağırlıkla çok eğlendiği yada çok kederli olduğu zamanlar dans eder. Tıpkı antik grek dramalarında güçlü duyguların dans ve müzikle temizlenmesi, katalize edilmesinde olduğu gibi. Grek danslarında değişik duyguların ifadesini görürüz. Mesela; yavaş Zeybek’te kederi, Sirto’da mutluluğu, Tsamikos’ta yada Beratis’te kahramanlığı ve erkekliği…
Dans aynı zamanda ritualistik dramada, oyunlarda, gösterilerde karşımıza çıkar. Dansın rituel olarak kullanılması geleneksel Bizans düğünlerinde (ve hala günümüzde buna benzerdir) göze çarpar. Bu törende gelin ve damat, papaz ve konuklar daire şeklinde masanın etrafına dizilir ve üç kere “Isaia Horeve” şarkısını bir dizi işlemle söylerler. Bu ritual işlem bir dansa tekabül eder ve açık bir daire şeklinde ve saat yönünün tersine hareket şeklindedir. Tıpkı temel Grek danslarında olduğu gibi. Bunu takiben yeni çift bir taçla yada çiçekle yapılmış bir taçla onurlandırılır. Bu da yeni çiftin (androgyno) yeni bir duruma geçtiğinin işaretidir. Buradaki “Horeve” kelimesi dansı anlatır. Aynı zamanda “dans ve şarkı”yla da eşanlamlıdır.
Tabii ki dansın bir rituelin parçası olarak kullanıldığı başka alanlar da vardır. Damat dansı olarak kullanılan bazı danslar (Horos Tis Nyfis), Trakyalıların ateşte yürüme dansı (Anastenaria) gibi…
SYRTOS – KALAMATIANOS: Sirtolar, Yunanistan’ın ulusal dansı olarak tanınır ve kabul edilir. Sirto tüm Grekler tarafından, her yerde, farklı formlarda yapılır. Sirto kelimesi Yunanca’da sürüklemek, kaydırmak kelimesinden gelmektedir ve bu isim dansa da etki etmiş ve dolayısıyla sirtolar pürüzsüz ve akıcı yapılır.
Kalamatianolar da aynı temel adımlara sahiptir fakat sıklıkla daha sekmeli ve zıplamalı bir karaktere sahiptir. Gerçekte bu iki dans arasındaki temel fark ölçüdür, ritimdir. Gerçi çoğu Yunanlı farkı bilmese de, müzisyenler her zaman 2/4 yada 4/4 ritimle Sirto’yu çalar, 7/8 ritimle de Kalamatiano çalar. Müzik aynı zamanda dansçıya nasıl dans edeceğini de söyler; bazı müzikler kaygan, pürüzsüz adımlarla, bir başka müzikte yüksek, sıçramalı adımlarla…
BİÇİM: Dansçılar açık daire şeklinde ve eller omuzda, dirsekler kırık ve aşağı dönük olarak dururlar. Eller omuzu ileri doğru itmez, tam tersi omzun arkasında rahat bir pozisyonda tutulur.
KARAKTERİSTİK: Bu dans hem kadın hem de erkek tarafından yapılır. Erkekler daha enerjik bir tarza sahip olabilirler ve bazı zamanlarda ki,dansın çizgi halinde yapıldığı zamanlarda özelikle, müziğin tınısı daha kadınsı yada erkeksi olarak dansın sitili belirler. Müziğe bağlı olarak dans pürüzsüz yada sıçramalı bir sitilde yapılır.
NOTA: Adımlar Sirto’larda ve Kalamatiano’larda aynıdır. Ritim farklıdır ve buda dansın şeklini belirler. Biz dansı 7/8 ritminde açıklayacağız fakat Sirto’da aynı açıklamayla yapılır yalnız adım vuruşlarının süresi değişir.
