Sözlükte anlam özellikleri nelerdir

SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ


1) GERÇEK (TEMEL) ANLAM:

Bir sözcüğün ilk ve asıl anlamına denir.Yani bir sözcüğün söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek anlamdır.



2) YAN ANLAM:

Bir sözcüğün gerçek anlamı yanında kullanımına bağlı olarak yeni anlamdır.



3) MECAZ ANLAM:

Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında yepyeni bir anlamda kullanılmasıdır.



* Adamın tarladaki bütün ekinleri yandı. ( gerçek)

* Partide çektiğimiz bütün resimler yanmış. ( yan)

* Bu sınavı kazanamazsan yandın (mecaz)

* Balkona astığım çamaşırlar kurumamış.(gerçek)

* Hazan mevsiminde kurumuş yapraklar gibi.(yan)

* Senin aşkın da beni kuruttu be güzelim. (mecaz)

* Caminin minaresi çok inceydi. (Gerçek)

* Duvarın sıvası için ince bir kum getirmişlerdi. (yan)

* Bana hediye alman çok ince bir davranıştı. (mecaz)

* Sarayın aydınlık bir odasından karanlık bir odasına

geçmiştik. (gerçek anlam)

* Yaşadığımız bunca karanlık günlerden sonra aydınlık

günler bizi bekliyor. (mecaz)

* Arkadaş, bu kız seninle oynuyor. (mecaz)

* Bu masanın ayağı oynuyor. (yan)

* Çocuk kumsalda oynuyor. (gerçek)



4) TERİMSEL ANLAM (TERİM):



Bilim sanat, spor, ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklerdir.

* Nota müziğin anahtarı gibidir.

* Rakip takım birazdan penaltı atışı yapacak.

* Marmara fay hattı tehlikeli sinyaller veriyor.

* Güreşçimiz, finalde rakibini tuşla yendi.

* Matematik öğretmenimiz tahtaya bir doğru çizmemizi

istedi.

* Şiirde aynı eklerin ya da sözcüklerin tekrarlanmasına

redif denir.



NOT 1: Bazen bir sözcük gerçekte terim değilken terim olarak kullanılabileceği gibi, gerçekte terim olan bir sözcük de terimlikten çıkabilir.



* Polis bir hücre daha ortaya çıkardı. ( terimlikten çıkma)

* Sinop burnu Türkiye’nin en kuzey noktasıdır.

(terimleşme)



NOT 2: Bir sözcük birçok dalda terim olabilir.



* Bitkiyi toprağa bağlayan kökleridir.

* Dört, kök dışına iki olarak çıkar.

* Hiçbir ek almamış sözcüğe kök denir.





5) YANSIMA SÖZCÜKLER:



Doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesine denir.



* Bu köpek neden havlıyor?

* Bir patlama sesiyle irkilmiştik.

* Bu aylarda kediler çokça miyavlar.

* Bu sözlerim üzerine sınıfta homurtular başladı.

* Köyde sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık.



6) EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER:



Yazılışları farklı ancak anlamları aynı olan sözcüklere denir.

* siyah ---- kara , * beyaz----- ak, * zengin----varlıklı,

* zengin--- varlıklı, * fakir----yoksul , * rüzgar---- yel,

* üzüntü-----keder, * öykü---hikaye, * eser--- yapıt,

* edebiyat--- yazın, * cümle---- tümce * kelime--- sözcük



7. ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER:



Anlam bakımından birbirinin tersi olan sözcüklerdir.



* Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin.

* Ağlarım harta geldikçe gülüştüklerimiz.

* Kışın soğuğunu yaşadıkça yazın sıcağını arar oldum.

* Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

* Yaşlı insanları görünce gençliğimin kıymetini

anlıyorum.



NOT: Zıt anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırıl -mamalıdır.



* Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep kötüdür. ( zıt)

* Bugünlerde hiç iyi değilim. ( olumsuz)



8) SESTEŞ ( EŞSESLİ) SÖZCÜKLER:



Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklere denir.



* Yılanı gören at birden şaha kalktı.

* Mutfaktaki pislikleri çöpe at.

* Al bayrağıma sarılı cansız bedenimi al.

* Gül: “Gül.” dedi, bülbüle.

* Kalem böyle çalınmıştır yazıma

Yazım kışıma uymaz, kışım yazıma

* Kırda yaptığımız piknikte yanımıza kır saçlı bir ihtiyar

geldi.



UYARI: Bir sözcüğün mecaz ya da yan anlamıyla sesteş anlamlılık karıştırılmamalıdır.

* Bu sözler bazılarına çok dokunacak. ( mecaz anlam )

* Omzuma bir el dokundu. ( gerçek anlam )

* Bu yaz, bir mektup yaz. ( sesteş )



NOT: Sesteş sözcükler genellikle halk edebiyatında cinaslı manilerde kullanılır.

9. SOMUT VE SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER:



Varlığını beş duyu beş duyu organıyla algılayabildiği- miz kavramlar somut; beş duyu organımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız, varlığını sadece akıl ve mantık yürüt- me yoluyla kabul ettiğimiz kavramlar soyuttur.



* çiçek, ağaç, ses, koku, hava, göl, ev, rüzgar, ışık(somut)

* ruh, akıl, vicdan, akıl, acıma, üzüntü, aşk, inanç( soyut )



ÖZELLİK 1: Somut anlamlı bir sözcük, ek alarak soyut anlam kazanabilir.



* anne - lik , insan - lık

somut soyu yaptı somut soyut yaptı



ÖZELLİK 2 :Somut anlamlı bir sözcük kullanıldığı cüm- leye göre soyut anlam kazanabilir. Buna soyutlaştırma denir. Soyutlaştırma kelimeye mecaz anlam kazandırma suretiyle olur.



* Ne kadar sıcak bakıyor değil mi? ( soyutlaştırma)

* Kara haber tez duyulur. ( soyutlaştırma)

* Titreyen yapraklar, cilvedir, nazdır. ( soyutlaştırma)

* Bu adam kafasızın biridir. ( soyutlaştırma)

* Kızın gittiği bu yolu hiç iyi görmüyorum. (soyutlaştır –

ma)

* Sanatta özgün olmak biraz da yürek ister. (soyutlaştır –

ma)

* Nedense bugün hiç havamda değilim. ( soyutlaştırma)



ÖZELLİK 3 : Soyut anlamlı bir sözcük çoğunlukla ben- zetme yoluyla somut hale getirilebilir.Buna somutlaştır -ma denir.



* Hüzün, sonbaharda dökülen yapraktır.

* Yalnızlık , bir çiçektir.

* Sevgi, gökyüzünde kanat çırpan bir güvercindir.

* Arkadaşlık, kişiler arasında kurulan bir köprüdür.

* Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir.

* Vişne dallarında arzularımız, alnımıza konan bir

öpücüktür.



ÖZELLİK 4 : Gözlemleyebildiğimiz eylemler somut, gözlemleyemediğimiz eylemler ise soyuttur.



* Annesi, bebeğini kucağına almış seviyordu. ( somut )

* Ferhat, Şirin’i dağları delecek kadar seviyordu.( soyut )

* Çocuk, masadaki vazoyu kırmıştı. ( somut )

* Bu sözlerinle arkadaşını çok kırdın. ( soyut )



10) NİTELİK VE NİCELİK ANLAMLI SÖZCÜKLER:



Bir şeyin nasıl olduğunu , ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler denir. Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren sözcüklere nicelik anlamlı sözcükler denir.



* Az ileride birkaç kişi seni bekliyor. ( nicel )

* Bugün oldukça kötü bir zaman geçirdim. ( nitel )

* Çok konuştuğu için arkadaşları pek sevmedi. ( nicel )

* İki damla yaş olur düşersin yüreğime gizlice ( nitel,

nicel)

* Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi. (nitelik )



UYARI: Bazı sözcükler cümlede kazandığı anlama göre nicel de olabilir nitel de.



* Yaptığı işte iyi para kazanıyordu. ( nicel )

* O iyi bir insandı. ( nitel )

* Bu soğuk havada bir de senin soğuk esprilerini

çekemem. ( nicel, nitel )

* Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır.

( nicel, nitel)



Görüldüğü gibi nitelik anlamlı sözcükler, genellikle niteleme sıfatı ve durum zarfı görevindedir. Nicelik anlamlı sözcükler ise ölçü - miktar zarfı , belgisiz sıfat veya sayı sıfatı görevindedir.



10. GENEL VE ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:



Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir. Tek bir varlığı karşılayan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir. Varlıkların genelden özele doğru sıralanışı : Varlık- canlı- hayvan- keçi- Ankara keçisi.



