Şiir Tecellayı Cemalinden Habibim Nevbahar Ateş

Ömer
Yönetici
Şeyh Esad Erbilli - Nigâr-ı Gülizâr Âteş Şiiri

Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nevbahar ateş
Gül ateş, bülbül ateş, sümbül ateş, hâk-ü hâr ateş

Şuâ-yıı âfitâbındır yakan bi'l cümle uşşâkı
Dil ateş, sîne ateş, hem dü çeşm-i eşk-i bâr âteş

Hayal-i şem'-i rûyinle aceb mi yansa cân-u dil?
Nigârım gel de gör kalbimde âteş âh-u zâr âteş

Ne mümkün bunca âteşle şehîd-i ışkı gasletmek
Ceset ateş, kefen ateş, hem âb-ı-hoş-güvâr ateş

Ben el çektim safa-yı hatır u ârâm-ı canımdan
Sâfâ ateş, cefa ateş, firar ateş, karar ateş

Ne yapsam bu dil-i mahzûnu mesrur eylemem şahım
Gam ateş, gam-güsar ateş, temenna-yı mesar ateş

Ümid-i afiyet besler mi Es'ad yârdan hâşâ?
Saçar oldukça gözden ol nigâr-ı gül-i zâr ateş

Bu güzel naat-ı şerif -Allah ondan razı olsun- Şeyh Muhammed Esad Erbilli hocanın gönlünden kaleme düşmüştür.
 
Ömer
Yönetici
Günümüz Türkçesi ile Anlamı

"Ey Sevgili peygamberim.

Senin Cemâlinden zuhur eden nûr tecellîleri, baharları yaktı. Gül ve dikenleri eritdi. Bülbül ve sünbülleri yandırdı."

"Senin nübüvvet güneşinin nurları, âşıkları yakıp, olgunluğa eriştirdi. Aşkının âteşi, sineleri tutuşturdu; Ve senin hasretinden dolayı, göz yaşı dökenlerin gönlünü eritdi, kül etti."

"Gönlüm, nurlar saçan yüzünün tecellîlelerini hayâl edip, mest olsa çok mudur? Sultanım, gel gör ki, sînem, Senin âh ü zârınla doludur."

"Aşkla yanıp şehîd olan bir aşk şehidim yıkamak nasıl mümkün olsun ki, Onun cesedi de, kefeni de, üzerine dökülen suyu da, zâten âteş olmuştur."

"Gönlümü tesellî edecek ve beni safalandıracak olan her fânî şeyden vazgeçtim. Zirâ, bana Sensiz, safâ da ateştir, cefa da ateştir. Firar ve karar da beni hicrân âteşiyle yakmaktadır."

Ya Rasulallah,

"Ne yapsam, gönlümün kederini gidermeye ve sürûra erdirmeye muktedir olmamaktayım. Zîrâ, bana, gam da, gamımı gidereceğim sandığım her şeyin ve sürür getireceğini ümit ettiklerimin hepsi de yakıcı olmaktadır."

"Es'ad hiç, îlahî aşkla gönlünün yanıklığına, Hak'dan âfiyet ister mi? Zîrâ O, her biri bir kıvılcım gibi yakıcı yaş damlalarını gözlerinden yanaklarına döker de, bu hâlinin devâmını ister. Çünkü bu hâl, Onun aşkının ifadesi ve devamıdır.

Kaynak
Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz
Altınoluk Dergisi
1986 - Ağustos, Sayı: 006, Sayfa: 022
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
10
Görüntülenme
228B
Üst