Kalamatiano’lar: 7/8 ölçü: 3/8, 2/8, 2/8 (Yavaş, Hızlı, Hızlı yada 1+, 2, 3 şeklinde sayılır)
Sirto’lar: 4/4 ölçü: 4/8, 2/8, 2/8 (Yavaş, Hızlı, Hızlı yada 1+, 2, 3 şeklinde sayılır)
HASAPİKO (KASAP DANSI): İstanbul’un Bizans dönemindeki kasap loncasının dansıdır. O dönemde Makellarikos olarak adlandırılır. Buda kasaplar arasında temiz, pürüzsüz anlamına gelen bir ifadeye denk düşer. Bu dans, İstanbul’da Batı Anadolu’da ve Bazı Adalarda ve Yunanistan'da hala yaşar. Daha sonraları ise rembetiko müziği bu dansı etkilemiş ve daha da helenik hale getirmiştir. Günümüzde bu dans denizcilerle birlikte popüler olmuş ve bazı limanlarda “Naftiko” diye adlandırılmıştır. Burada “Zorba The Greek” filmine teşekkür etmek lazımdır. Çünkü bu dansı dünyada en çok bilinen Grek dansı yapmıştır. Sayısız çeşidi vardır ve iki herhangi grup aynı rutini yapmaz. Dans omuzdan tutularak ve dansçıların anında varyasyonların sırasını uydurmasıyla ve bunu da bitişikteki dansçının omuzlarına dokunarak belirtmesiyle yapılır. Dansın iki bölümü vardır. Biri yavaş, diğeri hızlı. Yavaş ve hızlı bölümler çoğunlukla ayrı parçalar olarak çalınırken bazen de bir parçada bir araya gelir.
Hızlı kasabın adımları ise Yunan danslarının dışındaki danslarda da bulunur. Çünkü İstanbul’un kültürel etkisi dansın doğduğu dönemlerde yaygındır.
SİRTAKİ : Yavaş Kasabın basitleştirilmiş bir hali de Sirtakidir. Sirtaki ilk 1950’lerde Fransa’da yapılmış ve Yunanistan’a geri gelmiştir. Basit adımlara ek olarak, sitili de derin konsantrasyon isteyen yavaş kasaba oranla daha dağınıktır. Bununla birlikte bazı varyasyonlar iki dans arasında da değişken olarak kullanılabilir. Hatta isimleri bile Amerika’da karıştırılarak kullanılır. Amerikalılar bazen bu dansa filimin getirdiği popülariteden ötürü “Zorba” da derler.
KARŞILAMALAR /ANTİKRYSOS: Bir çift dansıdır. Karşılama ve Antikrysto Türkçe ve Yunaca kelimelerdir. Yüzyüze, karşı karşıyayı ifade eder ve çiftlerin karşılıklı dans etmelerinden gelir. Yunanlılar iki kelimeyi de kullanırlar. Dans, Osmanlı İmparatorluğunda yaygın olarak bilinmekteydi ve farklı inançtaki insanlar farklı şekillerde yaparlardı. 1922’den önce Ege’de çok popülerdi ve hala Makedonya, Tarakya ve Kıbrıs’ta dahi bulunmaktadır. “Symrina Greklerinin” etkisi altında rembetiko müziği içerisinde yer buldu. Hemen hemen tüm Karşılama şarkıları 9/8 liktir (2+2+2+3 yada 2+3+2+2). Dansçılar adımları temel kurallar içerisinde emprovize ederler. İyi Karşılama dansçıları partnerinin adımlarına kendini uydurabilen ve birbirlerinin adımlarının simetriğini yapabilenlerdir. Orta Batı Amerika’da Grekler “marinella” şarkısıyla bu dansı yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
ZEİBEKİKO : Grek dünyasının dışında meşhur olmuş bir solo danstır. Doğum yeri Batı Anadolu'dur. İzmir ve Bursa arasındaki dağlık yörelerde yaşayan ahalinin hangi inanç ve etnisiteden olursa olsun en sevdikleri danstı bir zamanlar. Bu dans bir süre sonra hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da farklı stillerde yapılır oldu. Yunanistan'da bu dansa Anadolu'dan göçen rebetlerin etkisi büyük oldu. Yani bu dans onların etkisi ile 9/8lik senkop müzikle yapılan bir karakter dans nefasetine büründü.
TSİFTE-TELİ: Basit popüler bir göbek dansıdır. Profesyoneller tarafından yapılan göbek dansıyla karıştırılmamalıdır. Göbek dansı binlerce yıllık Anadolu’da bereketlilik dansıdır. Modern çiftetelli Türk dansıdır ve Grek rebetleri tarafından Türklerden öğrenilip 1922 yılından sonra Atina’ya getirilmiştir. Yalnızca Smyrna (İzmir) tarzı Rembetiko müziği ile yapılır ve 4/4lük (1 ve, ve 3-4) ritmi popüler Grek müziği tarafından tutulmuştur...
