Retina nedir? görevleri nelerdir?

Ömer
Yönetici
Retina nedir? görevleri nelerdir?
Gözün renkli ve renksiz görmesini sağlayan hücrelerinden meydana gelen ve doğrudan beyinle bağlantı halinde olan tabaka. 0.1 milimetre - 0.5 milimetre arası bir kalınlığa sahiptir. Retina, göz küresinin iç yüzeyini kaplayan ince yarı saydam, hafif pembe kırmızı renkli bir zar tabakasıdır. Retinada meydana gelen görüntü 1 milyon sinir lifiyle (optik sinir) beyne taşınır. Gözde oluşan ters görüntü de beyinde yorumlanarak algılanır. Eğer gözümüzü bir fotoğraf makinesine benzetmek istersek, fotoğraf filmi gibi üzerine düşen görüntüyü kaydederek beyne iletir ve görmemizi sağlar diyebiliriz. Retinanın önünde bulunan kornea ve göz merceği gibi gözün diğer yapıları ise yalnızca görüntünün düzgünce retinaya odaklanmasını sağlayan saydam mercek görevindedirler.
retina.jpg
Gözün görmesi için gerekli olan bu tabaka hasar gördükten sonra iyileşemeyebilir, çünkü hasar oluşan retina hücreleri kendini yenileyebilme özelliğine sahip değildir. Bu nedenle retina hastalıklarında erken teşhis çok büyük önem taşımaktadır.

Kamera için film ne demekse göz için de retina aynı anlamı taşır. Tıpkı fotoğraf filminin objektifin arkasında bulunması gibi, retina gözün arkasında bulunur ve odaklanan nesnenin görüntüsü burada oluşur.

Fotoğraf makinelerinde bir imajın görüntüsü kaydedildikten sonra film bir sonraki kareye geçer. Buna karşın üzerine her an farklı bir görüntü düşen retinanın değiştirilmesine gerek yoktur çünkü kendi kendini yeniler. İnsanın yaşamı boyunca oluşan, sayılamayacak kadar farklı imajı, eskimeden ve bozulmadan görüntüler, üstelik bir ömür boyu kullanılır.

Retinanın yapısı ise oldukça ilginçtir. Retinadaki hücreler üstüste yerleşerek son derece ince, 11 ayrı tabaka oluştururlar. Görüntünün düştüğü nokta 9. kattadır. Bu noktanın çapı yaklaşık 1 milimetredir. İnsan bir bakışta kilometrelerce karelik alanı bu nokta üzerinde görür. İnsanın bütün dünyasının bu küçücük alan üzerinde oluştuğu, bugüne kadar gördüğü her şeyin varlığının bu küçük alan sayesinde algılandığı ve bu noktanın da sonuçta çok küçük bir et parçası olduğu gerçeği hiç unutulmamalıdır.

Retinanın arka tarafında, ışığı algılayan çubuk ve koni hücreleri bulunur. Bu iki tip hücrenin görevi, üzerlerine düşen ışığı elektrik sinyallerine çevirmektir. Mikroskop altındaki biçimleri nedeniyle bu isimlerle adlandırılırlar. Çubuk hücrelerin sayısı 120 milyon, konilerin sayısı 6 milyondur. Yani gözde bir koni hücresine karşılık 20 çubuk hücresi vardır.

Sadece dış görünüşleri ve sayıları değil, bu hücrelerin algılama şekilleri de farklıdır. Çubuk hücreleri hafif ışığa bile yanıt verebilirler. Koni hücrelerinin çalışabilmeleri için ise daha güçlü ışık gerekir.

Çubuk hücreler yalnızca ışığa karşı duyarlıdır. Yani nesnelerden gelen ışığa göre ancak siyah-beyaz bir görüntü oluştururlar. Çubuk hücreleri az ışıkta bile görev yapabilecek kadar duyarlıdırlar. Ancak nesnelerin ayrıntılarını çözümleyip, renklerini saptamazlar.

Gece yıldızlara bakarken ya da karanlık bir sinemada koltuk bulmaya çalışırken gözümüzün retinasındaki çubuk hücrelerin sağladıkları görüntü sayesinde hareket ederiz. Retinadaki çubuklar yalnızca ışığa karşı hassas oldukları için oluşan görüntüde sadece şekiller belirgindir, renkler ise belirgin olmaz. Bu yüzden karanlıkta bütün nesneler siyah ve grinin tonları şeklinde algılanır.

Bu makale harbiforum.net için internet dışı kaynaklardan yararlanılarak özel olarak yazılmıştır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Üst