Türk Halk Oyunları

dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
ADANA:
1 - Adana üçayağı 2 - Depki halayı 3 - Horasan mengisi 4 – Kaba 5 – Kırıkhan 6 – Pekmez 7 - Serçe 8 - Sin sin 9 – Telefon 10 - Yağlı kenar 11-Acem-Gelin alma 12- Gürgenin Gazeli 13- Halebi 14- Hasandağı 15- Lorke

ADIYAMAN:
1 - Ağırlama (Grani) 2 - Düz (Çeçen kızı) 3 – Galuç 4 – Guvend 5 – Kelek 6 – Rişko 7 - Sinsin (Sim simi) 8 – Teşi 9 – Tırge 10 – Üçayak 11- Beşayak 12- Gemi-Kelek 13- Helican 14- Koçeri 15- Tek ayak

AFYON:
1 - Afyonun ortasında. 2 - Afyon zeybeği 3 - Basbas zeybeği 4 – Çaykenarı zeybeği 5 - Dolaşık 6 - Hatcam çıkmış 7 - Hezin hezin 8 - İğde dalları 9 - Kadılar zeybeği 10 - Teke zotlatması 11- Al yazma zeybeği 12- Erenler zeybeği 13- Harman yeri- 14- Teke zotlaması 15- Yeşil olur

AGRI:
1 – Atabarı 2 – Basso 3 – Çimençiçek 4 – Koççeri 5 – Laççi 6 – Lorke 7 – Papuri 8 - Sallama 9 - Yallı - Yelli (Hesiko) 10 - Zeyniko - Zeyno 11- Çoban Ali 12- Kazkaz 13- Koçaklama 14- Tillara 15- Yüksel

AMASYA:
1 - Çerkez halayı 2 - Düz halay 3 - Köroğlu halayı 4 - Merzifon karşılaması 5 - Sıçrama halayı 6 - Simsim – Sinsin 7 – Tarakul 8 - Terli koyun 9 – Üçayak 10 - Yelleme halayı 11- Bildiş oyunu 12- Dalliko 13- Küştaklı 14- Laz halayı 15- Sallama

ANKARA:
1- Ankara zeybeği 2- Çarşamba 3 - Hüdayda - Fidayda 4 - Karaşar zeybeği 5 - Keskin halayı 6 - Mendil zeybeği 7 – Misget 8 - Mor koyun 9 – Sabahi 10 - Yandım şeker 11- Allı Turna 12- Avşar halayı 13- Seymen zeybeği 14- Sinsin 15- Yıldız

ANYALYA:
1 - Al yazma zeybeği 2 - Antalya'nın mor üzümü 3 - Antalya zeybeği 4 - Gölhisar zeybeği 5 - Hasanbey zeybeği 6 – Kabardıç 7 – Mengi 8 – Sektirme 9 - Serik kıvrak zeybeği 10 - Yayla yolları 11- Gönen zeybeği 12- Karasu zeybeği 13- Menevşesi tutam tutam 14- Sarı zeybek inip gelir inişten 15- Serenler zeybeği

ARTVİN:
1 - Atabarı-Artvin barı 2 – Cilveloy 3 - Coşkun çoruh 4 – Daldalan 5 - Deli horon 5 - Düz horon 7 – Karabağ 8 – Kobak 9 - Orta batum 10 - Sarı çiçek 11- Borçka horonu 12- Kız horonu 13- Koçeri 14- Ondört 15- Şahlan

AYDIN:
1 - Aydın zeybeği 2 - Aydın soğukkuyu zeybegi 3 - Çine çayı zeybeği 4 - Güdüşlünün çeşmesi 5 - Harmandalı zeybeği 6 - İnce Mehmet zeybeği 7 - Kadıoğlu zeybeği 8 - Koca Arap zeybeği 9 - Ortaklar zeybeği 10 - Yağmur yağdı zeybeği 11-Bayındır koşması 12- Ellioğlu zeybeği 14- İkiparmak zeybeği 14- Kerimoğlu 15- Kuruoğlu zeybeği

BALIKESİR:
1 - A gız sini geliyor 2 – Azime 3 - Balıkesir bengisi 4 - Bengi-Pamukçu bengisi 5 - Gönen zeybeği 6 – Güvende 7 - İkili güvende 8 - Mendili oyaladım 9 - Toplu güvende 10 – Tüllek 11- Balıkesir zeybeği 12- Büyük oyun-koca oyun 13- Edremit zeybeği 14- Gülüm 15- Yerli zeybek

BİLECİK:
1 - Aşağıdan gelen hanım 2 - Bilecik karşılaması 3 - Düz oyun 4 - Güzel adın ismail 5 - Keklik zeybeği 6- Kıralın kızı 7 – Ortaköy 8 - Söğüdün erenleri 9 – Yanlama 10 - Yayla karşılaması 11- Bilecik zeybeği 12- İnce oyun 13- Kıpırdım 14- Söğüt zeybeği 15- Yereli zeybek

BİNGÖL:
1 – Aşırma 2 – Çeçen 3 – Çepik 4 - Deliley – Delilo 5 – Halay 6 - Harrani (Esmer) 7 - İki ayak 8 - Kartal 9 – Meyremo 10 - Üç ayak 11- Ağır hava 12- Bulanık 13- Dizkırma 14- Koçeri 15- Nari-Güzeller barı

BİTLİS:
1 - Ağır gövenk 2 – Değirmenci 3 - Dokuzlu - Dokuzayak 4 – Garzani 5 – Harkuşta 6 – Meyroke 7 – Papuri 8 – Timurağa 9 - Tiringo10 – Üçayak 11- Bitlis barı 12- Malafani 13- Mutki harkuştası 14- Sepe 15- Teşi 16- Aşırma 17- Kövengin yollarında 18 – Temirağa 19 – Sippe 20 – Memyane 21 – Perijvan 22- Dıldıl 23- Kavaş 24 – Nare 25 – Zeybek

BOLU:
1 - Al yemeni 2 - Davul oyunu 3 - Gerede zeybeği 4 – Halimem 5 - Karaköy kaşık havası 6 - Karşılama 7 - Köroğlu8 – Meşeli 9 – Ördek 10- Sürütme 11- Bindirme 12- Göynük zeybegı 13- Harbi Cengi 14- Mudurnu zeybeği 15- Omuz halayı

BURDUR:
1 - Al yazma zeybeği2 - Avşar beyleri3 - Burdur zeybeği4 - Kabardıç - Gabardıç 5- Karinom 6 - Menevşeli 7 - Sarhoş zeybek 8 - Sarı zeybek9 - Serenler10 - Teke zotlatması 11- Ağır zeybek 12- Avşar zeybeği 13- Çiftlik zeybeği 14- Kazım zeybeği 15- Topşeker

BURSA:
1 - Alçak oyun (Küçük oyun) 2 - Al yemeni 3 - Bursa'nın ufak tefek taşları 4 – Cezayir 5 - Eminem 6 – Güvende 7 - Kılıç kalkan 8 - Menevşesi tutam tutam 9 – Sekme 10 - Yüksek oyun (Büyük oyun) 11- A Fadimem 12- Anadolu zeybeği 13- Aralık oyunu 14- İnegöl karşılaması 15- Üvendirme zeybeği

ÇANAKKALE:
1 - Bayramiçin dağları 2 - Çan çiftlemesi 3 – Çember 4 - Çeyiz altı (Yandım Ayşem) 5 - Çifte zeybek 6 - Gelibolu zeybeği 7 - İnce oyun 8 – Karaçayır 9 - Karanlık dere 10 – Karşılama 11- Çanakkale zeybeği 12- Dolama 13- Dört günü 14- Kaba güvende 15- Salın selvi

ÇANKIRI:
1 - Çankırı halayı 2 - Çankırı zeybeği 3 - Çift ayak - Çift basma 4 - Halay – Alay 5 - Helisa 6 - Kürdün kızı 7 – Mahi 8 – Şıkırdım 9 - Topal koşma 10 – Üçayak 11-Cirit oyunu 12- Hacer oyunu 13- Kasap 14- Kaşık oyunu 15- Sinsin

ÇORUM:
1 – Bediriş 2 – Çekirge 3 - Çorum halayı 4 – Dillalla 5 – Hürünü 6 - İğdeli gelin 7 – Miço 8 – Papıra 9 – Sınsin 10 - Türkmen kızı 11- Arzı-kavaklar 12- Bıçak oyunu 13- Fidayda 14- Yerli zeybek 15- Zamah

DENİZLİ:
1- Acıpayam Oğuz zeybeği 2 - Acıpayam zeybeği 3 - Ağır Tavas zeybeği 4- Alaattin zeybeği 5 - Al yazmamı düreyim 6 - CemHem (Gireniz) 7 - Gırık Davaz zeybeği 8 - Gireniz sipsi havası 9 - Sarayköy zeybeği 10 - Tavas zeybeği 11- Kınık zeybeğim 12- Kızılhisar zeybeği 13- Teke zotlaması 14- Tekparmak zeybeği 15- Yuvarlak zeybeği

DİYARBAKIR:
1 – Beri 2 – Çepik 3 – Delilo 4 – Esmerim 5 – Halay 6 - İki ayak 7 – Meryemo 8 - Tek ayak 9 – Teşi 10 – Üçayak 11- Çaçan 12- Girani 13- Keşo 14- Kurt kuzu 15- Şuru metal-Kılıç kalkan

EDİRNE:
1 - Balkan gaydası 2 - Edirne'nin ardı bağlar 3 – Fatoş 4 - Güzel Emine 5 – Kabadayı 6 - Karşılama 7 – Kasap 8 – Kazibe 9 - Mendil (Sülümanağa) 10 – Selanik 11- Galamatya 12- İstefalka 13- Pomak gaydası 14- Zigoş 15- Gel seyrek 16 – Mendil

ELAZIG:
1- Avreş 2 - Büyük ceyiz 3 - Çayda çıra 4 – Delilo 5 - Fatmalı (Nurey) 6 – Halay 7 - Güvercin 8 – Keçike 9 - Tamzara 10 – Temurağa 11- Ağır halay 12- Bıçak oyunu 13- Kılıç kalkan 14- Şeve kırma 15- Üç ayak

ERZİNCAN :
1 – Dello 2 - Dut ağacı 3 - Erzincan'ın dağları 4 – Hayriye 5 – Horoz 6 – Koçeri 7 - Tavuk barı 8 – Temurağa 9 - Sarhoş barı10 – Sıklama 11- Bebek 12- Kızardı kayalar 13- Melik Şerif 14- Sinanlı 15- Tırnana

ERZURUM:
1 - Aşahtan gelirem 2 - Baş bar 3 – Çember 4 - Çift beyaz güvercin 5 - Hançer barı 6 – Hoşbilezik 7 - İkinci bar 8 – Kavak 9 – Nare 10 - Tersine 11- Çingeneler 12- Dello 13- Sallama 14- Sekme 15- Tavuk barı

ESKİŞEHİR :
1 - Beyler beybeği 2 – Çember 3 - Elindeki mendil 4 - Entarisi kırmızı 5 - Eskişehir zeybeği 6 - İnce oyun 7 – Kanaday 8 - Sallana zeybeği 9 - Sekme10 - Yoğurdum var 11- Eskişehir kaşık oyunu 12- Kara kuş 13- Keçeli 14- Kırka zeybeği 15- Tüverek

GAZİANTEP:
1- Ağırlama 2 - Çepikli (Havarişko) 3 – Dokuzlu 4 – Fatike- Demone 5 - Kırıkhan (Kırıkcan) 6 - Leylim 7 – Mani 8- Mendilli (Zikir) 9- Oğuzlu (Hadidiye)10 – Şamatya 11- Kuseyri-kuseri 12- Marmara 13- Serçe 14- Şirinnar 15- Şirvani

GİRESUN:
1 - Çandırlı 2- Dik kayda 3 - Dusko horonu 4 - Giresun karşılaması 5 - Kama oyunu 6 – Kolayunu 7 – Mendil 8 – Üçayak 9- Sis dağı 10 - Yali boyu 11- Çandır karşılaması 12- Dereli karşılaması 13- Eminem 14- Kumyalı 15- Miralay

GÜMÜŞHANE:
1 – Diringi 2 – Garabet 3 - Kut kut barı 4 – Lazutlar 5 - Mehmet Turan barı 6 - Sarı kız 7 – Sıksara 8 – Tamzara 9 – Temurağa 10 – Tiliko 11- Dizden kırma 12- Düz horon 13- More 14- Sarıkız 15- Üçayak

HAKKARİ:
1 – Bablekan 2 - Beryuk3 – Koceri 4 - Kulavrep (Siyah külahlı) 5 – Lizani 6 – Mamır 7 - Papuri – Pappuri 8 – Şere 9 – Talan 10 - Teke (Neryani) 11- Destar 12- Emnadeyne 13- Kaval deresi 14- Kozberi 15- Mününe-Mume

HATAY:
1 - Ağır halay (Şihhani) 2 – Çiftetelli 3 – Depki 4-Düz 5 - Garibin ayağı 6 - Kayser – Kuseyri 7 – Kırıkhan 8 – Mendilli 9 – Şenköy 10 – Üçayak 11- Bahcivancı kız 12- Deli arap 13- Eli elime değdi 14- Pamuk 15- Şergiye Şerji

İÇEL:
1 – Gerali 2 - Ham çökelek 3 – Keklik 4 - Kıbrıs zeybeği 5 – Mengi 6 - Portakal zeybeği 7 - Sallama 8 - Silifkenin yoğurdu 9 - Türkmen kızı 10 - Yayla yolları 11-Çaya vardım 12- Gasavet 13- Gökkarga zeybeği 14- Sünne 15- Tımbıllı

ISPARTA:
1 - Asi zeybeği 2 – Bidenem 3 - Çökcük oyunu 4 - Ferayi zeybeği 5 - Kesik zeybek 6 - Kıcır kıcır 7- Sarhoş zeybeği 8 – Sektirme 9 - Serenler zeybeği 10 - Teke zortlaması 11- Alyazma zeybeği 12- Dut dibi 13- Evlerinin önü mersin 14- Gül kuruttum 15- Sarı zeybek

İZMİR :
1 - Bergama zeybeği 2 - Hantuman zeybeği 3- Harmandalı zeybeği 4 - İki parmak zeybeği 5 - İnce Mehmet zeybeği 6 - İzmir Kordon zeybeği 7 - Kocaarap zeybeği 8 - Soğukkuyu zeybeği 9 - Süslü jandarma 10 - Yund dağları 11- Dağlı zeybeği 12- Kazmir zeybeği 13-Kırmızı buğday 14- Kozak zeybeği 15- Yağcılar zeybeği

KARS:
1 – Altınömür 2 – Döne 3- Elmas 4 - Iğdır barı 5 – Karabat 6 - Kentvari (Kindavur) 7 - Kıskanç 8 - Şeker oğlan 9 - Şeyh Şamil10 - Yüzbir 11-Ayşad 12- Han kızları 13- Karakaşlar 14- Kars zeybeği-Zayemeği 15- Tavuk barı

KASTAMONU:
1 - Aşağı imaret 2 - Beyler bahcesi 3 - Bütün çıtırdak 4 – Çıtırdak 5 - Davul oyunu 6 – Heyamola 7 - Genç Osman 8 – Sepetçioğlu 9 - Tiridine bandım 10 - Yarım çıtırdak 11-Çarsambadır çarşamba 12- Kastamonu zeybeği 13- Semet karşılaması 14- Seymen ağırlaması 15- Taşköprü zeybeği

KAYSERİ:
1 - Avşar ağırlaması 2 - Bızdık (çiçekdağı) 3 – Develioğlu 4 - Dokuzbuçuk (Öteyüz) 5 – Emine 6 – Karanfilli 7 – Kırıkhan 8 – KıyıIı 9 - Serçe - Topal serçe 10 – Turnalar 11- Bünyan halayı 12- Kirman 13- Öteyüz 14- Safayi 15- Sinsin

KIRKLARELİ :
1 - Alaylar Alaylar 2 - Ali Paşa 3 – Beyler beyi 4 - Dırama karşılaması 5 - Eski kasap 6 - İbrahim hoca 7 – Karşılama 8 - Mendilli oyun (man*dıra) 9 - Üç oğlan 10 - Yürü güzel 11- Çobani 12- Hanım ayşe 13- Kabadayı 14- Karayusuf 15- Takuş-Sirto

KIRŞEHİR:
1 – Ağırlama 2 - Al elmayı 3 - Alyanak allanıyor 4 - Biter Kırşehirin gülleri 5 - Çiçek dağı 6 - Gel yanıma 7 - Ne olurhey gelin 8 –Üçayak 9 - Üç Oğlan 10 - Yürü güzel 11- Cemo 12- Çubuk uzun 13- İbrama 14- Karkm halayı 15- Sinsin

KONYA:
1 - Ahmet yavaş 2 - Aslan Mustafa 3 - Düz oyun 4 – Emmiler 5- Galkıma 6 - İnce çayır 7 - Konya çiftetellisi 8 – Konyalı 9- Menberi 10 – Turnalar 11- Aksinli 12- Gedil zeybeği 13- Limo 14- Yeşillim 15- Zambak

