Osmanlı Devletinin Parçalanma Dönemi

deep Harbi Aktif Üye
Osmanlı Devletinin Parçalanma Dönemi, Osmanlı Devletinin Dağılma Dönemi

Osmanlı Devleti, Dağılma Devri'nde yoğun olarak Avrupalı devletlerle mücadele etmiştir. Rusya, İngiltere ve Fransa'ya karşı denge politikası uygulayan Osmanlı, bu sayede ömrünü uzatmıştır.

DAĞILMA DÖNEMİ SİYASİ İLİŞKİLER

1. 1806–1812 OSMANLI RUS VE 1807 OSMANLI İNGİLİZ SAVAŞI

Nedenleri
a. Rusya'nın Balkanlar'da Osmanlılar aleyhine propaganda yapması, Mora ve Ege adalarındaki Rumları kışkırtması.
b. Osmanlı'nın Fransa'nın isteği ile Rus taraftarı olan Eflak ve Boğdan Beylerini görevden alması.
c. İngiltere’nin bu olayda Rusya'yı desteklemesi.
d. Rusya'nın Yedi Ada üzerindeki işgalini sürdürmek istemesi.
Rusya, Osmanlı topraklarını işgale başlarken, Osmanlı-Fransız yakınlaşmasını çıkarlarına aykırı bulan İngiltere, Osmanlıdan bir takım isteklerde bulunmuş, bunların reddedilmesi üzerine Rusya'nın safında savaşa girmiştir.
Savaş sırasında Fransa ikiyüzlü siyaset izlemiş, Osmanlılar aleyhine Ruslarla Tilsit ve Erfurt görüşmesini yapmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti ile İngiltere’yi birbirine yaklaştırmış, iki devlet arasında Kale-i Sultaniye Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre Boğazların barış zamanı savaş gemilerine kapalı tutulması kabul edilmiştir.

Sonuçlar
a. Ruslarla yapılan savaşı Osmanlı Devleti kaybetti, iki devlet arasında 1812'de Bükreş Antlaşması imzalandı.
Buna göre;
Besarabya Rusya'ya verildi.
Eflak ve Boğdan Osmanlılara bırakıldı.
Sırbistan'a bazı imtiyazlar verildi.
Not: İlk kez bir azınlık milleti Osmanlı Devleti'nden ayrıcalık elde etmiştir.

2. OSMANLI DEVLETİNDE MİLLİYETÇİLİK HAREKETLERİ

A. SIRP İSYANI

Nedenleri
a. Rusya ve Avusturya'nın kışkırtmaları.
b. Osmanlı Avusturya savaşlarında Sırp topraklarının savaş alanı olması.
c. Yeniçerilerin halka iyi davranmamaları.
d. Ekonominin bozulmasıyla birlikte konan ağır vergiler.
e. Fransız ihtilali'nin milliyetçilik fikirleri

Sonuçları
a) ilk isyan 1804'te Kara Yorgi tarafından başlatıldı. 1812 Bükreş Antlaşması'yla bazı ayrıcalıklar verilerek bastırıldı.
b) ikinci isyan Miloş Obronoviç tarafından başlatıldı. Miloş Sırp prensi kabul edildi.
c) 1829 Edirne Antlaşması'yla Sırbistan özerk devlet haline geldi.
d) 1878 Berlin Antlaşması'yla Sırbistan'a bağımsızlık verildi.

B. YUNAN İSYANI

Nedenleri:
a) Fransız ihtilali'nin etkisi, Rusya'nın kışkırtmaları
b) Etnik-i Eterya'nın çalışmaları (Kuruluş:1814)
c) Batı'da Yunan kültürüne duyulan hayranlıktan dolayı Yunanlıların desteklenmesi.

Gelişmeler: Rumları baskı altında tutan Yanya Valisi Tepedenli - Ali Paşa'nın görevinden alınmasıyla Yunan isyanı başladı.
a) İlk ayaklanma 1820'de Eflâk’ta başlatıldı. Ancak bölge halkının desteklememesi yüzünden başarıya ulaşamadı.
b) ikinci isyan hareketi 1821'de Mora'da başladı. II. Mahmut, isyan bastırılamayınca Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi.
c) Kavalalı Mehmet Ali Paşa, bazı isteklerinin kabul edilmesi üzerine isyan bastırıldı. (Mora ve Girit valilikleri Mısır'a verilecektir.)
d) Mehmet Ali Paşa'nın Mora'da başarıya ulaşması Avrupa devletlerini endişelendirdi.
e) Mora ve Girit'in askeri açıdan güçlü M. Ali Paşa'nın eline geçmesini istemeyen İngiltere, Fransa ve Rusya Yunanistan'a bağımsızlık verilmesi için aralarında anlaştılar.
f) Avusturya milliyetçilik düşüncesinin yayılmasını istemediği için İngiltere, Fransa ve Rusya arasındaki ittifaka katılmadı.
g) Bölgede zayıf bir Yunan devletini tercih eden Avrupalı devletler, Osmanlı Devleti'ni Yunanistan'ın bağımsızlığını tanımaya mecbur etmek amacıyla Navarin'de Osmanlı ve Mısır donanmasını yaktılar. (1827)
h) Osmanlı Devleti donanmasının yakılmasından sorumlu üç devletten tazminat isteyince Osmanlı-Rus savaşı (1828–1829) başladı. Rusya bu savaşta ilk defa Doğu'da Erzurum'a Batı'da Edirne'ye kadar ilerledi. Osmanlı Savaşı kaybetti. 1829'da Edirne Antlaşması imzalandı.
Buna göre;
Yunanistan'a bağımsızlık verildi, (ilk bağımsız olar azınlık)
Sırbistan'a özerklik, Eflak ve Boğdan'a ayrıcalık tanındı.
Rus ticaret gemileri Boğazlardan geçebilecekti

Sonuçlar:
Milliyetçilik hareketleri ilk kez bağımsızlıkla sonuçlandı.
Mora'nın elden çıkması, Mehmet Ali Paşa'nın başka isteklerde bulunmasına bu da Mısır meselesinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Fransa bu durumdan yararlanarak Cezayir'i işgal etti. (1830)
Not: Osmanlı Devleti bu olayla ilk kez kendi kuvvetleriyle ne azınlıklara ne de Rusya'ya karşı başarılı olamayacağını gördü.

3. MISIR VE BOĞAZLAR SORUNU
Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı

Sebepleri:
Mehmet Ali Paşa'nın, Rus savaşında Osmanlı Devleti'ne yardım göndermemesi ve Mora valiliği yerine Suriye valiliğini istemesi II. Mahmut'un bu isteği kabul etmemesi.

Olayın Gelişimi
a) Oğlu İbrahim Paşa komutasında ilerleyen Mısır ordusu Suriye'yi işgal etti. Torosları geçerek Adana ve Konya civarında Osmanlı ordularını yenilgiye uğrattı.
b) Osmanlı, bunun üzerine Fransa ve İngiltere’den yardım istedi, fakat istediği yardımı alamadı.
Fransa M. Ali Paşa'dan yana tavır almış, İngiltere ise bu olayı fazla önemsememiştir.
c) Bunun üzerine II. Mahmut Rusya'dan yardım istedi, isteği kabul edildi ve Rus donanması kısa sürede İstanbul Boğazı'na geldi.
d) Başlangıçta bir iç sorun olarak görülen M. Ali Paşa, isyanı Rusya'nın donanmasını Boğazlardan geçirmesi üzerine uluslararası sorun haline geldi.
e) Rusya'nın, Osmanlı Devleti üzerindeki denetiminin artmasından korkan İngiltere ve Fransa olaya müdahale etti. Rusların boğazlardan çekilmesini, Mısır'la Osmanlı Devleti arasında barış yapılmasını sağladılar. Kütahya Antlaşması (1833) yapıldı. Buna göre;
Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği.
Oğlu İbrahim Paşa'ya Cidde valiliği yanında Adana valiliği verilecekti.
f) İngiliz ve Fransızlara güvenemeyen II. Mahmut 1833'te Rusya ile Hünkâr İskelesi Antlaşması'nı imzaladı.
Buna göre;
Bir savaş sırasında iki devlet birbirine yardım edecektir.
Rusya'ya bir saldırı olursa Osmanlı Devleti Boğazları diğer devletlere kapatacaktır.

