Sagopa Kajmer ile Röportaj

mahir Harbi Aktif Üye
Sagopa Kajmer Röportajı, Sagopa Kajmer ile Röportaj
sagopakajmery.jpg

Bugüne kadar tanıdığım dürüst ve samimi nadir insanlardan biri olarak beynimde yer alacak Sagopa… O kadar samimi ve açık sözlü ki, hiçbir soruya dolambaçlı cevaplar vermedi. Kendini hiçbir zaman gizlemedi. Genellikle söylemek istediğini her zaman açık bir dille yansıttı eserlerine… Hiç korkmadı…

Çok sık röportaj vermemesine rağmen bizlerin teklifini kırmadığı için teşekkür ediyorum.

Milyonların severek dinlediği, Rap müziğinin önemli ismi Yunus Özyavuz namı diğer Sagopa Kajmer’le Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konseri öncesinde kuliste söyleştik.

İlk gördüğümde ‘ne kadar doğal ve alçakgönüllü’ demekten kendimi alamadım. Sanırım hayranlarını da ona bağlayan büyük sır bu yönünde gizli…

Kendisine bu doğru duruşunu hayranlarına cömertlikle sunduğu, kendisi olduğu-olduğu gibi göründüğü için kutluyorum. Dileriz bu duruşunu asla kaybetmez.

Sorularımıza verdiği cevaplar da kendisi gibi çok harbi oldu. Cevapları duyarken bile, ‘helal olsun, işte böyle açık ve korkusuz olmalı insan’ dedim her seferinde…

Sizleri daha fazla heyecanlandırmak istemiyorum. Sago, Rap müziğinden özel hayatına, sanat hayatından hayata bakışına dair çok özel açıklamaları Hamit Eteevrans’la Yüz Yüze’ye anlattı.

H.E

İşte Yunus Özyavuz’un sorularımıza verdiği cevaplar:

H.E: Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Dünden bugüne kendinizi ve yaptığınız çalışmaları özetleyebilir misiniz?

SAGO: Yunus Özyavuz. Samsun’da doğdum, okudum, büyüdüm. İstanbul’da yüksek tahsil yaptım.1998’de Rap icrasına başladım. 2005’te kendi plak şirketimi kurdum. Bugüne dek 13 bandrollü albüm yaptım. Birçok Rap sanatçısının albümünde prodüksiyon yaptım. Hayatımı müzik üzerine kurdum öylece ilerliyorum.

H.E: Sagopa Kajmer’in manasını merak ediyoruz?

SAGO: Fars dili edebiyatı bölümünü okurken, bir makale okumuştum. Oradan etkileşimle ismi buldum. Ayrıca bir gün rüyamda da gördüm. Sabah uyandığımda o rüyamın etkisiyle müzik yapmaya başladım. Bir ilim adamı olan kajmerî ve araştırmaları ile başlayan bir olay... Sonradan Rap müzikte karşınıza çıkan birinin mahlası oldu işte…

H.E: Anladığımız kadarıyla ailece müziği çok seviyorsunuz. Babanızdan da ilham aldığınız söyleniyor. Eşiniz de sizin gibi bir Rap’çi… Neler söylemek istersiniz?

SAGO: Babam çok eski bir müzisyen, orkestralarda solistlik yapmış değerli, kıymetli biri… Ondan müzik adına çok şey öğrendim. Sonrasında kendimi geliştirdim, babam da benimle gurur duydu. Eşimin de benimle aynı müziği icra etmesi işimi kolaylaştırıyor. Sonuçta ikimiz de birbirimizin halinden anlıyoruz önemli olan bu.

H.E:‘Yoga yapacağınıza namaz kılın’ söyleminizi biraz açabilir misiniz?