KÜTAHYA:
1 – Çömüdüm 2 – Harmandalı 3 - Hop şimi dallı 4 - Karmı yağdı 5 - Kılıç kalkan 6 - Kütahya zeybeği 7 – Meşeli 8 - Simav zeybeği 9 - Tıpır tıpır 10 - Yoğurdum var 11-Aslanapa zeybeği 12- Baskın zeybeği 13- Emet zeybeği 14- İslamoğlu zeybeği 15- Yasemin dalı

MALATYA:
1- Berde 2 – Delilo 3 - Hoş geldin 4 - Kol üstü 5 - Malatya ağırlamasi 6 - Sim simi 7 - Söğüt dalı 8 – Temurağa 9 – Tezleme 10 – Üçayak 11- Arapkir halayı 12- Aşırma 13- Beşayak 14- Lorke 15- Tamzara

MANİSA:
1 - Aydın zeybeği 2 – Değirmenci 3 – Gündoğdu 4 - Harmandalı zeybeği 5 - Kordon zeybeği 6 - Mermerenin yolları 7 – Ninna 8 - Ördek suya dalda gel 9 - Sarı zeybek 10 – Şadiyem 11-Bergama zeybeği 12- Cemile zeybeği 13- Egelioğlu zeybeği 14- Kırkağaç zeybeği 15- Soma zeybeği

K. MARAŞ:
1 - Ceren 2 - Çeri 3 – Çoban 4 – Fatmalı 5 – Dokuzlu 6 - Kırıkhan 7 – Koser 8 - Maraş halayı 9 - Maraş üçayağı 10 – Sado 11- Cengi harbı 12- Çelebi halayı 13- Karatavuk 14- Köroğlu 15- Zayak

MARDİN:
1 – Botani 2 – Delilo 3 - Dik oyun 4 - Çepik - Çepikü 5 – Govent 6 – Hınne 7 – Hırpani 8 - Köçeri - Koçeri 9 - Malaya10 – Reyhani 11- Güle 12- Haftano 13- Hurse 14- Lorke 15- Meryemo

MUGLA:
1 - Beşkaza zeybeği 2 - Bodrum zeybeği 3 - Fethiye zeybeği 4 – Kabardıç 5 - Kadıoğlu zeybeği 6 - Muğla zeybeği 7 - Ortaköy zeybeği 8 - Soğukkuyu zeybeği 9 - Şah boylum 10 - Yayla yolları 11-Elmalı peşrevi 12- Ferayi Zeybeği 13- Gündoğdu zeybeği 14- Marmaris zeybeği 15- Milas zeybeği

MUŞ:
1 -Ağır Gövenk 2 – Aşırma 3 – Ayşoki 4 – Botani 5 – Harkuşta 6 – Köçeri 7- Mektebin bacaları 8 – Nazey 9 – Tamzara 10 – Tello 11-Delilo 12- Gırani 13- Leme halayı 14- Mendilli 15- Yarbe

NEVŞEHİR:
1- Allılar 2- Cezayir 3- Dergah semahı 4- İstanbul'dan Üsküdara 5- Kaleden kaleye 6- Kartal semahı 7- Kayalar 8- Kırat semahı 9- Mataramı-Arzu, Kamber 10- Peşkir çektim 11- Pınarın 12- Üçayak 13- Ürgüp yolu 14- Yağmur yağar 15- Hacıbektaş semahı

NİGDE:
1 -Cilveli (Hop cilveli) 2 – Çınarbaşı 3 – Çil Keklik 4 – Develi 5 - Dündarlı (Hop dündar*lı) 6 – Menberi 7 – Tombili 8 - Ufacık karacık 9 - Yaman anşam 10 – Yıldız 11- Aşlama 12- Dört ayak 13- Osman Abim evdemi 14- Porsuk alayı-Alay 15- Üçayak

ORDU:
1 -Dik horan 2 - Düz horon 3 – Horon 4 - Kol oyunu 5 - Laz horonu 6 - Milli horon 7 - Pıçak oyunu 8 - Rum horonu 9 – Sallama 10 - Sarı kız 11- Arap oyunu 12- Elifoğlu 13- Fındık dalları 14- Ordu karşılaması 15- Zamah

RİZE:
1 - Çift ayak 2 - Hemşin horunu 3 – Memetina 4 - Millet horona 5 – Papilat 6 - Rize hemşini 7 - Rize horonu 8 - Rize sallaması 9 - Ters ayak 10 - Yüksek hemşin 11- Ancer 12- Bakos 13- Çinçiva 14- Rize kız horonu 15- Topaloğlu

SAKARYA:
1 - Dört kol 2- Geyve zeybeği 3 - İki kol 4 - İnce hava 5 – Kabadayı 6 – Meşeli 7- Mısratlı 8 – Pamukova zeybeği 9 - Üç kol 10 - Vara gele 11-Karagözlüm 12- Kasap 13- Korudere zeybeği 14- Sisdağı 15- Taraklı horosu

SAMSUN:
1- Dik horon 2 – Haticem 3 - Gökteki yıldızlar 4 - İki ayak 5 - Karadeniz horonu 6 - Karşılama 7 - Ladik horonu 8 - Samsun sallaması 9 - Telgırafın telleri 10 - Vezirköprü sallaması 11- Dik horon 12- Kırık 13- Neynam 14- Sallama horonu 15- Şeker oğlan
SİİRT:
1 – Belita 2 – Botani 3 - Dillo 4 - Govent – Govani 5 - Karakıştani 6- Kasap7 – Meyroke 8 – Süleymaniye 9 - Şirvan (Alkuşta) l0 – Türkani 11- Çaçani 12- Dörtayak 13- Gazeli 14- Kovenjer 15- Şeyhani

SİNOP:
1- Alınıda giyer 2- Arı oyunu 3- Ayancık eymeleri 4- Bayram alayı 5- Bezirgan oyunu 6- Çömlek oyunu 7- Fındık kırma 8- Güzel botin 9- Hisarımızın çevresi 10- Hürmüz gelin 11- Karasuda pazar var 12- Kargı oyunu 13- Kasnakçı oyunu 14- Tabaklının deresi 15- Tinimini hanım

SİVAS:
1 - Abdurrahman halayı 2 - Arnavut halayı 3 - Hanım esme 4 – Hoşbilezik 5 - İş halayı 6 – Karamuk 7 - Madımak 8 – Maro 9- Sivas halayı10 – Temurağa 11- Ellik halayı 12-Hafikli ağırlaması 13- Harami 14- Köy halayı 15- Sarı dumam samahı

TEKİRDAG :
1 – AliPaşa 2 – Cevriye 3 – Debreli 4 – Karşılama 5 - Kara Yusuf 6 – Kasap 7 - Tekirdağ karşılaması 8 – Üçayak 9 - Üç tokmak 10 - Yarım burgaz 11-Cevriye 12- Üç tokmak 13- Yarım burgaz 14- Yarım kasap 15- Yuvan kaptan

TOKAT:
1 – Karabit 2 – Karkın halayı 3 - Karnım ağrıyor 4 – Kartal 5 - Kızık halayı 6 – Kocçari 7 - Ters bico 8 - Tokat ağırlaması 9 - Tombul makine 10 - Omuz halayı 11- Arguvan samahı 12- Çiçek halayı 13- Kırat samahı 14- Merzifon karşılaması 15- Necip halayı

TRABZON:
1 - Akçaabat sallaması 2 - Bıçak horonu 3 - Düz horon 4 - Horon kurma 5 - Kız horonu 6 - Kozan gel 7 - Maçka horonu 8 - Sıksara oyunu 9 - Tonya horonu 10- Vakfıkebir horonu 11- Çavuş horonu 12- Beşikdüzü kız horonu 13- Maçka düzü 14- Sürmene horonu 15- Vardiya horonu

TUNCELİ:
1 - Bir ayak 2 – Dello 3 - Güzeller halayı 4 - İki- ayak 5 – Karaçer 6 – Kol oyunu 7 – Lorke 8 - Nare 9 - Tamzara (Tanzara) 10 - Üç ayak 11- At oyunu 12- Halay 13- Horun 14- Kosalma 15- Köroğlu

URFA:
1 - Ağırlama (Girani) 2 - Derik 3 - Dik (horoz) 4 - Dörtlük – Değnek oyunu 5-Düz 6 – Gazel 7 - Kartalo - Kartal 8 – Kımıl 9 - Tek ayak 10- Teşi 11- Avrabi 12- Bozeşşek-Keriboz 13- İkiayak 14- Terge 15- Üçayak

UŞAK:
1 - Aşağıdan gelir araba 2 - Elmanın irisine 3 - Göçdere zeybeği 4 - İlkbahar ayları 5 - İslamoğlu zeybeği 6 - Karamanın alt yanı 7 – Karanfil 8 – Karataş 9- Nazoğİu zeybeği 10 – Ormandan gel 11- Banaz çayı 12- Dın dın 13- Dudu gız 14- Oda mı yalan 15- Sürmelim

VAN:
1 – Bablekan 2 - Gaz gaz 3 - Kelek van 4- Kersi 5 – Lorke 6 – Nare 7 – Sincani 8 – Şirvan 9 - Temi 10 – Toycular 11- Ağır gövenk 12- Gülli 13- Bavasar 14- Temürağa 15- Yargüzel

YOZGAT:
1 - Burçak tarlası 2 – Çekirge 3 - Feyli turnam 4 - Gel efendim gel 5 - Kartal halayı 6 - Kıyılı 7 – Kunduralım 8 - Nalinnim 9 - Vıyda vıy 10- Yozgat halayı 11- Ağırlama 12- Kartal halayı 13- Kıyılı halayı 14- Tekayak 15- Üçayak

ZONGULDAK :
1 - Çayır çıktı dizine 2 – Çıtırdağ 3 - Düriye (mızmız oyunu) 4 - Genç Osman 5 - Göbekleşme 6- Hediye 7 - Hoştut oyunu 8- Karşılama 9 - Safranbolu çiftetellisi 10 – Yeşil ipek 11-Açkapı oyunu 12- Alaylı oyunu 13- Amanı oyunu 14- Düz oyun 15- Osmanlı
 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
Halk Oyunlarımız ve Genel Nitelikleri


Türk folklorunun çok zengin bir dalı olan Halk Oyunlarımız, ulusumuzun ortak duygu, düşünce ve yaşantısını yansıtan, sanat değeri üstün bir anlatım aracı niteliği taşırlar.

Halkın ortaklaşa oluşturduğu ve bu ürünler; renk ve sanat dehasının yarattığı gümüş, altın işlemeler, sırmalar, pullar, kemerlerin süslediği mavi, mor, al, yeşil, atlas, kadife giysiler ve halk ezgileriyle birleşince her yaştaki insanı etkiler. Oyalı, nakışlı, gümüş işlemeli, kemerli, renk zenginliğine bürünmüş giysilerdeki görüntü, bize Türk'ün doğmaca bir yetenekle sanat yaratmaktaki ustalığını, ruh inceliğini yansıtmaktadır.

Türk Kadını'nın onurunu, inceliğini, Türk Erkeği'nin yiğitliğini, gücünü, coşkun, ağırbaşlı tavırlarını; kısacası sevgiyi, insanı insan yapan birçok üstün değerleri, cenki Türk Halk oyunlarında görmekteyiz. Bütün bunlar bize zengin, üstün sanat yeteneği olan, güçlü, savaşçı bir ulusun çocukları olduğumuzu göstermektedir.
Halk oyunlarımızın zengin değerler taşıması ve çok çeşitli oluşunda; Anadolu'nun Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi yapması, iklim ve doğa koşullarının çok çeşitli olması; ayrıca bu zengin iklim ve doğanın insan yaşantısı ve uygarlıklar yaratılmasında elverişli nitelikler taşıması önemli etkenlerdir.

Halk oyunlarımız, dikkatle incelendiği zaman kaynaklarında yatan (doğa, bitki örtüsü, tarih, iklim koşulları, doğa-insan ilişkileri v.s.) gibi etkenler açıkça görülmektedir.

Sivas-Erzurum dolaylarının oyunlarında görüşen belirgin özellik; oyunların dizi biçiminde, ağırdan başlayıp hızlıya giden bir ritimde, oyuncuların birbirlerine yanaşarak, sokularak, sarılarak oynamalarıdır. Bütün bu biçim ve şekiller, insan yaşantısını zorlaştıracak, ağırlaştıracak derecede soğuk geçen bir iklimin; elele, sırtsırta verip, düşmanı birlikte göğüslemek çabasının, dayanışmanının, kaynaşmanın açık bir simgesi değil de nedir? Yine Sivas Kız oyunlarına Madımak, Karamuk, Çedene ağırlığını koymuştur. Bunlar yörenin çokça rastlanan bitkileridir.

Bu etkenler zeybeklerimizde de belirgin bir şekilde görülür. Dikkat edilirse zeybeklerimizde; oynandıkça genişleme, oyun kızıştıkça yayılma, halkanın büyümesi görülür. Başlangıçta dar, küçük olan oyun yuvarlağı gittikçe açılır, yayılır, genişler, büyür. Bu da zeybek bölgelerini sereserpe, rahatça açılan, büyüyen ovalarının, yaylarının bir simgesidir. Ayrıca kişinin özünde yatan özgürlük duygularının bir anlatımıdır.

Sivas-Erzurum-Kars yörelerinin oyunlarının giysileri de rengini doğadan almıştır. Bu giysilerde egemen olan mor, sarı, yeşil ve beyaz, yaz başında kısa bir süre yeşeren ve sonra sararan bozkırlarla kaplı, başı dumanlı, tepekeri karlı mor dağların birer yansımasıdır.

Oysa Ege'de. Güney'de, sıcak illerde bu giysiler; burcu burcu kokan renk renk çiğdemler, mineler, lâleler, portakallarla süslenmiştir. İçel ve yöresinin oyunlarında sıcak iklimin verdiği hareket rahatlığı ve kolaylığı; oyunlardaki çeviklik ve çabuklukla açık bir şekilde sergilenmektedir. Bu yörede oyun, kişiliğini bölgenin göçebe yaşantısından ve bu göçebe yaşantının doğal sonucu olan hayvancılığa dayalı bir yaşamdan, hayvansal ürünlerin işlenmesinden, avcılıktan alır. (Yoğurt, Yayla yolları, Keklik, Türkmen Kızı) oyunlarında bu gerçekler renkli, sıcak tablolarla sergilenmektedir.

Fırtınalı Karadeniz boyunda, bu denizle zorlu bir yaşam kavası veren insanların çabası, Karadeniz horonlarında baştan ayağa titreme, dalgalanma figürleriyle ne güzen anlatılmıştır. Başka bir örnekle belirtecek olursak; adını düzensin, delicesine akan Çoruh ırmağından alarak doğaya bu denli bağlı kalan Artvin'in Deli Horon'una ne demeli!... Yine aynı şekilde bir bozkur yöresi olan Sivas-Erzurum dolaylarında sadece su boylarında rastlanan kavak ağacı da adını ve rüzgarla sağa sola sallanışını Erzurum'un Kavak oyununa vermemiş midir?

Yine Sivas yöresinin tipik bitki örtüsü Madamık, Karamuk, Çedene aynı oyunlara adını vermiştir. Bir başka yörede; örneğin İçel'de oyunlar adını portakaldan, keklikten almıştır.

İşte bütün bu ve daha da çoğaltabileceğimiz benzeri örnekler bize halk oyunlarımızın, gerçek olgulara, verilere ne denli bağlı olduğunu ve bizi ne kadar özümüze, aslımıza uygun bir biçimde sergilediğini göstermektedir. Bu yönleriyle de Halk Oyunlarımız toplumsal yaşantımızı, tarihimizi, coğrafyamızı; ulus olarak yapımızı yansıtan birer belge olma niteliği taşımaktadırlar.
 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
Halkoyunları ve çıkış nedenleri



HALK OYUNLARI

Krimitif din ortamında doğan ve şekillenen hareket serileri ve montlar, anonim ifade etme gücü noktasında değer taşımaktadır. Bu temel etmenlerin bütünleşmesinden oluşan halk oyunları da anonim bir nitelik taşır. Çünkü dinsel ayinlerdeki şekillerin kirimitif toplumun ortak hareket senbolleri olmaları, somut anlamlar ifade etmeleri dansın kaynağı durumundaki bu hareket serilerinin anonim bir değer taşımasına neden olmuştur.

Aslında kökeni insanlığın dille anlaşma sürecini yaratmadan öncesinde şifre hareketler şeklinde kendini, dileğini ve tabiat olaylarını ifade etmek üzere kullandığı hareket seviyeleri ortak anlaşmaya yaradığı için yoplumca ortak yani anonim olarak üretilmiş, imaj kazandırılmış imlerdir.

Tarihin akışı içerisinde folklor ve kültürün kaynağı durumundakif ulusal dinlerin toplumlarca değiştirilerek yeni dinleri kabul etmesi somut anlamlar taşıyan haraket serilerinin bu özelliklerinden sıyrılarak soyut hareketlere dönüşmesine neden olmuştur. Ancak gelenek bu farklılaşmalara rağmen hangi olayların ve temaların hangi dinlerle ve hareket serileriyle karekterize edileceği konusunda, etki gücü koymuştur.Benzeri olaylar benzeri hareket gelenekleri ile ifade edilerek yeni ihtiyaçlara cevap vermiş, eski hareket temaları benzeri yeni olayları canlandırır olmuştur.

