Ömer
Yönetici
Saatleri ileri geri almamızın sebepleri nelerdir?
Her yıl iki defa gün ışığından yararlanmak adına saatlerde oynama yapıyoruz. Peki bu düzenlemeyi niye yapıyoruz?
Kısaca, Yaz saati uygulamasındaki asıl amaç, yaz döneminde güneşin çok erken doğmasından dolayı sabahki bir saatlik zamanı akşam vaktine çekmektir.
Bu olaya yaz saati uygulaması diyoruz. Bu yöntemin işe yarayıp yaramadığı halen tartışmalıdır. Kimilerine göre enerjiden tasarruf için olmazsa olmaz bir devlet politikasıdır, kimilerine göre çok gereksiz hatta dezavantajları olan bir durumdur. Tabiki bu ülkelerin konumlarına göre değişiklik göstermektedir.
Belirli bölge ve ülkelerde;
Sabah vakti gün ışığından daha az, öğleden sonra gün ışığından daha çok yararlanmak için bu uygulamayı her yıl yapıyoruz.
Gün ışığından daha çok yararlanmak için gündüz saatlerine bir saat eklemek; satış, spor ve iş saatlerine bağlı çeşitli etkinlikleri olumlu yönde etkilerken, tarım, gece eğlenceleri gibi güneş ışığıyla beraber biten etkinliklere olumsuz etki yapar.
Öğle saatlerine bir saat daha eklemek ise, trafik kazalarından kaynaklanan ölüm oranlarını da azaltmaktadır. Ancak ne var ki, uygulamanın sağlık ve suç oranları üzerindeki etkisi daha az belirgindir.
Her ne kadar uygulamanın ilk hedeflerinden biri akşam saatlerindeki aydınlatma enerjisi tüketimini kısmak olsa da, günümüzde çağdaş ısıtıcı ve serinletici cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte bu amacından sapmaya başlamıştır.
Willett'ın 1907 yılındaki önerisiyle beraber, daha uzun sürecek olan gündüz saatleri sayesinde çeşitli boş zaman etkinliklerine zaman kalacak olması tartışılmaya başlandı. Özellikle yüksek enlemlerde yer alan yerlerde yazları gerçekleşen gündönümlerine yakın günlerin uzun gündüz saatleri içeriyor olması, bu bölgelerdeki gündüz vaktinin daha verimli bir şekilde kullanılacağı ve sabahın erken saatlerinin boşa harcanmayacak olması anlamına geliyordu. YSU, kışın herhangi bir geniş çaplı getiriye sahip değildir. Bunun nedeni, kış sabahlarının karanlık oluşu, dolayısıyla çalışanların güneşli havada yapılabilecek boş zaman etkinliklerinin olmaması veya çocukların erken saatlerde kalkıp karanlıkta okula gitmek zorunda kalmasıdır.
Günün planlanması hakkında genel görüş, YSU'nun birçok getiriye sahip olduğudur. Örneğin, belli bir amaca yönelik olarak insanları erken kalkmaya itmesi, bu uygulamadan kişisel olarak hoşlanmayan kişiler için bile olumlu bir yandır. Düzenlemenin avantajları öyle büyüktür ki, birçok insan çalışma programını televizyon yayınları ve günışığına göre ayarlayıp değiştirerek, YSU'nun kullanılmakta olup olmadığını göz ardı eder.
Anlaşılacağı gibi bu konu hem avantaj hem de dezavantajları bünyesinde barındıran bir konu.
Türkiye sürekli yaz saati uygulamasına geçerek, saatleri ileri geri alma olayını rafa kaldırmayı planlıyordu ancak, bu iş daha uzun bir süre gündeme gelmeyecek gibi görünüyor.
Türkiye'de bu uygulamanın planlayıcısı ve uygulayıcısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'dır.
Enerji Bakanlığı'nın görüşü şu şekildedir:
Yaz saati uygulayan, yaz saatini hiç uygulamayan ve uygulayıp ta daha sonradan vazgeçen ülkelerin yıl boyunca gün ışığından yararlanma grafiklerine baktığımızda bariz şekil farklılıkları göze çarpmaktadır. Yaz saati uygulayan ülkelerde, ( ekvatora uzak ülkeler) gün ışığından yararlanma grafiği daha çok elips şeklinde görülür. Yaz saati hiç uygulamayan ülkelerde ise gün ışığından yararlanma grafiği dikdörtgen şeklinde olup bu ülkeler ekvatora yakın ülkelerdir. Örneğin hiç uygulamayan ülkelerin yıl boyunca aldığı güneşlenme sürelerinin farklılık göstermediği görülmektedir.
Türkiye yaz saati uygulayan AB ülkeleri arasında ekvatora en yakın ülke konumundadır. Değişik kıtalardan örnek ülkeler olarak Endonezya, Norveç, İtalya ve Hindistan gösterilmektedir.
Yaz saati uygulamasından amaç, yaz döneminde güneşin çok erken doğmasından dolayı sabahki bir saatlik zamanı akşam vaktine çekmektir.
Ülkemizin doğusu ile batısı arasındaki zaman farkının 1 saat 16 dakika olmasından dolayı, güneşin doğuş ve batış saatleri ülke genelinde farklılık göstermektedir.
Özellikle doğu bölgemizde kışın güneşin erken saatlerde (15:50’den itibaren) batması,halkımızı sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak olumsuz bir şekilde etkilemenin yanı sıra aydınlatma gereksiniminden dolayı da elektrik tüketiminde artışa sebepolmaktadır. Ayrıca bu dönemde akşamın erken olmasından dolayı, trafik yoğunluğu ve kazalarda artışlar görülmektedir.
Bakanlığımıza özellikle yaz saati uygulamasının bitirilerek kış saati uygulamasına geçildiği dönemlerde, halkımız tarafından birtakım olumsuz görüşler gelmektedir. Bu görüşlerde saatlerin geri alınmasından dolayı (kış saati uygulaması), akşamın erken olmasından kaynaklanan psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan olumsuzlukları sıralanmaktadır. Ülkemizin coğrafi büyüklüğü ve konumu göz önüne alındığında saatlerin ileri veya geri alınması; özellikle ülkemizin doğu ve batı bölgelerinde etkisi farklı olmaktadır. Tasarruf açısından da yaz saati uygulamasının devamı yada referans meridyeninin daha doğuya kaydırılması konusunda araştırmalar yapılmaktadır.
Bakanlığımızca, yaz saati uygulamasına bütün yıl devam edilip edilmemesinin araştırılması konusunda çalışmalar başlatılmış; konu ile ilgisi olan kamu ve özel sektörlerin görüşleri alınmaya başlanmıştır.
Yaz saati uygulamasının tüm yıla yayılması durumunda, saatlerimizi geri aldığımız ekim-mart tarihleri arasındaki 5 aylık sürede herhangi bir değişiklik yapılmayarak, aynı saat kullanılmaya devam edilecektir. Bu durumda, kış aylarında da ileri saatte kalınacak ve güneş bir saat geç doğu , bir saat geç batacaktır. Kış aylarında karşılaştığımız akşamın erken olması durumu, bir saat daha uzamış olacaktır.
Ayrıca, uzmanlara göre yaz saati uygulaması, insanın vücut saatindeki ani değişiklikten dolayı; uykusuzluk, yorgunluk, esneme, konsantrasyon eksikliği, stres, karamsarlık ve adaptasyon gibi problemlere sebep olmaktadır.
Her yıl iki defa gün ışığından yararlanmak adına saatlerde oynama yapıyoruz. Peki bu düzenlemeyi niye yapıyoruz?
Kısaca, Yaz saati uygulamasındaki asıl amaç, yaz döneminde güneşin çok erken doğmasından dolayı sabahki bir saatlik zamanı akşam vaktine çekmektir.
Bu olaya yaz saati uygulaması diyoruz. Bu yöntemin işe yarayıp yaramadığı halen tartışmalıdır. Kimilerine göre enerjiden tasarruf için olmazsa olmaz bir devlet politikasıdır, kimilerine göre çok gereksiz hatta dezavantajları olan bir durumdur. Tabiki bu ülkelerin konumlarına göre değişiklik göstermektedir.
Belirli bölge ve ülkelerde;
Sabah vakti gün ışığından daha az, öğleden sonra gün ışığından daha çok yararlanmak için bu uygulamayı her yıl yapıyoruz.
Gün ışığından daha çok yararlanmak için gündüz saatlerine bir saat eklemek; satış, spor ve iş saatlerine bağlı çeşitli etkinlikleri olumlu yönde etkilerken, tarım, gece eğlenceleri gibi güneş ışığıyla beraber biten etkinliklere olumsuz etki yapar.
Öğle saatlerine bir saat daha eklemek ise, trafik kazalarından kaynaklanan ölüm oranlarını da azaltmaktadır. Ancak ne var ki, uygulamanın sağlık ve suç oranları üzerindeki etkisi daha az belirgindir.
Her ne kadar uygulamanın ilk hedeflerinden biri akşam saatlerindeki aydınlatma enerjisi tüketimini kısmak olsa da, günümüzde çağdaş ısıtıcı ve serinletici cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte bu amacından sapmaya başlamıştır.
Willett'ın 1907 yılındaki önerisiyle beraber, daha uzun sürecek olan gündüz saatleri sayesinde çeşitli boş zaman etkinliklerine zaman kalacak olması tartışılmaya başlandı. Özellikle yüksek enlemlerde yer alan yerlerde yazları gerçekleşen gündönümlerine yakın günlerin uzun gündüz saatleri içeriyor olması, bu bölgelerdeki gündüz vaktinin daha verimli bir şekilde kullanılacağı ve sabahın erken saatlerinin boşa harcanmayacak olması anlamına geliyordu. YSU, kışın herhangi bir geniş çaplı getiriye sahip değildir. Bunun nedeni, kış sabahlarının karanlık oluşu, dolayısıyla çalışanların güneşli havada yapılabilecek boş zaman etkinliklerinin olmaması veya çocukların erken saatlerde kalkıp karanlıkta okula gitmek zorunda kalmasıdır.
Günün planlanması hakkında genel görüş, YSU'nun birçok getiriye sahip olduğudur. Örneğin, belli bir amaca yönelik olarak insanları erken kalkmaya itmesi, bu uygulamadan kişisel olarak hoşlanmayan kişiler için bile olumlu bir yandır. Düzenlemenin avantajları öyle büyüktür ki, birçok insan çalışma programını televizyon yayınları ve günışığına göre ayarlayıp değiştirerek, YSU'nun kullanılmakta olup olmadığını göz ardı eder.
Anlaşılacağı gibi bu konu hem avantaj hem de dezavantajları bünyesinde barındıran bir konu.
Türkiye sürekli yaz saati uygulamasına geçerek, saatleri ileri geri alma olayını rafa kaldırmayı planlıyordu ancak, bu iş daha uzun bir süre gündeme gelmeyecek gibi görünüyor.
Türkiye'de bu uygulamanın planlayıcısı ve uygulayıcısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'dır.
Enerji Bakanlığı'nın görüşü şu şekildedir:
Yaz saati uygulayan, yaz saatini hiç uygulamayan ve uygulayıp ta daha sonradan vazgeçen ülkelerin yıl boyunca gün ışığından yararlanma grafiklerine baktığımızda bariz şekil farklılıkları göze çarpmaktadır. Yaz saati uygulayan ülkelerde, ( ekvatora uzak ülkeler) gün ışığından yararlanma grafiği daha çok elips şeklinde görülür. Yaz saati hiç uygulamayan ülkelerde ise gün ışığından yararlanma grafiği dikdörtgen şeklinde olup bu ülkeler ekvatora yakın ülkelerdir. Örneğin hiç uygulamayan ülkelerin yıl boyunca aldığı güneşlenme sürelerinin farklılık göstermediği görülmektedir.
Türkiye yaz saati uygulayan AB ülkeleri arasında ekvatora en yakın ülke konumundadır. Değişik kıtalardan örnek ülkeler olarak Endonezya, Norveç, İtalya ve Hindistan gösterilmektedir.
Yaz saati uygulamasından amaç, yaz döneminde güneşin çok erken doğmasından dolayı sabahki bir saatlik zamanı akşam vaktine çekmektir.
Ülkemizin doğusu ile batısı arasındaki zaman farkının 1 saat 16 dakika olmasından dolayı, güneşin doğuş ve batış saatleri ülke genelinde farklılık göstermektedir.
Özellikle doğu bölgemizde kışın güneşin erken saatlerde (15:50’den itibaren) batması,halkımızı sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak olumsuz bir şekilde etkilemenin yanı sıra aydınlatma gereksiniminden dolayı da elektrik tüketiminde artışa sebepolmaktadır. Ayrıca bu dönemde akşamın erken olmasından dolayı, trafik yoğunluğu ve kazalarda artışlar görülmektedir.
Bakanlığımıza özellikle yaz saati uygulamasının bitirilerek kış saati uygulamasına geçildiği dönemlerde, halkımız tarafından birtakım olumsuz görüşler gelmektedir. Bu görüşlerde saatlerin geri alınmasından dolayı (kış saati uygulaması), akşamın erken olmasından kaynaklanan psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan olumsuzlukları sıralanmaktadır. Ülkemizin coğrafi büyüklüğü ve konumu göz önüne alındığında saatlerin ileri veya geri alınması; özellikle ülkemizin doğu ve batı bölgelerinde etkisi farklı olmaktadır. Tasarruf açısından da yaz saati uygulamasının devamı yada referans meridyeninin daha doğuya kaydırılması konusunda araştırmalar yapılmaktadır.
Bakanlığımızca, yaz saati uygulamasına bütün yıl devam edilip edilmemesinin araştırılması konusunda çalışmalar başlatılmış; konu ile ilgisi olan kamu ve özel sektörlerin görüşleri alınmaya başlanmıştır.
Yaz saati uygulamasının tüm yıla yayılması durumunda, saatlerimizi geri aldığımız ekim-mart tarihleri arasındaki 5 aylık sürede herhangi bir değişiklik yapılmayarak, aynı saat kullanılmaya devam edilecektir. Bu durumda, kış aylarında da ileri saatte kalınacak ve güneş bir saat geç doğu , bir saat geç batacaktır. Kış aylarında karşılaştığımız akşamın erken olması durumu, bir saat daha uzamış olacaktır.
Ayrıca, uzmanlara göre yaz saati uygulaması, insanın vücut saatindeki ani değişiklikten dolayı; uykusuzluk, yorgunluk, esneme, konsantrasyon eksikliği, stres, karamsarlık ve adaptasyon gibi problemlere sebep olmaktadır.