* Çocuk, geleceğin teminatı olduğundan ben çocuğumun iyi yetişmesini istiyorum. ( 2. si 1. sine göre daha özel)

* Kitap, insanın en iyi dostudur. ( genel)

* Bu kitabı arkadaşıma ödünç verdim. (özel )

* Eğitim- öğretim sadece okulda yapılmaz ( genel)

* Okulumuz, şehrin en eski binasıdır. (özel )
 
zeze327 Yeni Üye
Sözcükte Anlam Özellikleri

Temel Anlam: Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama

Temel Anlam adı verilir. Sözlük anlamı da denir.

Örnek:

Çocuk ağzını bir peçeteyle sildi.

Kuru yapraklar teker teker dökülüyordu.

Bütün gücüyle sırtına vurdu.



Yan Anlam: Bir sözcüğün temel anlama bağlı olarak kazandığı

yeni anlamlara Yan Anlam adı verilir.

Örnek:

Mağaranın ağzını kayalarla kapattı.

Üç çocuklu bir aileye bakıyordu.

Dağın sırtına doğru çıktık.



Not: Bir sözcüğün temel ve yan anlamları o sözcüğün

Gerçek Anlamını verir.



Not: Bir sözcüğün temel anlamlarıyla yan anlamları

arasında bir anlam bağı bulunmalıdır.



Soru:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?

A) Ortalık ağarırken ben ve arkadaşım yorgun adımlarla konaktan çıktık.

B) Bu sırada şişeyi devirmiş balık yağı da yere dökülmüştü.

C) Ordumuzun atılışına düşman, ancak iki gün dayandı.

D) Yapılan haksızlıklar karşısında iyice dolmuştu.

E) Kollarını, bacaklarını ovuyorlar, yüzüne tokat atıyorlardı.



Mecaz Anlam: Bir sözcüğün zamanla gerçek

anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara

“Mecaz Anlam” denir.

Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle “Soyut” anlam kazanır.

Örnek:

Evine bağlı bir adamdı. (Ev: Aile)

Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğindeydi. (Eşik: Başlangıç Noktası)

Güzel hayatımız bir göz açıp kapayışta eridi. (Erimek: Yok olmak, bitmek)



Alıştırma: Yüzmek sözcüğünü temel, yan ve mecaz anlamında kullanınız.

Ayak sözcüğünü temel, yan ve mecaz anlamında kullanınız.



Alıştırma yanıtı:

Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi. (Temel anlam)

Toz içinde yüzen kitaplara yazık oluyordu. (Yan anlam)

Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu. (Mecaz anlam)

Ayağım ağrıyor. (Temel anlam)

Masanın ayağı kırılmış. (Yan anlam)

Bırak bu ayakları. (Mecaz anlam)

Soru: Aşağıdakilerden hangisinde soğuk sözcüğü

ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmıştır?

A) Soğuk havaya karşı hiç direnci yoktur.

B) Arkadaşının böyle soğuk davranmasına çok üzülmüştü.

C) Yaz kış soğuk suyla yıkanmayı alışkanlık haline getirmişti.

D) Artık soğuk ve yağışlı günler başladı.

E) Güneşli ama soğuk bir günde yola çıktılar.



Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük

mecaz anlamıyla kullanılmıştır?

A) Gelecek hafta bugün yine buluşalım, dedi.

B) Az önce beyaz bir at üstünde gelin göründü.

C) Çocuğunu uyutmak için odaya götürdü.

D) Bu boş sözleri dinlemekten bıkmıştı.

E) Akrabalarını görmek için onlarla konuşmak istiyordu.

(1995-ÖSS)



Terim anlamlı Sözcükler: Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek

alanına özgü kavramları karşılığında kazandığı anlama “Terim Anlam” adı verilir.



Örnek:

Doğru haber veren gazeteler de var. (Gerçek anlam)

İki noktadan tek doğru geçer. (Terim anlam)



Olaya bir de şu açıdan bakalım. (Mecaz anlam)

İkizkenar üçgenin taban açıları eşittir. (Terim anlam)

Soru: “Nokta” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde terim

anlam kazanmıştır?

A) Bütün olacakları en ince noktasına kadar düşünmelisin.

B) Noktadan sonra daima büyük harf kullanılır.

C) Biraz da konunun o noktasına deyinelim.

D) Hepsi bir noktada toplanıp harekete geçti.

E) Söze nokta koyup toplantıyı bitirelim.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
18
Görüntülenme
3B
Üst