Mehmet Emin Yurdakul Kimdir

pesimist sanal alem
Mehmet Emin Yurdakul 13 Mayıs 1869 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiş olan şairimizdir. Bu konumuzda Mehmet Emin Yurdakul’un hayatı ve biyografisi hakkında bilgiler sunuyoruz.

Mehmet Emin Yurdakul'un Hayatı

Babası balıkçılıkla uğraşan bir esnaf, annesi de ev hanımıydı. Salih ve Emine Hatun’un evladı olarak 1869’da Beşiktaş semtinde hayata gözlerini açtı. İlk mektepten sonra Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’ne girdi ancak İdadi bölümündeyken (lise) okuldan ayrıldı ve devlet memuru oldu.
Mehmet Emin Yurdakul
Sadrazam Cevdet Paşa’nın referansıyla Rüsumat Evrak Dairesi’nde Rüsumat Evrak Müdürlüğü görevini 1892’den 1907’ye kadar görev yaptı. Bu görevi esnasında 1899’da Hukuk Fakültesi’ne yazıldı bir süre derslere devam etti ancak ABD’de okumak için okulu bıraktı. Lakin bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Yazdığı ilk şiirini Yunan Harbi’nin olduğu sıralar yazdı ve Selanik’teki Asır Gazetesi bu şiirini yayımladı. Adının duyulur olmasına vesile olan şiir ise “Cenge Giderken” isimli şiirdir. Daha sonra kendini iyice geliştirdikten sonra 1899 yılında Türkçe Şiirler adlı bir mecmua çıkardı. Bunun yanında dönemin en ünlü mecmuası “Servet-i Fünun”’da, İzmir’de yayımlanan “Muktebes” dergisinde ve Selanik’te yayımlanan “Çocuk Bahçesi” dergilerinde şiirlerini yayımlattı.

Dönemin önde gelen muhtelif isimleri gibi o da İttihatçılar arasında yer alıyordu. 1907 yılında Erzurum, ardından Trabzon gibi şehirlerde memuriyet yaptı. 31 Mart Vakasından sonra tekrar İstanbul’a döndü. Ancak Bahriye Nezareti Müsteşarlığı’nı bu görev istemedi ve Hicaz Valisi olarak atandı. Bir yıl burada görev yaptıktan sonra 1910’da Sivas Valisi görevine atandı. Ancak kısa süre sonra çalışmalarının kısıtlanmasını bahane ederek görevinden istifa etti ve yeniden İstanbul’a döndü.

Ahmet Ferih, Ahmet Ağaoğlu, Dr. Fuat Salih gibi isimlerle birlikte Türk Ocağı’nın kurdular ve bu ocağın ilk genel başkanı oldu. Ayrıca Türk Ocağı’nın çıkardığı Türk Yurdu Dergisi’nin sorumluluğunu üstlendi ancak kısa bir süre sonra dergi henüz çıkmadan İttihat ve Terakki Cemiyeti ile arası açıldı ve bu dergi çıkartılamadı. Bu anlaşmazlığın neticesinde Erzurum’a vali olarak atandı anca 1912’de bu görevi yürütürken emekliye ayrılmak zorunda bırakıldı. İlerleyen zamanlarda tekrar İstanbul’a dönmüş ve Türkçülük üzerine yayınlar yapmıştır.

1913 yılına gelindiğinde ise Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Musul milletvekilliğini yaptı. Bir yanda da Türk Ocakları faaliyetlerine devam ediyorken, 1918 yılındaki kongrede Ziya Gökalp ve Hamdullah Suphi gibi Türkçülük akımının önde gelenleriyle birlikte ocakların “Hars ve İlim Heyeti” üyeliğine seçilmiştir. Milli Türk Fırkası’nın kurucuları arasındaydı ve bu parti ile 1919 seçimlerine girdi.

TBMM kurulduktan sonra önce Şebinkarahisar, ardından Urfa ve İstanbul mebuslukları olmak üzere beş dönem mecliste görev yapmıştır. Mebusluk görevi ölümüne kadar sürmüştür.

Şiir yazmaya Servet-i Fünun Dergisi’nde başlayan Yurdakul, bütün şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullanmıştır. Konularını toplum dertlerinden, sosyal-epik hayat sahnelerinden aldı; uyarıcı-öğretici şiirler yazdı. 14 Ocak 1944 tarihinde İstanbul’da öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Eserleri
Sayısı on beşi geçen eserlerinden birkaçı: Türkçe Şiirler (1899), Türk Sazı (1914), Ey Türk Uyan (1914),Tan Sesleri (1915, 1956), Ordunun Destanı (1915),Zafer Yolunda (1918), Aydın Kızları (1919), Dante’ye (1920),Mustafa Kemal (1928), Ankara (1939).

Mehmed Emin Yurdakul’un eserlerinin tenkitli basımı Türk Tarih Kurumu için Fevziye Abdullah Tansel tarafından hazırlanmış, serinin birinci cildi Şiirler
adıyla yayımlanmıştır (1969).

Hakkında Yazılanlar
Mehmed Emin Yurdakul, haz. Enver Naci Gökşen, 1963 TDK Y.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Üst