Ömer
Yönetici
Fatih Terim ile 2008 Avrupa Şampiyonası'nda göğsümüzü kabartan Milli Takımımız, bugün EURO 2016 Ön Eleme Grubu'nun 3. maçında da başarısız bir sonuç alarak üçüncülük şansını bile riske attı.
Yanlış kadro seçimi mi dersiniz? Futbolcuların isteksiz ve ruhsuz oyunu mu? Kadromuz mu çok zayıf yoksa yeteneksiz miyiz?
San Marino diye bir ülke vardı hatırlar mısınız? Hah işte o San Marino tarihinde iki takımdan puan almış. Birisi biz, diğeri bugün yenemediğimiz Letonya'dan. Bu ruhsuz futbol iyice kabak tadı vermeye başladı.
Bence artık bu takımdan Caner, Arda, Oğuzhan, Pektemek ve Ozan hariç hiç biri artık milli takıma çağrılmamalı. Büyük ihtimalle zaten gruptan çıkamayacağız. Bari gençlere fırsat verilsin de milli takımımızın bir kimliği ve bir karakteri oluşsun.
Bir Gökhan Töre uğruna Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak gibi yurtdışında kaliteli takımlarda oynayan az oyuncularımızı küstürüyorsak bir yerde yanlış yapıyoruz demektir.
Fatih Terim bu krizi açıkca yönetemedi ve takım içindeki gruplaşmalara bir dur diyemedi. Artık gazla "hadi koçum, hadi aslanım" ile dikiş tutturamıyoruz. Hayır Abdullah Avcı'nın ne suçu vardı? Ne fark etti ki şimdi?
Bazı şeyleri halının altına süpürerek olmuyor. Futbolu çok seven bir ülkeyiz ama milli takımımızın hali ortada. Bu gidişata son verecek en başta akıllı bir federasyon yönetimi olmalı. Bunun içinde Yıldırım Demirören ve ekibi işgal ettiği makamı terk edip gitmeli. Görünen köy kılavuz istemiyor işte, siz bu işi beceremiyorsunuz. Bırakıp gideceksiniz. Demirören kendi şirketlerini böyle yönetse babası bile dayanamaz kapının önüne koyardı. Bu kadar zenginsin, malın mülkün var nedir bu futbolu yönetme merakı? Bırakın futbolu futbolu bilen insanlar yönetsin.
Bir de şu var. Futbolcuların ağzında küfür, Fatih Terim'in ağzında küfür. Zaten taraftar desen küfür etmeden cümle kuramıyor. Fatih Terim'in el kol hareketleri ile ceketini çıkarıp futbolcularına küfür etmesi ve maçtan sonra da futbolcularına sahip çıkar gibi onlar ellerinden geleni yaptılar demesi de ayrı komedi hani. Yayıncı kuruluş bile Fatih Terim kadraja girip de birşeyler söyleyince hemen görüntüyü değiştirdiler. Bari milyonlardan utanın ağzınız okunuyor.
Yayıncı kuruluş demişken, Allah aşkına Fatih Altaylı ne zaman futbol yorumcusu oldu? Ömer Üründül'e rahmet okuttu. Niye başarılı olamıyoruz biliyor musunuz? Çünkü kimse kendi işini yapmıyor. Al işte en büyük örnek Fatih Altaylı gibi bir medya eskisinin maç yorumcusu olması.
Yanlış kadro seçimi mi dersiniz? Futbolcuların isteksiz ve ruhsuz oyunu mu? Kadromuz mu çok zayıf yoksa yeteneksiz miyiz?
San Marino diye bir ülke vardı hatırlar mısınız? Hah işte o San Marino tarihinde iki takımdan puan almış. Birisi biz, diğeri bugün yenemediğimiz Letonya'dan. Bu ruhsuz futbol iyice kabak tadı vermeye başladı.
Bence artık bu takımdan Caner, Arda, Oğuzhan, Pektemek ve Ozan hariç hiç biri artık milli takıma çağrılmamalı. Büyük ihtimalle zaten gruptan çıkamayacağız. Bari gençlere fırsat verilsin de milli takımımızın bir kimliği ve bir karakteri oluşsun.
Bir Gökhan Töre uğruna Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak gibi yurtdışında kaliteli takımlarda oynayan az oyuncularımızı küstürüyorsak bir yerde yanlış yapıyoruz demektir.
Fatih Terim bu krizi açıkca yönetemedi ve takım içindeki gruplaşmalara bir dur diyemedi. Artık gazla "hadi koçum, hadi aslanım" ile dikiş tutturamıyoruz. Hayır Abdullah Avcı'nın ne suçu vardı? Ne fark etti ki şimdi?
Bazı şeyleri halının altına süpürerek olmuyor. Futbolu çok seven bir ülkeyiz ama milli takımımızın hali ortada. Bu gidişata son verecek en başta akıllı bir federasyon yönetimi olmalı. Bunun içinde Yıldırım Demirören ve ekibi işgal ettiği makamı terk edip gitmeli. Görünen köy kılavuz istemiyor işte, siz bu işi beceremiyorsunuz. Bırakıp gideceksiniz. Demirören kendi şirketlerini böyle yönetse babası bile dayanamaz kapının önüne koyardı. Bu kadar zenginsin, malın mülkün var nedir bu futbolu yönetme merakı? Bırakın futbolu futbolu bilen insanlar yönetsin.
Bir de şu var. Futbolcuların ağzında küfür, Fatih Terim'in ağzında küfür. Zaten taraftar desen küfür etmeden cümle kuramıyor. Fatih Terim'in el kol hareketleri ile ceketini çıkarıp futbolcularına küfür etmesi ve maçtan sonra da futbolcularına sahip çıkar gibi onlar ellerinden geleni yaptılar demesi de ayrı komedi hani. Yayıncı kuruluş bile Fatih Terim kadraja girip de birşeyler söyleyince hemen görüntüyü değiştirdiler. Bari milyonlardan utanın ağzınız okunuyor.
Yayıncı kuruluş demişken, Allah aşkına Fatih Altaylı ne zaman futbol yorumcusu oldu? Ömer Üründül'e rahmet okuttu. Niye başarılı olamıyoruz biliyor musunuz? Çünkü kimse kendi işini yapmıyor. Al işte en büyük örnek Fatih Altaylı gibi bir medya eskisinin maç yorumcusu olması.