SAGO:Cümlede aynen geçtiği gibi, her şey çok açık ve net. Bu kişisel bir görüşün önüne geçen bir şey.Bu aslında aklını iyi kullanan her Müslümanın düşünmesi gereken bir şey. Açıkçası bu bir manevi disiplin... Ben ‘Müslümanım’’ diyen insanların Budist rutinlerine, ritüellerine ortaklık etmelerine saygısızlık gözüyle bakarım. Yoga, Reiki gibi kavramlar kendilerine faydası olmayan Budistlerin hiçbir işe yaramayan rutinleridir. Müslümansa namazla sorumludur. En başta Müslüman olmanın temel direğidir.

Sadece rahatlamak isteyen için değil, dua etmek isteyen için, sığınacak bir kapı arayan için, yalnız kalan için, şükretmek isteyen için namaz vardır. Namaz gözümüzün nuru kılınmışken neden nursuzların gereksiz işlerini birer Müslüman olarak hayatımıza sokalım?

H.E: Siz Hz. Mevlana’nın sözünü yaşıyor gibisiniz… Olduğunuz gibisiniz ve dininizi de gizli yaşayanlardan değilsiniz? Niye Türkiye’de insanlar dinlerini gizli yaşamak zorunda kalıyor? Bunu neye bağlıyorsunuz?

SAGO: Evet din olgusu çok açığa vurulmadan yaşanır. Maneviyata gösteriş girdiğinde benciliyat olur. Dini öğeler kişinin kendisine zimmetlidir, Herkes üzerine yüklenmiş olan sorumlulukla ölene dek yaşar. En önemlisi ise beni yarattığına iman ettiğim olan rabbim Allah’a olan bağlılığımdır.

Hakikaten bu bağlılık her şeydir. O nedenle Hz İbrahim aleyhisselam kadar cesur olmalı. Ben eskide olduğu gibi kırılması gereken putlar görüyorum. İnsanlarsa onlara gafil gafil bakıyorlar. Oysaki ben cesur değilim, sadece iman etmiş ve herşeye rağmen göremedikleri dostlarının emanetlerine korumalık eden öylesine biriyim. Hz Mevlana (ks) yı herkes seviyor. Müslüman olanından olmayanına herkes...

Aslında herkes İslam’ı seviyor, Celaleddin canımız velimiz ise vesilesi oluyor. Sahibi olduğumuz bu toprakların aslında bizlere Müslüman dedelerimizden kaldığını, rahatımız ne durumda olursa olsun unutmamalıyız.

H.E: İnsanlardaki mutsuzluğu neye bağlıyorsunuz?

SAGO: Bazı şeylere gereğinden fazla önem vermek insanları mutsuz ediyor. Bazı önemsiz şeylerin baş üstünde tutulması da... İnsanların hayatında gereksiz fazlalıkların olması, fazla arkadaş, fazla dost; yığınla ihaneti, güven yıkımını beraberinde getiriyor.
Gerçekte parasızlık, kendini ifade edememe gibi asıl etkenler göz ardı edilemez. Bence maneviyatsızlık insanı etkiliyor. Maneviyata eğildiğiniz vakit zaten her şey dengeleniyor. Kilit noktası budur. belli bir disiplinin yoksa disiplinsiz bir yaşam içindesindir. Disiplin ve kuralsız yaşamak beraberinde yıkımları getirir.

H.E: TV dünyasından kimleri takip ediyorsunuz, kimleri beğeniyorsunuz?

SAGO: Beyazıt Öztürk, bütün yemek programları, Acun Ilıcalı’nın prodüksiyonlarının bir çoğu hoşuma gidiyor, çok fazla TV seyretmesem de bazen beğenerek izlediğim programlar oluyor. Edebiyata ve tasavvufa dair yakaladığım her programa göz atıyorum.

H.E: En çok insanlara neleri söylemekten hoşlanırsınız?

SAGO: Pek tabi iki doğru olan şeyleri. Onların hem yanlışlarını hem de doğrularını söylemeyi. Hoşlanacakları şeyleri söylemeyi, espri yapmayı…

H.E: Örnek aldığınız bir kişilik var mı?

SAGO: Efendimiz (S.a.v.)

H.E: Bugüne kadar birçok rap grubunu ve sanatçısını gördük ancak sizin yorumunuz ve şarkılarda verdiğiniz mesajlar diğerlerine göre ‘daha net’ mesajlar içeriyor. Nedir bu sözlerdeki gizem?

SAGO: Aslında olayın gizemi varsa da dilde, yazılan ve de söylenen de… Müzik aynı olsa da şiirler farklı… Bazısı şairden bazısı zelilden… Kimi hakikatten kimi cehaletten…

H.E: Bir gün Türkiye’nin tanıdığı ve herkesin severek dinleyeceği bir sanatçı olacağınız aklınıza gelir miydi?
1998 yılından bu yana internette çok farklı bir fenomen oldunuz… Adımları emin adımlarla attınız ve yükselişinizde yine çok yerinde oldu. Bunu neye bağlıyorsunuz?


SAGO: Benim acelem yok, disiplinimle ilerliyorum. Tanınmak mühim değil. iyi tanınmak mühim... İnsanlara birisini zorla sevdiremezsiniz, severlerse kendilerinden bir şeyler buldukları içindir.

H.E:Gündemde olmayı sevmiyorsunuz anlaşılan ve genellikle çok nadir görüyoruz sizleri ekranlarda… Nedir bu sessizlik? Hayranlarınızı özletmeyi mi seviyorsunuz yoksa çok fazla gündemde mi olmak istemiyorsunuz?

SAGO: TV programları bazı şeylerin üstüne gider. Ben de bazı şeylerin üstünde durmayı sevmem…

H.E: Müziklerinizi dinleyen biri kendini nerede görmeli ve nasıl bakmalı sizin dünyanıza?

SAGO: Dinleyen kişi ne dinlediğini bilmeli bence… Çünkü ben ne söylediğimi biliyorum.

H.E: Sizi dinleyen ve seven gençlerde gördüğünüz size üzen bir nokta var mı?

SAGO: Bazısı alkol alarak beni dinlemeye geliyor ona üzülüyorum.

H.E: Rap nedir? Ve bu müzik türünde insanlara neler verilmeli? Türkiye’de rap müziğinin geldiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

SAGO: Rap, ritmik Amerikan şiiridir. Gitar vardır ama gitarı çalmak için alan Türkü de çalabilir, klasik bir eser de, rock da, marş da… Mühim olan nasıl kullandığınız... Bizdeki Rap bir garip... Çok fazla ego var çok fazla gençlik kokuyor. Belli bir olgunluk göremiyorum. Herkes kafiye olsun diye yazıyor. Yazdıklarını irdelemiyorlar. Müziklere bakıyorum sürekli moda takip ediliyor. Hâlbuki burası Türkiye, burda moda bir yere kadar... Yani kendimizden kattıklarımız az... Şimdi Rapçiler bana kızmasınlar! Ama durum bana göre bu.

H.E: Duman Grubu’nun ‘Lem yelid ve löp yutar’ tarzında Allah’ın ayetleriyle dalga konusu gündeme gelmişti ve sizin de buna karşılık bir şarkıyla cevap verdiğiniz söylenmişti? Bu tür dini ve manevi duygulara yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz. Yapılanı nasıl tanımlıyorsunuz?

SAGO: Allah’ını bilmeyen kendini bilir mi? İşte kendini bilmezlikler ortada… Şeytan kimisinin 2 kulağını da sertçe çekerek müzik yaptırıyor. Allah hiçbir insanı ayetle dalga geçen konuma düşürmesin.

H.E: Yeni bir projeniz veya hayranlarınıza duyurmak istediğiniz bir müjde var mı?

SAGO: Yeni albüm kayıtlarına başlıyorum. Güzel bir albüm geliyor.

H.E: Teşekkür ederiz…

SAGO: Ben teşekkür ederim….

Yazete / Hamit Eteevrans
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
17B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Şarkı Sözü Sagopa-Trakonya
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst