BERKİTO
Üye
Buhari ve Muslim’in (rahmetullahi aleyhim) ittifak ettiği hadisler
Ömer b. Hattab’ın (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Aziz ve Celil olan Allah babalarınız üzerine yemin etmenizi yasaklıyor” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3104
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: Bir kimse “lat hakkı için” diyerek yemin ederse hemen “La İlahe İllallah” desin. Yine bir kimse de arkadaşına: “Gel kumar oynayalım derse sadaka versin.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3107
Ebu Musa Eşarî (r.a.) şöyle anlatır:
Eşarî kabilesinden bir grup içinde eşyalarımızı taşıyacak binek develer istemek için Hz. Peygamber’e geldim. Hz. Peygamber (a.s.): “Allah’a yemin olsun ki size deve veremem, size vermek için deve yok” buyurdu. Biz de belli bir süre bekledik. Sonra Allah Resulü’ne bir takım deve getirildi. Bunun üzerine bize yaşları üç ile on arasında değişen beyaz hörgüçlü üç deve verilmesini emretti. Develeri alıp yola koyulduğumuz zaman şöyle konuştuk: Allah bize bereket vermez. Biz kendisinden yük devesi istemek için Allah Resulü’ne gittik, o da bizlere deve veremeyeceğine yemin etti; sonra da verdi. Bu konuşma Hz. Peygamber’e ulaştırıldı. Buna cevaben Hz. Peygamber: “Sizlere develeri ben vermedim. Sizleri develere yükleyen Allah’tır. Allah’a yemin ederim ki Allah diler de bir yemin eder sonra da ondan daha iyi bir yol görürsem yeminimden kefaret verir ve o daha iyi olan işi yaparım” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3109
Abdurrahman b. Semure’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) ona şöyle buyurmuştur: “Ey Abdurrahman! Sen kendiliğinden emîr ve yönetici olmak talebinde bulunma. Zira sana emirlik ve yöneticilik senin kendi talebin sonucunda verilirse istediğin bu şeyi elde edince yalnız bırakılırsın. Eğer bu iş senin açık talebin olmadan tevcih edilirse (Allah tarafından) yardım görürsün. Bir de bir şeye yemin edip de başkasını ondan daha hayırlı gördüğünde yemininden kefaret verip o daha hayırlı olan işi yap.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3120
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatır:
Süleyman peygamberin altmış hanımı vardı. Bir gün “yemin olsun ki ben bir gecede bu kadınları dolaşacağım ve onların her biri hamile kalarak Allah yolunda binip savaşacak birer oğlan doğuracak” demişti. Fakat neticede bu kadınlardan sadece bir tanesi hamile kaldı. O da yarım bir çocuk doğurdu. Hz. Peygamber (bunu anlattıktan sonra): “Eğer Süleyman bu yemininde inşaallah deseydi o kadınlardan her biri, süvari olacak ve Allah yolunda savaşacak birer oğlan doğururdu” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3123
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah’a yemin olsun ki, bir kişinin ailesine eziyet verecek yemininde ısrar etmesi, yeminini bozup da Allah’ın farz kıldığı kefareti vermesinden Allah katında daha büyük günahtır” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3127
İbn Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Ömer “Ey Allah’ın Resulü! Ben cahiliye zamanında Mescid-i Haram’ın içinde bir gece itikâf etmeği adamıştım…” demiş, Hz. Peygamber de: “Adağını yerine getir” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3128
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Muhammed (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kölesine zina iftirası atan kişiye Kıyamet günü had cezası verilir. Ancak dediği doğruysa bu müstesna.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3138
Ebu Zerr (r.a.) şöyle anlatır:
Bir arkadaşımla aramda tartışma olmuştu. Onun annesi Arap değildi. Ben de onu annesinden dolayı kötüledim. Bunun üzerine o beni Hz. Peygamber’e şikâyet etti. Hz. Peygamber’le (a.s.) karşılaştığımda: “Ey Ebu Zerr! Sen hâlâ daha cahiliye huyları taşıyorsun” dedi. Ben de: Ey Allah’ın Resulü! Kim insanlara söverse, insanlar da onun anasına-babasına söver dedim. Hz. Peygamber: “Ey Ebu Zerr! Sen hâlâ daha cahiliye huyları taşıyorsun. Eliniz altındaki köleler sizin kardeşlerinizdir. Yüce Allah onları sizin elinize emanet etmiştir. Bu yüzden onlara yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin ve onlara güçlerini aşan işler yüklemeyin. Eğer böyle işler yüklerseniz onlara yardım edin” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3139
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Birinizin yemeğini hizmetçisi yapıp da sonra o yemeği sıcaklığına ve dumanına katlanarak getirirse o yemeği hizmetçiyi kendinizle birlikte oturtarak yeyin. Eğer yemek az ise o zaman efendisi o yemekten bir yahut iki lokma hizmetçinin eline koysun.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3142
İbn Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Köle sahibine karşı dürüst ve samimi olur ve ibadetini de iyi yaparsa onun mükâfatı iki kat olur.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3143
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Daima doğru ve samimi olan köle için iki kat ecir vardır.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3144
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir kölenin, Allah’a güzelce ibadet ediyor ve efendisiyle iyi geçinir halde ölmesi ne güzeldir! Ne mutlu ona.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3146
