cicozz
Çocukluk cicozlarda saklı
Nişasta bazlı şeker nedir, NBŞ Ne Demek
Mısırdan elde edilen şekerdir. Büyük bir oranı vücutta fruktoza dönüşür. Fruktoz çok masum olmayan bir şeker cinsi. Çünkü insülin direncini tetikleyerek aşırı şişmanlığa yol açabiliyor. Ayrıca kandaki trigüserid değerlerini artırabiliyor. İlgililerin ve Bilimadamlarımızın Yayın Organlarında söylediklerine göre de Maalesef ülkemizde nişasta bazlı şeker kullanımı çok yoğun. Avrupa’da ciddi kotalar olduğu , nişasta bazlı şekerin kullanımının yüzde 1’ler civarında olduğu yine söylenenler arasında. Bizim ülkemizde ise yüzde 15’ler civarında. Şimdi bu rakam daha da yukarıya çıkartılmaya çalışılıyor denilmekte.
Şeker 3 kaynaktan elde edilir.
1) Şeker kamışı.
2) Şeker pancarı.
3) Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker.
Nişasta bazlı şeker hangi gıdalarda var?
Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker türü mısır şurubu olarak da biliniyor. Ketçap, toz kahve kreması, bisküvi, meşrubat, şekerleme, hazır meyve suyu, çikolata, gofret, hazır puding, kek, hazır çorba gibi pek çok gıdanın üretiminde kullanılıyor. Şekerden daha ucuz olduğu için mısır şurubu tercih ediliyor.Ülkemizde üretilen Gazoz ve meşrubatların neredeyse tamamında kullanılıyor bu zehir!
Nişasta bazlı şeker neden zehir!
Tokluk hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker (NBŞ). Bağımsız bilim adamlarının, "Mısırdan elde edilen NBŞ’de yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı" dediği NBŞ için Türkiye bir cennet durumunda. Türkiye’de mahkemeler, şirketlere ‘kotayı düşür’ dese de Bakanlar Kurulu yetkisini, kotayı artırma yönünde kullanıyor. NBŞ artık kotalı, kotasız ve merdiven altı olarak tüm gıda maddelerinde kullanılıyor. Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye, yüzde 10 olan NBŞ üretimkotasını yüzde 15’e çıkardı. Bunun tek nedeni ise nişasta bazlı şekerin, pancardan elde edilen şekere oranla ton başına 250-300 dolar daha ucuz olmasıydı. Şeker pancarında dünyanın 4’üncü büyük üreticisi olan Türkiye, yeterli oranda mısır üretiliyor olmasına rağmen dışarıdan ithal ettiği mısırla NBŞ üretiyor. Türkiye’de gıda maddelerinde kullanım oranı ise bazı verilere göre yüzde 30 ancak yüzde 50- 80’lere vardığı iddia ediliyor.
Nişasta bazlı şekerin çok düşük oranlarda olması gerekirken raflarda bulunan her üründe yüksek oranda bulunuyor. Bunun içindeki fruktozun zarar vermeyeceği söyleniyor.
Oysa tüm bilim adamlarının ortak olarak halka yaptıkları açıklamalarda söyledikleri tek şey fruktoz masum bir şeker cinsi değil. Kilo almaya, insülin direncini tetikleyerek şeker hastalığına yol açabiliyor. Bu nedenle marketten aldığınız her ürünün içinde şeker diliminin ne olduğunu inceleyin. Özellikle çocuklara yedirdiğiniz her gıdada buna dikkat edin. Yani onları ıvır zıvır gıdalardan uzak tutun. Mümkün olduğunca evinizde hazırladığınız yiyecekleri verin.
En büyük üretici Cargill-Ülker
Türkiye’de NBŞ üreten 5 tesis var. Bunlardan Cargill’ın kapasitesi 400 bin ton, Adana’da bulunan Amylum’un kapasitesi 250 bin ton, Ülker- Cargill ortaklığındaki Pendik Nişasta’nın kapasitesi 110 bin ton, Tat firmasının kapasitesi 70 bin ton ve Sunar’ın kapasitesi 55 bin ton mısır. Bu 5 tesisten biri olan Pendik Nişasta Sanayi, Ülker Grubu’na ait. Ülker Grubu, Pendik Nişasta Sanayi tesisinde Cargill ile ortak olarak mısır şurubu üretiyor.
DAHA UCUZ KOLA, DAHA ÇOK NBŞ
Üç büyük kola üreticisi (Coca-Cola, Pepsi-Cola ve Cola Turka), içeceklerini tatlandırmak için pancar şekeri yerine, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” kullanmayı tercih ediyor. NBŞ üreten 5 firma arasında yer alan Ülker, piyasanın en büyük şirketi olan Cargill’a ortak ve neredeyse tekel konumunda. Ülker aynı zamanda NBŞ’yi en çok kullanan gıda üreticisi olduğu için de bu üretimden en çok kâr eden firma konumunda. Üstelik Ülker daha önce Bakanlar Kurulu’nun üretim kotasını aşmayı da başarmıştı.-(İnternet ortamından)
NEDEN MISIR ŞURUBU?
Mısırdan yüksek fruktoz içerikli mısır şurubu yapımına 1970’lerde başlandı. 1980’lerde yılda 3 milyon ton olan üretim, günümüzde 20-30 milyon tonun üzerine çıktı Nişasta glikoz moleküllerinden oluşan birleşik bir şeker. Mısır şurubu, mısır nişastasının kimyasal işlemden geçirilmesiyle elde ediliyor. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Bazı ürün paketlerinde mısır şurubuna “nişasta bazlı sıvı şeker” adı veriliyor; kısaca “NBSŞ” dendiği de oluyor. ABD’de HFCS olarak isimlendiriliyor.
Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerden daha tatlı ama daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Mısır şurubunun içinde yüzde 90’lara varan fruktoz (meyve şekeri) bulunur. Şeker pancarından elde edilen sakkaroz (çay şekeri) yarı yarıya fruktoz ve glikoz içerir. Sakkaroz: 100 birim, glikoz 74 birim, fruktoz 173 birim tatlılığa sahiptir.
Ülkemizde aslında şeker pancarından ve şeker kamışından elde edilen glikozun (şeker) kullanılması gerekir.
Türkiye şeker üretimi açısından kendine yetebilen bir ülkedir. Kurulu şeker fabrikalarımızın kapasitesi 2.5 milyon ton civarında, şeker tüketimimiz ise 1.8-2.0 milyon ton düzeylerindedir. Şeker fabrikalarımız tam kapasite çalışabilse yaklaşık 600 bin ton şeker fazlası oluşacaktır. Ülkemizde de şekerin tonu tıpkı Fransa’da olduğu gibi 600 dolara üretilmektedir. Bu 600 bin tonluk şeker fazlası 300 dolardan dünya piyasalarına verilse 180 milyon dolarlık bir açık oluşacaktır. İç piyasadaki şekerin perakende satış fiyatına yaklaşık 9 centlik bir ilave yapılmak suretiyle devlete hiçbir yük bindirmeden tıpkı Fransa’da olduğu gibi bu açık kolaylıkla halledilebilir. Ayrıca dış piyasaya verilen şekerden elde edilecek 180 milyon dolar da yine halkın hizmetine harcanacaktır.
Şeker pancarı tarımının faydalarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür:
Şeker pancarı tarımı ile yaklaşık 500 bin çiftçi ailesi uğraşmaktadır. Hane halkı düzeyinde bu sayı yaklaşık 2.5 milyon kişiye karşılık gelmektedir.
Kırsal kesimde ayçiçeği tarımına göre 4.4 kat, buğday tarımına göre 18 kat daha fazla istihdam oluşturur.
Şeker fabrikalarında yaklaşık 30 bin kişi çalışmaktadır.
Şeker pancarı tarımı, sağladığı yüksek istihdam ile köyden kente göçün hızını kesmektedir.
Şeker pancarı çiftçisi devlete hiç yük olmadan 170 bin hektar kıraç tarım arazisini tamamıyla kendi yatırımı ile sulu tarıma kazandırmıştır. Devletin bu kazancının parasal karşılığı 340 milyon dolardır.