1.Bu antlaşma boğazlar sorununun doğmasına neden oldu.
2. 8 yıl sürecek olan bu antlaşmayla Rusya, Karadeniz'deki güvenliğini sağlamıştır.
3.Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerinde egemenlik hakkını kullandığı son antlaşmadır. Bundan sonra boğazlar uluslararası bir statüye bağlanacak ve Osmanlı Boğazlar konusunda tek başına karar alamayacaktı.

Kütahya Antlaşmasından memnun olmayan taraflar yeniden savaşa başladı. Rusya'nın Hünkâr iskelesi Antlaşması gereğince boğazlardan geçmesinden çekinen İngiltere ve Fransa olaya müdahale ederek iki tarafı masaya oturttu. Avusturya, Rusya, Prusya, İngiltere ve Osmanlı Devleti delegelerinin Londra'da yaptıkları görüşme sonucu 1840 yılında Londra Mukavelenamesi imzalandı.

Buna göre;Mısır valiliği babadan oğula geçmek kaydıyla Mehmet Ali Paşa'ya kalacak fakat Mısır, Osmanlı Devleti'ne bağlı kalacaktır.
Suriye ve Adana, Osmanlı'da kalacaktır.
Mısır, Osmanlı'ya vergi vermeye devam edecektir.
II. Londra Antlaşması ve Boğazlar Sorununun Çözümü
İngiltere, Rusya, Avusturya, Prusya, Fransa ve Osmanlının katıldığı konferansta Boğazların gelecekteki statüsüyle ilgili kararlar alındı.

1. Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacaktır.
2. Barış zamanında Boğazlardan hiçbir savaş gemisi geçmeyecektir. (Böylece Boğazlar uluslararası bir statüye bağlandı)
Yorum:
Rusya'nın Hünkâr iskelesi Antlaşması'yla Boğazlar üzerinde sağladığı denetim sona ererken İngiltere, sömürgelerine giden yolu güvenlik altına almıştır.
Fransa, Rusya'yı bölgeye sokmamış, ancak yakın olduğu Mehmet Ali Paşa'yı da koruyamamıştır.
Rusya, Mehmet Ali Paşa'nın güçlenmesini engellemiş; ancak Boğazlar üzerinde sağladığı üstünlüğü yitirmiştir.

4. KIRIM SAVAŞI (1853–1856)
Sebepleri:
a) Yapılan ıslahatlarla Osmanlının güçlenmesinin Rusya'yı rahatsız etmesi.
b) 1848 ihtilallerinin etkisi ile ayaklanan ve Rusya ve Avusturya karşısında yenilen Macar mültecilerinin Osmanlıya sığınması, bütün baskılara rağmen mültecilerin geriye verilmemesi.
c) Rusya'nın 1841 Boğazlar Sözleşmesi'nin bağlayıcı hükümlerini değiştirerek boğazlara inmek istemesi.
d) 1848 ihtilalleri sonucu Avrupa’daki karışıklıklar.
e) Osmanlı Devleti'nin, güçlü bir Rusya istemeyen İngiliz ve Fransız elçileriyle anlaşarak Rusya'nın isteklerini reddetmesi.
İngiltere, Fransa ve Piyemonte Devletlerinin Savaşa Girmesi
Rusya, İngiltere’ye Osmanlı'yı paylaşmayı teklif ettiyse de reddedildi, isteklerini zorla gerçekleştirmek isteyen Rusya'nın Eflak ve Boğdan'ı işgal etmesi üzerine savaş başladı. Ruslar Sinop'ta bulunan Osmanlı donanmasını yaktılar. Kafkasya’ya saldırarak Kars'ı ele geçirdiler. Bunun üzerine İngiltere, Fransa, Piyemonte devletleri Osmanlı Devleti'yle anlaşarak Rusya'ya savaş açtılar. Rusya yenildi. Çar I. Nikola'nın ölümü ile yerine geçen Aleksandr barış istedi. 1856 Paris Antlaşması imzalandı.