Ömer b. Hattab’ın (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Aziz ve Celil olan Allah babalarınız üzerine yemin etmenizi yasaklıyor” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3104
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: Bir kimse “lat hakkı için” diyerek yemin ederse hemen “La İlahe İllallah” desin. Yine bir kimse de arkadaşına: “Gel kumar oynayalım derse sadaka versin.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3107
Ebu Musa Eşarî (r.a.) şöyle anlatır:
Eşarî kabilesinden bir grup içinde eşyalarımızı taşıyacak binek develer istemek için Hz. Peygamber’e geldim. Hz. Peygamber (a.s.): “Allah’a yemin olsun ki size deve veremem, size vermek için deve yok” buyurdu. Biz de belli bir süre bekledik. Sonra Allah Resulü’ne bir takım deve getirildi. Bunun üzerine bize yaşları üç ile on arasında değişen beyaz hörgüçlü üç deve verilmesini emretti. Develeri alıp yola koyulduğumuz zaman şöyle konuştuk: Allah bize bereket vermez. Biz kendisinden yük devesi istemek için Allah Resulü’ne gittik, o da bizlere deve veremeyeceğine yemin etti; sonra da verdi. Bu konuşma Hz. Peygamber’e ulaştırıldı. Buna cevaben Hz. Peygamber: “Sizlere develeri ben vermedim. Sizleri develere yükleyen Allah’tır. Allah’a yemin ederim ki Allah diler de bir yemin eder sonra da ondan daha iyi bir yol görürsem yeminimden kefaret verir ve o daha iyi olan işi yaparım” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3109
Abdurrahman b. Semure’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) ona şöyle buyurmuştur: “Ey Abdurrahman! Sen kendiliğinden emîr ve yönetici olmak talebinde bulunma. Zira sana emirlik ve yöneticilik senin kendi talebin sonucunda verilirse istediğin bu şeyi elde edince yalnız bırakılırsın. Eğer bu iş senin açık talebin olmadan tevcih edilirse (Allah tarafından) yardım görürsün. Bir de bir şeye yemin edip de başkasını ondan daha hayırlı gördüğünde yemininden kefaret verip o daha hayırlı olan işi yap.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3120
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatır:
Süleyman peygamberin altmış hanımı vardı. Bir gün “yemin olsun ki ben bir gecede bu kadınları dolaşacağım ve onların her biri hamile kalarak Allah yolunda binip savaşacak birer oğlan doğuracak” demişti. Fakat neticede bu kadınlardan sadece bir tanesi hamile kaldı. O da yarım bir çocuk doğurdu. Hz. Peygamber (bunu anlattıktan sonra): “Eğer Süleyman bu yemininde inşaallah deseydi o kadınlardan her biri, süvari olacak ve Allah yolunda savaşacak birer oğlan doğururdu” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3123
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah’a yemin olsun ki, bir kişinin ailesine eziyet verecek yemininde ısrar etmesi, yeminini bozup da Allah’ın farz kıldığı kefareti vermesinden Allah katında daha büyük günahtır” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3127
İbn Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Ömer “Ey Allah’ın Resulü! Ben cahiliye zamanında Mescid-i Haram’ın içinde bir gece itikâf etmeği adamıştım…” demiş, Hz. Peygamber de: “Adağını yerine getir” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3128
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Muhammed (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kölesine zina iftirası atan kişiye Kıyamet günü had cezası verilir. Ancak dediği doğruysa bu müstesna.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3138
Ebu Zerr (r.a.) şöyle anlatır:
Bir arkadaşımla aramda tartışma olmuştu. Onun annesi Arap değildi. Ben de onu annesinden dolayı kötüledim. Bunun üzerine o beni Hz. Peygamber’e şikâyet etti. Hz. Peygamber’le (a.s.) karşılaştığımda: “Ey Ebu Zerr! Sen hâlâ daha cahiliye huyları taşıyorsun” dedi. Ben de: Ey Allah’ın Resulü! Kim insanlara söverse, insanlar da onun anasına-babasına söver dedim. Hz. Peygamber: “Ey Ebu Zerr! Sen hâlâ daha cahiliye huyları taşıyorsun. Eliniz altındaki köleler sizin kardeşlerinizdir. Yüce Allah onları sizin elinize emanet etmiştir. Bu yüzden onlara yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin ve onlara güçlerini aşan işler yüklemeyin. Eğer böyle işler yüklerseniz onlara yardım edin” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3139
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Birinizin yemeğini hizmetçisi yapıp da sonra o yemeği sıcaklığına ve dumanına katlanarak getirirse o yemeği hizmetçiyi kendinizle birlikte oturtarak yeyin. Eğer yemek az ise o zaman efendisi o yemekten bir yahut iki lokma hizmetçinin eline koysun.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3142
İbn Ömer’in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Köle sahibine karşı dürüst ve samimi olur ve ibadetini de iyi yaparsa onun mükâfatı iki kat olur.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3143
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Daima doğru ve samimi olan köle için iki kat ecir vardır.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3144
Ebu Hureyre’nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir kölenin, Allah’a güzelce ibadet ediyor ve efendisiyle iyi geçinir halde ölmesi ne güzeldir! Ne mutlu ona.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 3146