Halk arasında hoş vakit geçirmek için yapılan eglendirici, güldürücü, şaşırtıcı gösteriler (karagöz, kukla, orta oyunu,vs ); danslar (halay,zeybek,bar, horon,vs ); dikkate dayalı tesadüfe dayanan yarışmalar (dama,yüzük,cirit,vs) hepsi halk oyunlar kavramı içerisindedir. Ancak halk oyunları kavramı artık hemen her yerde Anadolu Halk Danslarını karşılamak üzere kullanılmaktadır.

HALK OYUNLARININ ORTAYA ÇIKIŞ NEDENLERİ

a-Doğal olayların etkisiyle

b-Taklitler yolu ile oluşan danslar

c-Savaş dansları

d-Aşk dansları

e-Dini danslar

f-Hasat ve üretim ile ilgili danslar

g-Meslek dansları

Hiçbir kültür olayı, tüm gelenek ve görenekleri bir yumak gibi etrafına sarıp toplayan halk oyunları kadar ait olduğu toplumun ulusal duygularını yansıtamaz ve onlar kadar toplumsal bağları pekiştirip kuvvetlandiremez.

Düşünce ve duyguların insan vücudunu hareketleriyle anlatılması demek olan dans yada oyun, ilk insan kültürünün merkezinde bulunuyordu.Dinsel anlayışlar alınyazıları, evren hakkindeki düşünceler, istekler, sevgi, aşk,kahramanlık duyguları, sıla hasreti,sevinç, bereket, bolluk, hüzün, afet, felaket gibi olaylar hep oyunlarla anlamlandırılıyor.Hep onunla canlandırıyordu.Bugünde halk oyunlarının müzik ve şiir gibi sanat olaylarında ayrı düşünme olanağı yoktur.Bugünde dansın bulunduğu her yerde düğün ve dernekten asker uğurlamasına kadar varan çeşitli tören ve toplumsal olayları görmek mümkündür.Bugünde halk dansları, halk sanatlarının en başında yer almaktadır.
Halk Oyunlarının Ortaya Çıkış Nedenleri

a-Doğal olayların etkisiyle

b-Taklitler yolu ile oluşan danslar

c-Savaş dansları

d-Aşk dansları

e-Dini danslar

f-Hasat ve üretim ile ilgili danslar

g-Meslek dansları

Hiçbir kültür olayı, tüm gelenek ve görenekleri bir yumak gibi etrafına sarıp toplayan halk oyunları kadar ait olduğu toplumun ulusal duygularını yansıtamaz ve onlar kadar toplumsal bağları pekiştirip kuvvetlandiremez.

Düşünce ve duyguların insan vücudunu hareketleriyle anlatılması demek olan dans yada oyun, ilk insan kültürünün merkezinde bulunuyordu.Dinsel anlayışlar alınyazıları, evren hakkindeki düşünceler, istekler, sevgi, aşk,kahramanlık duyguları, sıla hasreti,sevinç, bereket, bolluk, hüzün, afet, felaket gibi olaylar hep oyunlarla anlamlandırılıyor.Hep onunla canlandırıyordu.Bugünde halk oyunlarının müzik ve şiir gibi sanat olaylarında ayrı düşünme olanağı yoktur.Bugünde dansın bulunduğu her yerde düğün ve dernekten asker uğurlamasına kadar varan çeşitli tören ve toplumsal olayları görmek mümkündür.Bugünde halk dansları, halk sanatlarının en başında yer almaktadır.
Bilindiği gibi Türk Halk Oyunları yurdumuz üzerinde çeşitli bölgelerde, çeşitli tür ve biçimde ,değişik genel isimler altında ve guruplar halinde görülmektedir. Bölgelere, yerel örf ve adetlere göre büyük ayrılıklar gösteren halk oyunları (dansları), birçok bakımdan ayrımlara tabi tutulabilir. Mesela tek kişilik oyunlar veya takım oyunları diye sınıflandırabiliriz. Bunlarında yalnız erkeklerin veya kadınların yada kadın-erkek oynanan oyunlar diye ayırmak mümkündür. Kapalı ve aöık yerlerde oynanmaları da bu oyunlaarın bir özeliğini teşkil eder.

Çok değişik özelikler gösteren oyunları ortak noktakarına göre bazı adlar altında toplamak mümkündür. Halay, bar, karşılama, zeybek, mengi, bengü, horon, kaşık oyunları, bıçak oyunları gibi. Bunların dışında çengi, köçek , çiftetelli gibi kapalı yerlerde daha çok profesyonel oyuncular tarafından oynanan meclis oyunları, birde Mevlevi semai, Bektaşi Alevi Semai gibi dini karekterli olan oyunlarda vardır. Hangi bölgede olursa olsun bu dansları ana özelliği "toplu hareket", bir güzel işi beraber yapma, bir güzel sonuçu beraber kutlama gibi sosyal eğitim alışkanlıklarını vermesidir.

 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
Halk Oyunlarının Oynanış Biçimleri



Halk oyunlarımız, oyuncuların içindeki diziliş biçimlerine göre;

a) Halk Oyunları
b) Sıra (Dizi) Oyunları
c) Tek Oyunlar
d) Karşılama


olmak üzere sınıflandırılabilir.

A - Halk Oyunları : Oyuncuların elele, kolkola tutuşarak veya birbirlerini hiç tutmadan, bir daire veya kapalı eğri çemberinde dizilerek oynanan oyunlardır. Zeybeklerin çoğu , bazı halaylar, heyamola bu türe birkaç örnek olabilir.

B - Sıra (Dizi) Oyunları: Oyuncuların yanyana dizilerek oynadıkları oyunlardır. Sıra oyunlarında, sıralanış biçimleri değişiktir. Düz dizi, eğri dizi, kopuk dizi, bağlı dizili oyunlar gibi.

a) Düz Dizi: Oyuncular bir doğru çizgi görünümü vererek oynarlar. Bu da tek ve çift düz sıra dizileri olmak üzere iki türlü oynanır.

b) Eğri Dizi: Bu şekilde bir yuvarlağın halkanın parçası görünümündedir.

c) Kopuk Dizili Oyunlar: Oyuncular birbirlerine değmeden ve birbirlerini tutmadan oynarlar. (Zeybekler, Kılıç-Kalkan, Teke Zortlatmalarında ve Güvendelerde olduğu gibi.)

d) Bağlı Dizili Oyunlar: Oyuncular birbirlerinin ellerinden, kollarından, belden tutarak oynarlar.Bu da tek veya çift sıralı oynanır. Hemen hemen bütün halaylar, barlar, horonlar ve kasap oyunları bu şekilde oynanan oyunlardır.

Sıra oyunlarında diziler cinsiyete göre (kadın-erkek) de sınıflandırılabilir.

1- Tek sıra erkek: (Dizi yanlız erkeklerden oluşur.)
2- Tek sıra kadın: (Dizi yanlız kadın ve kızlardan oluşur.)
3- Çift sıra erkek: (İki sıralı erkeklerden oluşur.)
4- Çift sıra kadın: (İki sıralı kadın ve kızlardan oluşur.)
5- Alaca Diziler: (Diziler kadın ve erkek oyunculardan oluşur.)

Bunların dışında bazı özel dizilere de rastlamak olasıdır.

C - Tek Oyunlar: Bu oyunlar tek kişi ya da topluluk tarafından oynanır. Tek oyun denmesinin nedeni; oyun içinde oyuncuların o oyunun belli niteliklerini bozmaksızın, oyunu doğmatik olarak, içinden geldiği biçimde, bağımsız oynamalarıdır. Tek oyunlar çoklukla bağımsız oyun niteliğindedirler.

Bağımsız Oyun (Doğmatik Oyun): Oyuncuların bir yöneticiden komut almadan, belli kurallara bağlı olmaksızın, içlerinden geldiği gibi, özgür hareketler yaparak oynadıkları oyundur. Böylece oyuncular kişisel beceri ve yeteneklerini gösterebilirler.

Düzenli oyunlarda ise; oyuncular oyunun belli kurallarına bağlı kalarak hareket ederler. Kendileri bu hareketlere birşeyler katamazlar.

Tek oyunlara Yozgat çevresinde Şıngılım, Kırşehir'de bitirim, Elazığ'da Şıkıldam denmektedir. Bu oyunlara kişiler, ayrı ayrı oyun gücüne ve yeteneğine sahip olduklarından özel gösteriler de yapılabilirler.

Bursa'nın Tek Güvendeler'i, Konya Sallamaları, Ankara'dan Misket, Kastamonu'dan Seperçioğlu, Çiftetelli, Konyalı bazı zeybek ve karşılamalar bu oyunlardandır.

Karşılama genellikle Trakya bölgesinde karşılıklı iki kişi ya da düzenli guruplar tarafından el tutmadan, karşılıklı oynanan oyunlardır. Bu, diğer bölge oyunlarımızın içinde de bir biçim olarak görülür. Buna Erzurum'un Hançer Barı, Çorum'un İğdeli Gelin Halayı, Zara'nın Maro Halayı, Artvin'in Sarı Kız'ı örnek olarak gösterilebilir.


 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
TÜRK DİLİ İLE HALK BİLİMİNİN BİR KAVŞAK NOKTASI

HARMANDALI





Türk dili ile ilgili arastırmalar bir yandan söz varlığımızın eksikliğini,yaygınlıgını ve değiskenliğini ortaya koyarken,diger yandan her sözün arkasında yatan kültür dünyasına da ışık tutmaktadır. Orhon yazıtlarından baslayarak gelisen yazı dilinin yüzlerce orneği bugun yazma eser olarak,yada işlenmis,derlendirilmiş bicimde ve basılmıs bır halde kitaplıklarımızda yer almaktadır.Bu eserlerın titiz ve dikkatli bir gözle arastırılması yapılırkende dil tarihinin yanı sıra,baska bilim dallarınada malzeme vererek yardımcı olacağı gercegı birçok kez görülmüstür.Böylece Türk dili zengın geçmişiyle ortaya çıkarken, onunla kesişen baska bilim dallarını konularınıda aydınlatmış olmaktadır.
Türk dili ile türk halk biliminin kavsak noktalarının bitmez tükenmez olusu,arastırmacıların daha dikkatli olmasını gerektiriyor.En kısa bır deyimden, bir ata sözünden, bir bilmeceden bir yemek tarifinden bir doğal ilac yapımından bir halk oyunundan, oyunlara eşlik eden bir türkünün sözlerinden oluşan aydınlık dolu pencerelerin,halk kültürünün karanlıkta kalmıs gibi görünen noktalarını ışığa kavusturduğu bir çok örnek araştırmada buluyoruz.Bunlardan, bu önemli kavsak noktalarından biride HARMANDALI dır.Bir yandan geniş çerçeveli halk biliminin bir alt dalı olan halk oyunlarımızda adı gecerken,diger yandan yine bır alt dalı olan halk müziğinde de önemli yer tutmuştur.
Türk halk oyunlarında kişi,asiret, oymak veya boy adlarıyla karsımıza cıkan baska oyunlar vardır.Örnek:Acem halayı afşar halayı bakırlı efe afşar beylerı aşiret halayı hasanbey zeybeği haymanalı, kerimoğlu,seymen zeybegı,sepetçioğlu,yörük halayı,Türkmen kızı vb İlk aklımıza gelenlerdır.Harmandalı oyunuda aynı adla bilinen asirete ait bir oyundur.
Harmandalı kelimesi bir aşiret adı Herbendelü kelimesinin halk arasındaki bozulmuş biçimidir.
Bazı tarihi kaynaklarda da Harmandalı olarak geçmektedir.Osmanlı devleti döneminde bu aşiret Anadoluda konar-göçer bir yapıda olarak,Ege kıyılarından,Anadolunun değişik bölgelerine ve hatta Suriye,İran,Irak topraklarına kadar yayılmıştır.Harmandalı oyunuda aynı adla bilinen aşirete ait bir oyundur.bu aşiret bireyleri tarafından ilk kez figürleri belirlenerek ortaya konmuş olup , kendi aşiret adıyla yüzlerce yıldan beri oynanmaktadır.İzmir'in Urla ve çevresinde aşağıdaki türkü daha doğrusu bir olay sonrasında öldürülen kişinin ağzından çıkmış gibi söylenenağıt içinde Harmandalının bir yer adı veya aşiret adı olduğu açıkça görülmektedir.

Urla meydanından doğruca geçtim
Sol böğrüme hançer yedim,bayıldım düştüm
Birdenbire annecim gendimden geçtim

Aman annam güneşler doğdu
Beni vuran Harmandalı Mustafa Allah'tan buldu

Urla meydanında vardır bir çeşme
Harmandalı Mustafa peşime düşme
Kıyma benim canıma ardıma düşme
(bağlantı)
Mezarımın taşı Urlaya karşı
Üstümdeki çimenler gözümün yaşı
Anne beni vurdular akşama karşı

Aynı Harmandalı türküsüne Manisa ve çevresinde Harmandalı adı verilirke,Aydın ve Nazilli yöresinde bu türkü Bergama adıyla bilinmektedir. Ancak yüzlerce yıllık olduğu belirlenen bu zeybek oyunun unutulduğu,Madran zeybeği adıyla tanınan 1916 da Ç.Kale de Ahmet Yekta Madran tarafından düzenlenen bir başka zeybek oyunu bunun yerini aldığını ve günümüzde de bu düzenlemenin yaygınlık kazandığı anlaşılmaktadır.Oyunun sergilenmesindeki heybet,azamet ve hareketler bunun gerçekten kahraman bir efeye ait olduğunu ortaya koymaktadır.Yaşlı kaynak kişilerin üzerinde israr ve inatla durdukları bir noktanın,bu oyunun sadece erkeklerin oynadığı hususun göz önüne alınması halinde Harmandalı gerçekten bir erkek oyunudur.Kadınların çok sonraları bu oyunda yanlışlıkla rol aldıkları kesindir.Bu oyunu AYVACIK/Ç.KALE nin babadere köyünde ve Ayvacık ın paşaköyünde kadınlar ve erkekler ayrı ayrı oynadıkları gözlenlenmiştir.Değerli araştırmacı Mahmut Ragıp Gazimihal ( 3 cilttlik T.H.O kataloğu kültür bakanlığı yayınları) halk oyunları kitabında bazı bilgiler vermekte,varyantlarını göstererek Harmandalı zeybeği maddesinde oynanış biçimi hakkında açıklamalarda bulunmuştur.Eski Harmandalı ; asıl harmandalı zeybeği oyunudur.yarım asır evvellere kadar ege bucaklarımızda gün görmüştü.Sonradan yavaş yavaş yerini Madran Harmandalısı da denilen Harmandalı oyununa bırakarak revaçtan düştü. Eski ve yeni şekillerinde uzlaşık noktalar vardır.




 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
TÜRK HALK OYUNLARI KOSTÜM BİLGİLERİ




AFYON KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Sıkma Başlık: Fesin üzerine penezlerin dikili olduğu bir başlıktır. İki sıra olursa nişanlı tek sıra olursa evli başıdır.
2. Pullu Krep: Başa fesin üzerine bağlanır. Her renk kullanılmakla beraber daha çok yeşil ve kırmızıya rastlanır. Düz renktir. Kenarları pullu oyayla süslenmiştir.
3. Oyalı Yazma: Başa örtülür. Genellikle siyah, yeşil ve bordo zemin üzeri çiçekli olan yazmalardır. Kenarları büyük oyalıdır. Bu oyalara yörede dağ oyası denir. Bu oyalar tığ ile yapılır.
Bedene Giyilenler:
1. İç Gömlek (Bürümcük): İçe giyilir. El dokumasıdır. Düz dokuma rengidir.
2. Şalvar: Şitari denen kumaştan yapılır. Bugünkü ismi merdanedir. Her renkte çubuklu veya düz olabilir. Ağı yere çok yakındır. Çok geniştir.
3. Üç Etek: Şalvar gibi şitare kumaştan yapılır. İçi astarlıdır.
4. Arkalaç: El tezgahlarında dokunur. Kilim benzeri bir dokumadır. Cicim de denilir. Arkadan kalça üzerine gelecek şekilde üçgen katlanmış olarak bele bağlanır.
5. Önlük–Öncek (Futa): El tezgahlarında dokunur. Kilim benzeri bir dokumadır. Önlük dokuması da arkalaç dokuması gibi cicim olarak tabir edilebilir. Üzeri kullanacak kişinin zevkine göre ipliklerle kanaviçe tarzı işlenir. Önlük olarak kullanılır. Üç eteğin üzerine arkalaç bağlandıktan sonra öne bağlanır.
6. Kolon: Arkalaç ve önlük üzerinden bele bağlanır. El tezgahlarında dokunur. Çok uzundur.
7. Aynalı Kemer: Kolondan sonra bele bağlanır. Gümüştür.
8. Cepken: En üste giyilir. 2 çeşittir. a) Kadifeden yapılmış cepken. Kullanılan renkler genelde kırmızı veya ördekbaşı rengidir. b) Üç etek ve şalvarın kumaşından yapılır. Üzerinde özellikle kol ağızlıkların ve cepkenin açık kenarlarında simle işlemeler vardır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Yünden elde örülmüş renkli desenleri vardır.
2. Yemeni yada Çarık: Kaza veya il merkezlerinde yemeni, köylerde çarık giyilir. Yemeni giyilen bölgelerde siyah renk tercih edilir.

İZMİR MENEMEN ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Fes: İki çeşittir. Kalıplı ve kalıpsız. Günümüzde her ikiside kullanılmaktadır. Kalıplı fesler belli bir şekli kalıbı olan feslerdir. Mutlaka püskül bulunur. Kalıpsız feslerde her türlü katlanabilen veya şekil verilebilen feslerdir. Kalıpsız feslerde püskül bulunmayabilir.
2. Tartımak: İster kalıplı ister kalıpsız olsun yörede feslerin üzerine kullanılan dolgulara denir. Günümüzde tarlada çalışan kişilerin başlarını güneşten korumak için kullandıkları pamuklu yün dokumadan yapılan ve üzerinde genelde çiçek motifleri olan bir parçadır. Katlanarak fesin üzerine sarılır.
3. Kefiye: Tartımak’ın üzerine sarılır. Kefiyenin etrafı çok çeşitli oyalarla çevrilidir. Bunların bazılarının gül oya, yaprak oya, yıldız oya gibi adları vardır. Bu oyalar ibrişim ipliğinden yapılır.
Bedene Giyilenler:
1. Bürümcük: Bürümcük göynekte denir. İçe giyilir. İç çamaşırı vazifesi görülür. Bürümcük denilen dokumadan yapılır. Rengi genelde beyaz ve tonlarıdır.
2. Gömlek: Bürümcüğün üzerine giyilir. Çitare denilen kumaştan yapılır. Renkleri mor-beyaz, beyaz-sarı, sarı-kırmızı ve mor-sarıdır.
3. Boyun Dolağı: Boyunun açıkta kalan kısmını soğuktan korumak için kullanılan parçadır. Renkleri genelde beyaz ve kırmızının tonlarıdır. Üzerine bazen çeşitli işler bulunabilir. Dört taraftaki ucundanda saç bağı şeklinde katlanarak birkaç kez sarılır. Boyun dolağının kumaşı genelde ipek ve pamukludur.
4. Dolgu Kuşağı: Diğer adı yorgan kuşaktır. Kullananların bellerini sıkı tutmak ve soğuktan korumak için sarılan ve iki ucunda uçkurlar olan bir parçadır. Yapılış biçimi yorgan yapımına benzer. Üzeri baklava dilimlerini andıracak şekilde keten bez içine pamuk koyularak yapılır. Boyu 1-1.5 m eni 25-30 cm arasında değişir. Ayrıca dizlik (kısa potur) uçkurunun beli zedelemesini de önler.
5. Dizlik (Potur-Çakşır): Karadon yada akdonun üzerine giyilir. Paçaların dizde duran kısımlarının bolca durması doğru kabul edilmez. Belde düşük olarak bağlanır. İşlemelerinin Bergama işi, Aydın işi, Menemen işli, Muğla işi gibi çeşitleri vardır. İşlemelerin en sıkı ve güzel olanları Ödemiş işi olanlarıdır. Dizlik çuha kumaştan yapılır. İşlemelerde kaytan iplik kullanılır. Uçkurun geçtiği bel kısmı ise al kumaştan olur. Dizliğin rengi petrol rengi veya gridir. İşlemelerde ise siyah renk iplik kullanılır.
6. Camadan (Cepken): Dizlikle aynı kumaştan yapılır. Gömleğin üzerine giyilir. İşlemelerinde kullanılan iplikte dizlikteki gibi siyahtır. Kolunda yapılan işlemeler çiçek, yılan, dal motifi gibi isimler alır. İçi astarlıdır. Astarının rengi kırmızı ve morun tonlarındır. Sol ön parçanın içinde bir cep bulunur.
7. Sallama (KartalKanat): Camadanın üzerine giyilir. Kumaş rengi dizlik ve camadanda olduğu gibidir. İşlemeler siyahtır. En büyük özelliği omuzlarda kartal kanadını andıran parçaların sallanmasıdır. Astarlıdır. Astar rengi camadanda olduğu gibidir. Sallamanın ön iki parçası birbirine kavuşmayacak şekilde uçları köşeli olmayıp oval biçimdedir. Kumaş cinsi ve işlemerde kullanılan iplik dizlik ve camadanda olduğu gibi çuha ve kaytandır. İyi bir sallamada işlemenin sıklığından kumaş gözükmez. Halk arasında en beğenilen sallama kıl kuyruk sallamadır.
8. Karadon-Akdon: Dizliğin altına giyilen külot pantolon modelinde bir giysidir. Rengi siyah olursa karadon, beyaz olursa akdon denir. Bu bölge insanlarının dizlikleri kısa olduğu için bacakları korumak amacı ile giyilir. Üzerinde işleme yoktur. Kumaş cinsi çuhadır. Sıcak havalarda giyilmediği saptanmıştır.
9. Tozluk: 2 çeşittir. Bunlardan biri işlemeli tozluktur; Kumaşın rengi dizlik, camadan ve sallamada olduğu gibi petrol rengi ve gridir. Üzerinde siyah renkte kaytandan yapılmış işlemeler bulunur. Bu tozluk siyah yemeni ile beraber giyilir. Kumaşı yün veya çuhadır.
10. Şal kuşak: Beli soğuktan korumak ve sıkı tutmak için dolgu kuşağın üzerine sarılır. Kuşağın üstündeki desenler baklava şeklindedir. Zeybek kuşağının en büyük özelliği; diğer yörelerden farklı olarak çok enli şekilde sarılmasıdır.
11. Trablus kuşağı: Şal kuşağın üstüna sarılır. Birbirine bağlı 3 parçadan oluşur. Renkleri genelde kırmızı, sarı ve yeşildir.
12. Kolon: El tezgahlarında tiftik yününden dokunur. Bele bağlanan kuşakların düşmemesini ve sıkı tutmasını sağlar. Eni 4-5 cm. boyu 2-3 m. uzunluğundadır. Üzerinde çeşitli renklerde desenler vardır.
Ayağa Giyilenler:
1. Körüklü Çizme: Zeybeklerin tozluk dışında giydikleri bir ayakkabıdır. Diğer çizmelerden farkı körüklü olmasıdır. Kıvırcık ve Baklava körük olmak üzere 2 çeşittir. En çok baklava körüklü olanıdır. Altı köseledir. İçinde deriden astar vardır. Rengi siyah topuklu olan çizme ayak ucuna doğru hafifçe sivridir.
2. Çorap: Beyaz yünden elde örülmüş çoraplar kullanılır.
3. Yemeni
AĞRI KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Koffi: Gelin olan genç kızların düğün gününden itibaren 45-50 yaşlarına kadar kullandıkları bir başlık türüdür. Tahta bir kasnak üzerine gerili kırmızı festen oluşur. Daire biçiminde olan koffinin etrafında bir sıra halinde beyaz gömlek düğmesi veya yörede kespik denilen akarsu kenarlarında bulunan beyaz, oval ve ortası delik it boncuğu (taşı) denilen süs eşyaları dikilir. Koffinin tepesinin ön yarısını kaplayan kilim deseninde örülmüş kum boncuklar monte edilir. Koffinin alın kısmında ve iki şaka arasında düzenli olarak dikilmiş 5-6 mm çapında boncukların arasına altın yada gümüş paralar dikilir. Bir başka koffi biçiminde ise Koffinin üst kısmını tamamen kaplayan yüzeye parlak veya mineli kendinden desenli gümüş tas da dikilir. Gümüş tasa bağlı olan bir zincir ve ucunda da gümüş paralardan oluşan şırık adı verilen bir takı bulunur. Koffinin düşmesini önlemek için her iki yanına çene altından geçmek üzere lastik veya ipler bulunur.
2. Şeğr: Koffinin üzerine bağlana ipekli puşilere denir. Ayrıca vala olarakta bilinir.
3. Şeğr Şimaki: İran işi olan bu puşiler daha küçük ebattadır. Genelde siyah renkte kendinden desenlidir. Başa örtülür.
Bedene Giyilenler:
1. Kıras: Sadece boyun kısmı açık diğer tarafları kapalı aynı zamanda işlik olarakta bilinen bir iç giysisidir. Zemini genelde beyaz veya açık renk tonlarda, üzeri küçük çiçek desenli pazen, basma veya divitinden yapılır. İş yaparken kolların kirlenmesini engellemek için kol ağızlarına aynı kumaştan dikilmiş parçalar entari kollarının üzerinden geçirilerek boyunda bağlanır. Bu parçalara zendık adı verilir. Böyle yapılmış kıraslarada kırasa zendık denir.
2. Dere: Kırasın üzerine giyilen topuklara kadar uzun entaridir. Dayra olarakta bilinir. Canlı renklerden yapılır. Desensiz olanları ipek, kadife, divitin ve patiskadan çiçekli desenlileri ise basma, pazen, jarse ve divitin gibi kumaşlardan yapılır. Entariler biçim ve kullanım şekli olarak ikiye ayrılır: a)Önü tmamen açık sadece göğüsten göbeğe kadar düğme veya kopça ile kapatılan entariler. Etek kısmında kullanılan büzgü ve pilelere yörede purik denilir. Etek kısmı farklı kumaştan yapıldığında yedi etek adını alır. b)Kapalı entariler; Sadece boyun kısmı açık ve baştan geçirilerek giyilen entarilerdir. Sırt, göğüs, kol ağzı ve etek kısmı biyeli ve işlemelidir.
3. Derpi: Tuman ve don olarakta bilinir. Boyu dizin biraz altı veya üstünde olanı veya topuklara kadar uzun olanı vardır. Zemini açık renkte çiçekli basma, pazen veya divitin kumaştan yapılır. Doğrudan derpi denilmesi ayıp sayıldığından işliğin yani kırasın arkadaşı anlamında heval kıras deyimi kullanılır.
4. Kırtoşke: Bir nevi ceket türü giysidir. Kadife yada divitin kumaştan yapılır.
5. Mezer: Bele bağlanan önlüklere denir. Genelde bir yüzü parlak kumaştan yapılır. Giyilen entarinin zıt renklerinden basma, jarse, otoman veya pazenden de yapılır.
6. Piştik: Ebadı kare olan katlanarak bele bağlanan şal kuşaktır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Yünden elde örülmüş burun, topuk ve boğaz kısımları renkli desen verilmiş çoraplar kullanılır .Bu yörede çoraplara goreris denir. Boyu dizin altına kadardır. Diz üstünde giyilen çoraplar genelde siyah renk, pamuklu veya merserizedir.
2. Ayakkabı: Bu yörede kadınlar ayağa sığır derisinden yapılan çarık, altı kabaralı ve nalçalı, merdane topuklu, küt burunlu kondre denilen kunduralar; topuklu topuksuz plastik veya lastik ayakkabılar giyerler.


AĞRI ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Tiftik Papak: Başa geçirilir. Özellikle kışın kullanılan göz önüne gelen kısmı açık başı tamamen kaplayan bir başlık türüdür. Karlı, tipili olmayan güneşli günlerde katlanarak kullanılır. Beyaz, sarı, siyah ve kahverengi renklerde düz veya bu renklerden ikisinin karışımı ile alaca olarak görülür. Keçi kılından yani tiftikten tahta tığlarla örülür.
2. Kullık: Başa kullanılan diğer bir başlıktır. Kuzu yününden yapılan keçe külahlardır. Kahverengi ve beyaz renklerde huni biçimindedir. Etrafına şeğr, egal ve cemadani gibi örtüler sarılır.
3. Şeğr: Yörede ipekli puşilere denir. Diyarbakır işi olanlar makbuldür. Püsküllü, parlak ve yumuşaktır.
Bedene Giyilenler:
1. İşlik: Amerikan bezi türünden besit dokumalardan yapılır. Bir iç giysisidir.
2. Derpi: Tuman yada külot ta denilen bu giysi şalın altına içe giyilir. Beyaz renkte dokuma kumaşlardan yapılır. Kışın sıcak tutması için şalın altına, geceleri ise pijama olarak kullanılır.
3. Kıras: Bir tür mintandır. Natürel renklerdedir. Küçük çiçek motifli desenli mintanların yanı sıra düz renk olanlar daha çok tercih edilir. Poplin, ipek, otoman, dırel (tiril), patiska, vb. kumaşlardan yapılır. Ayrıca dikiş ipliği veya sımayla kol ağzı ve yakaları işli olan mintanlarda giyilir.
4. Yelek: Gabardin veya şayak kumaşlarından yapılır. Sırt kısmı parlak kumaşlardan astarlıdır. Çift sıra düğmelidir. Düğmeler tahta kemik, gümüş ve sedeftendir. İşlemesiz olanları çok olmakla beraber cep ve yaka kısmı kaytandan işlemeli olanları da vardır. Sıma yelek olarak adlandırılır. Günümüzde tek sıra düğmeli ve sade olan yelekler giyilmektedir.
5. Kerik: En üste giyilir. Keçi kılından yeni tiftikten yapılır. Tiftik yada aba da denir. Özel el tezgahlarında dokunur. Uzun kolludur, koltuk altları açıktır. Genellikle siyah renktedir. Dış yüzeyinde görülen tüyler 4-5 cm. uzunluğundadır. Yakası renkli yün ipliklerle işlidir. Tamamen tüylü olanları olduğu gibi sırt kısmı tüylü ön kısmı ise farklı renklerden tiftik veya yün ipliklerle işlemeli olanları da vardır.
6. Pıştik: Erkeklerin ve kadınların beline bağladığı kuşakların tümüne denir. Erkeklerde üç türlü kuşak bağlanır. Bu kuşaklar kare ve etrafı püsküllüdür. Bele püskülleri gözükmeyecek şekilde bağlanır. Şal kuşakların en ünlüsü lahuri şaldır.
7. Şal: Yörede bacağa giyilen tüm giysilere denir. Buradaki şalvar türünden bir giysidir. Önceleri özel tezgahlarda döğme kıldan dokunarak elde edilmiş kumaşlardan yapılırdı. Daha sonra şayak ve gabardin türü kumaşlardan yapılmıştır. Genellikle siyah renktedir. Ayrıca koyu renklerden lacivert, bordo, kahverengi, gri ve koyu mavi kullanılmaktadır.

Ayağa Giyilenler:
Yörede çorapların ortak ismi gore dir. Koyun yünü ve keçi kılının kendi rengi muhafaza edilerek örülür. Motiflerin yapıldığı renkli iplikler ise kök boya ile boyanır. Ağrı yöresinde ayakkabıların ortak ismi ise sol dur.Terlik türü ayağa geçirilen ayakkabılarada şımık denir.
1. Goreris: Yünden örülür. Çoraptır. Tamamen veya bir kısmı renkli desenli olmakla beraber genellikle boğaz, burun ve topuk kısımları işlemeli ve motifli olanlarıda vardır.
2. Tiftik Çorap: Keçi kılından yani tiftikten tahta tığ ile örülür. Uzun tüylü, genellikle alaca renkli ve desenlidir. Düz renkleride görülmektedir. Alaca renkliler siyah-beyaz ve kahverengi-beyazdır.
3. Çarık: Sığır gönünden yapılır. Kısa ömürlüdür.
4. Yemeni: Rugandan yapılmış siyah ve kırmızı renkli ayakkabılardır.
5. Çistik: Yörede kullanılan bir başka ayakkabı türüdür. Siyah renk deriden yapılır.

BURSA KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Fes: Yörede 4 çeşit fes kullanulır. a) Alpoot: Harmanalan, Akbıyık ve Alpoot köylerinde görülür. b)Boncuklu fes: Bu fes genelde bazi ile beraber kullanılır. Örnekleri daha çok Sorkun (Sorgun) ve Kocakavak köylerinde görülür. c)Oyalı fes :Belören ve Seferi ışıklar köylerinde görülür. d)Mustafamlı fes: Orhaneli’nin bütün dağ köylerinde görülür. Genellikle düğünlerde gelinler bu fesi giyerler.
2. Al bazi: 90cm eninde kare bir baş örtüsüdür. Üzeri pullarla kaplıdır.
Bedene Giyilenler:
1. Fistan: El tezgahlarında pamuk veya keten ipliğinden dokunmuş rengi beyaz bir dokumadan yapılır. Boydan elbisedir. Ön etek uçları işlidir. Günümüzde pazen veya bastola (yörede kullanılan bir kumaş çeşidi) ile yapılır.
2. Şalvar: Donda denir. El tezgahlarında pamuk veya keten ipliğinden dokunmuş, beyaz renkli bir dokumadan yapılır. Paçalarının etrafı renkli ipliklerle işlidir.
3. Sıktırma: Kapatma, içerik yada iç yelekte denir. Fistanın üzerine giyilir. Göğüs kısmı işlidir.
4. Üçetek: Diğer adı zıbındır. Kırmızı, siyah, bordo, yeşil, lacivert renkteki keten kumaştan yapılır. İç kısmı pamukludur. Basmadan astar geçirilir. Ön paçaları kısadır. Arka paçaların alt kısmı sutaşı, pul, iğne ile örme dantelden motifler işlenir. Kolları eli örtecek kadar uzun ve kol ağızları yırtmaçlıdır. Kol uçlarının iç kısmına basma veya düz kumaştan astar geçirilir. Gelinler için tamamen sim işli yaprak motifli üçetekler vardır.
5. Arkalık: Kare biçiminde etrafından kozalı püsküller sarkan bir kuşaktır. Bele bağlanır. Zemininde genelde siyah renk hakimdir. Yünden dokunur. Ebadı yaklaşık 1m karedir.
6. Futa (Peşkir): El tezgahlarında yün ipliklerle dokunur. Gelin olacak her genç kız baba evinde kendi peşkirini işler. İşlenen motifler köyden köye farklıdır. Yaşlı kadınların kullandığı daha sade ve günlük peşkir türündendir. En çok bilinen peşkir ayva göbeğini andıran motifli olanıdır. Bundan başka önü pul işli ve keseli peşkirlerde vardır.
7. Dizge: Yün iplikten el tezgahlarında dokunur. Uçları tiftik veya keçe kılı tongurdaklar ve mavi boncuklarla süslüdür. Bele sarılarak hem kozalı kuşağı hem de peşkiri tutması sağlanır. Ayrıca dağda ve tarlada ip vazifesini görür.
8. Güdük (Cepken): En üste giyilir. Bordo, mavi, lacivert, yeşil, patlıcan moru ve kırmızı renklerde divitin kumaştan yapılır. İçine düz yada kareli kumaştan astar geçirilir. Astarla divitin arasına pamuk yerleştirilerek her taraftan baklava dilimi şekli verilerek dikilir.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Genellikle kırmızı rengin hakim olduğu çift kat yünden örülmüş ve motifleriyle yörük özelliği taşıyan çoraplar görülür.
2. Çarık: Ham deriden ve manda gönünden yapılan bir çeşit ayakkabıdır.

BURSA ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Takke: 2 çeşittir. a) Bordo, kahverengi ve mavinin hakim olduğu renk ve işlemeleri olan takke. El dokuması ve üzeri boncuklarla işlidir. b) Beyaz, kahve rengi ve tepesi iri boncuklarla süslü takke.
2. Oyalı yazma: Takkenin etrafına sarılan iri dağ oyalı yazmalardır.
Bedene Giyilenler:
1. Gömlek: 2çeşittir. a) Günlük kullanılan siyah-beyaz çizgili gömlek. b) Bayramlarda, düğünlerde ve özel günlerde giyilen yeşil, kırmızı, sarı renklerin hakim olduğu çizgili gömlek.
2. Aba potur: Genelde kahverengi ve siyah rengin hakim olduğu şayak kumaştan yapılan bir pantolon türüdür.
3. Aba yelek: Kahverengi ve siyah renklerinin hakim olduğu şayak kumaştan yapılmış bedene giyilen bir giysidir. Poturun içine sokulur. İki cebi vardır. Sağ cebe nişanlılık döneminde damat kesesi takılır.
4. Kozalı kuşak: Siyah rengin hakim olduğu alacalı bir rengi olan el tezgahlarında dokunmuş uç kısımları kozalı bir kuşaktır. Poturun üstüne bele sarılır.
5. Kolon: Bordo, kahverengi renklerin hakim olduğu el tezgahlarında dokunmuş uçlarında püskülleri olan bir parçadır. Sol taraftan sarkacak şekilde kuşağın üstüne bağlanır.
6. Yağlık: Damat adayına gelin tarafından nişanda verilir. Uçları işlemelidir. Kozalı kuşağın üzerine iki kat halinde sokulur.
7. Çoban şalı: Yine kahverengi va beyaz renklerin hakim olduğu el tezgahlarınde dokunmuş bir şaldır. Bölge hayvancılıkla uğraştığı için yaylaya giderken ihtiyacı olan yiyeceklerini iki arşın uzunluğundaki bu şala koyar. Sol omuza atılan bu şalın öne gelen ucu düğümlenir.
Ayağa Giyilenler:
1. Karçın: Ayağa çorap şeklinde giyilen yünden yapılmış dize kadar çekilen bir parçadır. Boğaz kısmı katlanarak kullanılır.
2. Çarık: Kadın çarığının aynısıdır.
ERZURUM KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Paralı başlık: Fesin üzerine mecidiyelerin ve altın paraların dikili olduğu bir başlıktır.
2. Oyalı başörtü (Çevre,Çember,Yazma,Leçek,Tülbent): Paralı başlığın üzerine örtülür. Genelde beyaz renktedir.Mutlaka etrafı işlemeli olmalıdır.
Bedene Giyilenler:
1. Tuman: İç çamaşırı yerine kullanılır. Uzunluğu dize yakındır, paçaları lastiklidir. Beyaz zemin üzerine küçük desenli pazenden yapılır.
2. Mison etek: İç etektir. Elde yünden dokunur. Etek uçları tığla dilim dilim örülür.
3. Entari: Kadın elbiseleri kadife ve gezi gibi ağır kumaşlardan çeşitli biçimlerde yapılmıştır. Kadife kumaştan yapılan entariler dantel ve tentene ile süslenir.
4. Kadama (Bindallı): Kadınlar arasında en çok tutulan entaridir.Bindallı ve kadife entarinin önü arkasından 4 parmak daha kısadır. Arka etek yerden 1-2 cm yukarıda olacak kadar uzundur. Oldukça geniş yapılan bu entarilerin beline gümüş kemer bağlandığından entarinin arkasında kendiliğinden pileler oluşur. Erzurum’un bütün ilçelerinde aynı tip entarilerin giyildiği iddia edilemez.
5. Siyah çarşaf: Kadınların en üste giydiği bir giysidir. Günümüzde altın mekik kumaşından yapılır. 4 m. kumaştan çıkar. 2 m. si alt, 2 m.si üst için kullanılır.
6. Ehram: Koyun yününden el tezgahlarında dokunmuş dokumadan yapılır. Aynı siyah çarşaf gibidir. Beyaz, kırmızı, mor ve siyah rengi makbuldür.
7. Kemer: Bele gümüş savatlı kemer takılır.
8. Yelek (Hırka): Elde koyun yününden kollu ve kolsuz örülür.
9. Atkı (Şal): Kışın çarşafın veya ehramın üzerine başa örtülür. Günümüzde de kulanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Dizleme çorap: Kendinden desenli olarak yünden elde dokunur. Diz üstüne kadar uzundur. Bindallının altına giyilir.
2. Patik: Yünden elde dokunur. Çorabın üzerine giyilir.
3. Mest: Lastik ayakkabıdır. Günlük kullanılır.
4. Pabuç: Siyah deriden alçak ökçeli olarak yapılan ayakkabıdır.

ERZURUM KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Paralı başlık: Fesin üzerine mecidiyelerin ve altın paraların dikili olduğu bir başlıktır.
2. Oyalı başörtü (Çevre,Çember,Yazma,Leçek,Tülbent): Paralı başlığın üzerine örtülür. Genelde beyaz renktedir.Mutlaka etrafı işlemeli olmalıdır.
Bedene Giyilenler:
1. Tuman: İç çamaşırı yerine kullanılır. Uzunluğu dize yakındır, paçaları lastiklidir. Beyaz zemin üzerine küçük desenli pazenden yapılır.
2. Mison etek: İç etektir. Elde yünden dokunur. Etek uçları tığla dilim dilim örülür.
3. Entari: Kadın elbiseleri kadife ve gezi gibi ağır kumaşlardan çeşitli biçimlerde yapılmıştır. Kadife kumaştan yapılan entariler dantel ve tentene ile süslenir.
4. Kadama (Bindallı): Kadınlar arasında en çok tutulan entaridir.Bindallı ve kadife entarinin önü arkasından 4 parmak daha kısadır. Arka etek yerden 1-2 cm yukarıda olacak kadar uzundur. Oldukça geniş yapılan bu entarilerin beline gümüş kemer bağlandığından entarinin arkasında kendiliğinden pileler oluşur. Erzurum’un bütün ilçelerinde aynı tip entarilerin giyildiği iddia edilemez.
5. Siyah çarşaf: Kadınların en üste giydiği bir giysidir. Günümüzde altın mekik kumaşından yapılır. 4 m. kumaştan çıkar. 2 m. si alt, 2 m.si üst için kullanılır.
6. Ehram: Koyun yününden el tezgahlarında dokunmuş dokumadan yapılır. Aynı siyah çarşaf gibidir. Beyaz, kırmızı, mor ve siyah rengi makbuldür.
7. Kemer: Bele gümüş savatlı kemer takılır.
8. Yelek (Hırka): Elde koyun yününden kollu ve kolsuz örülür.
9. Atkı (Şal): Kışın çarşafın veya ehramın üzerine başa örtülür. Günümüzde de kulanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Dizleme çorap: Kendinden desenli olarak yünden elde dokunur. Diz üstüne kadar uzundur. Bindallının altına giyilir.
2. Patik: Yünden elde dokunur. Çorabın üzerine giyilir.
3. Mest: Lastik ayakkabıdır. Günlük kullanılır.
4. Pabuç: Siyah deriden alçak ökçeli olarak yapılan ayakkabıdır.

ERZURUM KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Paralı başlık: Fesin üzerine mecidiyelerin ve altın paraların dikili olduğu bir başlıktır.
2. Oyalı başörtü (Çevre,Çember,Yazma,Leçek,Tülbent): Paralı başlığın üzerine örtülür. Genelde beyaz renktedir.Mutlaka etrafı işlemeli olmalıdır.
Bedene Giyilenler:
1. Tuman: İç çamaşırı yerine kullanılır. Uzunluğu dize yakındır, paçaları lastiklidir. Beyaz zemin üzerine küçük desenli pazenden yapılır.
2. Mison etek: İç etektir. Elde yünden dokunur. Etek uçları tığla dilim dilim örülür.
3. Entari: Kadın elbiseleri kadife ve gezi gibi ağır kumaşlardan çeşitli biçimlerde yapılmıştır. Kadife kumaştan yapılan entariler dantel ve tentene ile süslenir.
4. Kadama (Bindallı): Kadınlar arasında en çok tutulan entaridir.Bindallı ve kadife entarinin önü arkasından 4 parmak daha kısadır. Arka etek yerden 1-2 cm yukarıda olacak kadar uzundur. Oldukça geniş yapılan bu entarilerin beline gümüş kemer bağlandığından entarinin arkasında kendiliğinden pileler oluşur. Erzurum’un bütün ilçelerinde aynı tip entarilerin giyildiği iddia edilemez.
5. Siyah çarşaf: Kadınların en üste giydiği bir giysidir. Günümüzde altın mekik kumaşından yapılır. 4 m. kumaştan çıkar. 2 m. si alt, 2 m.si üst için kullanılır.
6. Ehram: Koyun yününden el tezgahlarında dokunmuş dokumadan yapılır. Aynı siyah çarşaf gibidir. Beyaz, kırmızı, mor ve siyah rengi makbuldür.
7. Kemer: Bele gümüş savatlı kemer takılır.
8. Yelek (Hırka): Elde koyun yününden kollu ve kolsuz örülür.
9. Atkı (Şal): Kışın çarşafın veya ehramın üzerine başa örtülür. Günümüzde de kulanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Dizleme çorap: Kendinden desenli olarak yünden elde dokunur. Diz üstüne kadar uzundur. Bindallının altına giyilir.
2. Patik: Yünden elde dokunur. Çorabın üzerine giyilir.
3. Mest: Lastik ayakkabıdır. Günlük kullanılır.
4. Pabuç: Siyah deriden alçak ökçeli olarak yapılan ayakkabıdır.

GAZİANTEP ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Terlik: Genç kızların çeyiz olarak hazırladığı bir erkek başlığıdır. Beyaz pamuklu kumaş üzerine eskiden kirpi okuyla günümüzde tığla delik açarak, deliklerinde ibrişim ve iple örülerek işlenmesi şeklinde hazırlanır. Bu delikler başın hava almasını sağlar. İşlemeler kenarda ise zarife, ortada ise yılan eğesi, bülbül gözü ve hamam taşı gibi yöresel isimler alırlar.
2. Merkeziyet: İpekli dokuma bir baş örtüsüdür. Kendinden desenlidir. 1,5m kare ebadındadır. Kenarları püsküllüdür. Karşılıklı iki uçtan katlanarak başa örtülür. Sarkan uçları özel bağlanmış biçimiyle ensede yanda düğümlenir. Sadece beyaz renk olur. Uçları serbest bırakılarakta kullanılır. Bu takdirde üzerine kasket veya agül konur. Bu örtüyü kadınlarda zaman zaman kullanır. Erkekler merkeziyet dışında özellikle Türkmenler’de ve Baraklar’da ahmediye kullanırlar.
3. Poşu: Terlik üzerinden alına baş etrafından dolandırılarak başın yan kısmında yada arkada düğümlenerek kullanılır.
Bedene Giyilenler:
1. Don (Tuman): Beyaz pamuklu kumaştan yapılan bir iç giysisidir.
2. Köynek: Pamuklu kumaştan dikilen fanila yerine kullanılan bir iç giysisidir.
3. Mintan (Yakasız gömlek): Pamuklu kumaştan göğüs kısmı ibrişim işlemeli beyaz köynek üzerine giyilen bir giysidir. Bunun pamuklu kutnu kumaştan yapılanıda vardır. Ayrıca Suriye’de üretilen ve şam topu diye adlandırılan kumaştan yapılan iç kısmı astarlı ve yakasız gömleklerde yörede çok yaygın kullanılmıştır. Renkleri çizgili mavi-beyazdır. İpeklidir.
4. Kırk düğme (Bürümlü yelek): Yakasız gömleğin üzerine giyilen göğüs kısmı kumaşın renginde iplerle motif işlenen bol düğmeli kolları ve sırt kısmı ipekli astardan yapılan bir üst giysisidir. Genellikle açık mavi, gri ve kahverengi renklerden yapılır. Bürümlü şalvarla birlikte kullanılır.
5. Cezayir Yeleği: Kırk düğme giyilmediği zamanlarda mintan üzerine giyilen genellikle ipekli kadifeden yapılan ve varlıklı kişilerin giydiği bir üst giysisidir. Mor ve lacivert renkleri tercih edilir.
6. Aba: Günümüzde yalnız bir usta tarafından yapılan ve ceket yerine kullanılan bir üst giysisidir. Yapılarına, yapılış yerlerine ve motiflere göre değişik isimler alırlar. Örn: Motiflerine göre= tahtalı, sandıklı, kandilli gibi... Yapılarına göre= Kılaba, Hamüs abası, çuha abası (boyu dize kadar uzun olanı)... Yapılış yerlerine göre= Halfet abası, Maraş abası, Urfa abası, Haba abası, Humus abası gibi çeşitleri vardır. Simle işlemelidir. Genellikle kırmızı, siyah, mavi, beyaz ve kahverengi renklerdedir.
7. Şalvar: Anadolu’da yaygın olarak kullanılan erkek şalvarıdır. Yapılış biçimine, kullanım alanına, kumaşa ve işlemelerine göre çeşitli isimler alırlar. Kumaşına göre= Pamuklu siyah kumaştan yapılan ve gündelik olarak kullanılan şalvara çintiyan denir. Özel günlerde kullanılan ve yünlü kumaştan olanlarına mençester şalvar denir. Yapılış biçimine göre= Gaba: Paça kısmı bol ağı normal. Yarım halep: Paça kısmı biraz daha dar. Tam halep: Paça kısmı dar ağı bol özel gün şalvarıdır. İşlemelerine göre= Gandilli, Gamalı, İbrikli gibi isimler alırlar. Bu işlemeler genellikle Halep’li ustalar tarafından şalvarların cep ağzı ve paça kenarlarına kaytan iple işlenerek yapılır. Renkleri siyah, gri, kahverengi ve tonları, sütlü mavi ve çağla yeşilidir.
8. Döş yeleği: Amerikan bezinden yapılan bir giysidir. Göğüs kısmı eskiden kirpi okuyla günümüzde tığla delik açılarak ve ibrişim veya iple örülerek işlenir. Bu delikler göğüsün hava almasını sağlar.
9. Kuşak: Yörede yaygın olarak şal kuşak kullanılır. Bunun yünlü ve pamuklu olanıda vardır. Üzerindeki desenlere göre Horosani, Horasan kuşağı, Trablus kuşağı ve Acem şalı gibi isimler alırlar. Ayrıca varlıklı olanlar şal deseninde ipekli kuşakta bağlarlar.
10. Halep kuşağı: 15-20 cm. eninde 2.5 m. boyunda özel tezgahlarda yün, pamuk ve ibrişimden dokunur. (Şal kuşak üzerine yaygın olarak palaska da kullanılır.)
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Kadınlar tarafından elde örülen düz renk yün ve pamuk ipliğinden yapılır. Parmak uçları ve topukları çeşitli renklerde desenli olabilir.Boyu diz altına kadar uzun olabilir.
2. Yemeni: Kadının aynısıdır.
HAKKARİ KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Gilav: Kadınların başlarına taktıkları festir. Kırmızı ve siyah renkte olur.
2. Kesrevan: Gilavın üzerine Temesi ve Desmal (kenarları renkli püsküllerla süslüdür.) sarılması ve çengelli iğnelerle tutturulması ile meydana gelen baş süslemesinin tamamına verilen addır. Çene altında lastik veya Beranik (örülmüş ince ip) Kesveranın baştan düşmemesi için gilava tutturulur. Kesveran özel günlerde kullanılır. Gündelik olarak ise gilav kullanılmadan sadece Temesi, Poşu veya Desmal başa bağlanır. Ayrıca kadınlar erkeklerin kullandığı cemadaniyi de kullanırlar.
Bedene Giyilenler:
1. Benkırask: Fanila yerine giyilir. Genelde düz renk direl (tiril) kumaştan dikilir.
2. Kıras (Giras): Benkırask’ın üstüne giyilir. Genellikle ince sarı ve beyaz renkte kumaştan yapılır. Bu kumaş mehtap adı verilen kumaşa çok benzer. Uzun kolludur. Kollarının uç kısımlarında levendi denilen parçalar bulunur. Beli bir kumaş veya iple sıkılır.
3. Fistan: Düz veya simli günümüzde ise düz veya pullu kadifeden yapılır.
4. Derpi: Desenli basma veya divitinden yapılan bir şalvardır.
5. Şuytik (Şal kuşak): Yünden yapılmış el dokuması bir kuşaktır. Bele sarıldıktan sonra üzerine doğin (1-2 cm. eninde yünden dokunmuş kemer [dizge gibi]) bağlanır.
6. Önlük (Beranik): Her tür kumaştan yapılır. Genelde desenli jarse tercih edilir.
7. Yelek: Fistan kumaşından yapılır. Astarlıdır. İş yaparken koyu renklerden, özel zamanlarda veya yerklerde açık ve canlı renklerden yapılanı kullanılır.
8. Parzun (Parzün): Kilim dokumasından yapılmış iş yaparken eşya ve çocuğunu k****k için yapılan heybeye benzer bir parçadır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Düz veya renkli kilim desenli çorap giyilir. Yünden dokunur. Çorabın üstüne düşmemesi için ip bağlanır.
2. Reşik (Herik,Harik): Keçe ve yünün üstüste konulup ine iplikle dikilip sıkıştırılmasıyla elde edilir. Ayağa giyilir.