Buna göre;Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri Konseyine kabul edilecek ve devletler genel hukukundan yararlanacaktır.
Osmanlının toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı Avrupa'nın ortak garantisi altına alınacaktır.
Not: Bu maddeyle Osmanlı Devleti topraklarını kendi gücüyle koruyamayacak durumda olduğunu kabul etmiş oldu.
Boğazların statüsü 1841 Londra Antlaşması’ndaki gibi kalacaktır.
Karadeniz tarafsız hale gelecek, hiç bir devlet burada donanma ve tersane bulundurmayacaktır.

Not:
1. Rusya'nın Karadeniz'de güç kazanması önlenerek Osmanlı Devleti korunmuştur.
2. Osmanlı Devleti de aynı şarta tabii olacağından yenik devlet durumuna düşmüştür.
Eflak ve Boğdan Avrupa'nın kefilliği altında muhtar (özerk) olacaktır.
Tuna Nehri'nde, ticaret gemileri serbestçe dolaşabilecek, bu dolaşımı antlaşmayı imzalayan devletlerin oluşturacağı bir komisyon belirleyecektir.
Bu iki madde Rusya'nın güçlenmesini engellemek amacıyla getirilmiştir.
1856 Islahat Fermanı'na göre yapılacak, Islahatlara hiç bir Avrupa devleti karışmayacaktır.

Not: Her ne kadar böyle söylenmiş ise de tam aksine Osmanlı Devleti'nin içişlerine daha fazla karışmışlardır
1. Osmanlı Devleti ilk kez Kırım Savaşı sırasında borç almıştır.
2. Avusturya ve Prusya Kırım Savaşı’na katılmadıkları halde Paris Konferansı'na katılmışlardır.
3. İtalya birliğini kurmaya çalışan Piyemonte büyük devletlerin desteğini almıştır.

5. BALKAN AYAKLANMALARI VE İSTANBUL KONFERANSI (1876)
Rusya 1856 yılında Kırım Savaşı’nı kaybettikten sonra Panislavizm Politikasına ağırlık vermeye başlamıştı.

Amaç:
Slav ırkından ve Ortodoks mezhebinden olan ulusları himayesi altına alarak Akdeniz’e çıkmak, Hint yolu üzerinde sömürgeler elde etmektir. Hedefine ulaşmak için Balkan milletlerini Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtmıştır.

Aşamalar:
a) Hersek'te başlayan isyan, Bulgaristan ve Sofya'ya kadar yayıldı.
b) Ayaklanma bastırılınca büyük devletler Osmanlıya muhtıra verdi.
c) Osmanlı Devleti bunu dikkate almadı ve isyanı teşvik eden Sırplara saldırdı.
d) İngiltere’nin araya girmesiyle sorunu çözmek için Rusya, Almanya, Fransa, İtalya ve Osmanlı'nın katıldığı İstanbul Konferansı (1876) toplandı.
e) Osmanlı Devleti büyük devletlerin kendi içişlerine karışmasını önlemek için l. Meşrutiyet’i ilan etti.
g) Bunu dikkate almayan Avrupa, Bosna Hersek'e özerklik verilmesini istedi. Osmanlılar bu istekleri reddedince Rusya Osmanlı Devleti'ne savaş açtı.

6. 1877–1878 OSMANLI RUS SAVAŞI (93 HARBİ)
Sebepleri:
a) Osmanlı Devleti'nin İstanbul Konferansı kararlarını kabul etmemesi.
b) 1870’de İtalya, 1871’de Almanya'nın birliğini kurarak Avrupa güçler dengesinde önemli değişiklikler meydana getirmesiyle Rusya'nın 1870’de Paris Antlaşması'nın Karadeniz’in tarafsızlığı ile ilgili maddesini tanımadığını ilan etmesi.
Ruslar Kafkaslar ve Balkanlardan saldırıya geçti. Doğu'da Ahmet Muhtar Paşa'nın gayretlerine rağmen Erzurum'a, Balkanlardan ise Gazi Osman Paşa'nın savunduğu Plevne'yi alıp Yeşilköy önlerine kadar ilerlediler. II. Abdülhamit barış istedi.

