Maliyet Enflasyonu ve Türkiye'de Maliyet Enflasyonunun Nedenleri

deep Harbi Aktif Üye
Ülkemizde Maliyet Enflasyonunun Nedenleri Maliyet Enflasyonu nedir

Enflasyonun hesaplanmasında en çok kullanılan üç tür fiyat endeksi vardır :
a) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) (Consumer Price Index) (CPI)
b) Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) (Producer Price Index) (PPI)
c) GSMH Deflatörü (GNP Deflator)

a) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) : Dünyada en çok kullanılan fiyat endeksidir Öyle ki Avrupa’da ve ABD’de enflasyon oranı denildiği zaman akla gelen sadece TÜFE’ye göre hesaplanan enflasyon oranıdır TÜFE; yiyecek, giyecek, barınma (kira), yakacak, ulaşım, sağlık giderleri, eğitim masrafları ve günlük yaşamın idamesi için gerekli diğer ürünlerin maliyetlerindeki artış oranlarını ölçer Her devlet hangi ürünlerin TÜFE içinde yer alacağını ve bunların TÜFE içindeki ağırlıklı oranlarını kendisi belirleyebilir Örneğin Türkiye’de, 1994 krizi sonrasında enflasyon hesaplamasında, TÜFE kapsamındaki malların ağırlıklı oranları değiştirilmiştir
Bir örnekle TÜFE’nin hesaplanmasını açıklayalım:
Bizim TÜFE’mizde sadece yiyecek, kira ve sağlık harcamalarının bulunduğunu kabul edelim Tüketicilerin bütçelerinin %50’sini gıdaya, %30’unu kiraya ve %20’sini sağlık harcamalarına harcadığını varsayalım 2000 yılında (baz yıl) her bir malın (hizmetin) fiyatını 100 almak koşuluyla:
TÜFE (2000) = (050x100)+(030x100)+(020x10 0) = 100 olur
2001 yılında gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış %70, kirada %30, sağlık harcamalarında ise %60 olursa, harcama kalemlerindeki ağırlık oranlarının değişmediğini varsayarsak, buna göre:
TÜFE (2001) = (050x170)+(030x130)+(020x16 0) = 156 olur
Buradan da 2001 yılı TÜFE enflasyonunu:
[ (TÜFE (2001) – TÜFE (2000)) / TÜFE (2000) ] x 100 = %56 olarak hesaplarız

b) Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) : Gıda, imalat ürünleri ve maden ürünlerinin de dahil olduğu birçok mal ve hizmet kalemleri üzerinden hesaplanır TÜFE’ye göre daha detaylıdır

c) GSMH Deflatörü : GSMH’yı oluşturan tüketim, yatırım, devlet harcamaları, net ihracat gibi bütün elemanları içerir Nominal GSMH’nın Reel GSMH’ya bölünmesiyle elde edilir TÜFE ve TEFE’den en önemli farkı, değişken-ağırlıklı (variable-weight) endeks olması ve ağırlıklı fiyatların güncel-dönem miktarlarına göre hesaplanmasıdır Türkiye’de GSMH deflatörü enflasyon hesaplanmasında çoğu kez dikkate alınmamaktadır

II ENFLASYON TÜRLERİ
Enflasyonu, artış hızlarına ve nedenlerine göre başlıca iki kategoriye ayırabiliriz:

A Artış Hızına Göre Enflasyon
Bu kategori de kendi içinde dörde ayrılır:
1 Düşük Enflasyon (Moderate Inflation) : Günümüzde özellikle gelişmiş Batılı ülkelerde görülen enflasyon türüdür Yıllık enflasyon oranı %10’un altındadır Bu tip enflasyonun yaşandığı ülkelerde halkın ulusal paraya güveni tam olduğundan, halk paradan “kaçmaz”, yani parasının değerini yitirmeyeceğini bildiği için gayrimenkul yerine hisse senedi, hazine bonosu, mevduat gibi finansal yatırım araçlarını tercih eder

2 Hızlı-Artan Enflasyon (Galloping Inflation) : Genellikle %10 ile %1000 arasındaki enflasyon oranları için kullanılan bir terimdir Bu tip enflasyonun yaşandığı ülkelerde, halk ulusal paradan “kaçar”; kontratlar çoğunlukla bir yıl ve daha kısa vadelidir ve bir fiyat endeksine (örneğin TÜFE) ya da ABD doları gibi yabancı bir para birimine endekslenir Gayrimenkule yatırım artar; ülkedeki paranın (dövizin) ve yatırımların yurtdışına çıktığı görülür

3 Hiperenflasyon (Hyperinflation) : %1000’in üzerindeki enflasyon oranları için kullanılan bir terimdir 1922-1924 Weimar Cumhuriyeti döneminde Almanya’da görülen enflasyon oranı (2 yıl için %10 Milyar) ve son 10-15 yıllık dönem içinde zaman zaman Brezilya ve Arjantin’de (%1000’den fazla) enflasyon oranları hiperenflasyona örnek gösterilebilir Hiperenflasyonun en yıkıcı sonucu, gelir dağılımındaki adaletsizliği artırması ve halkın orta kesiminin hızla fakirleşmesine neden olmasıdır

4 Kronik Yüksek Enflasyon : Literatürde yer almamasına karşın, Türkiye’de yaşanan enflasyonu en iyi biçimde ifade ettiğine inandığından dolayı, bu enflasyon türü bu çalışmanın yazarı tarafından eklenmiştir Özellikle son 15-20 yıl gözönünde bulundurulduğunda Türkiye’de yıllık enflasyon oranının %40’ın altına düşmediği ve nadiren %100’ün üstüne çıktığı, genel olarak %50-%80 bandında hareket ettiği söylenebilir Bu tip enflasyonun yıkıcı etkileri hiperenflasyonun etkilerinden bile daha fazla olmaktadır Çünkü, hiperenflasyon ortamı çok uzun sürmemekte ve enflasyon oranında görece yaşanan düşüşler bile halkın moralini yükseltmektedir Oysa, kronik yüksek enflasyonun yaşandığı Türkiye’de, halk bütün planlarını kafasında oluşturduğu bu psikolojik enflasyon oranı üzerine yapmakta ve böylece enflasyon oranı daha yılın başında halkın düşüncesinde belirlenmektedir Hükümetlerin enflasyonu düşürmek için uyguladıkları iktisat politikalarında başarısız olmaları da bir bakıma halkı haklı çıkarmakta ve böylece enflasyon %50-%80 bandında gidip gelmeye devam etmektedir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
M
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Misafir
M
Üst