HAKKARİ ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Cemedani: Eni 1m. kare biçiminde siyah-beyaz desenli bir örtüdür. Genellikle kışın başa sarılır. Yazın pek kullanılmaz. Başa iki cemadani kullanılır.
Bedene Giyilenler:
1. İşlik: Beyaz renkli şepiğin altına giyilen gömlektir.
2. Şepik: İşliğin üzerine giyilir. Özel dokumadır. Kendinden desenlidir. Dokumanın renkleri siyah, beyaz, kahve ve lacivert olabilir. El dokumasıdır.
3. Yelek: Üste giyilen bir giysi parçasıdır. Şepikle aynı kumaştan yapılır. Kışın ayrı bir yelek giyilir. Kalın keçeden bahsedilen yelekle aynı modeldir. Kahverengidir.
4. Levendi: Erkeklerdeki levendiler kadınlardaki gibi değildir. Ayrı bir parça olarak hazırlanır. Bilekleri lastiklidir. Şepiğin üzerine katlanıp kolun tamamı veya bir kısmına sarılarak kalan ucuda sarkıtılır.
5. Şel (Şal): Şepik ve yelekle ile aynı kumaştan yapılır. Bacağa giyilen bir şalvar çeşididir.
6. Şuytik (Şal kuşak): 1m. uznluğunda 60cm. eninde bir kuşaktır. Yünden elde kilim desenleri verilerek dokunur. Bele sarıldıktan sonra üzerine kösele kemer takılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Kadının aynısıdır.
2. Reşik: Kadının aynısıdır.
KIRKLARELİ KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Çevre (Krep-Yazma): Tülbent bezi veya ipek krepten yapılır. Yazma tülbentler de kullanılır. Genellikle kırmızı, pembe, mor ve bordonun tonları tercih edilir. Bazıları birkaç çevreyi beraber kullanır.
Bedene Giyilenler:
1. Bürümcük gömlek (Göynek-İçlik-Mintan): Bürümcük el tezgahlarında dokunan özel bir dokumadır. Bazılarında çok az pembe, mor, mavi çizgiler bulunur. Kolların bilek kısmı bazen büzülür, bazen serbest bırakılır. Yakaları biritli olanı veya iple büzüleni vardır. Bazılarında yaka ve kol ağzı kenarları ince oyalıdır.
2. Cepken: Basma,divitin ve atlas kumaştan yapılır. Günlük olarak basma kullanılır. Özel günlerde kadifeden yapılanı tercih edilir. Üzerlerine yapılan işlemeler sırma veya ince renkli kaytanlarla yapılır. Bu parça kadınların göğüs kısmını sıkı tutmak için kullandıkları bir parçadır.
3. Salta: Uzun kollu cepkendir. Saltada diğer cepken ve şalvarın kumaşından yapılır. Astarlıdır. Astar saltanın dış kısmında hakim olan renkte yapılır. Kol ağızları geniştir. Bazılarında değişik modeller kullanılır.
4. Şalvar: Cepken ve saltanın kumaşıyla aynıdır. Belden lastik veya uçkurla büzülür. Şalvar eğer kadifeyse bel kısmına pamuklu kumaştan lastik geçirilmesi için ek yapılır. Kumaşlar canlı renklerden seçilir. Kadifeyse düz renktir. Üzerine işleme yapılır. Basma ve divitinden yapılanlar ise genellikle yabanlık (günlük) olarak kullanılır.
5. Uçkur: El dokuması pamuklu kumaş üzerine renkli ip ve sırmayla işlenerek kullanılır. Bele bağlanır. İşlemeler uçkur bele bağlandıktan sonra sarkan uçların tamamına yapılır.
6. Yağlık: Uçkurla aynı dokumadan yapılır. Şalvarın üzerine ön tarafta belden sarkıtılır. Görünen yerler tamamen işlenir. Yağlık günlük kullanılmaz. İşlemeleri uçkurdaki gibi renkli ip ve sırmayla yapılır.
7. Futa: Günlük yağlık yerine kullanılır. Üzerine işleme yapılmaz. Kendi dokumasından desenlidir. Günlük kullanıldığı için koyu renklerden yapılır. Önlükte denir. İşlevleri çoktur.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Düz renk yünden elde örülür.
2. Çetik: Yünden çeşitli renklerde desenli olarak elde dokunur. Evde terlik yerine kullanılır.
3. Yemeni: Siyah deri ayakkabıdır. Alçak ökçeli burnu hafif sivridir. Arkası konçlu olup içinden ip geçirilerek ayak bileğinden bağlananlarıda vardır.
4. Çarık: Hayvan gönünden yapılır. Çoğu yerde kullanılan ve bilinen çarıktan farklı değildir.


KIRKLARELİ ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Fes: Bordo keçe fes kullanılır.
2. Dolak: Fesin etrafına sarılır. El dokuması renkli ipek karışımı bir dokuma kullanılır. Fesin renginin tonlarında çizgili dokunur. Fese sıkıca sarılarak kat kat dolanır ve ucu sarkıtılır.
Bedene Giyilenler:
1. Gömlek (Mintan): Pamuklu dokumadan yapılır. Genellikle beyaz renkte olur. Beyazın dışında köylü kumaşı adı verilen gri çizgili bir kumaştanda yapılır. Ayrıca bazen zemini beyaz üzeri kırmızı ve mavi çizgili başka bir kumaştan da yapılır.
2. Cepken: Aba kumaştan yapılır. Genellikle lacivert, çivit mavi, bej ve gridir.
3. Kartal kanat: En üsta giyilir. Cepkenle aynı kumaştan ve renkten yapılır.
4. Kuşak: Bele sarılır. Genelde bordo veya beyaz yün dokumadan yapılır.
5. Potur: Cepken, kartal kanat ile aynı kumaş ve renkten yapılır.Belden lastik veya kaytan ile sıkılır. Bunların geçeceği yere ek kumaş dikilir. İşlemeleri siyah işleme kaytanından yapılır. Yaşlıların kullandıkları poturun ağları 20 cm. açıktır.
6. Boyun dolağı (Çevre): Beyaz dokuma üzerine köşeleri yün veya sırmayla işlidir. Boyuna atılır. Boyun terini alması için kullanılır. Oyun oynarken ele alınıp sallanır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Beyaz renkte elde dokunmuş yün çorap giyilir. Bazılarına ufak desenler de konulur.
2. Yemeni: Siyah deriden yapılır. Alçak ökçelidir. Uçları hafif sivridir. Özel günlerde kullanılır.
3. Çarık: Günlük olarak kullanılır.
4. Çetik: Evde erkeklerde çetik giyerler. Ancak erkeklerinki işlemesiz ve koyu renklerden örülür.


SİVAS KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Tepelik: Fesin üzerine gümüş bir tabakanın tutturulduğu bir başlıktır. Bu tabakanın etrafınada penezler sarkıtılır.
2. Paralı fes: Fesin alına gelen ön kısımında iki kulak arasına paraların dikilmesiyle meydana gelmiş olan ve başta kullanılan bir başlıktır.
3. Pullu başörtü: Etrafı pullu firkete oyasıyla çevrili üzeri baskı desenli siyah yazmadır. Fesin üzerine başa örtülür. Yaşlılarda pulsuz olanı kullanılır. 1 veya 2 değirmi olarak farklı ebatlarda kullanılır.
4. Börük: Beyaz zemin üzerine desenli bir başörtüsüdür. Pullu başörütünün üzerine örtülür. Uçları bağlanmaz serbest bırakılır. Genellikle evin dışın çıkarkan başa örtülen büyük bir örtüdür.
Bedene Giyilenler:
1. İçlik: Ufak desenli pamuklu kumaştan yapılan ve içe giyilen bir giysidir.
2. Tahtalı şalvar: El tezgahlarında dokunmuş ince çizgili dokumadan yapılır. Kullanılan renkler kahverengi, mavi, kırmızı ve bal köpüğüdür. Ayak bileğine kadar uzundur.
3. Fistan: Düz renk kadifeden veya özellikle mecidiye kutnudan yapılır. Çiçekli divitinden olanlarıda vardır. Önü çeşitli renkte düz renk kumaş, dikiş bazen de boncukla işlidir. Eteklerinde de birkaç sıra çaşitli renklerde düz renk kumaştan süslemek amacıyla şeritler geçirilir.
4. Üç peşli: Diğer yörelerde üçetek denir. Çiçek desenli özel bir kumaştan yapılır. Yaka ağzı ve etek uçları özellikle gelinlik kızlarda işlerle süslüdür.
5. Kuşak (Şal kuşak-Göllü-İğne gözlü kuşak): Kalın el dokuması bir kuşaktır. Kare biçimindedir. Etrafı püsküllüdür. Üçgen katlanıp arkadan kalçayı örtecek biçimde bele bağlanır.
6. Önlük: Düz renk divitin üzerine renkli ip ve sırma ile dairesel motifler verilerek işlenen bir önlüktür. Etrafı sırmayla püsküllüdür. Ayrıca cencin dokuması olan düz renk önlüklerde kullanılır. Birde günlük olarak değişik kumaş parçalarının muska şeklinde kesilip birleştirilmesi ve boncuklarla üzerinin süslenmesiyle yapılan önlüklerde kullanılır.
7. Cepken: Düz renk divitin üzerine renkli ip ve sırmayla işlenmiş bir üst giysisidir. Bunun desenleride önlüğün desenleriyle uyum içerisindedir. Genellikle bordo renk seçilir.
8. Delme: Desenli divitinden kapitone olarak hazırlanan ve üste giyilen bir cepkendir. Daha çok orta yaş ve sonrası tarafından kullanılır. Canlı renklerde kumaşlardan yapılır.
9. Yan bağları: Kuşak ve önlüğün üzerinden bele dolanarak kullanılan uçları ise yanlardan sarkıtılan bir kolondur. Uçlarından renkli tiftik yününden yapılmış ve boncuklarla süslenmiş püsküller sarkar.
10. Saç bağları: İnce eğrilmiş yünden boncuklarla süslenerek yapılan uçları püsküllü bir saç bağıdır. Saçlardaki örgülerle beraber örülerek örgülerin ucundan püskülleri sarkıtılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Renkli yünlerle desenli olarak elde örülen çoraplar kullanılır. Ayrıca düz renk kendinden desenli olan yün çoraplarda kullanılır.
2. Aynalı çarık: Üzeri renkli derilerle ve deliklerle süslenmiş altı manda gönünden yapılan boğaz kısmında aynalar olan bir çarık türüdür.

SİVAS ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Terlik: Pamuklu veya patiska üzerine boncuk ve pulla işli bir başlıktır.
Bedene Giyilenler:
1. İçlik: Pamuklu veya yünlü dokumadan beyaz renkte olur. Kısa veya uzun kollu olabilir.
2. Tuman: Pamuklu kumaştan yapılan bir iç giysisidir. Düz beyaz renktedir.
3. Cancan: Çiçekli saten empirme kumaştan yapılan bir gömlektir. İçliğin üzerine giyilir.
4. İşlik: Gömleğin üzerine giyilen üzeri düğme, boncuk, tazı boncuğu, sutaşı ve kaytan işli bir yelektir. Kadının bu yelek ve terliğe gösterdiği itina ve işçilik çocuğa ve kocasına karşı duyduğu sevgiyi ifade eder.
5. Zıvga: Genellikle gabardin ve yünlü kumaşlardan yapılan pantalondur. En çok kullanılan renkler siyah ve koyu laciverttir.
6. Şal kuşak: Diğer yörelerde de kullanılan şal kuşaktır. Kare biçimindedir. Katlanarak bele sarılır.
7. Yün kuşak: Daha çok yaşlıların kullandıkları düz beyaz renkli ince uzun bir kuşaktır. Bele sarılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Renkli yünlerle kilim desenleri verilerek elde örülen çoraplar kullanılır. En çok kullanılan desenleri Çavuş nişanı, Aynalı, Yarım aynalı olarak adlandırılır. Ayrıca düz beyaz yünden kendinden desenli olarak yapılan boğaz kısmında uzun dolak diye adlandırılan bağları olan çorapta kullanılır.
2. Tokalı çarık: Yörede ustalarının azaldığı çok özel bir çarık modelidir. Manda gönünden yapılır. Üzeri delikli işlemelerle süslenmiştir.
3. Cızlavat lastik: Siyah lastik ayakkabıdır. Günlük olarak günümüzde de kullanılır.
4. Kundura: Kundura tabir edilen siyah deriden ökçeli ayakkabıda köy dışında giyilir.


TRABZON KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Fes: Keçeden yapılmış borda fes kullanılır. Buradaki fesin özelliği yumuşak olan keçenin sert olması için sık olarak üzerinin dikilmesidir. Tepe noktası içeri bastırılarak çukur vaziyette kullanılır.
2. Başörtü: Yörede birkaç çeşit örtü kullanılır. a)Pullu Yaşmak: Düz veya kenarları desenli tülbenttir. Etrafı gümüş yada parlak madeni pullarla oyalıdır. Her renk olabilir. Genellikle siyah-beyaz kullanılır. b) Çember: Pulla işlemesiz olanına denir. Bunların kenarları boncuk işlemeli veya oyalı olabilir. Sade siyah olanlarıda vardır. Bunun üzerinde beyaz basma desenleri vardır. c) Birde başı sıkı tutsun diye başörtüsünün altına veya üstüne enlemesine bağlanan şekline tepelik veya kukul denir. d) Şarba: Genellikle parlak veya ipek türüdesenli başörtüye denir. Bunun kenarı püsküllüde olabilir.
Bedene Giyilenler:
1. İçlik (keten gömlek): Pamuklu veya keten dokumadan yapılır. Beyaz renklidir. Uzun veya kısa kollu olabilir.
2. Kara içlik: Genellikle siyah kumaştan yapılır. Her çeşit kumaş kullanılabilir. Siyah olan kumaşa yörede karamandıla denir.
3. Fistan (Endare): Giyen kişinin yaşına veya maddi, sosyal durumuna göre değişik renklerden seçilen kumaşlardan yapılır. Her çeşit kumaş kıllanılabilir. (ipek, kadife, basma, divitin ve özellikle önenli günlerde parlak simli kumaştan)
4. Yelek: Düz veya desenli her kumaştan yapılır. Üzerleri sıkça el veya makine nakışı ile süslenir. Değişik modellerde yapılabilir. Yaka ve kenar kısımları genellikle muska şeklinde kumaşlarla süslenir.
5. Cepken: Yörede aba, kaput (kabot) veya kalçaklı işlik denir. Önden bir kaytan ile bağlanır veya açık kullanılır. Dirsek kısımlarına dıştan kumaş dikildiği için kalçaklı işlik denir. Soğuk havalarda giyilir. Dğişik renkler ve genellikle kalın kumaşlardan yapılır. Koyu renkleri sade canlı renkleri ise işlemelidir.
6. Önlük (Göğüslük-Göğüscek): Evli ve çocuklu kadınlar kullanır. Fistan üzerine giyilir. Göğüs kısmını sıkı tutmak için kullanılır.
7. Şalvar (Don-Tuman): Boyu kısadır, dizin altına gelir. Genellikle basma, divitin gibi kumaşlardan yapılır. Çoğunlukla koyu zemin üzeri renkli çiçeklerle desenlidir. Az da olsa canlı renklerde kullanılır.
8. Etek: Diz altına kadardır. Çeşitli düz veya desenli kumaşlardan yapılır. Düz beyaz kumaştan yapıldığında üzeri dantel ve kaneviçe işlemelidir. Renkli olanlar düz veya daha çok farbelalıdır.
9. Şal kuşak: Kenarları püsküllü ve etrafına kozaz dikilidir. Onun ucuda boncuk veya pulludur. Siyah üzerine çeşitli renklerde işlemeli olan veya tüm renklerden oluşan desenli olanıda vardır.
10. Kaytan: El tezgahında renkli dokunur. Çeşitli desenlerde yapılır. 1.5 m boyunda 3 cm enindedir.
11. Peştamal: Düz beyaz yünden üzeri siyah işlemeli, siyah zemin üzerine renkli ipliklerle işli, pamuklu kumaşlardan yapılan iki renkten enine çizgili (bordo-siyah, kırmızı-fildişi, siyah-açık gri), ipek peştamal ve birde keşan peştemali gibi çeşitleri vardır. Keşan peştamal bazı yörelerde başada örtülür.
12. Bel bağı: Kemer yerine bele bağlana çeşitli renklerde yünden dokunan bağdır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Yünden el dokuması beyaz, siyah yada deesenli çorap giyilir. Desenleri küpeli, kuş kanadı, yıldız, çiçek, muska gibi adlar alırlar.
2. Çarık: Gönden yapılan etrafı yün bağlarla örülerek büzülen uzun bağlı bir ayakkabıdır.
3. Çapula: Demir ökçeli ve alt kısmı demir puntalı ucu kalkık bir kunduradır.
4. Tozluk: Yünden siyah ve beyaz renkli sadece diz ve ayak bileği arasına geçirilen bir parçadır.


TRABZON ERKEK GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Başlık (Kabalak-Kukul-Kukuleta-Karapoşu): Yün şayak ve çuha kumaştan yapılır. Daha çok koyu renkler siyah, lacivert, kahverengi, gri bazende beyaz kullanılır. Kulak hizasından uzanan parçaların uç kısımda 20-25 cm. kadarı içten astarlıdır.
Bedne Giyilenler:
1. İç mintan: Ketenden veya pamuklu bazende ince yünden beyaz renkte yapılır. Atlet yerine kullanılır.
2. Çakşır: Zıpkanın altına giyilen iç dondur. Keten, pamuklu veya yünlü kumaşlardan yapılır. İç giysisi olduğu için beyazdır. Bugün yaşlıların dışında fazla kullanılmadığı görülmektedir.
3. Gömlek: İçlik ve mintan diye bilinir. İpek, keten, tiril kumaştan yapılır. Genellikle beyaz ipekli olması tercih edilir. Tiril, beyaz-gri boyuna çizgilidir. Patiskadanda yapılır.
4. Yelek: Başlıkla aynı kumaştan yapılır. İçi ve arka kısmın tamamı astarlıdır. İç astarı karamandıladan olduğu gibi ipekliden de olabilir. Gömleğin üzerine, cepkenin ise altına giyilir.
5. Cepken: Yeleğin üzerine giyilen kollu bir abadır. Yelekle aynı kumaştan yapılır. Horon oynarken giyilmez. Bu cepkene kobot yada kabutta denir.
6. Zıpka: Zıvka da denir. Laz burnu diye adlandırılır. Başlık ve yelekle aynı kumaştandır.
7. Kemer: Siyah deriden yapılır. Kemerde bulunan kayış gözlerine ve kemere silah, bıçak, av malzemeleri ve kapkacak asılır. Çerkes kemeride denir. Yörede sırma silahlık ve kayış diye adlandırılır. Bele yeleğin üzerine gelecek şekilde bağlanır. Bazen zıpkanın üzerinde kullanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çorap: Yünden sade şekilde elde örülmüş çoraplar giyerler. Kullanılan renkler yünün kendi rengi, siyah ve kahverengidir.
2. Çapula: Demir ökçeli ve altı demir puntalı bir kunduradır. Tozluk (konç) la kullanılır. Ucu kalkıktır.
3. Çizme: Yörede sabuk yada salenk olarakta bilinir. Mes anlamına gelen uzun konçlu bir kundura çeşididir. Yumuşak deriden yapılmış ve körüklüdür. Boğaz kısmı hafif kıvrılarak giyilir.
4. Tozluk: Yünden beyaz ve siyah renkte sadece dizle ayak bileği arasına geçirilen bir parçadır.
5. Çarık: Hayvan gönünden yapılan yün bağlarla örülerek büzülen uzun bağlı bir ayakkabı çeşididir.


MUT KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Terlik: Herhangi bir kumaştan takke biçiminde yapılır ve fesin altına giyilir. Böylece saç kirinin fesi kirletmesi önlenir.
2. Fes: Çeşitli kumaşlardan yapılan ve fes gibi kullanılan bir başlıktır. Çeşitli renklerde basma ve benzeri kumaşlardan yapılabilir. Takke biçimindedir.
3. Dal fes: Daha ziyade kızların kullandığı ve üzerine örtü örtmeden kullandıkları bir başlıktır. Bu başlığı gelinlerde kullanır. Fakat onlar fesin üstüne mavi bir krep veya beyaz oyalı süslü bir örtü örterler. Bunların adına şeş veya keci denir.
4. Yazma: Fesin üstüne bağlanır. Genellikle beyazdır. Kenarlarına yöreye özgü oyalar işlenir. Günümüzde baskılı yazmalar da kullanılır.
Bedene Giyilenler:
1. Köynek (İçlik): Üçeteğin içine giyilir. Çulfalık ta dokunmuş dokumadan yapılır. Göklü veya alacalı dokuma adını alır. Önden düğmeli kısmına motif işlenir. Bu işlemelere yörede yağnış denir.
2. Fistan: Köynek gibi çulfalıkta dokunmuş dokumadan veya günümüzde basma ve benzeri kumaşlardan yapılan bir giysidir.
3. Üç etek (Üç peşli-Zıbın): Üç parça anlamına gelen bu giysi meydani, kutnu, altıparmak, osmaniye ve benzeri dokumalardan yapılır.
4. Salta: Cepken de denir. Göklü dokumadan veya alacadan yapılır. Depmeden de yapılanı olabilir. Üç eteğin üzerine giyilir. Yelek gibidir ve kolsuzdur. Bugün kullanılmamaktadır.
5. Hırka: Genellikle yaşlı kadınlar giyer. Çeşitli kumaşlardan yapılır. Üstü kapitone şeklinde dikilir. Astarlıdır. Astarla kumaş arasına sıcak tutsun diye pamuk ve benzeri maddeler kullanılır. Bugün kullanılmamaktadır.
6. Darabulus kulağı: Erkeklerin kullandığı kumaşla aynıdır. Özel dokuma bir kumaştır.
7. Kolon (Bağçak): Yörede koyun ve kuzu yününden renkli veya tek renkte sade olarak dokunur. Üstünde kilim motifleri bulunabilir. Uçları yünden püsküllüdür. Bele bir iki kere dolanarak arkadan bağlanır ve uçları sarkıtılır.
8. Yün kuşak: El tezgahlarında kare biçiminde çeşitli renklerin uzunlamasına dokunması şeklinde meydana gelir. Katlanarak bele dolanıp bağlanır.
9. Öncek (Göğ öncek-Al öncek): Çulfalıkta dokunan bir dokumadır. Üzerine makine veya el dikişi ile çeşitli desenler yapılır.
10. Don: Göğlü dokumadan veya alaca dokumadan yapılır. Paça kısmı büzgülüdür. Don içi çulvalıkta dokunan değişik fistan kumaşları da kullanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çarık: Erkek çarığının aynısıdır.
2. Edik: Kısa konçlu kırmızı üzerine mavi iplerle süslenmiş bir nevi çizmedir.
3. Çorap: Yünden elde örülür. Genellikle düz olmakla beraber desenli de kullanılır.

MUT KADIN GİYSİLERİ

Başa Giyilenler:
1. Terlik: Herhangi bir kumaştan takke biçiminde yapılır ve fesin altına giyilir. Böylece saç kirinin fesi kirletmesi önlenir.
2. Fes: Çeşitli kumaşlardan yapılan ve fes gibi kullanılan bir başlıktır. Çeşitli renklerde basma ve benzeri kumaşlardan yapılabilir. Takke biçimindedir.
3. Dal fes: Daha ziyade kızların kullandığı ve üzerine örtü örtmeden kullandıkları bir başlıktır. Bu başlığı gelinlerde kullanır. Fakat onlar fesin üstüne mavi bir krep veya beyaz oyalı süslü bir örtü örterler. Bunların adına şeş veya keci denir.
4. Yazma: Fesin üstüne bağlanır. Genellikle beyazdır. Kenarlarına yöreye özgü oyalar işlenir. Günümüzde baskılı yazmalar da kullanılır.
Bedene Giyilenler:
1. Köynek (İçlik): Üçeteğin içine giyilir. Çulfalık ta dokunmuş dokumadan yapılır. Göklü veya alacalı dokuma adını alır. Önden düğmeli kısmına motif işlenir. Bu işlemelere yörede yağnış denir.
2. Fistan: Köynek gibi çulfalıkta dokunmuş dokumadan veya günümüzde basma ve benzeri kumaşlardan yapılan bir giysidir.
3. Üç etek (Üç peşli-Zıbın): Üç parça anlamına gelen bu giysi meydani, kutnu, altıparmak, osmaniye ve benzeri dokumalardan yapılır.
4. Salta: Cepken de denir. Göklü dokumadan veya alacadan yapılır. Depmeden de yapılanı olabilir. Üç eteğin üzerine giyilir. Yelek gibidir ve kolsuzdur. Bugün kullanılmamaktadır.
5. Hırka: Genellikle yaşlı kadınlar giyer. Çeşitli kumaşlardan yapılır. Üstü kapitone şeklinde dikilir. Astarlıdır. Astarla kumaş arasına sıcak tutsun diye pamuk ve benzeri maddeler kullanılır. Bugün kullanılmamaktadır.
6. Darabulus kulağı: Erkeklerin kullandığı kumaşla aynıdır. Özel dokuma bir kumaştır.
7. Kolon (Bağçak): Yörede koyun ve kuzu yününden renkli veya tek renkte sade olarak dokunur. Üstünde kilim motifleri bulunabilir. Uçları yünden püsküllüdür. Bele bir iki kere dolanarak arkadan bağlanır ve uçları sarkıtılır.
8. Yün kuşak: El tezgahlarında kare biçiminde çeşitli renklerin uzunlamasına dokunması şeklinde meydana gelir. Katlanarak bele dolanıp bağlanır.
9. Öncek (Göğ öncek-Al öncek): Çulfalıkta dokunan bir dokumadır. Üzerine makine veya el dikişi ile çeşitli desenler yapılır.
10. Don: Göğlü dokumadan veya alaca dokumadan yapılır. Paça kısmı büzgülüdür. Don içi çulvalıkta dokunan değişik fistan kumaşları da kullanılır.
Ayağa Giyilenler:
1. Çarık: Erkek çarığının aynısıdır.
2. Edik: Kısa konçlu kırmızı üzerine mavi iplerle süslenmiş bir nevi çizmedir.
3. Çorap: Yünden elde örülür. Genellikle düz olmakla beraber desenli de kullanılır.

KARS YÖRESEL GİYSİLERİ

İlin coğrafi konumu, iklimi ve etnik yapısı giyim kuşam da etkilemiştir. İlçeden ilçeye değişen giysilerde yerli halk, Türkmen, Kıpçak ve Azeri geleneklerinin izleri görülmekledir. İl merkezinde de giyim kuşamı mevcut toplumsal yapı belirlemektedir. Kentteki askeri garnizon yaşama biçimi yanında giysilerde de yöreye değişik etkilerde bulunmuştur. Bu etkinin kırsal kesime yansıması ise ancak 1960'lı yıllara rastlamaktadır.

Geleneksel Kadın Giyimi

Kars yöresinde anılan etkenlerin yanında, yaşlılık ve gençlik de geleneksel kadın giyiminin belirleyici özellikleri arasındadır. Yaşmak biçiminde başa örtülen tülbentin "leçek" denen türü ve "vala" yöredeki en yaygın baş örtüleri arasındadır. İlin güney kesimlerinde leçek yerine renkli ipekten "kalağı" denen bir örtü kullanılır. Kalağı, fes ya da dar kasnak üstüne örtülür. Evli kadınlarsa altın — gümüş paralar ya da boncuklarla süslenmiş taç biçiminde kasnaklar üstüne "puşi" bağlarlar. Buna "dinge" denir. Yerli Türkmen'lerde tülbent tepeye bir "sancak"la (iğne ya da çengelli iğne ile) tutturulur. Kuman Kıpçak kökenli genç kızlarda, ak leçeklerin arkadan dizlere dek sarkıtılması bekar olduklarının belirlisidir. Yaşlılarda da leçeğin ucu topuklara değin uzanır, üçgen biçiminde ve koyu renklidir. Bunlara "kalagey" ya da "kıygaç" denir. Yeni gelinler ya da evliler, bu başörtülerinin üstüne "çalma" denen bir atkı atarlar. Türkmenlerdeyse yünden dokuma bir şal kullanılır.

Revan Türklerinde ise Azerbaycan giysilerinin izlerine rastlanmaktadır. Bunlar tarafından "boylama" denen uzun entariler giyilir. İlde en yaygın entari biçi¬mi "dayra"denen, diz üzerinde kısa fistanlardır. Dayra daha çok genç kız giysisidir. Gelinlerde ise üçetek yaygındır. Kollarda ipek ya da pamuklu kumaştan "kolçak" bulunur. Bu iş görürken, çalışırken giysinin yıpranmaması ve kirlenmemesi içindir. Göğüste de yine ayrı bir kumaştan "önlük" ya da "döşlük" bulunur. Üstten kopçayla giysiye tutturulun bir tür göğüslük de kullanılır.

Bu giysilerin omuz ve eleklerinde "potur" denen süs öğesi kırmalar bulu¬nur. Bunlar sırma, yedek, etek, püştek, yaragidek, heziran gibi adlarla anılır. Malakan köylerinde "gofta" denen önleri düğmeli gömlekler giyilmekteydi. Bu giyside son yıllarda yaygınlaşmıştır. Gençler arasında özellikle "plati" denen düğmesiz, tek parça türü ilgi görmektedir. Yine Malakanlarda ak kumaştan pileli "fastık'lar (eleklik) günlük giysiler arasındaydı. Kuban Kazaklarında da bu giysilere rastlanmakla birlikte, Yörük kadın giyiminin etkisi daha belirgindir. Gelinler ve yaşlı kadınlar "peştamal'da kullanmaktadır. Yaşlılarda düz , gelinlerde ise desenli peştemaller yaygındır. Üçetek, yaşlılarda yerini tek eteğe bırakır. Yalın koyu renkli kumaşlardan dikilir, geniş kırmalar bulunur, potur konmaz. Önlüklerde koyu renklidir. Daha çok arkadan düğmeli olur.

Gençlerde kelenden pamuklu kumaştan koyu renkli peştemaller yaygındır. Koçboynuzu ya da çiçekli desenlerle süslüdür. Altına "komşu çatlatan" denen yanadöner renkli, geniş ağlı, ayak bileklerine dek uzanan "tuman" (bir tür şalvar) giyilir. Yerli Türkmen'lerde astarlı tuman yaygındır. "Dizleme" ya da kısa çorap, çarık, mest-galoş, kundura yemeni yörenin ayakkabı türleridir. Elle örülen renkli yün çoraplar kış aylarında varlığını korurken naylon çoraplarda kırsal kesim kadın giyiminde ilgi görmekledir. Yörede yaşayan Rus kadınlarının "jugetka" denen kısa manto biçimli giysileri de kullanımlığı açısından yaygındır. Önceleri kırsal kesini giyiminde hiç rastlanmayan manto artık dışarılık giysiler arasında yer almaktadır.

Geleneksel Erkek Giyimi

Kars yöresi geleneksel erkek giysileri kalpak, papak, çuha şalvar ve çivekidir. Şapka ve Kılık Kıyafet Devriminden sonra da yaygınlığını koruyan kalpak ve papakların çeşitli türleri vardır. Azerbaycan ve Dağıstan tipi kalpaklar daha kabarık ve sivricedir. Kalpaklar püsküllerin biçimine göre dalfes, dal, külah gibi adlar da alır. Kars, Arpaçay, Kağızman ve Sarıkamış yöresinde börk ve ahmediye denen başlıklar vardır. Börk külah üzerine vala bağlanarak kullanılır. Ahmediye ise kırmızımtırak, mor yada turuncu renkli olup, bunları daha çok yaşlılar kullanır. Sırta genellikle açık renkli kumaştan, uzun kollu, yakasız "köynek" giyilir. Üste boyun bölümü sedef düğmeli olan "üst köyneği" giyilir.

Bunun "gazeki" denen daha kısa eteklileri de yörenin yaygın giysilerindendir. Gazeki yakasızdır ve göğsü açıktır. Bu biçimdeki ceketi andıran giysilere "arkalık" denir. Kars'ta üstle en çok çuha giyilir. Koyu renkli kumaş ya da çuhadan diktirilir ve kol ağızları geniştir. Dizlere dek uzanır. Göğsün iki yanında gümüş süslemeli veznelikler bulunur. Bunların eskiden fişeklik olarak kullanıldığı da söylenmektedir. Geleneksel giysilerden varlığını, koruyan "kırk düğme" denen yeleklerde oldukça yaygındır. Yörede şalvarın çeşitli biçimlerine rastlanır. Örneğin Azeri şalvarları dardır. "Kadı biçimi" denen tür daha genişçedir. Ancak "kule" denen ağ bölümü güney bölgelerin şalvarlarındaki gibi torbalanmaz. Paçası ve ağı dar, baldırı geniş şalvarlara yörede "zığva" denir.

Yaşlılar dizden aşağı geçirilen ve ayağın üstünü de örten kıldan "paçalık" kullanırlar. Kimi yörelerde de "dolak" geçirilmektedir. Yörenin geleneksel ayakkabısı ince deriden, bacağı ve ayağı iyice saracak biçimde dikilen çivekidir. Cızın a denilen tür ise daha kalın deriden yapılır.

