Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

deep Harbi Aktif Üye
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılması ve devletin parçalanma noktasına gelmesi ile imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşmasının devletin toprak bütünlüğünü bozucu, ulusal bağımsızlığı tehdit eden niteliklerini ret etmek ve bir birlik oluşturmak amacıyla kurulmuş cemiyetlerin adı.

Wilson ilkelerinin Türklere tanıdığı haklardan yola çıkan sivil ve asker aydınların önderliğinde Osmanlı Devleti'nde yeni bir hareket başlatılmıştır. Hareketin başlatıldığı bölgenin özelliklerine, kişilerin siyasi bölgelerine ve kültür düzeylerine göre anlam kazanan bu hareketin adı "Müdafaa-i Hukuk"tur.

Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Amacı ve Özellikleri Nelerdir?

Mondros Mütarekesi'nden bir ay sonra başlayan bu hareket, bölgesel niteliğini 1919 yılının ikinci yarısında bırakmıştır. Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu'da kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin düzenlediği Erzurum Kongresi'nde tüm Doğu Anadolu cemiyetleri "Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmiştir. Batıdaki cemiyetler ise Alaşehir ve Balıkesir Kongreleri'yle birleştirilmeye çalışılmıştır. Sivas Kongresi'nde ise ülkedeki tüm cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında toplanarak örgüte yasallık kazandırılmıştır.

Dernekler yasasına göre resmilik kazanan örgüt bir bildiri yayınlayarak cemiyetin idare merkezinin Sivas'ta olduğunu, ülkenin her yanında şubeler açacağını bildirmiştir.

Bu şekilde başlayan milli hareket, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçmesinden sonra onun desteğiyle güç kazanmıştır. 13 Ekim 1919'da "Müdafaa-i Hukuk Teşkilatına Dair Nizamname" hazırlanarak bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine gönderilmiştir. Bu nizamnamede cemiyetin kuruluşunun vatandaşların vicdanından kaynaklandığı, milletin iradesinin hakim kılınması gerektiği, bu amaç doğrultusunda çalışacak vatandaşların İslam vatandaşları olduğu bildirilmiştir.

Müdafaa-i Hukuk Hareketi Osmanlı yurtseverliğini savunmuştur. İstanbul hükümeti tarafından çeşitli suçlamalarla karşılaşan (Bolşeviklik, ittihat-çılık, saltanata ve hilafete isyankarlık, cumhuriyetçilik, asillik) bu hareketin bu suçlamalarla hiçbir ilgisi olmamıştır. Amacı halkı birleştirmek ve bütünleştirmek olan bu hareket, ülkenin içinde bulunduğu somut durumun bir ürünü olarak başlamıştır. Bir başka deyişle, Müdafaa-i Hukuk hareketi Türk ulusunun Sevr'e karşı verdiği savaşın adı ve zaferidir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Üst