tartışmanın zararları...

gizems HaRbİ PrEnSeS
Sual: Bir doğrunun, bir hakkın meydana çıkması için, ilmî bir tartışma yapmakta mahzûr var mıdır?
CEVAP

Hakkı açıklamak niyetiyle de olsa, başkalarını mağlup etmek için yapılan münâzaralar [tartışmalar] zararlıdır. Bir kimsede tartışmada galip gelme sevgisi, hakkı karşısındakinin ağzından duymaktan daha sevimli gelirse, her kötülüğün içine girmiş demektir. İçki içmekle diğer günâhları işlemek arasında muhayyer bırakılan kişi, içkiyi hafif görüp içerek, diğer günâhları da işlediği gibi, tartışmayı kazanma arzûsu, diğer kötülüklere sebebiyet verir. Hadîs-i şerîfte, (Hitâbeti kuvvetli ve münâkaşacı olan, faydalı amelden mahrûm kalır) buyurulmuştur.
Tartışmanın on zararı vardır:
1- Tartışma hasede yol açar:
Hadîs-i şerîfte, (Hased, ateşin odunu yediği gibi, hasenâtı yer) buyuruldu. (İ.Mâce)
Tartışmada gâlip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, gâlip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. (Falanca, kendi yoluna girmek için beni da’vet etmişti. Fakat kendisi hakkı görünce bizim yolumuza girmeye mecbur kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Hadîs-i şerîfte, (Allahü teâlâ, kibredeni alçaltır, tevâzu edeni yükseltir) buyuruldu. (Taberânî)
2- Hakkı küçük görmeye sebep olur:
Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hâkim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmakla ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delillerini küçük görür. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazâlî]
3- Kin tutmaya yol açar:
Kendi fikrinin kabûl edilmediğini gören tartışmacı, karşısındakine kin besler, bazan ömür boyu onu affetmez. Kin bir felâkettir. Hadîs-i şerîfte, (Mümin kinci olmaz) buyurulmuştur. (İ.Gazâlî)
4- Gıybete sebep olur:
Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Her ne kadar hasmının söylediği sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun âcizliğini göstermek olduğu için, hasmı da bu konuşmalardan râzı olmıyacağına göre, sözleri gıybet olur. Hâlbuki Allahü teâlâ gıybet etmeyi, ölü eti yemeye benzetmiştir.
5- Övünmeye sebep olur:
Tartışmacı, gâlip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över. Hâlbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir. Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi menederek, (Elbette Allahü teâlâ, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez) buyurmaktadır. (Lokman18)
Arkadaşını mağlup etmekle övünen bir cemiyette, kardeşliğin te’sisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakîr, aşağı görmekten ileri gelir. Hâlbuki hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Din kardeşini hakîr görmek, kötülük olarak yeter.) [Müslim]
6- Kusûr araştırmaya sebep olur:
Tartışmacı, hasmını yenmek için onun gizli kusûrlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş, diye araştırır. Hâlbuki Allahü teâlâ, tecessüs etmeyi, ya’nî başkalarının kusûrlarını araştırmayı men etmiştir. Tartışmacı, hasmının bedenî kusûrlarını imâ ile de olsa söyler. Meselâ; hasmı gözlüklü ise, (Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük kâfi değildir) diyerek hasmının, gözündeki kusûrunu, bedenî kusûrlarını ilmî noksanlığı için bir özür sayar.
7- Zarara sevinmeye sebep olur:
Tartışmacı, hasmının yenilerek kötü duruma düşmesine sevinir. Hâlbuki hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmiyen kâmil mü’min olamaz.) [Buhârî]
8- Nifâka, riyâya yol açar:
Tartışmacı, zâhiren hasmına sevgi gösterir. O ise bu sevgisinin yalan olduğunu bilir. Bu ise nifâktır, münâfıklık alâmetidir. Tartışmacı halkın gözüne, gönlüne girebilmek için bazan demagojiye sapar. Halka yaranmak ise riyâdır. Hadîs-i şerîfte, (Riyâ küçük şirktir) buyuruldu. (Taberânî)
Dil ile sevgi gösterip, kalben bir mü’mine buğzeden, la’nete müstehak olur.
9- Hakkı kabûl etmemeye sebep olur:
Tartışmacının nefret ettiği şey, hakkın hasmının ağzından çıkmasıdır. Hâlbuki hakkı kabûl etmemek gibi büyük felâkettir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Allahın en sevmediği kimse, hakkı kabûl etmekte inat edendir.) [Buhârî]
10- İnada sebep olur:
İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret etmeye, ona düşmanlık beslemeye yol açar. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Din kardeşine itiraz etme, boş konuşma, [üzücü] şaka yapma ve verdiğin sözden cayma!) [Tirmizî]]
 
gizems HaRbİ PrEnSeS
sorun değil sanada teşekkürler yorumlar için;)
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst