Vahiy ve Hz. Peygamber

masgot23 Yasaklandı
Arap dilinde süratli ve gizli konuşmak, emretmek, ilham etmek, ima ve işaret etmek, elçi göndermek gibi anlamlara gelen vahy, tefsir ilminde ise, Allah Teâlâ'nın özellikle peygamberlerine ya keyfiyeti bizce bilinmeyen bir tarzda vahyetmesi veya perde arkasından konuşması, ya da elçi gönderip dilediği şeyleri izni ile bildirmesi anlamında, harikulade esrarengiz bir olaydır.


Vahyin sahibi ve kaynağı Yüce Allah "Şüphesiz Biz, Sana ağır bir söz bırakacağız." âyetinde peygamberliğin, tebliğ açısından zor bir görev olduğunu ifade ettiği gibi belki vahyin bedende ağırlığından söz etmiş ve bu ağırlığa dayanabilmesi için Rasûl'une, gecenin bir bölümünde kalkıp Kur'ân'ı "tertil" üzere okumasını ve ibadet etmesini emretmiştir.
Vahyin ağırlığından olacak ki, Rasûlullah (sav), kendisine vahy geldiği zaman âdeta zorlanıyor, büyük bir baskıya maruz kalıyordu. Vahy hali kapladığı zaman üzerinde bulunduğu deveyi çökertecek derecedeki bir baskı karşısında benzi sararıyor, havanın sıcaklığına rağmen titrediği görülüyordu, bazen de soğuk havada dahi alnından ter damlaları dökülüyordu. Bir defasında Hz. Peygamber'in dizi, Zeyd b. Sabit'in dizi ile temas halinde iken vahy hali Allah Elçisi'ni kaplıyor ve üzerine çöken ağırlıktan etkilenen Zeyd: "Nerdeyse dizimin kırılacağını sanmıştım.'' ifadesini kullanıyor. Hz. Ömer, "Vahiy geldiği bazı anlarda Rasûlullah (sav)'ın başı etrafında arı uğultusuna benzer sesler işitirdik." diyor. Bütün bu durumlar, vahiy esnasında Rasûlullah (sav)'ın fiziki yapısında meydana gelen değişikliklerin birer ifadesidir.
Allah'la, Hz. Muhammed (sav) arasında vahyin gerçekleşmesini mümkün kılan durumu, insan zihnine biraz daha yaklaştırmak ve anlaşılabilir hale getirmek için Hz. Peygamber'in zatı ve kişiliği üzerinde de durmak gerektiği kanaatindeyiz.
 
Son düzenleme moderatör tarafından:

Benzer Konular

Yanıtlar
1
Görüntülenme
14B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
16B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst