Şükrü Saracoğlu Stadyumu, İstanbul, Kadıköy'de bulunan, Fenerbahçe'nin maçlarını oynadığı 50.509 seyirci kapasiteli stadyum. Türkiyenin en büyük 4. stadyumudur. Kurbağalı Dere'nin Kalamış Körfezi'ne döküldüğü yerin hemen doğu yakasındaki alanda yer alır. İsmini üzerinde yükseldiği araziyi Fenerbahçe'ye kazandırmış ve 1934-1950 arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı yapmış olan Şükrü Saracoğlu'ndan almıştır.
Defalarca kez yenilenen stadyum son olarak 1999 ile 2006 yılları arasında parça parça yıkılıp yenilenerek bugünkü görünümünü kazanmıştır. 20 Mayıs 2009 tarihinde Şahtar Donetsk ile Werder Bremen takımları arasında oynanan 2009 UEFA Kupası Finali'ne evsahipliği yapmıştır.
Eskiden Silahdarağa, 1900'lerin başında ise Papazın Çayırı denen bu alanda, özellikle Moda civarında oturan İngiliz ve Rum gençleri maç yaparlardı. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından hemen sonra, İstanbul Şehremini Cemil Paşa'nin önerisi üzerine burada kurulan Union Club, Papazın Çayırı'nı, yıllığı 30 altına kiralayınca burası Union Club Sahası olarak anılmaya başladı. Yaklaşık 3.000 altın harcanarak saha düzeltildi ve İngiltere'den getirilen özel çimlerle kaplandı. Futbola uygun biçimde düzenlendiği için, kalelerden hiçbiri rüzgar almaz, o sırada çok az olan izleyiciler maçı saha kenarından ya da ancak 100 kişi alabilen beyaz boyalı küçük tribünlerden izlerlerdi.
Düzenlenen maçlar beklenen geliri sağlamayınca, kulüp kirasını ödeyemez duruma düştü, hissedarları dağıldı. 1915'te Union Club adı, İttihat Spor Kulübü'ne dönüştürüldü ve saha bu adla anılmaya başladı. 1924'te Taksim Stadyumu'nun açılışına kadar, tüm önemli maçlar burada yapıldı.
Giderek önemini yitiren saha, 1929'da Maliye Bakanı Şükrü Saracoğlu'nun gayretiyle önce Milli Emlak'a devredildi, sonra da Fenerbahçe Spor Kulübü'ne kiralandı. Önce üstü ahşap, altı beton, 100 m²'lik ve 2.000 seyirci kapasiteli yeni tribünler inşa edildi, sonra karşısına 1.500 kişilik ikinci tribün yapıldı. Fakat bu onarımlar sırasında kalelerin yerleri değiştirilerek rüzgara açık hale geldiğinden futbola elverişsiz bir durum yaratılmıştı. Fenerbahçe Stadyumu bu yeni haliyle Mayıs 1932'de dönemin İstanbul valisi ve belediye başkanı Muhittin Üstündağ'ın katıldığı bir törenle yeniden açıldı.
5 Haziran 1932'de çıkan yangında Kuşdili'nde kulüp binası yandı. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dönemin devlet yöneticileri bu zor döneminde Fenerbahçe'ye yardım edilmesine karar verdi. Kulüp binası yokolan Fenerbahçe'nin hiç olmazsa kendi stadyumuna sahip olması için yine Saracoğlu'nun çabalarıyla Fenerbahçe Stadyumu, 6 Temmuz 1932 tarih ve 1213 sayılı karar uyarınca, 10 taksitte ödenmek koşuluyla 9.000 liraya (1.000 Reşat Altını) Fenerbahçe Spor Kulübü'ne satıldı. Bununla birlikte Fenerbahçe, Türkiye'de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. 36.000 m²'lik sahanın ve tesislerinin alınması için gereken paranın 500 lirasını bizzat Atatürk vermiş, geri kalan miktar ise 50 kuruştan satılan biletler ile Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ilk eşya piyangosundan sağlanmıştır.
Bu tarihten itibaren İstanbul'daki tüm önemli maçlar ile 19 Mayıs gösterileri burada yapıldı. 1940 Balkan Oyunları'na da ev sahipliği yapan stadyum, 1947'de Mithatpaşa Stadyumu'nın (daha sonra İnönü Stadyumu) inşası üzerine önemini yitirmeye başladı. Mithatpaşa Stadyumu'nun mimarı Paolo Vietti-Violi'nin Fenerbahça Stadı için hazırladığı projeler gerçekleşmediyse de, 1949'da tribün kapasitesi 25.000 kişiye çıkarıldı. Fakat 1955'e gelindiğinde, burada yalnızca önemsiz semt maçları yapılıyordu.
1962'de stad, yarısı 2,5 milyona, diğer yarısı ise, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne tanınanacak 70 yıllık kullanma hakkı karşılığında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Artık ihtiyaca cevap vermeyen saha 1964'te karşılaşmalara kapatıldı ve 1965'te de yıkıldı. 18 yıl süren bir inşaat döneminden sonra, 19 Eylül 1982'de oynanan Fenerbahçe-Altay maçıyla hizmete açıldı.
Ayakta yaklaşık 32.000 seyirci kapasitesine ulaşan Fenerbahçe Stadyumu'nda, rüzgarı kesmek ve seyirci kapasitesini artırmak amacıyla tribünler yüksek tutuldu ve kaleler 1900'lerin başındaki yerlerine alınmıştı. 1993'ün sonunda stad ışıklandırılarak, gece maçlarının da yapılabilmesine elverişli hale getirilmişti. Temmuz 1998'de Fenerbahçe Spor Kulübü ile Gençlik ve Spor Genel Müdürülüğü arasında Ankara'da imzalanan sözleşmeyle ile stad 49 yıllığına Fenerbahçe Spor Klübü'ne kiralık verildi. Uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stadın adı, 22 Temmuz 1998'de Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, eski başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilerek şimdiki halini aldı.
Stadın kapasitesini artıracak proje, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve kale arkası tribünler yıkılarak yeniden yapıldı. Böylece eskiden 25.000 kişiye maç seyretme imkânı veren stadın kapasitesi de 50.000'den biraz fazla seyirci alacak şekilde artırıldı.
1999 eylülünde başlanan açık tribün inşaatları ile stat kapasitesi artırılmaya başladı. Her iki açık tribün, 10.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. Eylül 1999'da inşaatına başlanan ve 20 Ağustos 2000 tarihinde, 2000-2001 sezonunun açılış maçı olan İstanbulspor maçıyla hizmete giren "Migros Tribünü"'yle kapasite 30.000 civarına çıkarıldı. Aynı sezon içinde diğer açık tribünün inşaatına da başlandı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla "Telsim Tribünü"nün (2009'dan itibaren "Türk Telekom Tribünü") de hizmete girmesiyle, seyirci kapasitesi 42.000'e çıkarıldı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan etkilendi. İnşaatı hızla bitirilen trübünün alt kısmı 2 Aralık 2001'deki Fenerbahçe-Beşiktaş maçında, tamamı ise 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açıldı.
Mermer zemini, cam duvarları ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5.000 taraftar alacak kapasitede cafe, pub ve lokantalar yer almaktadır. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, 60 lüks loca, yeni açılan Fenerium mağazası ve yine bu tribünün altında yer alan Fenerbahçe Müzesi de, taraftara hizmet verir.
2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarındaki tribünlerin üstü kapatıldı.
2005 yılının mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı. 26 Şubat 2006 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçıyla, yeni adı "Fenerium Tribünü" olan Numaralı Tribün'ün üst kısmı, nisan ayında da alt kısmı hizmete girdi. Böylece yaklaşık 6,5 yıl süren yenileme çalışmasıyla stadın kapasitesi 53.500'e ulaştı. Fenerium Tribünü ile birlikte hizmete giren Basın Tribünü'ne spor yazarı İslam Çupi'nin anısına "İslam Çupi Basın Tribünü" adı verildi.
İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzerindeki çatılar özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırılmıştır.
2006-2007 sezonunda ise misafir takımın maçları izlediği tribünün yeri değiştirildi. Türkiye'de ilk kez olarak, 2006 yılı ekim ayında stadyum tribünlerine ısıtıcılar eklendi.
2009 UEFA Kupası Finali 20 Mayıs 2009 tarihinde, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynandı. Ukrayna'dan Şahtar Donetsk ile Almanya'dan Werder Bremen takımlarının karşı karşıya geldiği maçı, 1-1 eşitlik ile biten normal süreden sonra oynanan uzatma süresinde bir gol atan Şahtar Donetsk kupanın sahibi oldu.
2009-2010 sezonu sonrasında yapılan çalışmalarla çim sahaya alttan ısıtma sistemi getirildi ve su giderleri düzenlendi. Ardından stadın bazı bölümlerine yürüyen merdivenler eklendi. 25 Aralık 2013 tarihinde Fenerbahçe resmi sitesinden yapılan açıklamada stadın isim hakkının satışa çıkarılacağı duyuruldu.
Mimarisi dikdörtgen şeklinde olan bu stadın kapasitesi Fenerbahçe resmi sitesine göre 50.530, Türkiye Futbol Federasyonu'nun sitesine göre ise 50.509'dur. Çim saha boyutu 105x68 metredir ve doğal çimdir. Stadyumda toplamda 36.000 metrekare olan 5.440 kapalı oturma alanı, 100 tane VIP locası bulunmaktadır. Migros Tribünü 10.813, Türk Telekom Tribünü 10.934, Maraton Tribünü 15.566 ve Fenerium Tribünü 15.187 kapasitelidir. 50'si erkekler, 29'u kadınlar için olmak üzere toplam 79 tane tuvalet vardır. 2006 yılı ekim ayında stadyum tribünlerine ısıtıcılar eklenmiştir.
Stadın aydınlatma gücü 1400'luxtur. Ev sahibi takıma ait 427 m², rakip takıma ait 286 m², 1. hakeme ait 100 m², 2.,3. ve 4. hakemlere ait 40 m² soyunma odası ayrıca sağlık odası, delege odası, doping test odası, konuklar için resepsiyon odası, 4 tane ilk yardım odası mevcuttur. 10 otobüs ve 1000 tane araba kapasiteli park alanı, 68 tane turnike vardır. Staddan dakikada 9.552 seyirci çıkabilir. Stada akredite olabilecek 240 tane basın (sadece B), görev alabilecek 15 tane TV ve 5 radyo organı, 155 masa kapasiteli yazılı basın odası mevcuttur.
Maraton tribününün altında Fenerbahçe Müzesi ile büyük bir Fenerium mağazası bulunmaktadır.
Şükrü Saracoğlu Stadyumu konumu nedeniyle kolay ulaşılabilir bir durumdadır. Bağdat Caddesi, Taşköprü Caddesi ile O-1 Otoyolu'nun kesiştiği Fenerbahçe Kavşağı stadın kuzey kesimindedir. Ayrıca Kuşdili ve Söğütlü Çeşme caddeleri üzerinden Kadıköy Rıhtım Meydanı'na ulaşılabilir. Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu'na da yakın mesafededir.
Defalarca kez yenilenen stadyum son olarak 1999 ile 2006 yılları arasında parça parça yıkılıp yenilenerek bugünkü görünümünü kazanmıştır. 20 Mayıs 2009 tarihinde Şahtar Donetsk ile Werder Bremen takımları arasında oynanan 2009 UEFA Kupası Finali'ne evsahipliği yapmıştır.
Eskiden Silahdarağa, 1900'lerin başında ise Papazın Çayırı denen bu alanda, özellikle Moda civarında oturan İngiliz ve Rum gençleri maç yaparlardı. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından hemen sonra, İstanbul Şehremini Cemil Paşa'nin önerisi üzerine burada kurulan Union Club, Papazın Çayırı'nı, yıllığı 30 altına kiralayınca burası Union Club Sahası olarak anılmaya başladı. Yaklaşık 3.000 altın harcanarak saha düzeltildi ve İngiltere'den getirilen özel çimlerle kaplandı. Futbola uygun biçimde düzenlendiği için, kalelerden hiçbiri rüzgar almaz, o sırada çok az olan izleyiciler maçı saha kenarından ya da ancak 100 kişi alabilen beyaz boyalı küçük tribünlerden izlerlerdi.
Düzenlenen maçlar beklenen geliri sağlamayınca, kulüp kirasını ödeyemez duruma düştü, hissedarları dağıldı. 1915'te Union Club adı, İttihat Spor Kulübü'ne dönüştürüldü ve saha bu adla anılmaya başladı. 1924'te Taksim Stadyumu'nun açılışına kadar, tüm önemli maçlar burada yapıldı.
Giderek önemini yitiren saha, 1929'da Maliye Bakanı Şükrü Saracoğlu'nun gayretiyle önce Milli Emlak'a devredildi, sonra da Fenerbahçe Spor Kulübü'ne kiralandı. Önce üstü ahşap, altı beton, 100 m²'lik ve 2.000 seyirci kapasiteli yeni tribünler inşa edildi, sonra karşısına 1.500 kişilik ikinci tribün yapıldı. Fakat bu onarımlar sırasında kalelerin yerleri değiştirilerek rüzgara açık hale geldiğinden futbola elverişsiz bir durum yaratılmıştı. Fenerbahçe Stadyumu bu yeni haliyle Mayıs 1932'de dönemin İstanbul valisi ve belediye başkanı Muhittin Üstündağ'ın katıldığı bir törenle yeniden açıldı.
5 Haziran 1932'de çıkan yangında Kuşdili'nde kulüp binası yandı. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dönemin devlet yöneticileri bu zor döneminde Fenerbahçe'ye yardım edilmesine karar verdi. Kulüp binası yokolan Fenerbahçe'nin hiç olmazsa kendi stadyumuna sahip olması için yine Saracoğlu'nun çabalarıyla Fenerbahçe Stadyumu, 6 Temmuz 1932 tarih ve 1213 sayılı karar uyarınca, 10 taksitte ödenmek koşuluyla 9.000 liraya (1.000 Reşat Altını) Fenerbahçe Spor Kulübü'ne satıldı. Bununla birlikte Fenerbahçe, Türkiye'de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. 36.000 m²'lik sahanın ve tesislerinin alınması için gereken paranın 500 lirasını bizzat Atatürk vermiş, geri kalan miktar ise 50 kuruştan satılan biletler ile Fenerbahçe Spor Kulübü'nün ilk eşya piyangosundan sağlanmıştır.
Bu tarihten itibaren İstanbul'daki tüm önemli maçlar ile 19 Mayıs gösterileri burada yapıldı. 1940 Balkan Oyunları'na da ev sahipliği yapan stadyum, 1947'de Mithatpaşa Stadyumu'nın (daha sonra İnönü Stadyumu) inşası üzerine önemini yitirmeye başladı. Mithatpaşa Stadyumu'nun mimarı Paolo Vietti-Violi'nin Fenerbahça Stadı için hazırladığı projeler gerçekleşmediyse de, 1949'da tribün kapasitesi 25.000 kişiye çıkarıldı. Fakat 1955'e gelindiğinde, burada yalnızca önemsiz semt maçları yapılıyordu.
1962'de stad, yarısı 2,5 milyona, diğer yarısı ise, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne tanınanacak 70 yıllık kullanma hakkı karşılığında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Artık ihtiyaca cevap vermeyen saha 1964'te karşılaşmalara kapatıldı ve 1965'te de yıkıldı. 18 yıl süren bir inşaat döneminden sonra, 19 Eylül 1982'de oynanan Fenerbahçe-Altay maçıyla hizmete açıldı.
Ayakta yaklaşık 32.000 seyirci kapasitesine ulaşan Fenerbahçe Stadyumu'nda, rüzgarı kesmek ve seyirci kapasitesini artırmak amacıyla tribünler yüksek tutuldu ve kaleler 1900'lerin başındaki yerlerine alınmıştı. 1993'ün sonunda stad ışıklandırılarak, gece maçlarının da yapılabilmesine elverişli hale getirilmişti. Temmuz 1998'de Fenerbahçe Spor Kulübü ile Gençlik ve Spor Genel Müdürülüğü arasında Ankara'da imzalanan sözleşmeyle ile stad 49 yıllığına Fenerbahçe Spor Klübü'ne kiralık verildi. Uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stadın adı, 22 Temmuz 1998'de Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, eski başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilerek şimdiki halini aldı.
Stadın kapasitesini artıracak proje, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve kale arkası tribünler yıkılarak yeniden yapıldı. Böylece eskiden 25.000 kişiye maç seyretme imkânı veren stadın kapasitesi de 50.000'den biraz fazla seyirci alacak şekilde artırıldı.
1999 eylülünde başlanan açık tribün inşaatları ile stat kapasitesi artırılmaya başladı. Her iki açık tribün, 10.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. Eylül 1999'da inşaatına başlanan ve 20 Ağustos 2000 tarihinde, 2000-2001 sezonunun açılış maçı olan İstanbulspor maçıyla hizmete giren "Migros Tribünü"'yle kapasite 30.000 civarına çıkarıldı. Aynı sezon içinde diğer açık tribünün inşaatına da başlandı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla "Telsim Tribünü"nün (2009'dan itibaren "Türk Telekom Tribünü") de hizmete girmesiyle, seyirci kapasitesi 42.000'e çıkarıldı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan etkilendi. İnşaatı hızla bitirilen trübünün alt kısmı 2 Aralık 2001'deki Fenerbahçe-Beşiktaş maçında, tamamı ise 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açıldı.
Mermer zemini, cam duvarları ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5.000 taraftar alacak kapasitede cafe, pub ve lokantalar yer almaktadır. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, 60 lüks loca, yeni açılan Fenerium mağazası ve yine bu tribünün altında yer alan Fenerbahçe Müzesi de, taraftara hizmet verir.
2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarındaki tribünlerin üstü kapatıldı.
2005 yılının mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı. 26 Şubat 2006 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçıyla, yeni adı "Fenerium Tribünü" olan Numaralı Tribün'ün üst kısmı, nisan ayında da alt kısmı hizmete girdi. Böylece yaklaşık 6,5 yıl süren yenileme çalışmasıyla stadın kapasitesi 53.500'e ulaştı. Fenerium Tribünü ile birlikte hizmete giren Basın Tribünü'ne spor yazarı İslam Çupi'nin anısına "İslam Çupi Basın Tribünü" adı verildi.
İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzerindeki çatılar özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırılmıştır.
2006-2007 sezonunda ise misafir takımın maçları izlediği tribünün yeri değiştirildi. Türkiye'de ilk kez olarak, 2006 yılı ekim ayında stadyum tribünlerine ısıtıcılar eklendi.
2009 UEFA Kupası Finali 20 Mayıs 2009 tarihinde, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynandı. Ukrayna'dan Şahtar Donetsk ile Almanya'dan Werder Bremen takımlarının karşı karşıya geldiği maçı, 1-1 eşitlik ile biten normal süreden sonra oynanan uzatma süresinde bir gol atan Şahtar Donetsk kupanın sahibi oldu.
2009-2010 sezonu sonrasında yapılan çalışmalarla çim sahaya alttan ısıtma sistemi getirildi ve su giderleri düzenlendi. Ardından stadın bazı bölümlerine yürüyen merdivenler eklendi. 25 Aralık 2013 tarihinde Fenerbahçe resmi sitesinden yapılan açıklamada stadın isim hakkının satışa çıkarılacağı duyuruldu.
Mimarisi dikdörtgen şeklinde olan bu stadın kapasitesi Fenerbahçe resmi sitesine göre 50.530, Türkiye Futbol Federasyonu'nun sitesine göre ise 50.509'dur. Çim saha boyutu 105x68 metredir ve doğal çimdir. Stadyumda toplamda 36.000 metrekare olan 5.440 kapalı oturma alanı, 100 tane VIP locası bulunmaktadır. Migros Tribünü 10.813, Türk Telekom Tribünü 10.934, Maraton Tribünü 15.566 ve Fenerium Tribünü 15.187 kapasitelidir. 50'si erkekler, 29'u kadınlar için olmak üzere toplam 79 tane tuvalet vardır. 2006 yılı ekim ayında stadyum tribünlerine ısıtıcılar eklenmiştir.
Stadın aydınlatma gücü 1400'luxtur. Ev sahibi takıma ait 427 m², rakip takıma ait 286 m², 1. hakeme ait 100 m², 2.,3. ve 4. hakemlere ait 40 m² soyunma odası ayrıca sağlık odası, delege odası, doping test odası, konuklar için resepsiyon odası, 4 tane ilk yardım odası mevcuttur. 10 otobüs ve 1000 tane araba kapasiteli park alanı, 68 tane turnike vardır. Staddan dakikada 9.552 seyirci çıkabilir. Stada akredite olabilecek 240 tane basın (sadece B), görev alabilecek 15 tane TV ve 5 radyo organı, 155 masa kapasiteli yazılı basın odası mevcuttur.
Maraton tribününün altında Fenerbahçe Müzesi ile büyük bir Fenerium mağazası bulunmaktadır.
Şükrü Saracoğlu Stadyumu konumu nedeniyle kolay ulaşılabilir bir durumdadır. Bağdat Caddesi, Taşköprü Caddesi ile O-1 Otoyolu'nun kesiştiği Fenerbahçe Kavşağı stadın kuzey kesimindedir. Ayrıca Kuşdili ve Söğütlü Çeşme caddeleri üzerinden Kadıköy Rıhtım Meydanı'na ulaşılabilir. Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu'na da yakın mesafededir.