Dans, Helen toplumu için her zaman önemli olmuştur. Antik dönemde, dans, şarkı ve müzik hepsi tiyatronun birer ayrılmaz parçasıydı. Tümü bir bütünü tamamlayan parçalardı. İngilizce bir kelime olan “chorus” (koro), “chorola”, “choir” (koroda üyelerin yeri), “choreography hepsi Grek dilindeki “XOPOC” (HOROS) kelimesinden türemiştir. Bu kelime “dans ve müzik” anlamına gelir. Ayrıca, Yunan antik literatüründe sayılamayacak kadar çok dansa dair belge ve eser vardır. Mesela, “In the Myth of Theseus”; Theseus ve Athenian gençleri Yeranos yada Crone dansını yaparlardı. Homer’in Iliada Destanında tarif edilen bir Kalkan dansı vardır ki bu Sirto’ya elele tutulması, temel adımları anlamında büyük benzerlik gösterir.
“... Ayrıca o bir yeşili incelikle işlemiştir, tıpkı Deadulus’un bir keresinde aşkı Ariadne için Crossula yaptığı gibi. Burada oğlanlar ve bakireler –herbiri birbirine kur yapan- elleri diğerlerinin kol bileğinde olarak dans ederler... Bazı zamanlarda bir halka şekline çok becerikli ve neşeli ayaklarla danslar yaparlar... Ve bazı zamanlar bunları başkalarıyla bir sıra halinde yaparlar... Burada bir ozan da vardır, hem şarkı söyler hem de Lir çalar dans edenlere. Ozanın yaptığı ritimde iki TUMBLERS (su bardağı – Cambaz) onların ortasına gider ve performansını yapar...” Homer, The Iliad. Book 18
Bundan başka, antik çağdan ve Bizans döneminden kalan dansçıyı ve müzisyeni anlatan çok çeşitli çizimler, boyamalar ve küçük heykelcikler mevcuttur. Değişmez olarak, dansçılar daire yada çizgi halinde, genelliklede müzisyen yada müzisyenler merkezde yer alır. Dansçılar aynı günümüz Grek Folk Dansındaki gibi elele tutuşarak bir araya gelirler. Bu elele tutuş ifadesi, omuzdan tutuşu, zincir tutuşu, ve çoğunluklada el ele tutuş ve dirseklerin aşağı gösterdiği şekli içerir.
Günümüzde, Grekler birçok nedenden dolayı dans ederler. Mesela, kutlamalar sırasında, kendini ifade etmek için ve hatta hüzünlerini ritualize etmek ve bastırmak için. Bundan dolayı dans, Grek toplumu için hala antik dönemdeki kadar önemlidir. Birincisi, dans etmek kutlamaların bir parçası olarak önemli bir fırsattır. Mesela önemli kutlama günleri: evlilik törenleri, vaftiz törenleri, isim günü (Saint’s Day) ve tüm dini tatiller. Tavernelarda ve evlerde dans kendiliğinden ortaya çıkar. Eğer ortam yani ahalinin hali, ruhsal durumu müsait ise Grek yaşamında dans kaçınılmaz olarak oradaki yerini alır. Kutlamalar, mutluluğun, eğlencenin ifade edildiği anlardır. Dans Grek toplumu için kendini ifade aracıdır demiştik. Dolayısıyla dansın burada karşımıza çıkması şaşırtıcı değildir. Kendini ifade etmek için dans eden dansçı “yeni bir dans” yaratır. Bu diğer dans varyasyonlarının basit adımlarının bir karışımıdır. Bu ne öncekilere benzer nede gelecekte böyle olacaktır. Bu empravizasyon (anında uyarlanan) kişiseldir ve grek dansının ilginç ve önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, her seferinde Grekler biraz daha farklı dans ederler ve edeceklerde. Bu farklılık büyük değildir. İnce bir farklılık vardır ve buda dansçının kendini ifade etmesinden ortaya çıkan farklılıktır. Dansçı dans sırasında kendini dolayısıyla duygularını; mutluluğunu, kahramanlığını, kederini, zerafetini, gücünü, gururunu, öfkesini, itirazını, başkaldırısını, acınacak halini, komikliğini ve diğer tüm duygularını açığa vurur ve bunları anlatır. Grek literatüründe; örneğin Zorba (Zorba The Greek’te) ağırlıkla çok eğlendiği yada çok kederli olduğu zamanlar dans eder. Tıpkı antik grek dramalarında güçlü duyguların dans ve müzikle temizlenmesi, katalize edilmesinde olduğu gibi. Grek danslarında değişik duyguların ifadesini görürüz. Mesela; yavaş Zeybek’te kederi, Sirto’da mutluluğu, Tsamikos’ta yada Beratis’te kahramanlığı ve erkekliği…
Dans aynı zamanda ritualistik dramada, oyunlarda, gösterilerde karşımıza çıkar. Dansın rituel olarak kullanılması geleneksel Bizans düğünlerinde (ve hala günümüzde buna benzerdir) göze çarpar. Bu törende gelin ve damat, papaz ve konuklar daire şeklinde masanın etrafına dizilir ve üç kere “Isaia Horeve” şarkısını bir dizi işlemle söylerler. Bu ritual işlem bir dansa tekabül eder ve açık bir daire şeklinde ve saat yönünün tersine hareket şeklindedir. Tıpkı temel Grek danslarında olduğu gibi. Bunu takiben yeni çift bir taçla yada çiçekle yapılmış bir taçla onurlandırılır. Bu da yeni çiftin (androgyno) yeni bir duruma geçtiğinin işaretidir. Buradaki “Horeve” kelimesi dansı anlatır. Aynı zamanda “dans ve şarkı”yla da eşanlamlıdır.
Tabii ki dansın bir rituelin parçası olarak kullanıldığı başka alanlar da vardır. Damat dansı olarak kullanılan bazı danslar (Horos Tis Nyfis), Trakyalıların ateşte yürüme dansı (Anastenaria) gibi…
Kalamatianolar da aynı temel adımlara sahiptir fakat sıklıkla daha sekmeli ve zıplamalı bir karaktere sahiptir. Gerçekte bu iki dans arasındaki temel fark ölçüdür, ritimdir. Gerçi çoğu Yunanlı farkı bilmese de, müzisyenler her zaman 2/4 yada 4/4 ritimle Sirto’yu çalar, 7/8 ritimle de Kalamatiano çalar. Müzik aynı zamanda dansçıya nasıl dans edeceğini de söyler; bazı müzikler kaygan, pürüzsüz adımlarla, bir başka müzikte yüksek, sıçramalı adımlarla…
BİÇİM: Dansçılar açık daire şeklinde ve eller omuzda, dirsekler kırık ve aşağı dönük olarak dururlar. Eller omuzu ileri doğru itmez, tam tersi omzun arkasında rahat bir pozisyonda tutulur.
KARAKTERİSTİK: Bu dans hem kadın hem de erkek tarafından yapılır. Erkekler daha enerjik bir tarza sahip olabilirler ve bazı zamanlarda ki,dansın çizgi halinde yapıldığı zamanlarda özelikle, müziğin tınısı daha kadınsı yada erkeksi olarak dansın sitili belirler. Müziğe bağlı olarak dans pürüzsüz yada sıçramalı bir sitilde yapılır.
NOTA: Adımlar Sirto’larda ve Kalamatiano’larda aynıdır. Ritim farklıdır ve buda dansın şeklini belirler. Biz dansı 7/8 ritminde açıklayacağız fakat Sirto’da aynı açıklamayla yapılır yalnız adım vuruşlarının süresi değişir.
