Selçuklulardan kalan tarihi eserler

deep Harbi Aktif Üye
Selçuklulardan kalan tarihi eserler nelerdir
Selçuklu mimarî ve sanat eserlerinin çoğu birer şaheserdir. Batınîler, Moğollar ve asırların tahribatına rağmen kalabilenleri uzmanlarınca halâ hayranlıkla incelenmektedir. Selçuklu sarayı, köşk, medrese, cami, mescit, türbe, kümbet, kervansaray, ribat, han çarşı, tıp fakültesi mahiyetinde her biri şifa yurdu olan hastane, kaplıca, hamam, çeşme, ev, yol, kale, sur, kule, tersaneler ve diğer sosyal, sivil ve askerî eserler belli başlı Selçuklu mimarî eserlerini oluşturur. Kitabe, hat, tezhip, süsleme, minyatür, çini, halı, kilim ve seccadeler ise Selçuklu eserlerine ayrı bir zenginlik kazandırır. Çadır şeklinde yapılan kubbeler de Selçuklu mimarî eserlerinin bir başka zarafet ve ihtişam örneğidir. Çadır şeklinde kubbe, türbelerde çok kullanılmıştır. Sultan, evliya, âlim, devlet adamları ve hürmete lâyık kişiler adına yapılan muhteşem türbeler, ülkenin her tarafında mevcuttu.

İlk Büyük Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey'in, Rey'de Künbed-i Tuğrul, İsfahan, Hemedan ve Merv'de diğer sultanların muhteşem türbeleri, çok süslü, kıymetli eşya ve mefruşatla doluydu. Bağdat'ta İmam-ı Azam Ebu Hanîfe'ye ve Necef'te Hazret-i Ali'nin makamına muhteşem türbe ve külliyelerin Sultan Melikşah tarafından yapılması, Selçukluların Sahabe-i Kiram, Ehl-i Beyt, âlim ve muhterem zatlara saygılarındandır. Selçuklular, Merv, Rey, İsfahan, Hemedan, Bağdat ve Nişabur'da muhteşem saraylar ve camiler inşa ettiler.

İsfehan ve Bağdat'ta rasathaneler kurularak, mîladî Gregorien sisteminden daha sağlam ve hassas olan Celalî Takvimi, Sultan Melikşah'ın "Celaleddin" lakabına nisbetle hazırlandı. İsfahan ve Bağdat'ta, büyük şehirler de dahil, ülkenin her tarafında şaheser vasıfta büyük ve muhteşem camiler yapıldı. Selçuklular zamanında, iki bin kişinin namaz kılabileceği, yirmi bin kişinin vaaz dinleyebileceği kadar büyük camiler yapıldıysa da, bu muhteşem eserler, Batınîler ve Moğollar tarafından tahrip edilmiştir. Melikşah'ın, İsfahan'da yaptırdığı Ulu Cami (Mescid-i Cuma), Batınîler tarafından kundaklandı. Yanan beşyüz yazma, paha biçilmez Kur'an-ı Kerim dışında cami, bir milyon altın sarfla tamir edildiyse de eski halini alamamıştır.

Han, kervansaray, çeşme, yol, köprü, ribat, hankâh, hamam, cami ve medreseler ülkenin her tarafında yaygındı. Selçuklularda hükümetin imar ve inşaat işlerine, Emîr-i mîmar yönetiminde bir heyet, nezaret ederdi. Ayrıca, büyük abidevî eserlerin, ihtiyaçları vakıf gelirinden karşılanan, daimî bir mimarları bulunurdu.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
33B
M
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Misafir
M
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst