_MeçHuL_
[..вιя NΣFΣS нυzυя..]
Vatanımızı korurken, vatan haini ilan edildik
Gözaltına alınan köy korucusu, medyada hakkında çıkan asılsız haberlere tepki göstererek, "Bir kurgu yapıldı biz de o kurgunun kumpasına geldik" dedi.Erzincan'da evinde çok sayıda askeri mühimmat bulundurduğu iddiasıyla gözaltına alınan köy korucusu, medyada hakkında çıkan asılsız haberlere tepki göstererek, "Bir kurgu yapıldı biz de o kurgunun kumpasına geldik" dedi.
Erzincan'a 110 kilometre uzaklıktaki İliç ilçesinin Ortatepe köyünde köy korucularının elinde çok sayıda silah ve mühimmat olduğu ve gizledikleri ihbarını alan jandarma 12 Ocak Salı günü köye baskın yaparak 5 korucuya ait evde arama yaptı. Yapılan incelemelerin ardından Ortatepe Köyü Muhtarı ve Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu'nun evinde el bombaları ve ruhsatsız silahlar bulundu. Olayla ilgili Turgut Kuruçaylıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 kişi İliç Adliyesi'ne sevk edildi.
3 gün sorguda kalan şahıslardan 4'ü serbest kalırken Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal'ın talimatı ile Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu 15 Ocak Cuma günü Erzurum'a götürülerek ifadesi alındı. İfade verdikten sonra korucubaşı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
KÖYÜMÜZ PKK'NIN GEÇİŞ GÜZERGAHINDA
Serbest kaldıktan sonra köyüne dönen Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu yaptığı açıklamada İliç ilçesine 23 kilometre uzaklıkta bulunan köylerinin Sivas ile Tunceli arasında terör örgütü tarafından geçiş güzergahı olarak kullanıldığını ve köylerinin 1993 yılında 3 kez terör örgütü tarafından basıldığını belirterek, bunun üzerine korucu olarak görev aldıklarını söyledi. Kuruçaylıoğlu, 1998 yılında koruculuk sisteminin kaldırılmasının ardından silahlarını teslim ettiklerini ancak güvenlik gereği ruhsatlı silah bulundurduklarını belirterek, "Haberlerde lav silahları bulunduğu söylendi. Köyümüzde böyle bir şey yok" diye konuştu.
Kuruçaylığoğlu, "Ortatepe Köyü Sivas-Tunceli arasında terör örgütünün geçiş yaptığı bir güzergahta. Özellikle terör örgütü kasıtlı olarak bu köyü buradan kaldırmak için çaba sarf ediyordu zaten. Bir kurgu yapıldı bizde o kurgunun kumpasına geldik. JİTEM ile ilgili bazı haberler çıktı ama bizim Jitemle ile bir ilgimiz bulunmamaktadır. JİTEM tarafından bize verilen herhangi bir silah yok. Jandarma köy aramasında ruhsatlı bir iki tane mavzer silahı buldu. Diğer bahsi geçen silahlar bulunmadı. Ben 1993 ile 1998 yılları arasında bu köyde koruculuk yaptım. 1998 yılında koruculuk sistemini kaldırdık ama ben Kemaliye ilçesinde korucu başı olarak görevime devam etmekteyim. Muhtarlık olayına değinirsek bahar döneminde muhtarımız geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Ben de daha sonra köye muhtar olarak seçildim. Koruculuğu da yakın bir zamanda bırakırız herhalde" diye devam etti.
1993 YILINDAN BU YANA TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ
Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu yaşanan olayı anlatırken, "Salı günü akşam saatlerinde köyde arama yapıldı. Biz ilk olarak İliç Cumhuriyet Savcılığı'na götürüldük. Orada yapılan sorgunun ardından 4 arkadaşım serbest bırakıldı beni Cuma günü Erzurum'a götürdüler. Özel Yetkili Savcı tarafından sorgulandım. Akşam saatlerinde ise mahkemeye çıkartılmama gerek duyulmadan serbest bırakıldım'' ifadelerini kullandı.
