cicozz
Çocukluk cicozlarda saklı
Mahya Sanatı
Mübarek Ramazan ayının atmosferini içimizde yaşadığımız anlarda, camilerde kurulan mahyaları görmemeiz mümkün olamazdı her halde. Her Ramazan bir adet olarak iki minareden fazla minaresi olan camiilerden bir minareden başka minareye kurulan ışıklı yazıdır. Bu yazı Oruç, Ramazan ve İslam ile ilgili kısa güzel sözleri ahaliyle paylaşmak içindir. Osmanlı Devleti döneminde ipler arasına yağ ile yanan kandiller gerilerek yapılan mahyaların ipleri de kandil yağına batırımış olurdu ve bu iplerin yakılması sureti ile Osmanlı Türkçesi ile yazılan yazı görünür olurdu. Elektriğin icadı ve kullanımının topraklarmızda yaygınlaşmasıyla ampuller hatta led ışıklandırmalarla yapılabilmektedir.
Mahya Nedir ?
Kelime anlamı olarak mahya: Ramazan, bayram ve kandil gecelerinde câmilerde, iki minâre arasına gerilen ipler üzerine elektrik ampulleriyle (eskiden yağ kandilleriyle) yazılan yazı veya çizilen şekildir.
Farsça mah yani “ay”dan nispet eki -iyye ile māhiyye > māhye mahye > mahya şeklinde Türkçe'de türetilmiş bir kelimedir.
Ramazan aylarında camilerin minareleri arasına gerilen ışıklı yazı şeritlerine mahya, bu yazıları hazırlayan sanatçıya da mahyacı denir.
Eskiden mahyacılık, büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalıydı. Bu alanda yetişmiş büyük ustalar, yerlerini alacak olan çıraklara işin bütün inceliklerini öğretirlerdi. Mahya kurmak için, caminin en az iki minareli olması gerekir. Eskiden böyle büyük camilerde, iki minare arasına ip veya teller gerilir, mahya ustası da, genellikle zeytinyağ doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek istediği dinî yazıyı yazar, hatta resimler yapardı. Bütün ramazan boyu bu kandiller, rüzgâra rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı.
Camilerin elektrikle aydınlatılmaya başlamasından sonra, mahyacılık kolaylaştı ve ayrı bir sanat olmaktan çıktı. Kandil yerine renkli elektrik ampulleriyle ve yeni yazıyla mahya kurma geleneği bugün hâlâ sürdürülüyor.
Mübarek Ramazan ayının atmosferini içimizde yaşadığımız anlarda, camilerde kurulan mahyaları görmemeiz mümkün olamazdı her halde. Her Ramazan bir adet olarak iki minareden fazla minaresi olan camiilerden bir minareden başka minareye kurulan ışıklı yazıdır. Bu yazı Oruç, Ramazan ve İslam ile ilgili kısa güzel sözleri ahaliyle paylaşmak içindir. Osmanlı Devleti döneminde ipler arasına yağ ile yanan kandiller gerilerek yapılan mahyaların ipleri de kandil yağına batırımış olurdu ve bu iplerin yakılması sureti ile Osmanlı Türkçesi ile yazılan yazı görünür olurdu. Elektriğin icadı ve kullanımının topraklarmızda yaygınlaşmasıyla ampuller hatta led ışıklandırmalarla yapılabilmektedir.
Mahya Nedir ?
Kelime anlamı olarak mahya: Ramazan, bayram ve kandil gecelerinde câmilerde, iki minâre arasına gerilen ipler üzerine elektrik ampulleriyle (eskiden yağ kandilleriyle) yazılan yazı veya çizilen şekildir.
Farsça mah yani “ay”dan nispet eki -iyye ile māhiyye > māhye mahye > mahya şeklinde Türkçe'de türetilmiş bir kelimedir.
Ramazan aylarında camilerin minareleri arasına gerilen ışıklı yazı şeritlerine mahya, bu yazıları hazırlayan sanatçıya da mahyacı denir.
Eskiden mahyacılık, büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalıydı. Bu alanda yetişmiş büyük ustalar, yerlerini alacak olan çıraklara işin bütün inceliklerini öğretirlerdi. Mahya kurmak için, caminin en az iki minareli olması gerekir. Eskiden böyle büyük camilerde, iki minare arasına ip veya teller gerilir, mahya ustası da, genellikle zeytinyağ doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek istediği dinî yazıyı yazar, hatta resimler yapardı. Bütün ramazan boyu bu kandiller, rüzgâra rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı.
Camilerin elektrikle aydınlatılmaya başlamasından sonra, mahyacılık kolaylaştı ve ayrı bir sanat olmaktan çıktı. Kandil yerine renkli elektrik ampulleriyle ve yeni yazıyla mahya kurma geleneği bugün hâlâ sürdürülüyor.
Son düzenleme moderatör tarafından: