Kıyametin Dehşetleri Ve Bilmemiz Gerekenler

BERKİTO Üye
«Peygamber (S.A.S)´imize «Yâ Rasûlallah (S.A.S). Kıyamet Günü sevenler birbirlerini hatirlarlar mı» diye sordum. Bana şu cevâbı verdi;

«Üç yerde hayır. Birincisi, Mizan karşısında, iyiliklerin ağır mı,yoksa hafif mi geleceği belli oluncaya kadar;

Ikincisi amel defterleri uçusurken. Herkes amel defterim acaba sağımdan mı, yoksa solundan mı verilecek diye beklerken.

Üçüncüsü de cehennemden uzun bir boyun çıkarak bir takım kimselerin boyunlarına dolanarak şu üç kimseye musallat edildim: Allah (C.C) ile birlikte baska bir ilâha tapana bütün zâlim ve zorbalara ve hesaplaşma gününe inanmayanlara derken, bu kimseleri kıskaca alarak cehennemin derinliklerine atar.

Cehennemde kıldan ince, kiliçtan keskin bir köprü vardir. Üzerinde sivri demirden çengeller ve dikenler vardir. Bu köprüden insanlar, kimi çakan şimşek, kimi esen rüzgâr gibi... geçeceklerdir.»

Hz. Ebü Hüreyre (R.A.) öer ki: Peygamber' imiz (S.A.S) söyle buyurdu:

«Ulu Allâh (C.C) gökleri ve yeri yaratinca Sûr' u yaratıp Israfil (A.S)' in eline verdi, o da onu ağzına koyarak «Ne zaman üfleme emri alacağım» diye bakışlarını Arş' a dikmiş beklemektedir.

Ben O' na: «Ya Rasûlellah (S.A.S). «Sûr nedir» diye sordum. Bana: «Nurdan bir boynuzdur» diye cevap verdi. Ben O' na: «Yâ Rasûlellah (S.A.S), nasıl bir seydir» diye sordum. O da bana: «Genis çapli bir daire seklindedir. Beni Hak dinle Peygamber olarak gönderen Allah (C.C) adına yemin ederek söylüyorum ki. çapı yerle gök arası genisliğindedir.

Israfil (A.S)bu sûra üç kere üfler: Birinci üfleme ürkütmek, ikinci üfleme canlıların hepsini öldürmek, üçüncü üfleme de yeniden dirilis içindir. Üçüncü üfleyisten sonra ruhlar ortaya çikarak gök ile yer arasini arilar gibi doldururlar ve genizlerden cesedlere girerler. Toprağı yarilarak yerden ilk çıkacak olan benim.»

Baska bir hadiste bildirildigine göre:

Ulu Allah (C.C). Cebrail (A.S). Mikâil (A.S) ve Israfil (A.S)' i yeniden diriltince bunlar hemen yanlarina Burak' i ve bir kat cennet elbisesi alarak Peygamber (S.A.V)' imizin kabri başina inerler. O sırada kabrin topragi yarilarak derhal açilir. Peygamber (S.A.V)' imiz Cebrail (A.S)' e bakar ve «Bu hangi gündür?" diye sorar. Cebrail (A.S)de O' na: "Bu gün Kıyamet Günü' dür, bugün haşr günüdür; bugün karar günüdür" diye cevap verir. Pey*gamber' imiz «ya Cebrail, Allah (C.C) ümmetime ne yaptı» diye sorar. Cebrail (A.S) de «Müjdeler olsun, sana üzerindeki toprak ilk açılan sensin.» diye cevap verir.

Ebû Hüreyre' nin rivayet ettigine göre, Peygamber (S.A.V)' imiz buyurmustur ki:

«— Ulu Allah (C.C) buyurur ki; «Ey insanlar ve cinler! Ben size gereken nasihati vermistim. Iste simdi amelleriniz defterlerinizde yazılı. İyilik bulan Allâh' a hamd etsin. Baska türlüsünü bulan da kendinden başkasını kınamasin.»

Anlatildigina göre bir gün Yahya Ibni Muaz-el Razrnin (R.A.) bulundugu mecliste:

«O gün takva sahiplerini Allah huzuruna binekli olarak toplar ve günahkârlari cehenneme yaya ve susuz olarak sevkederiz.» (Meryem 85-86)

mealindeki âyetler okununca o söyle der:

«— Ey insanlar!. Bir dakika, bir dakika! Yarin mahserin durak yerinde hep biraraya geleceksiniz. Her yönden gurup gurup gelerek Allah' in huzuruna tek tek dikileceksiniz. Kelime kelime yaptiklarinizdan hesaba çekileceksiniz. Ermisler Allah (C.C)' a binekli olarak, günahkârlar da Allah (C.C)' in azabina yaya ve susuz olarak götürülecek. Ve bölük bölük cehenneme gireceklerdir!

Kardeslerim! önünüzde sizin hesabiniza göre elli bin sene uzunlugunda bîr gün var, o gün «sarsinti günü», «yaklasan gün» dur. «bütün insanlar o gün Allah (C.C)' in huzurunda dikileceklerdir», «o gün. hayiflanma ve pismanlik günü», «tartisma ve hesaplasma günü», «hesaplasma günü», «feryad günü», «gelecegi kesin bir gün», «kalb çarpintisi günü,» «yeniden dirilme günü», «herkesin kendi elleri ile islediklerine bakacagi bir gün», «aldanma günü», «kimi yüzlerin agardigi ve kimisinin de karardigi gün». «Allah (C.C)' in Huzûru' na temiz kalble gelenlerden baska malin, çoluk-çocugun fayda saglamadigi bir gün», «zâlimlere mezaretlerinin fayda vermedigi, kendileri için fena yerlesme yeri hazirlanan bir gün» dür.

Mukatil Ibni Süleyman (R.A.) der ki: «Insanlar Kiyamet Günü, hiç konusmadan yüz yıl beklerler, yüz yıl da karanlıkta şaşkınlık içinde geçer, yüz yıl da dalga dalga birbirine sürtünerek Allah (C.C)\ ' ın Huzurunda çekişirler. Kıyamet Günü, sizin hesabiniza göre elli bin yil uzunluğuna olmasına ragmen ihlâslı bir mü' mine en kisa bir namaz süresi gibi gelir.»

Peygamber' imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Su dört şeyden hesaba çekilmeden kulun ayakları kaymaz:

1 — Ömrünü nerede harcadığından,

2 — Vücûdunu nerede yıprattığından,

3 — İlmi ile nasıl amel ettiğinden.

4 — Malını nereden kazanıp, nerede harcadığından»


Peygamber' imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Her peygamber' in mutlaka kabul olan bir duası vardır, hepsi bu haklarını dünyada kullandı. Ben duâ hakkımı Kıyamet Günü ümmetime şefaat etmek için sakladım.»

Allah (C.C)' ımız! Rasûlellah (S.A.S.)' in. Katı' ndaki itibâr hakkı için O' nun şefaatine bizi eriştir!.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Üst