Kuruçaylıoğlu, lav silahları ve el bombaları ile ilgili çıkan haberlerin doğru olmadığını belirtti ve savcı tarafından olayın detaylarına ilişkin getirilen gizlilik kararını hatırlattı. Kuruçaylıoğlu, ''Köyde arama benim ve bahsi geçen diğer 4 kişinin evlerinde yapıldı. Diğer 4 kişinin evleri burada köyde ama benim evim şu anda Kemaliye'de ben orada inşaatçılıkla uğraştığım için çoğu zaman oradayım, köye de günlük gidip geliyorum. Medyada 800 mermi çıktı, cephanelik gibi gibi haberler gerçeği yansıtmıyor. Daha önce de söylediğim gibi burası terör örgütünün güzergahında olan bir köy, koruculuk sistemini bitirerek silahları teslim ettikten sonra köyümüzü korumak için ruhsatlı silahlarımız var. Ruhsatlı silahlarımızın da mermisi var doğal olarak da. 200 adet yıllık hakkımız var hesaplarsak zaten 2 binin üzerinde mermimiz olması lazım. 800 mermi öyle abartıldığı gibi anormal bir durum değil. Biz burada 1993 yılından bu yana terör örgütü ile mücadele ediyoruz. 1993 yılından beri vatanperverdik ama bazı basın yayın organları sayesinde şu anda vatan haini ilan edildik. İnternette yayınlanan haber ve yorumları okuyunca dün akşam kafama sıkasım geldi. Bu köy 1993 yılında 3 defa terör örgütü tarafından saldırıya mağruz kalmıştır. Köyümüzün üstünde bulunan Radyolink istasyonu da 2 defa saldırıya uğramıştır. Ben JİTEM'den birini tanımıyorum. JİTEM'i medyadan duyuyoruz, gazetelerden okuyoruz ama bu konuda benim bilgim yok'' şeklinde konuştu.
Gözaltına alınan köy korucusu, medyada hakkında çıkan asılsız haberlere tepki göstererek, "Bir kurgu yapıldı biz de o kurgunun kumpasına geldik" dedi.Erzincan'da evinde çok sayıda askeri mühimmat bulundurduğu iddiasıyla gözaltına alınan köy korucusu, medyada hakkında çıkan asılsız haberlere tepki göstererek, "Bir kurgu yapıldı biz de o kurgunun kumpasına geldik" dedi.
Erzincan'a 110 kilometre uzaklıktaki İliç ilçesinin Ortatepe köyünde köy korucularının elinde çok sayıda silah ve mühimmat olduğu ve gizledikleri ihbarını alan jandarma 12 Ocak Salı günü köye baskın yaparak 5 korucuya ait evde arama yaptı. Yapılan incelemelerin ardından Ortatepe Köyü Muhtarı ve Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu'nun evinde el bombaları ve ruhsatsız silahlar bulundu. Olayla ilgili Turgut Kuruçaylıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 kişi İliç Adliyesi'ne sevk edildi.
3 gün sorguda kalan şahıslardan 4'ü serbest kalırken Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal'ın talimatı ile Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu 15 Ocak Cuma günü Erzurum'a götürülerek ifadesi alındı. İfade verdikten sonra korucubaşı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
KÖYÜMÜZ PKK'NIN GEÇİŞ GÜZERGAHINDA
Serbest kaldıktan sonra köyüne dönen Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu yaptığı açıklamada İliç ilçesine 23 kilometre uzaklıkta bulunan köylerinin Sivas ile Tunceli arasında terör örgütü tarafından geçiş güzergahı olarak kullanıldığını ve köylerinin 1993 yılında 3 kez terör örgütü tarafından basıldığını belirterek, bunun üzerine korucu olarak görev aldıklarını söyledi. Kuruçaylıoğlu, 1998 yılında koruculuk sisteminin kaldırılmasının ardından silahlarını teslim ettiklerini ancak güvenlik gereği ruhsatlı silah bulundurduklarını belirterek, "Haberlerde lav silahları bulunduğu söylendi. Köyümüzde böyle bir şey yok" diye konuştu.
Kuruçaylığoğlu, "Ortatepe Köyü Sivas-Tunceli arasında terör örgütünün geçiş yaptığı bir güzergahta. Özellikle terör örgütü kasıtlı olarak bu köyü buradan kaldırmak için çaba sarf ediyordu zaten. Bir kurgu yapıldı bizde o kurgunun kumpasına geldik. JİTEM ile ilgili bazı haberler çıktı ama bizim Jitemle ile bir ilgimiz bulunmamaktadır. JİTEM tarafından bize verilen herhangi bir silah yok. Jandarma köy aramasında ruhsatlı bir iki tane mavzer silahı buldu. Diğer bahsi geçen silahlar bulunmadı. Ben 1993 ile 1998 yılları arasında bu köyde koruculuk yaptım. 1998 yılında koruculuk sistemini kaldırdık ama ben Kemaliye ilçesinde korucu başı olarak görevime devam etmekteyim. Muhtarlık olayına değinirsek bahar döneminde muhtarımız geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Ben de daha sonra köye muhtar olarak seçildim. Koruculuğu da yakın bir zamanda bırakırız herhalde" diye devam etti.
1993 YILINDAN BU YANA TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ
Korucubaşı Turgut Kuruçaylıoğlu yaşanan olayı anlatırken, "Salı günü akşam saatlerinde köyde arama yapıldı. Biz ilk olarak İliç Cumhuriyet Savcılığı'na götürüldük. Orada yapılan sorgunun ardından 4 arkadaşım serbest bırakıldı beni Cuma günü Erzurum'a götürdüler. Özel Yetkili Savcı tarafından sorgulandım. Akşam saatlerinde ise mahkemeye çıkartılmama gerek duyulmadan serbest bırakıldım'' ifadelerini kullandı.
Kuruçaylıoğlu, lav silahları ve el bombaları ile ilgili çıkan haberlerin doğru olmadığını belirtti ve savcı tarafından olayın detaylarına ilişkin getirilen gizlilik kararını hatırlattı. Kuruçaylıoğlu, ''Köyde arama benim ve bahsi geçen diğer 4 kişinin evlerinde yapıldı. Diğer 4 kişinin evleri burada köyde ama benim evim şu anda Kemaliye'de ben orada inşaatçılıkla uğraştığım için çoğu zaman oradayım, köye de günlük gidip geliyorum. Medyada 800 mermi çıktı, cephanelik gibi gibi haberler gerçeği yansıtmıyor. Daha önce de söylediğim gibi burası terör örgütünün güzergahında olan bir köy, koruculuk sistemini bitirerek silahları teslim ettikten sonra köyümüzü korumak için ruhsatlı silahlarımız var. Ruhsatlı silahlarımızın da mermisi var doğal olarak da. 200 adet yıllık hakkımız var hesaplarsak zaten 2 binin üzerinde mermimiz olması lazım. 800 mermi öyle abartıldığı gibi anormal bir durum değil. Biz burada 1993 yılından bu yana terör örgütü ile mücadele ediyoruz. 1993 yılından beri vatanperverdik ama bazı basın yayın organları sayesinde şu anda vatan haini ilan edildik. İnternette yayınlanan haber ve yorumları okuyunca dün akşam kafama sıkasım geldi. Bu köy 1993 yılında 3 defa terör örgütü tarafından saldırıya mağruz kalmıştır. Köyümüzün üstünde bulunan Radyolink istasyonu da 2 defa saldırıya uğramıştır. Ben JİTEM'den birini tanımıyorum. JİTEM'i medyadan duyuyoruz, gazetelerden okuyoruz ama bu konuda benim bilgim yok'' şeklinde konuştu.