makif
Arkantos
Cumhuriyet döneminde ise hat sanatına verilen önemin giderek azaldığı görülmektedir. Fakat yine de bu sanat diğer geleneksel sanatlara oranla en azından varlığını sürdürebilmiştir. Cumhuriyet döneminde latin harflerinin kullanılmaya başlaması da ilginin azalmasında önemli bir etken olmuştur. Sanatın tamamen ortadan kalkmamasını sağlayan ise dini karakteridir denilebilir. Cumhuriyet döneminin önemli hat ustaları : Hacı Kamik Akdik, İsmail Hakkı Altunbezer, Mustafa Halim Özyazıcı, Nuri Korman, Necmettin Okyay, Hüseyin Macit Ayral, Hulusi Yazgan, Hasan Perman, Hasan Çelebi, Hamit Aytaç, Emin Barın, Yılmaz Özbek'tir. Emin Barın eski yazı esprisini latin harflerine uygulayarak hat sanatına yeni bir boyut katmış, onu izleyen öğrencisi Yılmaz Özbek'de bu doğrultuda başarılı ürünler vermiştir. Bugün akademilerin geleneksel Türk sanatları bölümü bünyesinde bu konuda eğitim verilmektedir. 3. GÖRSEL SANATLAR Tiyatro Tiyatro, sinema, opera ve bale gibi görsel sanatlar, Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra kurumlaşarak gelişme göstermiştir. Bütün dünyada olduğu gibi Türklerde de tiyatronun doğuşunda iki kaynak tesirli olmuştur. Birinci kaynak tarih öncesi devirlerden kalan ritüeller ve dini merasimler, ikinci kaynak ise masal, efsane, destan gibi türler ve günlük hayattan alınan çeşitli olaylardır. Bunların toplum hayatında çeşitli vesilelerle canlandırılması sonucunda ilk tiyatro doğmuştur. Türkiye'de folklorik karakterde bu tür sade tiyatro örnekleri kırsal kesimde hala yaşamaktadır. Bu oyunlar, Köy Seyirlik Oyunları veya Köy Tiyatrosu adı ile folklor araştırmaları kadrosu içinde araştırılmaktadır. Gene folklor kadrosuna dahil tiyatro niteliği taşıyan Kukla, Karagöz, Meddah ve Orta oyunu adlarıyla anılan dört grup oyun Batılılaşma dönemine kadar sosyal hayat içinde yer almıştır. Tanzimat fermanının 1839'da ilanından sonra bir sıra yeniliğin gözlendiği devlet ve toplum hayatında, kavram ve biçim değişim kapsamları içine giren unsurlardan birisi de Milli Türk Tiyatrosu olmuştur. Bu dönemde Batı Tiyatrosu ile ilişki kurulmuş bunda saray ve çevresinin en yüksek düzeydeki devlet görevlilerinin büyük etkileri olmuştur. Özellikle saray ve çevresinin tiyatroya yakın ilgi göstermesi, tiyatronun toplum tarafından daha rahat ve kolay benimsenmesini sağlamıştır. II. Mahmud'un kitaplığındaki eserlerin büyük bir bölümünü tiyatro eserleri oluşturmuştur. Bu arada yüksek düzeydeki devlet görevlileri de Batı Tiyatrosunun Türkiye'ye girmesinde önemli etkilerde bulunmuşlar, Batıya yönelik bu hareketi destekleyici olmuşlardır. Bazıları konaklarında tiyatro oynatmış, bazıları da kentlerde halka açık tiyatroların kurulmasına yardımcı olmuşlardır. Bunlardan Ali Paşa bir tiyatro