Ömer
Yönetici
Suriye üç yıldır devam eden iç savaş sonrası bölgede tansiyon her geçen gün artıyor. Yükselen IŞİD tehlikesine karşı, Türkiye dün gece saatlerinde bir sınır ötesi operasyon düzenleyerek, sınırımıza 30 km uzaklıkta bulunan Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Süleyman Şah Türbesi kutsal emanetlerle beraber tahliye edildi. Türbe ve karakol geçici olarak yine Suriye sınırları içerisinde güvenli bir bölgeye nakledildi.
Süleyman Şah Saygı Karakolu Suriye’nin Halep iline bağlı Karakozak Köyü’nde bulunuyordu. Daha evvel de yeri değiştirilen türbe 1968 yılına kadar Rakka’daki Caber Kalesi’ndeydi. Suriye o dönem türbenin yapılacak barajla su altına kalacağını bahane ederek türbenin Türkiye’ye taşınmasını istemiş ancak Türkiye Suriye’yi zorlayarak yine Fırat Nehri boylarında bulunan Karakozak Köyü’ne taşınmıştı. Suriye’de kızışan iç savaş neticesinde ortaya çıkan IŞİD yaklaşık 9 aydır Suriye’de etkili bir şekilde ilerlemekteydi. Süleyman Şah Türbesi yakınlarında adeta ateş hattının ortasında kalan karakol ve içerisindeki askerlerimizi tahliye etmek için geçtiğimiz gece Türk Silahlı Kuvvetleri bir gece yarısı operasyonu yaparak türbede bulunan Süleyman Şah’ın naaşını ve askeri personeli tahliye etti.
TSK uluslararası haklarımız saklı kalmak üzere Türkiye sınırına 180 metre mesafedeki Eşme Köyü’ne bayrak çekildiğini ve Süleyman Şah’ın Türbesi’nin geçici olarak buraya getirildiği duyurdu. Şah Fırat Operasyonu adı verilen bu operasyon TSK’nın verdiği bilgilere göre, Suriye’de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askeri zaruretlerden ötürü gerçekleştirildi. Kontrol altına alınan bu bölgeye Süleyman Şah’ın naaşı dini usullere riayet edilerek nakli kubur yapılmıştır. Operasyon esnasında her hangi bir çatışma yaşanmamış ancak astsubayımız Halit Avcı kaza neticesinde şehit olmuştur.
IŞİD daha önce defalarca Süleyman Şah Türbesi’ne saldıracağını dillendirmişti. Irak’ta faaliyet gösterdiği süreçte birçok türbeyi yıkan IŞİD, Suriye’ye girdiğinde de ilk iş olarak türbeleri hedef almıştı. Geçen hafta Süleyman Şah Karakolu’ndan Genelkurmay Karargahı’na iletilen kriptolu istihbarat raporları ve MİT’in verdiği istihbarat raporlarına göre; IŞİD ile PYD’nin büyük bir çatışmaya gireceği bilgisi hükümet ve TSK yetkililerine iletildi. Yetkililer 21 Şubat günü operasyon için düğmeye bastı. İlk önce insansız hava araçları ile türbe etrafında bir keşif uçuşu gerçekleştirildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde 39 tank, 57 zırhlı araç eşliğinde, özel kuvvetlere bağlı 150 Bordo Bereli asker ve 25 MİT elemanı dâhil 572 personelle iki operasyon gerçekleştirildi ve Süleyman Şah Saygı Karakolu tahliye edildi. Saat 04.45’de 38 kişilik bir ekip naaş ve türbeye ait üç sandukanın naklini gerçekleştirdi. Bu operasyonla eşzamanlı olarak bir başka ekip Suriye tarafındaki ve sınırımıza 180 metre uzaklıktaki Eşme Köyü’ne hareket etti ve bölgeyi tel örgülerle çevirerek bayrağımızı göndere çektiler. Süleyman Şah Saygı Karakolu tahliye edildikten hemen sonra, her hangi bir suistimale engel olmak için karakol TSK tarafından kontrollü patlama ile kullanılmaz hale getirildi. Saat 06.03’ü gösterdiğinde Eşme’de yeni türbeyi korumak için vazifeli askerler dışında tüm personel yurda döndü. Sabah saatlerinde Süleyman Şah Türbesi’nin yeni yeri hususunda Suriye devletinin diplomatik unsurlarına nota verildi.
Sakin bir Pazar sabahına uyandığını sanan Türkiye, sabah ekranlarda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i gördü. Kamuoyunu operasyon hususunda bilgilendiren Ahmet Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Son derece başarılı bir operasyon daha gerçekleşmiştir. Bildiğiniz gibi milletimizin Anadolu'ya yürüyüşünün öncüsü olan Kayıboyu yürüyüşünün öncüsü Süleyman Şah'ın Fırat kenarından vefat etmesi Kabil Kalesi'ne defnedilmesi suretiyle orada bizim için son derece mukaddes bir mekan oluşmuştur.”
“Suriye'de iç savaşın çıkmasının ardından birçok kez buradaki toprağımızı korumak için tedbirler alınmıştır. Şu ana kadar da TSK vazifesini yerine getirilmiştir. Ancak son zamanlarda yaşananların ardından Hükümetimiz tarafından operasyon emri verilmiştir.”
“Bu emanetler, nakli kubur yine dini bir törenle birkaç saat içinde, geçici bir kaç günlük bir mekanda yine Türkiye'de muhafaza edilecek. İnşallah, kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgede, ki şu anda orada bayrağımız dalgalanmaktadır, askerlerimiz orayı kontrol altına almışlardır.”
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden ise şu açıklamalara yer verildi:
“Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir.
"Şah Fırat" Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur.”
Süleyman Şah Saygı Karakolu Suriye’nin Halep iline bağlı Karakozak Köyü’nde bulunuyordu. Daha evvel de yeri değiştirilen türbe 1968 yılına kadar Rakka’daki Caber Kalesi’ndeydi. Suriye o dönem türbenin yapılacak barajla su altına kalacağını bahane ederek türbenin Türkiye’ye taşınmasını istemiş ancak Türkiye Suriye’yi zorlayarak yine Fırat Nehri boylarında bulunan Karakozak Köyü’ne taşınmıştı. Suriye’de kızışan iç savaş neticesinde ortaya çıkan IŞİD yaklaşık 9 aydır Suriye’de etkili bir şekilde ilerlemekteydi. Süleyman Şah Türbesi yakınlarında adeta ateş hattının ortasında kalan karakol ve içerisindeki askerlerimizi tahliye etmek için geçtiğimiz gece Türk Silahlı Kuvvetleri bir gece yarısı operasyonu yaparak türbede bulunan Süleyman Şah’ın naaşını ve askeri personeli tahliye etti.
TSK uluslararası haklarımız saklı kalmak üzere Türkiye sınırına 180 metre mesafedeki Eşme Köyü’ne bayrak çekildiğini ve Süleyman Şah’ın Türbesi’nin geçici olarak buraya getirildiği duyurdu. Şah Fırat Operasyonu adı verilen bu operasyon TSK’nın verdiği bilgilere göre, Suriye’de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askeri zaruretlerden ötürü gerçekleştirildi. Kontrol altına alınan bu bölgeye Süleyman Şah’ın naaşı dini usullere riayet edilerek nakli kubur yapılmıştır. Operasyon esnasında her hangi bir çatışma yaşanmamış ancak astsubayımız Halit Avcı kaza neticesinde şehit olmuştur.
IŞİD daha önce defalarca Süleyman Şah Türbesi’ne saldıracağını dillendirmişti. Irak’ta faaliyet gösterdiği süreçte birçok türbeyi yıkan IŞİD, Suriye’ye girdiğinde de ilk iş olarak türbeleri hedef almıştı. Geçen hafta Süleyman Şah Karakolu’ndan Genelkurmay Karargahı’na iletilen kriptolu istihbarat raporları ve MİT’in verdiği istihbarat raporlarına göre; IŞİD ile PYD’nin büyük bir çatışmaya gireceği bilgisi hükümet ve TSK yetkililerine iletildi. Yetkililer 21 Şubat günü operasyon için düğmeye bastı. İlk önce insansız hava araçları ile türbe etrafında bir keşif uçuşu gerçekleştirildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde 39 tank, 57 zırhlı araç eşliğinde, özel kuvvetlere bağlı 150 Bordo Bereli asker ve 25 MİT elemanı dâhil 572 personelle iki operasyon gerçekleştirildi ve Süleyman Şah Saygı Karakolu tahliye edildi. Saat 04.45’de 38 kişilik bir ekip naaş ve türbeye ait üç sandukanın naklini gerçekleştirdi. Bu operasyonla eşzamanlı olarak bir başka ekip Suriye tarafındaki ve sınırımıza 180 metre uzaklıktaki Eşme Köyü’ne hareket etti ve bölgeyi tel örgülerle çevirerek bayrağımızı göndere çektiler. Süleyman Şah Saygı Karakolu tahliye edildikten hemen sonra, her hangi bir suistimale engel olmak için karakol TSK tarafından kontrollü patlama ile kullanılmaz hale getirildi. Saat 06.03’ü gösterdiğinde Eşme’de yeni türbeyi korumak için vazifeli askerler dışında tüm personel yurda döndü. Sabah saatlerinde Süleyman Şah Türbesi’nin yeni yeri hususunda Suriye devletinin diplomatik unsurlarına nota verildi.
Sakin bir Pazar sabahına uyandığını sanan Türkiye, sabah ekranlarda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i gördü. Kamuoyunu operasyon hususunda bilgilendiren Ahmet Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Son derece başarılı bir operasyon daha gerçekleşmiştir. Bildiğiniz gibi milletimizin Anadolu'ya yürüyüşünün öncüsü olan Kayıboyu yürüyüşünün öncüsü Süleyman Şah'ın Fırat kenarından vefat etmesi Kabil Kalesi'ne defnedilmesi suretiyle orada bizim için son derece mukaddes bir mekan oluşmuştur.”
“Suriye'de iç savaşın çıkmasının ardından birçok kez buradaki toprağımızı korumak için tedbirler alınmıştır. Şu ana kadar da TSK vazifesini yerine getirilmiştir. Ancak son zamanlarda yaşananların ardından Hükümetimiz tarafından operasyon emri verilmiştir.”
“Bu emanetler, nakli kubur yine dini bir törenle birkaç saat içinde, geçici bir kaç günlük bir mekanda yine Türkiye'de muhafaza edilecek. İnşallah, kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgede, ki şu anda orada bayrağımız dalgalanmaktadır, askerlerimiz orayı kontrol altına almışlardır.”
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden ise şu açıklamalara yer verildi:
“Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir.
"Şah Fırat" Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur.”