Ayestafanos Antlaşması (3 Mart 1878)
a) Sırbistan, Romanya ve Karadağ tam bağımsız olacaktır.
b) Bosna- Hersek’e özerklik verilecektir.
c) Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Rusya’ya bırakılacaktır.
d) Karadeniz'den Ege'ye uzanan Balkanlar'ı ve Makedonya'yı içine alan büyük bir Bulgaristan kurulacaktır.
e) Girit ve Ermenistan'da Islahat yapılacaktır.
f) Osmanlı Ruslara savaş tazminatı ödeyecektir.

Önemi:
Rusya'nın güçlenmesini istemeyen İngiltere, Almanya ve Avusturya'nın itirazı üzerine antlaşma yürürlüğe girmemiş Ayestafanos'un yerine Berlin Antlaşması kabul edilmiştir.
Osmanlı Tarihinde imzaladığı halde yürürlüğe girmeyen ilk antlaşmadır.

Berlin Antlaşması (13 Temmuz 1878)
Alman Başkanı Bismark'ın başkanlığında Berlin Konferansı toplandı.
a) Sırbistan, Karadağ ve Romanya'nın bağımsızlığı aynen kabul edildi.
b) Bulgaristan üçe ayrıldı.
I. Bölge: Osmanlıya bağlı vergi veren bir Bulgar
II. Bölge: Valisi Avrupa devletleri tarafından seçilerek Osmanlıya bağlı kalacak Doğu Rumeli
III. Bölge: Islahat yapmak şartıyla Osmanlı'ya bırakılan Makedonya toprakları
c) Bosna-Hersek'in yönetimi Avusturya'ya bırakıldı.
d) Doğu Beyazıt Osmanlılara bırakıldı.
e) Teselya Yunanistan'a bırakılacak
f) Osmanlı Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapacaktır. (İlk kez Ermeni Meselesi gündeme gelmiştir.)
g) Osmanlı savaş tazminatı ödeyecektir.

Antlaşmanın Önemi:
1. Osmanlı Devleti bu tarihten sonra hızla dağılmaya başladı.
2. Rusya ile Osmanlı Devleti arasında l. Dünya Savaşı'na kadar barış devri başladı.
3. İngiltere Osmanlı'yı korumaktan vazgeçip parçalama politikasına başladı.

BERLİN ANTLAŞMASI’NDAN SONRA OSMANLI DEVLETİ’NİN ELİNDEN ÇIKAN YERLER
1. Kıbrıs'ın İşgali (1878)
İngiltere Osmanlı Devleti'ni Rusya'ya karşı korumak bahanesiyle adayı işgal etti.
2. Tunus'un Elden Çıkışı (1881)
İngiltere karşısında Akdeniz’de güç kazanmak isteyen Fransa tarafından işgal edildi.
3. Doğu Rumeli Ayaklanması (1886)
Doğu Rumeli’de çıkan ayaklanma sonucunda Osmanlı Hıristiyan valiliği görevinden alarak bölgenin valiliğini Bulgar Prensliğine bağladı.
II. Meşrutiyetin ilanı sırasında Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti. Böylece Doğu Rumeli de elden çıktı.
4. Girit Meselesi (1897)

Sebep:
Yunanistan’ın 1896’da Girit'te isyan çıkarıp burayı almak istemesi.
Gelişimi ve Sonuçları:
a) Osmanlı Ordusu Dömeke Meydan Muharebesi’nde Yunanlıları yenerek Atina’ya doğru ilerledi.
b) Rusya ve diğer Avrupa devletlerinin araya girmesiyle İstanbul’da bir konferans toplanarak barış yapıldı.
Buna göre;
Yunanlılar Girit’ten çekilecektir.
Osmanlı'ya tazminat ödenecektir.
Girit özerk hale getirilip Yunan krallık soyundan valilerce yönetilecektir.

Uyarı:
1. Girit'te daha önce Halepa Fermanı'yla ıslahat yapılmıştı.
2. Bu barış Girit'in elden çıkmasına zemin hazırladı. 1908 yılında II. Meşrutiyet olayları sonucunda Yunanlılar Girit'in kendilerine ait olduğunu ilan etti. II. Balkan Savaşı sonucunda imzalanan Londra Antlaşması'yla Girit Yunanistan’a verildi.
3. 1908’de Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.
4. 1908’de Bosna - Hersek Avusturya tarafından ilhak edildi.

Bu dönem ıslahatlarının yapısal özelliği XVII ve XVIII. yüzyıldakilere göre farklıdır. XIX yüzyıl'da her alanda (askeri, idari, kültürel, sosyal ve ekonomik) ıslahat yapılmıştır.

II. MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI (1808-1839)
A Hükümet ve Yönetim Alanında Islahatlar:
Çok yönlü ıslahatlar ilk kez bu dönemde gerçekleşmiştir. II. Mahmut devlete batılı bir karakter vermeye çalışmış yaptığı ıslahatlarla Tanzimat döneminin hazırlayıcısı olmuştur.
1. Sened-i İttifak (1808) Ayanlarla Padişah arasında imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre;
Ayanlar devlet emirlerine ve yapılacak ıslahat hareketlerine itaat edeceklerdir. Buna karşılık bulundukları yerlerde devlet adına vergi ve asker toplayabileceklerdir.

Önemi
a. Bu senetle Padişah ayan denen derebeylerin varlığını elde etmiş oldukları hakları tanımış oluyordu. Bu durum devletin bazı derebeylerine söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını kanıtladı.
b. Sened-i ittifak padişahın yetkilerini kısıtlayan ilk belgedir, bu açıdan İngiltere 1215'te kabul edilen Magna Carta'ya benzetilebilir.
2. Divan örgütü kaldırılarak yerine Bakanlar Kurulu getirildi.
3. Devlet memurları iç işleri ve dış işleri olarak ikiye ayrıldı.
4. Memurlar için rütbe ve nişan sistemi kabul edildi.
5. Devlet hizmetinde çalışanların öldükten sonra mallarına el konulması kuralı kaldırıldı. (Müsadere)
6. Tımar ve zeamet kaldırılarak, devlet memurları maaşa bağlandı.
7. Eski büyük iller bölünerek yenileri kuruldu. Başına devletten maaş alan valiler atandı.
8. Askeri işleri düzenlemek için Askeri Şurası, adalet işleri için Adliye Meclisi, bürokrasiyi düzenlemek içir Bab-ı Ali Şurası kuruldu. (Bugünkü Danıştay'ın ilk örneği)

B. Askeri Alanda Islahatlar
1. Alemdar Mustafa Paşa Sekban-ı Cedid adlı yeni bir ocak kurduysa da Yeniçeriler tarafından kendisiyle birlikte ortadan kaldırıldı.
2. II. Mahmut Eşkinci Ocağı'nı kurdu. Bu ocakta Yeniçerilerin tepkisini çekince Padişah halkı da arkasına alarak Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdı. (1826) Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunu kurdu.

Not: Böylece devlet otoritesi tekrar kurulmuştur.
3. Askeri amaçlar için ilk kez nüfus sayımı yapıldı.

C. Eğitim Alanında Islahatlar
1. Harp Okulu
2. Tıp Okulu
3. Rüştiye ve Edebiye adıyla Orta dereceli okullar açıldı.
4. İlköğretim zorunlu hale getirildi.
5. Devlet memuru yetiştiren okullar açıldı. (Mekteb-i Maarif-i Adliye)
6. İlk defa Avrupa'ya öğrenci gönderildi.

Not: Medreselerin yanında yeni tarzda eğitim veren okullar açıldığı için toplumda kültür ikiliği doğmuştur.

