Manda sistemi nedir?

Ömer
Yönetici
Manda sistemi nasıl?

Milletler Cemiyetinin Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı Osmanlı ve Alman topraklarının yönetim yetkilerini belirli koşullar altında üye devletlerden birine verdiği rejim.

Manda devletler iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde ise yetkisiz idiler. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya ve Osmanlı devletinden ayrılan sömürge ve bağımlı ülkelerin kendine yetecek kadar gelişmemiş olduğunu ileri süren İtilaf Devletleri buralarda manda rejimi uyguladılar. Daimi Manda Yönetimleri Komisyonunun yönlendirmesiyle Milletler Cemiyetinin gözetiminde olan mandeter sıfatına sahip statüde olan devletler yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde bağımsızlık koşullarını hazırlamak üzere vesayet görevini yerine getireceklerdi. Komisyon ise çoğunluğu mandater olmayan devletlerin vatandaşlarından seçilmiş olan 10 kişiden oluşuyordu ve mandeter devletler üzerinde gerçek anlamda bir yaptırım gücüne sahip değildi. Mandater devlet hükümeti onayladığı taktirde manda rejimi altında yaşayan vatandaşlar Milletler Cemiyetine dilekçe ile başvurma hakkına sahiptiler. Milletler cemiyetinin paktına göre mandalar A, B ve C olarak üç kategoride kurulmuştu.

A tipi: Osmanlı devletinden ayrılan bazı topluluklar ile ilgiliydi. Bağımsızlık düzeyine erişmiş olan devletlerdi. Bunlar kendi kendini yönetecek olgunluğa erişine kadar bir mandater devletin tavsiye ve yardımlarını alacaklardı. Mandater devletin seçiminde ise o halkın istekleri göz önünde bulundurulacaktı. Filistin, Irak ve Ürdün İngiliz mandasına, Lübnan ve Suriye Fransız mandasının yönetimine girdi.

B tipi: Afrika'daki eski Alman sömürgelerini ilgilendiriyordu. Daha az gelişmiş ve doğrudan doğruya mandater devlet tarafından yönetilecek olan halkları kapsıyordu. Orta mandater devletin çok geniş yetkileri vardı. Ruanda Urundi Belçika mandasına verildi. Kamerun ve Togo ikişer bölgeye ayrılarak İngiliz ve Fransız mandasına verildi.

C tipi: Güneybatı Afrika ve bazı Büyük Okyanus adaları için uygulanıyordu. Mandater devletin kanunlarına tabi olunuyordu. Yerli halkın korunması koşuluyla bu ülkenin topraklarının mandater devlete bağlanması ilkesi kabul ediliyordu. Güneybatı Afrika ve Naurun Avustralya ve Yeni Zelanda ile birlikte İngiliz mandasına, ekvatorun güneyindeki Büyük Okyanus adaları Avustralya mandasına, ekvatorun kuzeyindeki adalar Japonya mandasına verildi.

1946'da B ve C tipi manda uygulamaları Birleşmiş Milletler Vesayet Sistemi'ne bırakıldılar. Manda idaresi sırasında Irak 1931'de İngiltere'nin desteği ile bağımsızlığını kazandı. 1946'da Ürdün'deki manda rejimi sona erdi. 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun kararı ile ikiye ayrılan Filistin'in bir kısmı Ürdün'e bırakıldı. Diğer kısmında da İsrail devleti kuruldu.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
13B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
21B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Üst