Kalamatiano’lar: 7/8 ölçü: 3/8, 2/8, 2/8 (Yavaş, Hızlı, Hızlı yada 1+, 2, 3 şeklinde sayılır)
Sirto’lar: 4/4 ölçü: 4/8, 2/8, 2/8 (Yavaş, Hızlı, Hızlı yada 1+, 2, 3 şeklinde sayılır)
HASAPİKO (KASAP DANSI): İstanbul’un Bizans dönemindeki kasap loncasının dansıdır. O dönemde Makellarikos olarak adlandırılır. Buda kasaplar arasında temiz, pürüzsüz anlamına gelen bir ifadeye denk düşer. Bu dans, İstanbul’da Batı Anadolu’da ve Bazı Adalarda ve Yunanistan'da hala yaşar. Daha sonraları ise rembetiko müziği bu dansı etkilemiş ve daha da helenik hale getirmiştir. Günümüzde bu dans denizcilerle birlikte popüler olmuş ve bazı limanlarda “Naftiko” diye adlandırılmıştır. Burada “Zorba The Greek” filmine teşekkür etmek lazımdır. Çünkü bu dansı dünyada en çok bilinen Grek dansı yapmıştır. Sayısız çeşidi vardır ve iki herhangi grup aynı rutini yapmaz. Dans omuzdan tutularak ve dansçıların anında varyasyonların sırasını uydurmasıyla ve bunu da bitişikteki dansçının omuzlarına dokunarak belirtmesiyle yapılır. Dansın iki bölümü vardır. Biri yavaş, diğeri hızlı. Yavaş ve hızlı bölümler çoğunlukla ayrı parçalar olarak çalınırken bazen de bir parçada bir araya gelir.
Hızlı kasabın adımları ise Yunan danslarının dışındaki danslarda da bulunur. Çünkü İstanbul’un kültürel etkisi dansın doğduğu dönemlerde yaygındır.
SİRTAKİ : Yavaş Kasabın basitleştirilmiş bir hali de Sirtakidir. Sirtaki ilk 1950’lerde Fransa’da yapılmış ve Yunanistan’a geri gelmiştir. Basit adımlara ek olarak, sitili de derin konsantrasyon isteyen yavaş kasaba oranla daha dağınıktır. Bununla birlikte bazı varyasyonlar iki dans arasında da değişken olarak kullanılabilir. Hatta isimleri bile Amerika’da karıştırılarak kullanılır. Amerikalılar bazen bu dansa filimin getirdiği popülariteden ötürü “Zorba” da derler.
KARŞILAMALAR /ANTİKRYSOS: Bir çift dansıdır. Karşılama ve Antikrysto Türkçe ve Yunaca kelimelerdir. Yüzyüze, karşı karşıyayı ifade eder ve çiftlerin karşılıklı dans etmelerinden gelir. Yunanlılar iki kelimeyi de kullanırlar. Dans, Osmanlı İmparatorluğunda yaygın olarak bilinmekteydi ve farklı inançtaki insanlar farklı şekillerde yaparlardı. 1922’den önce Ege’de çok popülerdi ve hala Makedonya, Tarakya ve Kıbrıs’ta dahi bulunmaktadır. “Symrina Greklerinin” etkisi altında rembetiko müziği içerisinde yer buldu. Hemen hemen tüm Karşılama şarkıları 9/8 liktir (2+2+2+3 yada 2+3+2+2). Dansçılar adımları temel kurallar içerisinde emprovize ederler. İyi Karşılama dansçıları partnerinin adımlarına kendini uydurabilen ve birbirlerinin adımlarının simetriğini yapabilenlerdir. Orta Batı Amerika’da Grekler “marinella” şarkısıyla bu dansı yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
ZEİBEKİKO : Grek dünyasının dışında meşhur olmuş bir solo danstır. Doğum yeri Batı Anadolu'dur. İzmir ve Bursa arasındaki dağlık yörelerde yaşayan ahalinin hangi inanç ve etnisiteden olursa olsun en sevdikleri danstı bir zamanlar. Bu dans bir süre sonra hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da farklı stillerde yapılır oldu. Yunanistan'da bu dansa Anadolu'dan göçen rebetlerin etkisi büyük oldu. Yani bu dans onların etkisi ile 9/8lik senkop müzikle yapılan bir karakter dans nefasetine büründü.
TSİFTE-TELİ: Basit popüler bir göbek dansıdır. Profesyoneller tarafından yapılan göbek dansıyla karıştırılmamalıdır. Göbek dansı binlerce yıllık Anadolu’da bereketlilik dansıdır. Modern çiftetelli Türk dansıdır ve Grek rebetleri tarafından Türklerden öğrenilip 1922 yılından sonra Atina’ya getirilmiştir. Yalnızca Smyrna (İzmir) tarzı Rembetiko müziği ile yapılır ve 4/4lük (1 ve, ve 3-4) ritmi popüler Grek müziği tarafından tutulmuştur...
Son düzenleme moderatör tarafından: