Polikistik Over Nedir?

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Polikistik Over Nedir?

Polikistik Over “çok sayıda kist içeren yumurtalık” anlamına gelen bir terimdir. Polikistik over (PKO) üreme çağında olan bir kadında düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması, tüylenmede artış, adet gecikmeleri, kilo alma, sivilcelenme, gebe kalamama veya zor gebe kalma gibi belirtilerle seyreden bir durumdur.
Polikistik over, üreme çağında olan kadınların yaklaşık %3′ünde görülür.
PKO’nun merkezinde herhangi bir nedenle yumurtlama işlevinin yarım kalması yer alır. PKO’nun diğer belirti ve bulguları genellikle bu temel bozukluğa ikincil olarak gelişirler. Yumurtlamanın yarım kalması, içinde yumurta hücresini barındıran folikül adlı yapının yumurta hücresini olgunlaştıracak ve çatlayarak bu hücreyi serbest bırakacak büyüklüğe ulaşamaması ve milimetrik çaplarda kistik bir yapı olarak yumurtalık içinde yerini almasına neden olur. Yumurtlama işlevi bu şekilde yarıda kalmaya devam ettiği sürece her ay yumurtalık içindeki ufak kistlere bir yenisi katılır ve yumurtalıklar bir süre sonunda çok sayıda kist içeren ve ileri durumlarda normalden büyük çaplara ulaşan yapılara dönüşürler. Folikül gelişimi yumurtalıkların dış yüzeyine yakın kısmında olduğundan her yarım kalan adet döngüsünde sayısı artan bu kistler yumurtalığın yüzeye yakın kenarı boyunca dizilirler.
——————————————————————————–
Yarıda kalan yumurtlama sonucunda oluşan kistik yapı içinde hormon üretimi de dengesizdir. Östrojen hormonu yerine testosteron hormonu üretilir ve kana geçer. Bu hormon kadınlarda normalden fazla salgılandığında tüylenme ve sivilcelenme yapabilen bir hormondur.
Yumurtlama, adet döngüsünün düzenli olmasını sağlayan en önemli olaydır. Bu işlevin aksaması adet kanamalarının gecikmeli olarak ve beklenmedik zamanlarda genellikle normalden fazla miktarlarda olmasına neden olur.
Üreme çağında olan ve gebelik planlayan bir kadında yumurtlamanın olmaması gebe kalamama sorununu beraberinde getirir.
PKO genellikle kilosu normalden fazla olan kadınlarda görülen bir durumdur. Kilo alımının PKO’nun sonucunda mı olduğu, aşırı kilolu olan kadınlarda mı daha fazla PKO görüldüğü bilim çevrelerinde sık karşılaşılan bir durumudur. Bilimsel veriler PKO’nun ilaçla tedavi edilmesinin kadının ideal kiloya gelmesini kolaylaştırdığını, kendi isteğiyle kilo veren kadınlarda ise PKO tedavisinin daha kolay olduğunu göstermektedir.
Son yıllarda elde edilen bilimsel veriler PKO’nun Diyabet (Şeker Hastalığı) ile yakından ilgili olduğunu düşündürmektedir. Nitekim ağır PKO’su olan kadınların bir kısmında “gizli şeker” (pankreas organının kan şekerini normal seviyelerde tutmaya zorlandığını tarif etmek için kullanılan terim) daha sık görülmekte ve PKO’su olan kadınlar ileri yaşlarda şeker hastalığına daha kolay yakalanmaktadırlar.
Foliküllerin gelişimi neden durur?
Polikistik over bir kısır döngü durumudur. Herhangi bir nedenle yumurtlama sürecini bozan her olay, sonuçta polikistik over adı verilen durumun gelişmesine neden olabilir. Bu olay, hipotalamustan olan GnRH hormonu salgısını veya hipofizden LH ve FSH hormonlarının salgısını bozabilecek bir olay olabileceği gibi (stres, prolaktin hormonu yüksekliği, tiroid hormonları salgı bozuklukları gibi), direkt olarak yumurtalıkların içindeki hassas hormonal dengeye etki eden bir olay da olabilir (aşırı kilolu olmak, şeker hastalığı veya şeker hastalığına eğilim, böbreküstü bezlerinden aşırı miktarda androjen hormon (”erkeklik hormonu”) salgılanması gibi).
Yumurtlama yarıda kaldıkça yumurtalıklar içindeki kistlerin sayısı artar, kist sayısı arttıkça yumurtalıkların içindeki hassas hormonal dengeler daha da bozulur ve yumurtlama süreci daha da aksar.
PKO’nun En Sık Görülen Belirtileri Nelerdir?
PKO, her kadında daha farklı seyreder. Bazı kadınlarda tek belirti tüylenme olabileceği gibi, bazılarında adet düzensizliği ön planda olabilir. Tüm belirtilerin beraberce görüldüğü PKO durumu enderdir.
PKO’dan şüphelenilmesini sağlayacak en önemli belirtilerden biri kadında normaldışı bir tüylenmenin olmasıdır. “Yarım kalan” foliküllerden testosteron hormonu ve diğer “erkeklik hormonlarının” fazla miktarlarda üretilmesine bağlı ortaya çıkan bu belirti en hafif şekliyle erkeklerde sakal çıkan yüz bölgelerinde görülür. Daha ileri durumlarda normaldışı tüylenme göğüsler arasında, göğüs uçlarında ve göbekte ortaya çıkabilir.
PKO’nun diğer bir önemli belirtisi adet düzensizliğidir. Çok ender durumlarda PKO’lu bir kadın düzenli olarak adet görmeye devam edebilmesine karşın, genellikle 35 günün üzerinde ve düzensiz aralıklarla adet görülür.
Nasıl Tanı Konur?
Yukarıdaki belirtilerin bir veya birkaçıyla başvuran kadınlarda yumurtalıkların tipik ultrasonografik görüntüsünün gözlenmesi PKO tanısı konması için yeterlidir.
Dikkat: Bazı kadınların yumurtalıkları ultrasonografide “polikistik” izlenimi verebilmektedir. Hiçbir şikayeti olmayan bir kadında yalnızca bu görüntüye bakarak PKO tanısı konmasına son yıllarda sık rastlanmaktadır. Görüntüleme yöntemleri tanı koymak için tek başına kullanılamazlar. Belirti olmaksızın hastalık tanısı konması doğru değildir.
Klinik ve ultrasonografi bulgularıyla PKO tanısı konmasını takiben olaya tiroid hormonlarının ve diğer hormonların katkısı olup olmadığını incelemek üzere bazı hormonal tetkikler istenmesi gerekebilir. PKO’da özellikle prolaktin hormonu yüksekliğine sık rastlanır.
Aşırı kilo alımı söz konusu olduğunda incelemelere genellikle şeker hastalığı araştırmaları eklenir.
Ne Gibi Sorunlar Yaratabilir?
Polikistik overi kozmetik sorunlara neden olabilen basit bir yumurtlama bozukluğu olarak görmemek gerekir. Yumurtlama bozukluğu neticesinde oluşan hormonal dengesizlik ve kandaki yüksek “erkeklik hormonu” seviyeleri kadını uzun vadede ciddi sorunlarla başbaşa bırakabilmektedir. Bu nedenle PKO mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
* Rahim iç tabakasının progesteron hormonu etkisinden yoksun kalması ve sürekli kalınlaşması belli bir süre sonra bu dokuda kanser öncüsü değişiklikler oluşmasına (endometrial hiperplazi, hastalık uzun süre devam ettiğinde ise kanser gelişmesine (Rahim kanseri) neden olabilmektedir.
* PKO kadında androjen (”erkeklik”) hormonlarının aşırı salgılandığı bir durumdur. Bu nedenle uzun vadede, kadında artmış androjen hormonlar kan lipid (yağ) :):):):)bolizmasını olumsuz etkilemekte, kalp-damar sistemi hastalıklarının ortaya çıkma riskini artırmaktdır.
Nasıl Tedavi Edilir?
PKO’nun ilaçla tedavisinde temel prensip yumurtlamanın yarıda kalmasını engellemek ve böylece yumurtalık dokusu içindeki kist sayısının artmasının önüne geçmektir. Bu amaçla çocuk arzusu olmayan bir kadında yumurtlamanın hiç başlamaması, çocuk arzusu olan bir kadında ise yumurtlamanın tamamlanmasına yönelik tedavi yapılır.
Yumurtalık dokusundaki kist sayısının artışı bu şekilde engellendiğinde önceden oluşmuş kistik yapılar bir süre sonra kendiliğinden yok olmaya ve böylece kistlerden salgılanan “erkeklik hormonu” miktarı giderek azalmaya başlar.
Kullanılan ilaçlar adet düzenini de sağladıklarından eksik olan progesteron hormonunun yaratabileceği olumsuzluklar giderilmiş olur.
Çocuk arzusu olmayan bir kadında tedavide genellikle doğum kontrol hapları tercih edilir. Bu ilaçlar yumurtlamayı en temel aşamasında, folikül gelişimi basamağında geçici olarak durduran ilaçlardır. İlaçların içinde bulunan progesteron hormonu rahim iç tabakasını kalınlaşmaktan korur ve adet kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
Tıbbi nedenlerle doğum kontrol hapı kullanamayan veya kullanmak istemeyen kadınlarda adet düzeni belirli aralıklarla verilen progesteron hormonu sayesinde sağlanır.
Çocuk arzusu olan bir kadında yumurtlamayı sağlayıcı ilaçlara başvurulur. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınan tablet şeklinde ilaçlar olabileceği gibi, tedaviye yanıt alınamaması durumunda iğne şeklinde kullanılan daha güçlü, ancak yan etkileri daha fazla ilaçlara başvurulması gerekebilir.
PKO bir kısır döngü hastalığı olduğundan kısır döngünün daha farklı noktalardan kırılmasıyla tedavi yoluna gidilebilir:
* Kilo verilmesi yumurtlamanın kendiliğinden düzelmesini sağlayabileceği gibi, yumurtlamayı sağlayıcı ilaçlara daha düşük dozlarda yanıt alınmasına katkıda bulunabilir.
* Büyümüş ve çok sayıda kist içeren yumurtalıklara laparoskopi yöntemiyle ulaşılarak yumurtalık dokusu içindeki kistlerin bir kısmının patlatılarak yok edilmesi kısır döngüyü kırarak hastalığın düzelmesine önemli katkılarda bulunabilir. Günümüzde bu yönteme ender de olsa başvurulmaktadır.
* PKO ile şeker hastalığı arasındaki yakın ilişki, tedavide son yıllarda kan şekerini düşürücü özelliğe sahip ve ağızdan alınan tablet şeklindeki ilaçların kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bu tedavi dirençli PKO durumlarında faydalı olabilmektedir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Üst