D. Ekonomi Alanında Islahatlar
1. Bu alandaki ıslahatlar esaslı ve verimli olmadı. Ülke Batı mallarıyla dolmuştu. Paranın dışarıya akmasını önlemek için memur ve asker elbiselerinin yerli kumaşlardan yapılması istendi.
2. Batılı tüccarlarla rekabet edebilmesi için Türk tüccarlarına gümrük kolaylıkları sağlandı. Ancak batılı sanayi ile rekabet edemedi.
3. Çuha fabrikası kuruldu.
Not: Bu dönemde Mehmet Ali Paşa ayaklanması ile ilgili Batılı devletlerden destek sağlanabilmesi için ödünler verildi, İngiltere 'ye 1838'de Balta limanı Antlaşması ile önemli ticari ayrıcalıklar tanındı. Ülke açık pazar haline geldi.

E. Sosyal ve Kültürel Alanda Islahatlar
1. Takvim-i Vakayi gazetesi çıkarıldı, (ilk resmi gazete)
2. Posta ve karantina servisleri kuruldu.
3. ilk pasaport uygulaması getirildi.
4. Devlet memurlarına fes giyme zorunluluğu getirildi.
5. Müsadere usulü kaldırıldı.
6. Devlet dairelerine II. Mahmut'un resmi asıldı.
7. Ayanlarla mücadele edilerek devlet otoritesine bağlanmaları sağlandı.

TANZİMAT DÖNEMİ ISLAHATLARI (1839–1876)
II. Mahmut'un yerine geçen l. Abdülmecid döneminde batılı devletlerin desteğini kazanmak amacıyla reform programı 1839'da Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı'nda kabul edilmiştir.

Fermanın Esasları
Müslüman ve Hıristiyan halkın can, mal, namus ve ırz güvenliğinin sağlanması
Vergilerin herkesin gelirine göre, düzenli bir şekilde alınması.
Askerlik işlerinin düzene konulması, askere alma ve bırakmanın sağlam esaslara bağlanması.
Mahkemelerin açık yapılması, hiç kimsenin haksız biçimde, yargılanmadan idam edilmemesi.
Herkesin mal ve mülküne sahip olması, bunu miras olarak bırakabilmesi (Müsadere usulünün kaldırılması).
Rüşvet ve iltizamın kalkması.

Fermanın Özellikleri
İlk defa bir Osmanlı Padişah’ı, sınırsız olan yetkilerinin üstünde bir kanun gücünü tanımış oldu.
Hukukta, müslim, gayr-i müslim eşitliği sağlanmıştır.
Askerlik ocak hizmeti şeklinden vatan hizmeti şekline dönüşmüştür.
Müsadere usulünün kaldırılması ile özel mülkiyete geçiş sağlanmıştır.
ilk defa Avrupa tarzında mahkemeler kurularak kanunlar yapılmıştır (Nizamiye mahkemeleri).
Osmanlılarda demokrasi ve anayasacılık hareketinin başlangıcı olmuştur.

Sonuç
Tazminat fermanı Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılanmışken gayri müslim halk tarafından yeterli görülmemiştir. Islahatları çıkarlarına uygun bulmayan Rusya, Panslavist propagandalarını arttırarak azınlıkları Osmanlı Devlet'inden yeni haklar almaya itmiştir.

ISLAHAT FERMANI (1856)
Kırım Savaşı'nda İngiltere ve Fransa'dan yardım alan Osmanlı Devleti bu devletlerin kendi içişlerine karışmasını önlemek amacıyla 1856 yılında Islahat Fermanı adıyla yeni bir ferman ilan etmiştir. Tanzimat Fermanı'ndan farkı sadece azınlıklar için bazı haklar öngörmesidir.

Fermanın Esasları
1. Hıristiyan ve Musevileri küçük düşürücü sözlerin kullanılmaması.
2. Hıristiyanların da Türk ve Müslümanlar gibi devlet memuru olmaları, her çeşit eğitimi ve öğretim kurumlarına girmeleri.
3. İşkence dayak ve angaryanın kaldırılması.
4. Vergilerin herkesin gelirine göre alınması.
5. Hıristiyanlara tam bir inanç özgürlüğü tanınması, okul hastane ve kiliselerin onarımı, yeniden inşası.
6. Mahkemelerin açık olması herkesin kendi dinine göre yemin etmesi.
7. Askerlik için nakdi bedelin kabul edilmesi
8. Hıristiyanların il meclislerine üye olabilmeleri.
9. Azınlıkların da vergilerini vermek şartıyla mal ve mülk sahibi olmaları.
10. Gayr-i müslim halkın da şirket ve banka gibi ticari kurumlar kurabilmeleri.

Fermanın Özellikleri
Büyük devletler bu fermanı Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahale etmek için kullanmışlardır.
Ferman, Osmanlı Devleti içindeki Hıristiyanları Müslümanlarla eşit haklara kavuşturmayı esas almıştır.
Görünürdeki amaç bir Osmanlı toplumu meydana getirmektir. Ancak sadece Müslüman olmayanların ayrıcalıklarını genişletmiştir.
Müslümanlara yeni bir şey getirmediği gibi Gayri müslimler daha fazla haklara sahip olmuşlardır.
Osmanlı Devleti'nin hızla dağılmasında etkisi büyük olmuştur.

I. MEŞRUTİYET DÖNEMİ (1876–1878) VE KANUN-I ESASİ (1876)

I. Meşrutiyetin Hazırlanması
Tanzimat döneminde Avrupa'yı yakından tanıyan pek çok Türk aydını yetişti. Avrupalıların yeni Osmanlılar adını verdikleri, meşrutiyet yanlısı aydınların başında Mithat Paşa, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi kimseler vardı.
Yeni Osmanlılar, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü korumak, Batılı Devletlerin içişlerimize karışmasını önlemek, bağımsızlık hareketlerinin önüne geçebilmek için, katılımı ve denetimi sağlayacak bir parlamentonun kurulmasını tek çıkar yol olarak görmeye başladı. Abdülaziz tahttan indirilerek V.Murat getirildi. Ardından Meşrutiyet yönetimini kabul edeceğini vaat eden II. Abdülhamit Padişah yapıldı. II. Abdülhamit, Balkan bunalımının büyük devletlerle birlikte İstanbul’da görüşüldüğü konferans sırasında Kanun-i Esasi'yi ilan etti. Kanun-i Esasi, devletlerarasında beklenen etkiyi yapmadı.

I. Meşrutiyetin Getirdiği Yenilikler
1. Halk dolaylı da olsa ilk kez Padişah yanında yönetime katılma hakkı elde etti.
2. Meşrutiyet'in özünü anayasal ve temsili bir sisteme geçişi oluşturuyordu. Bu nedenle yönetimin demokratikleşmesi ve devletin hukuka bağlı hale gelmesi önemli bir aşama sayılırdı, ancak bu adım yeterli değildi. Çünkü son söz söyleme hakkı yine Padişaha aitti.
3. Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası ilan edildi. (Kanun-i Esasi)

Kanun-i Esasi'nin Esasları
Yürütme görevi başkanlığı padişahta olmak üzere bakanlardan oluşan Bakanlar kuruluna aittir. (Vekiller heyeti)
Yasama yetkisi Ayan ve Mebusan Meclisine aittir.
Seçimler 4 yılda bir yapılır.
Ayan Meclisi üyeleri Padişah tarafından atanır.
Meclis-i açma kapama yetkisi padişaha aittir.
Meclis-i Mebusan'ın Kapatılması
II. Abdülhamit 1877-78 (93 harbi) Osmanlı-Rus Savaşı'nın çıkmasını gerekçe göstererek Meclis-i Mebusan'ı kapatmış Meclisin kapanmasının gerçek sebebi ise savaş sırasında azınlık millet vekilleriyle Müslüman milletvekillerinin bir arada çalışamayışı meclisin tıkanmasıdır.
 
Son düzenleme moderatör tarafından:

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Üst