Şeker pancarı üretimi için ton başına yapılan harcama buğdaydan 3.7 kat, ayçiçeğinden 7 kat daha düşüktür. Buna karşın birim alanda buğdaydan 3.3 kat, ayçiçeğinden 2 kat daha fazla katma değer yaratmaktadır.
Şeker pancarı tarımı buğdaydan 1.5 kat, ayçiçeğinden 1.9 kat daha fazla makine kullanımına olanak sağlar.
Şeker pancarının baş, yaprak, posa ve melası ucuz hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Şeker pancarının fabrikada işlenmesi sonucu elde edilen melas, maya sanayiinin ana hammaddesidir. Melastan üretilen maya 80 ülkeye ihraç edilerek döviz girdisi sağlamaktadır.
1 dekar şeker pancarı, taşımacılık sektörüne 5.7 ton yük sağlar. Türkşeker, 2000 yılında taşımacılık sektörüne 15 milyon ton yük sağlayarak 57 trilyon TL ödeme yapmıştır.
Şeker pancarı, kendinden sonra ekilen üründe verim artışı sağlar.
1 dekar şeker pancarının fotosentez sonucu havaya verdiği oksijen ormandan 3 kat daha fazladır ve 6 kişinin 1 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.
Alıntıdır.
HaberTürk'ün başlatmış olduğu Çocuklarımız için 1 dakika kampanyasını bizde destekliyoruz ve Nişasta Bazlı Şekere karşıyız. İnşallah devlet büyüklerimiz bu tepkiler karşısında sessiz kalmaz ve Pancar Kotalarını kaldırıp, Nişasta Bazlı Şekere kota koyarlar.
Ben şahsen bundan sonra yediğim her ürünün arkasındaki içindekiler kısmına bakacağım ve fruktoz olan şeyleri tüketmeyeceğim. Hatta bazı uyanık firmalar isimlerini kullanmak yerine Tatlandırıcı diye yazıyorlar. Herkesin dikkatli olması lazım, zararın neresinden dönsek kardır.
Mısırdan elde edilen şekerdir. Büyük bir oranı vücutta fruktoza dönüşür. Fruktoz çok masum olmayan bir şeker cinsi. Çünkü insülin direncini tetikleyerek aşırı şişmanlığa yol açabiliyor. Ayrıca kandaki trigüserid değerlerini artırabiliyor. İlgililerin ve Bilimadamlarımızın Yayın Organlarında söylediklerine göre de Maalesef ülkemizde nişasta bazlı şeker kullanımı çok yoğun. Avrupa’da ciddi kotalar olduğu , nişasta bazlı şekerin kullanımının yüzde 1’ler civarında olduğu yine söylenenler arasında. Bizim ülkemizde ise yüzde 15’ler civarında. Şimdi bu rakam daha da yukarıya çıkartılmaya çalışılıyor denilmekte.
Şeker 3 kaynaktan elde edilir.
1) Şeker kamışı.
2) Şeker pancarı.
3) Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker.
Nişasta bazlı şeker hangi gıdalarda var?
Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker türü mısır şurubu olarak da biliniyor. Ketçap, toz kahve kreması, bisküvi, meşrubat, şekerleme, hazır meyve suyu, çikolata, gofret, hazır puding, kek, hazır çorba gibi pek çok gıdanın üretiminde kullanılıyor. Şekerden daha ucuz olduğu için mısır şurubu tercih ediliyor.Ülkemizde üretilen Gazoz ve meşrubatların neredeyse tamamında kullanılıyor bu zehir!
Nişasta bazlı şeker neden zehir!
Tokluk hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker (NBŞ). Bağımsız bilim adamlarının, "Mısırdan elde edilen NBŞ’de yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı" dediği NBŞ için Türkiye bir cennet durumunda. Türkiye’de mahkemeler, şirketlere ‘kotayı düşür’ dese de Bakanlar Kurulu yetkisini, kotayı artırma yönünde kullanıyor. NBŞ artık kotalı, kotasız ve merdiven altı olarak tüm gıda maddelerinde kullanılıyor. Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye, yüzde 10 olan NBŞ üretimkotasını yüzde 15’e çıkardı. Bunun tek nedeni ise nişasta bazlı şekerin, pancardan elde edilen şekere oranla ton başına 250-300 dolar daha ucuz olmasıydı. Şeker pancarında dünyanın 4’üncü büyük üreticisi olan Türkiye, yeterli oranda mısır üretiliyor olmasına rağmen dışarıdan ithal ettiği mısırla NBŞ üretiyor. Türkiye’de gıda maddelerinde kullanım oranı ise bazı verilere göre yüzde 30 ancak yüzde 50- 80’lere vardığı iddia ediliyor.
Nişasta bazlı şekerin çok düşük oranlarda olması gerekirken raflarda bulunan her üründe yüksek oranda bulunuyor. Bunun içindeki fruktozun zarar vermeyeceği söyleniyor.
Oysa tüm bilim adamlarının ortak olarak halka yaptıkları açıklamalarda söyledikleri tek şey fruktoz masum bir şeker cinsi değil. Kilo almaya, insülin direncini tetikleyerek şeker hastalığına yol açabiliyor. Bu nedenle marketten aldığınız her ürünün içinde şeker diliminin ne olduğunu inceleyin. Özellikle çocuklara yedirdiğiniz her gıdada buna dikkat edin. Yani onları ıvır zıvır gıdalardan uzak tutun. Mümkün olduğunca evinizde hazırladığınız yiyecekleri verin.
En büyük üretici Cargill-Ülker
Türkiye’de NBŞ üreten 5 tesis var. Bunlardan Cargill’ın kapasitesi 400 bin ton, Adana’da bulunan Amylum’un kapasitesi 250 bin ton, Ülker- Cargill ortaklığındaki Pendik Nişasta’nın kapasitesi 110 bin ton, Tat firmasının kapasitesi 70 bin ton ve Sunar’ın kapasitesi 55 bin ton mısır. Bu 5 tesisten biri olan Pendik Nişasta Sanayi, Ülker Grubu’na ait. Ülker Grubu, Pendik Nişasta Sanayi tesisinde Cargill ile ortak olarak mısır şurubu üretiyor.
DAHA UCUZ KOLA, DAHA ÇOK NBŞ
Üç büyük kola üreticisi (Coca-Cola, Pepsi-Cola ve Cola Turka), içeceklerini tatlandırmak için pancar şekeri yerine, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” kullanmayı tercih ediyor. NBŞ üreten 5 firma arasında yer alan Ülker, piyasanın en büyük şirketi olan Cargill’a ortak ve neredeyse tekel konumunda. Ülker aynı zamanda NBŞ’yi en çok kullanan gıda üreticisi olduğu için de bu üretimden en çok kâr eden firma konumunda. Üstelik Ülker daha önce Bakanlar Kurulu’nun üretim kotasını aşmayı da başarmıştı.-(İnternet ortamından)
NEDEN MISIR ŞURUBU?
Mısırdan yüksek fruktoz içerikli mısır şurubu yapımına 1970’lerde başlandı. 1980’lerde yılda 3 milyon ton olan üretim, günümüzde 20-30 milyon tonun üzerine çıktı Nişasta glikoz moleküllerinden oluşan birleşik bir şeker. Mısır şurubu, mısır nişastasının kimyasal işlemden geçirilmesiyle elde ediliyor. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Bazı ürün paketlerinde mısır şurubuna “nişasta bazlı sıvı şeker” adı veriliyor; kısaca “NBSŞ” dendiği de oluyor. ABD’de HFCS olarak isimlendiriliyor.
Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerden daha tatlı ama daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Mısır şurubunun içinde yüzde 90’lara varan fruktoz (meyve şekeri) bulunur. Şeker pancarından elde edilen sakkaroz (çay şekeri) yarı yarıya fruktoz ve glikoz içerir. Sakkaroz: 100 birim, glikoz 74 birim, fruktoz 173 birim tatlılığa sahiptir.
Ülkemizde aslında şeker pancarından ve şeker kamışından elde edilen glikozun (şeker) kullanılması gerekir.
Türkiye şeker üretimi açısından kendine yetebilen bir ülkedir. Kurulu şeker fabrikalarımızın kapasitesi 2.5 milyon ton civarında, şeker tüketimimiz ise 1.8-2.0 milyon ton düzeylerindedir. Şeker fabrikalarımız tam kapasite çalışabilse yaklaşık 600 bin ton şeker fazlası oluşacaktır. Ülkemizde de şekerin tonu tıpkı Fransa’da olduğu gibi 600 dolara üretilmektedir. Bu 600 bin tonluk şeker fazlası 300 dolardan dünya piyasalarına verilse 180 milyon dolarlık bir açık oluşacaktır. İç piyasadaki şekerin perakende satış fiyatına yaklaşık 9 centlik bir ilave yapılmak suretiyle devlete hiçbir yük bindirmeden tıpkı Fransa’da olduğu gibi bu açık kolaylıkla halledilebilir. Ayrıca dış piyasaya verilen şekerden elde edilecek 180 milyon dolar da yine halkın hizmetine harcanacaktır.
Şeker pancarı tarımının faydalarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür:
Şeker pancarı tarımı ile yaklaşık 500 bin çiftçi ailesi uğraşmaktadır. Hane halkı düzeyinde bu sayı yaklaşık 2.5 milyon kişiye karşılık gelmektedir.
Kırsal kesimde ayçiçeği tarımına göre 4.4 kat, buğday tarımına göre 18 kat daha fazla istihdam oluşturur.
Şeker fabrikalarında yaklaşık 30 bin kişi çalışmaktadır.
Şeker pancarı tarımı, sağladığı yüksek istihdam ile köyden kente göçün hızını kesmektedir.
Şeker pancarı çiftçisi devlete hiç yük olmadan 170 bin hektar kıraç tarım arazisini tamamıyla kendi yatırımı ile sulu tarıma kazandırmıştır. Devletin bu kazancının parasal karşılığı 340 milyon dolardır.
Şeker pancarı üretimi için ton başına yapılan harcama buğdaydan 3.7 kat, ayçiçeğinden 7 kat daha düşüktür. Buna karşın birim alanda buğdaydan 3.3 kat, ayçiçeğinden 2 kat daha fazla katma değer yaratmaktadır.
Şeker pancarı tarımı buğdaydan 1.5 kat, ayçiçeğinden 1.9 kat daha fazla makine kullanımına olanak sağlar.
Şeker pancarının baş, yaprak, posa ve melası ucuz hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Şeker pancarının fabrikada işlenmesi sonucu elde edilen melas, maya sanayiinin ana hammaddesidir. Melastan üretilen maya 80 ülkeye ihraç edilerek döviz girdisi sağlamaktadır.
1 dekar şeker pancarı, taşımacılık sektörüne 5.7 ton yük sağlar. Türkşeker, 2000 yılında taşımacılık sektörüne 15 milyon ton yük sağlayarak 57 trilyon TL ödeme yapmıştır.
Şeker pancarı, kendinden sonra ekilen üründe verim artışı sağlar.
1 dekar şeker pancarının fotosentez sonucu havaya verdiği oksijen ormandan 3 kat daha fazladır ve 6 kişinin 1 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.
Alıntıdır.
HaberTürk'ün başlatmış olduğu Çocuklarımız için 1 dakika kampanyasını bizde destekliyoruz ve Nişasta Bazlı Şekere karşıyız. İnşallah devlet büyüklerimiz bu tepkiler karşısında sessiz kalmaz ve Pancar Kotalarını kaldırıp, Nişasta Bazlı Şekere kota koyarlar.
Ben şahsen bundan sonra yediğim her ürünün arkasındaki içindekiler kısmına bakacağım ve fruktoz olan şeyleri tüketmeyeceğim. Hatta bazı uyanık firmalar isimlerini kullanmak yerine Tatlandırıcı diye yazıyorlar. Herkesin dikkatli olması lazım, zararın neresinden dönsek kardır.