 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
TÜRK Halk Oyunlarının Bölümlenmesi




Belirli Özelliklerine Göre Halk Danslarının Bölümlenmesi

Halk danslarının ortaya çıkış koşullarını ve günümüz toplumundaki yerini kısaca belirledikten sonra, bu dansların yansıttıkları zengin kültür öğelerine, sunuşlarına, bölgelerine, belirli ortak özelliklerine... göre bölümlenmesinden söz edebiliriz.

Halk danslarının kümelendirilmesinde bir yol olarak bölgesel dağılış ele alınabilir.
Çünkü Anadolu'da kimi dans dalları bölgelere de adını vermektedir. Örneğin Ege, Batı Anadolu Zeybek Bölgesi; Orta ve Güney Anadolu Halay Bölgesi; Doğu Karadeniz Horon Bölgesi; Doğu Anadolu Bar Bölgesi; Trakya Hora Bölgesi adını almaktadır.

Ancak bu tür kümelendirmeyi kesin çizgilerle belirlemenin güçlüğü vardır. Öncelikle dansların bölgeler arasındaki geçişleri göz ardı edilemez. Sözgelişi halay ele alındığında Orta Anadolu'nun dışında Doğu' da, Kuzey' de ya da başka bölgelerde de rastlamak olanağı vardır .Dansların değişik nedenlerle bir bölgeden ötekine geçişleri sonucu bir dansı salt bir bölgeye özgü saymamız da olanaksızlaşır.

Bu koşula bağlı kalarak halk danslarının bölgesel tür özelliğine göre dağılımını kümelendirebiliriz:



ZEYBEK : Aydın, İzmir , Muğla, Denizli, Bilecik, Eskişehir , Kütahya,
Çanakkale, Kastamonu, Uşak, Manisa, Balıkesir , Burdur ...


HALAY : Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş,
Gaziantep, Erzurum, Erzincan, Sivas, Mardin, Muş, Yozgat,
Çorum, Adana, Ankara, Siirt, Hatay, Tokat, Şanlıurfa...


HORON : Trabzon, Samsun, Artvin, Ordu, Rize...

BAR : Erzurum, Kars, Ağrı, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan...

HORA : Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale...

KARŞILAMA : Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmit, Adapazarı, Çanakkale,
Bursa, Bilecik...


KAŞIK : Eskişehir , Afyon, Kütahya, Bilecik, Kırşehir , Konya, Mersin,
Antalya, Bolu, Bursa...


BENGİ : Balıkesir, Manisa, Bursa, Çanakkale...

Halk danslarının kümelendirilmesinde izlenebilecek bir yol da konularına göre ayırımlamadır.

Bu kümelendirme değişik biçimlerde yapılabilir: Örneğin bir ayırım dansçıların sayı ve cinsiyetine göre yapılandır: Tek kişilik kadın dansları Estireyim mi (Bolu), Yoğurt (Eskişehir)...; Tek kişilik erkek dansları Zeybek (Aydın), Misket (Ankara)...; İki kişilik kadın dansları Ördek (Bolu), Mandalar (Kırklareli)...; İki kişilik erkek dansları Hançer Barı (Erzurum), Kırka Zeybeği (Eskişehir)...; toplu kadın dansları Güvercin (Erzurum), Çömüdüm (Kütahya)...; Toplu erkek dansları Coşkun Çoruh (Artvin), Koçaklama (Ağrı)...; Kadın-erkek karışık danslar Delilo (Elazığ), Dokuzlu (Gaziantep)...

Bir başka ayırım da dansın eşliğinin türkülü Bağ Belleme (Afyon), Çalgılı Bengi (Balıkesir) ya da suskun Kılıç Kalkan (Bursa) oluşuna dayanmaktadır.

Bir başka ayrımlama biçimi de dans adlarının anlamlarından kaynaklanır: Yer adı taşıyan danslar Sivas Halayı (Sivas), Tavas Zeybeği (Denizli)...; renk adı belirten danslar Sarı Zeybek (Antalya), Yeşilim (Konya)...; sayı adı taşıyan danslar Beş Ayak (Malatya), On dört (Artvin)...; iş, meslek adı belirtilen danslar Kasap (Edime), Yağcılar (İzmir), Ormancı (Kastamonu)...

Dansların bu değişik ayırımlamalarının ardından konulan bakımından en sağlıklı kümelendirmeye gelebiliriz:

Anadolu halk danslarının büyük bir bölümü taklitli, dramatik yapılı danslardır. Bu nitelikli danslar doğa olaylarını, günlük yaşamı, kadın erkek ilişkilerini, vuruşmaları, hayvanları taklide dayanır.

Örneğin hayvan yansıma1ı danslardan Tavuk Ban (Erzurum) tavuğun hareketlerini; Ceylani (Kars) ceylanın yürüyüşünü; Serçe Oyunu (Gaziantep), serçe sıçramalarını taklit eder. Aynı biçimde Horoz Oyunu (Yozgat), Kurt Kuzu (Diyarbakır), Ördek (Bolu), Keklik (İçel), Ayı Oyunu (Bitlis), Kartal Oyunu (Bingöl) da hayvan taklitlerini konu edinir.

İş ve günlük yaşamı taklit eden danslardan Tesi (Artvin) yün eğirmeyi;

Köy Halayı (Sivas) günlük yaşamın değişik görüntülerini; Türkmen Kızı (İçel) hamur yoğurma, ekmek yapma, yün eğirme hareketlerini taklit eder. Madımak (Sivas), Yayılı Halayı (Yozgat), Kirman (Kayseri), İş Halay'ı (Sivas)... aynı küme içinde değerlendirilebilecek danslardır.

Kadın-erkek ilişkilerinin hareketlerle taklidine dayanan danslardan Sarı Zeybek (Sivas) ve Bıçak (Elazığ) erkeğin kadına dil dökmesine ve sonunda beraberliklerini anlatır. Aynı kümede Tekerleme, Kıskanç (Kars), Hürünü (Çorum), Sürdüm (Ankara), Sudan Geçirme (Kütahya) dansları da sayılabilir.

Çarpışma ya da savaşı konu alan danslar arasında Hançer Barı (Erzurum), Bıçak Horonu (Trabzon) saldırma, vuruşma ve savunma taklitlerine dayanır. Çandırlı Tüfek Oyunu (Giresun) dansçıların tüfeklerle belli bir noktaya ateş etme hareketlerine dayanır. Kılıç ve Kalkan Oyunu (Bursa) dansçıların kılıç ve kalkan seslerine uyarak çarpışmalarını anlatır. Ayrıca yine bu küme içinde fakat silahsız çarpışmayı anlatan taklitli danslar da vardır. Örneğin Sin Sin (Adıyaman), Çepik (Bingöl, Diyarbakır), Harkuşta (Bitlis)...

Doğa olaylarını konu edinen danslardan Uzundere (Kars) ve Coşkun Çoruh (Artvin) ırmağın akışını, coşkunluğunu canlandıran hareketleri taklitle anlatırken, Kavak (Erzurum) dansında da kavak ağacının rüzgarla hareketi canlandırılmaktadır. Doğa olgularını canlandıran danslar arasında Burçak Tarlası (Yozgat), Yayla Yolları (İçel), Yağmur Duası (Diyarbakır) Yağmur Yağar (Nevşehir), Sis Dağı (Giresun)... sayılabilir


 
dişi kanarya NihAn||a$kimSin KanaRya'm
TÜRK HALK ÇALGILARI




Geçmişten bugüne kadar, ta Çin ortalarından Macaristan ovalarına kadar uzanan bir alanda, binlerce yıl hayatını sürdüren Türk toplumunun, müzik ihtiyacını gidermek için kullandığı, çeşitli karakterde bir çok çalgısı olması tabiidir. Anadolu’da bugün ve yakın zamana kadar kullanılmakta olan çalgıları, yapacağımız listenin daima eksik olacağını unutmamak şartıyla, şöyle sıralayabiliriz:

a) Telli Çalgılar:

I. Telli-tezeneli (tezene veya parmakla çalınan) çalgılar.

1. Meydan, divan sazları
2. Bağlama, bozuk, tambura, çöğür.
3. Cura, bulgarı,
4. Tar, v.b.


II. Telli - yaylı çalgılar:

1. Kopuz ıklığ,
2. Kabak, Rebab (rubbaba), eğit,
3. Karadeniz kemençesi, İstanbul kemençesi v.b.



b) Nefesli Çalgılar:

1. Zurna
2. Kaval (dilli, dilsiz),
3. Düdük (dilli, dilsiz),
4. Çığırtma (çırıtma)
5. Sipsi,
6. Çifte, tulum-çifte.
7. Mey, balaban.



c) Vurmalı Çalgılar:

1. Davul (nağara), koltuk davulu,
2. Tef, kudüm (daire),
3. Darbuka (deplike, dümbelek, dümbek, küp)
4. Zilli maşa, çarpara, parmak zilleri, kaşık v.b.


Meydan sazı telli çalgılar ailesinin en büyüğüdür. Yanık bir sesi vardır. Gayet sade çalınır. Tok ve mil iniltili bir ses verilir. Bu saz Anadolu’da artık gözdeliğini yetirmiştir. Üçerli, dört grup (on iki) teli vardır.

Divan sazı, meydan sazı görünümünde, biraz küçük üçerli üç gurup teli olan, olgun ve dokunaklı ses veren bir sazdır. Bugün meydan sazının yerini almıştır.1

Bağlama: Halkımızın en çok sevdiği ve elinde bulundurduğu en yaygın çalgıdır, Uzun saplı, ikişerden üç gurup tellidir. Eski bir Türk çalgısı olan, bugün Altay Türkleri arasında yay’la çalınan çeşidi h kullanılan kopuz adlı sazdan türediği biliniyor. Kolca kopuz denilen saz da kopuzun daha uzun saplısı imiş. XV. yüzyıl dan itibaren Türkçe’den bozulma adlarıyla batıda da uzun müddet kullanılmış. Bağlamanın kendine has bir de ses düzeni (akort’u) vardır ki, buna bağlama düzeni denilir. Alt teli sesini la kabul orta tel dört ses pes mi üst tel beş ses re seslerine akort edilir.2

Bozuk: Yine bu aileden 80 - 90 cm. boyunda üçerden üç gurup telli bir sazdır. Açık ve berrak bir sesi vardır.

Tambura: Boyca Bozuk kadar olup ikişerden üç gurup teli vardır, Akordu da bozuk sazının akordu gibidir. Yalnız perde bağı bozuğunkinden fazladır (20-22). Tambur gibi çalınmakla beraber, tezene tutan parmaklardan gayrı parmaklarla bütün tellere vurulup ritm tutularak çalındığı görülür.

Çöğür: Belli bir sazın adı değil. Yurdun çeşitli yerlerinde, çeşitli sazlara çöğür denildiği görülmektedir. Güneyde (Adana, Mersin, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır) bozuk’a, on iki telli aşık sazlarına çöğür deniliyor.3

Cura: Bu ailenin 50-70 cm. boyunda olanıdır. Üzerinde 7-16 perde bulunur. Bağlama veya bozuk düzenlerine akort edilebilir. Burdur yöresinde bağlama düzeniyle akort edilmiş curaların tezene yerine parmakla çaldığını görürüz.

Bulgarı: Güney ve güneybatı Anadolu ile Kayseri yöresinde görülen curaya yakın bir saz. <<Eski Volga boylarında yerleşip Müslümanlığı da kabul etmiş olan bulgar isimli Türk boyundan bazı oymaklar, Kars yoluyla Anadolu’ya inerek Toros’lara komşu bazı yaylalarda konup göçer olmuşlardır. Bulgarı sazının onlardan kalmış olduğu şüphesizdir.>>4

Doğu Anadolu ve Azerbaycan’da çalınan bir başka halk sazı da Tar’dır. Göğsü diğer telli sazlarda olduğu gibi ahşap olmayıp deriyle kaplıdır. İkişerden üç gurup teli vardır. Bunlardan başka çalınan ezginin kalın ve güçlü perdelerine akortlanan dem telleri vardır. Tezene ile tambur tarzına yakın bir tarzda çalınır.

İlk çağ medeniyetleri yaylı saz kullanmamışlardır. Yaylı saz Asya’dan Selçuklular vasıtasıyla Anadolu’ya, oradan da Avrupa’ya geçmiştir.

Yaylı sazlarımızın en eskisi kopuz’dur (yaylı kopuz). Iklığ adı verilen bir yaylı sazın geçen yüzyıla kadar doğu Türkleri tarafından kullanıldığı söylenmekte Sazın, yarım Hindistan cevizinin kesik yüzüne gerilmiş bir deri ve üst tarafına takılmış bir kol ile alt tarafına takılmış bir ayaktan ibaret olduğu bildiriliyor.5 Yaylı kopuzun özel bir ismi olabileceği söylenmektedir.

Kabak: Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Güneydoğu konar-göçerleri aynı saza rubbaba (Rebab) diyorlar. Toroslar’da güney Türkmenleri arasında yaygın olan diğer bir yaylı çalgı da eğit’tir.

Kemençe: Orta ve doğu Karadeniz sahilinde yaygın olan yaylı halk çalgısıdır. Üç veya dört telli olur. İstanbul kemençesi armudi şekliyle Karadeniz kemençesinden ayrılır. Bu sazda tellerin yan taraflarına tırnak yüzeyi ile basılır.

Nefesli sazlarımızdan en yaygını zurnadır. Kaba, orta ve cura olmak üzere üç boy zurna vardır. Kaval, tek veya birbirine geçen üç parçadan meydana gelen 60-70 cm. uzunluğunda bir nefesli halk çalgısıdır. Dilli veya dilsiz olabilir. Düdük ise 25-30 em. boyunda dilli veya dilsiz olabilen bir çalgıdır.

Çığırtma, (çırıtma), Elazığ yöresinin yakın zamana kadar yaygın bir sazı idi. Kartalın kanat kemiğinden yapılan bu sazın boyu 25 ile 26 cm. kadardır. Ege ve Güneybatı Anadolu’nun yaygın bir halk çalgısı da sipsi’dir. Sipsi, 17-18 cm. boyunda kesilmiş bir su kamışı ile ağzına takılan cuk cuktan ibarettir. Çifte, çığırtma gibi kartalın kanat kemiğinden veya sipsi gibi su kamışından iki borunun birbirine bağlanması ve ağız kısmına bir cuk cuk’un (Sipsi’nin) takılmasıyla meydana getirilmiş bir çalgıdır. Ayrıca çifte de olduğu gibi içinde iki ayrı kanal olan ahşap’tan yapılanı da vardır. Burada bir dizi delikleri bulunan kısım- la asil ezgi çalınırken diğer tarafla da ezgiye dem tutulur.

Tulum-zurna, doğu Karadeniz’in dağlık bölgelerinde çalınan bir çalgıdır. Delinmeden ve bozulmadan çıkarılmış bir koç tulumunun boyun kısmı tıkanır, kollardan birine bir ağızlık diğerine de bir çifte (nefesli halk sazı) takılır. Buradaki çiftenin tuluma göre özel bir yapısı vardır.

Mey, Doğu Anadolu illerimizin (Artvin, Erzurum, Kars, Ağrı, Bayburt v.b.) karakteristik sazıdır. Dilsiz düdüğe benzer. Bir gövde ve ağız tarafına takılan ses çıkarıcı yassı kamış ağızlıktan ibarettir. Sesi mat ve hafiftir. Bu özelliği ile küçük ve kapalı yerlerde zurnanın yerini alır. Hazer doğusu Türkmenleri, Azerbaycan ve Türkistan Müslümanları arasında yaygın olan bir başka saz da ba1n Balaban, mey’den daha uzun olup ona göre daha kaba seslidir.

Vurmalı sazlarımızın başında gür sesiyle davul gelir. Kaynağı Orta Asya olup Selçuk Türkleriyle Anadolu’ya gelmiş, Osmanlılardan da Avrupa’ya geçmiştir. Davulun ölçüleri çeşitli yörelere göre değişiktir. 25- 30 cm.’den 75-80 cin, kadar değişir. Büyük davulların tokmak ve çomak (Metçik) denilen araçlarla çalınmasına karşılık, Kars yöresinde görülen küçük davullar koltuk altına alınarak parmaklarla çalınır. 5-10 cm. eninde 30-40 cm. çapında bir kasnağın tek tarafına gerilmiş deri ve kasnak üzerinde takılmış çifter zilden oluşan bir başka vurmalı çalgımız da tef’tir. Tef’in daha geniş ve zilsizine Anadolu’da kudüm denir ki, bu da dini müziğimizde yeri olan daireden başka bir çalgı değildir. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde darbuka, deplike, dümbelek, dümbek, küp diye adlandırılan bildiğimiz çalgı, madeni veya toprak olabilir.

Zilli maşa, iki, üç kollu bir maşa ve uçlarına takılı zillerden ibarettir. Bir elle tutulup, diğer elin baş parmağı ile diğer parmakları arasına vurularak çalınır. Çarpara, şimşirden kesilmiş kaşık büyüklüğündeki dört tahta parçasından ibarettir. Bunlar birbirine iple veya menteşeyle bağlıdır. Zilli maşa gibi çalınır.







Alıntıdır...
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst