'Sana Güveniyoruz' Gazı Stres Sebebi

agent force Harbi Aktif Üye
Dozunda olduğu sürece sınav kaygısının aslında motive edici normal bir duygu olduğunu vurgulayan Psikolog Şebnem Turhan ardından ekliyor: Ama ailelerin 'Sen başarırsın biz sana güveniyoruz' gibi gaz vermeleri, 'Senin için çalıştık, didindik şimdi sıra sende' gibi fedakarlık edebiyatları çocuğu motive etmiyor, aksine derslerden uzaklaştırıyor!

Çocuktaki sınav kaygısının fobiye dönüşmesinde en büyük etkenin ailelerin yanlış yaklaşımları olduğunu belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Psikolog Şebnem Turhan, kaygının nasıl fobiye dönüştüğünü anlattı:

Sınav kaygısı aslında her öğrencinin hissetmesi gereken normal bir duygu mu?

Kaygı, korku, sinirlilik, öfke, heyecan, mutsuzluk, kıskançlık, umutsuzluk... Hepsi de hayatın birer gerçeği ve insani duygular. Bu duyguların hepsine olumsuz özellikler katan ise ne kadar süre ve nasıl yaşandıkları aslında. Sınav kaygısı da tek başına olumsuz bir duygu değil.

Aslına bakılırsa hedefe ulaşmak için de gerekli olan çalışma enerjimizin kaynaklarından. Yani normal bir duygu. Problem ise çok az ya da çok fazla hissedilmesi. Çok az yaşanıyorsa kişi motive olamıyor. Yapması gereken işe başlayamıyor, erteliyor. Çok fazla olduğunda ise sınav kaygısının belirtileri ortaya çıkıyor: İşin başına geçilse de aşırı uyanıklık hali, kalp atışlarında hızlanma, terleme ya da üşüme, yorgunluk, solunumda güçlük, titreme, mide veya baş ağrısı, göz kararması, sık nefes alma gibi fiziksel; olumsuz düşünceler, hayaller, atıflar, imgeler, yorumlar ve inançlar gibi düşünsel; ders çalışmama, sınavı yarıda bırakma ve sınava girmeme gibi davranışsal belirtiler gözlenir.

FEDAKARLIK EDEBİYATI YAPMAYIN

Aileler sınav dönemlerinde çocuklarına karşı ne gibi hatalı yaklaşımlarda bulunuyor, yüksek beklentiler içine mi giriyor?

Sınav kaygısı üzerinde etkili olan, hatta en etkili olan faktör; ailelerin sınavı nasıl gördükleridir. Eğer aileler sınavı;

Bir ölüm kalım meselesi haline getiriyorsa,

Sen başaracaksın biz sana çok güveniyoruz" diyerek zamansız ve uygun olmayan cesaretlendirmelerde bulunuyorsa,

Kazanamadığında bunun çocuk için bir felaket olacağı mesajını veriyorsa,

Sınavı kazanması için yapılan maddi manevi fedakarlıklar çocuğa sıklıkla aktarılıyorsa, başarılarını küçümsüyor, başarısızlıklarını abartıyorsa,

Yaşıtlarıyla karşılaştırarak çocuğu değerlendiriyorsa,

Bugüne kadar başarılı olduğu alanları da olması gerekenden daha fazla şekilde ödüllendiriyorsa (başarının abartılması) sınav bir o kadar daha olumsuz yönde ve kaygı yaratıcı şekilde anlam kazanmaya başlayacaktır.

Ailelerin hatalı yaklaşımları sınava hazırlanan çocukta nasıl bir ruh halinin doğmasına neden oluyor?

Çocuk sınavı kazanamadığında; anne ve babasının ona olan güvenini kaybedeceğini, onu sevmeyeceklerini, onların emeklerini ziyan edeceğini, onlara karşı olan borcunu ödeyemediğini, kendisini yeterince ispat edemediğini ve işe yaramaz biri olduğunu düşünmeye başlayacaktır. Oysa ki sınavlar kişiliğin değil, bilgi birikiminin değerlendirilmesi için kullanılan ölçme araçlarıdır.

UNUTMAYIN O BİR ERGEN!

Çocuklarının sınavlara sağlıklı bir şekilde hazırlanmalarını sağlamak için aileler nasıl bir yaklaşım içinde olmalı?

Kaygı duygusu çok kolay ve çabuk şekilde bulaşan bir duygudur. Çocukların sınav karşısında duydukları kaygıları en aza indirmek istiyorsak; aile olarak sınav karşısında öncelikle kendi duygularımızı tanıyıp kontrol etmeliyiz ki çocuklarımıza yardımcı olabilelim. Ailece sınavın anlamanı sorgulamak, değerlendirmek ve en uygun hale getirmek de kaygıyı azaltacaktır.

İstikbalinize gerçekçi HEDEFLER KOYUN

Sınav kaygısıyla başa çıkmak ve sınava motive olmak için önlemler alabilirsiniz:

İlk yapılacak iş neyle karşılaşılacağını bilmek ve sınav hakkında bilgi edinmektir; hangi konulardan soruların gelebileceği, zamanı etkin kullanma yöntemleri gibi... Bu konuda okul ya da dershanedeki rehberlik servislerinden yardım alınabilir.

Yapabildiklerinizin farkında olup kendinize gerçekçi hedefler koyun.

Öğrenme modelinizi tanımalı ve çalışma sisteminizi buna göre planlamalısınız.

İç diyaloglarınızı gözden geçirmeli, düşünce hatalarınızı fark etmeli ve düzeltmelisiniz. 'Sınavda hiçbir şey yapmayacağım, kazanamayacağım yerine, elimden geldiğince çalıştım ve sınavda da elimden geleni yapacağım, sonuçta sınav nasıl biri olduğumu değil, bilgi birikimimin nasıl olduğunu gösterecek' diye düşünmelisiniz.

Gevşeme egzersizleri öğrenmek ve düzenli bir şekilde uygulamak da kaygıyı en aza indirmeye yardımcı önemli tekniklerdendir.

Tüm bu önerileri denediğiniz halde halen sınav kaygınızı yenmek de zorluk çekiyorsanız bir uzmana danışmanız doğru olacaktır.

SINAV STRESiNDEN DiŞLER DE ETKiLENiYOR

Herkes sınav stresiyle her hangi bir yaşta karşılaşabilir. Ama hiç şüphe yok ki içlerinde en büyük kaygı yaşatan ÖSS'dir. Plusdent Diş Kliniği'nden Mehmet Zahid Kazandı öğrencilerin geleceklerini, kariyerlerini belirleme de büyük payı olan ÖSS'nin yarattığı stresin öğrencilerin dişlerinde de olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor ve bu etkileri en aza indirmenin yollarını sıralıyor; İşte sınav stresiyle öğrencilerin dişlerine verdikleri zararlar;

Diş gıcırdatma; Diş gıcırdatma ve sıkmanın en önemli sebeplerinden birisinin stres olduğunun altını çizen Plusdent Diş Kliniği'nden Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı öğrencilerin ÖSS stresiyle beraber bu alışkanlığı kazanabildiği belirtiyor. Genellikle geceleri uyurken dişlerini sıktıklarını ve aileleri tarafından fark edilen bu alışkanlığın dişlerine büyük zarar verdiğini belirten Diş Hekimi Mehmet Kazandı bu şekilde şikayeti olanlara yatarken kullanmaları için gece plağı (splint) öneriyor. Bu plak sayesinde diş gıcırdatma ve sıkmanın neden olduğu ağrılarında ortadan kalkacağını söylüyor.

Kahve ve çay tüketimi; Özellikle gece çalışma alışkanlığı olan öğrencilerin uykularını açmak ve daha fazla çalışmak için kahve ve çay tüketimini arttırdıklarını ve bununda diş renginde sararmalara neden olduğunu belirtti. Bu sararmalardan kurtulmak için öğrencilerin dişlerini daha sert fırçaladıklarını ve sonucunda dişlerde aşınmaya neden olduğunu vurguladı. Mümkünse çay ve kahve tüketimi sonrası en azından ağzın su ile çalkalanması gerektiğini belirtiyor.

Uyku düzensizliği; Uykudaki düzensizlik nedeniyle tükürük akışında düzenlikler meydana gelir. Bu da diş yüzeylerinin yeterince temizlenmesini engeller ve çürük oluşumuna zemin hazırlar.

Stresten kalem ısırma ve tırnak yeme: Strese bağlı olarak öğrencilerde görülen ve zamanla alışkanlık haline gelen kalem ısırma ve tırnak yeme alışkanlığının da ağız ve diş sağlığını da olumsuz yönde etkilediğini, dişlerde kırılma ve aşınmalara sebep olabileceğini Diş Hekimi Mehmet Kazandı belirtiyor.

bugün
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
8B
Yanıtlar
6
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
LAL
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst