Kanuni Sultan Süleyman Eşleri ve Çocukları

Ömer
Yönetici
Kanuni Sultan Süleyman Eşleri ve Çocukları ile ilgili detaylı bilgi için doğru yerdesiniz. işte Kanuni'nin eşleri ve çocukları

Hürrem Haseki Sultan

Şehzade Mehmed, Cihangir, Mihrimah Sultan ve II. Selimin annesi

Mahidevran Sultan Abd’ullah kızı ve Şehzade Mustafa’nın annesi

Gülfem Hâtûn Cariyelerden ve Şehzade Murad’ın annesi

Fûl-Dâne Hâtûn Abdullah kızı ve Şehzade Mahmud’un annesi.

Kanuni Sultan Süleymanın zevcelerinin sayısını, dört tane olarak gösterir ve bunlardan 1496da doğup , 1550de vefat eden ve adı bilinmeyen ancak, Mahmud adlı bir şehzadesi bulunan ve kendi makberi Şehzade camiinde bulunan bir hanımdan haber verir.

Mahi Devran Haseki, 1499da Bursada doğmuş Abdullah kızı Mahi Devran Haseki, 1581de 82 yaşında ölmüştür. Evliliği 52 sene sürmüşse de, bunun fiili olmadığını Mahi Devran Hasekinin 1534den sonra oğlunun yanında yaşadığını bildiriyor. 1553de yerleştiği Bursada, 28 sene muammer olmuş ve oğlu Şehzade Mustafanın türbesine defnolunmuştur.

Kanuninin 3. hanımı ise; Gülfem Hatun adlı 1497de İstanbulda doğmuş, 65 yaşında olduğu halde yine İstanbulda vefat eden bu zevcesi 51 sene süren izdivaç müddetiyle görülüyor ki evliliği 14 yaşındayken vukubulmuştur. Muraâd adlı bir şehzadesini babası boğdurtmuştur.

Dördüncü Hatun ise; Hurrem Haseki Sultandır. 1506da İstanbulda doğmuştur. Ortodoks bir rahibin kızıdır, Müslüman olmadan önceki esas adı Aleksandra Lisovskadır ve Roksalanda denmektedir. Evlendi*ğinde oda 14 yaşında olup, 38 yıl dünyanın en büyük devlet başkanının hanımı olarak yaşamıştır. 1558de vefatın da Sü-leymaniye Camiindeki türbesine gömüldü. Muhteşem Ka-anuniye dört şehzade bir Sultanhanım doğurdu. Kızı Mihrimah olup, erkek çocukları, Mehmed, Selim, Bayezid, Cihangir ve Abdullah adlı şehzadelerdi. Çok hayrat yaptırmıştır. Mimar/Sinanı çok çalıştırmıştır.

Bir de Üluçaya göz atalım ,bakalim bu hususda neler yazmış!

Üluçay bey, Hurrem Sultan, Mahidevran ve Gülfem Hatundan bahsetmekle beraber adı bilinmeyen hanımdan bahsetmez ancak Kaanuninin başka eşleri olabileceğimde beyan eder. Gülfem Hatununsa öldurulduğunu yazar. Ancak kabir taşında şehide-i saide yazıyor olması yâni kutlu şehid mânasına gelen bu ifadenin kötü bir eylemin sahibi olmadığını akla getiriyor. Hurrem Sultan hakkında üluçay menşei hakkında pek çok çeşit rivayet ileri sürmüştür. Ancak İstanbulda doğdu dememiştir. Mahidevran hatunun, Hurrem Sultan ile hayli didiştiği ancak galibiyetin Hurremde kaldığı, su götürmez.

Kanuninin kızlarına gelince Gluçay, Mihrimah hanımsultanin ve Raziye hanımsultanın kızından başka kız yazmamaktadır. Mihrimah Sultan Kaanuninin tek kızı olduğu-hususu, Yahya Efendiye ait türbede medfun ve kabir taşında "Tasasız Raziye Sultan Kaanuni Sultan Süleyman kerimesi ve Yahya Efendinin mânevi kızı" olduğu yazılı olması böylece bir tashihe uğramış oluyor.

Bunun yanında Mihrimah Sultanin İstanbulda 1522de doğduğu ve 25/ocak/1578de Istanbulda vefat babasının türbesine defnolunmuştur. Çok hayırhah bir hanımdır. Edirne-kapıdaki Sinan yapısı Camii bu hanımsultan yaptırmış ve adıyla anılmaktadır. İzdivacı 1539da Rüstem Paşa ile olmuştur. Rüstem Paşa daha sonra sadrıazam yapılmıştır. Hurrem Sultan-Mihrimah ve Rüstem Paşa Kaanuniden sonra, padişah olması muhtemel olan şehzade Mustafayı ki bu şehzade Mahidevran hatunun oğludur saf dışı bıraktılar. Mustafanın boğdurulmasın da payları olduğu rivayeti vardır. Sevilen şehzadenin katlini, bu üçlünün işi olarak tahmin eden askerin tatmini için ve belki de evlâdının zayiinde dahli olduğunda şüphesi olduğundan olabilir. Rüstem Paşayı sadaretten azletti. Mihrimah Sultan daha sonra annesi Hurrem Sultanın vefatı üzerine, babası Kaanuninin, dert ortağı olduğu görüldü. Babasından sonra Osmanlı tahtına geçen 2. Selim ve onun oğlu 3. Murad zamanında da pek saygı gördü ve Hâla Sultan diye lakablandı.

Hemen ilâve edelimki Üsküdarda İskele camii diye konuşulması tercih edilen camiin asıl adı ve yaptıranı bu Mihrimah Sultandır. Dünyanın hayran olduğu padişah Kaanuni Sultan Süleyman baba olarak çok müşfik olmakla beraber devlet reisi olması hasebiyle devletin âli menfaati hususunda pek realist bir anlayış sahibidir.

Kırkaltı yıl süren devrinin bir evlâddan ziyade devlet reisi olacak anlayışıyla yetiştirilen şehzadeler, bu uzun saltanat dönemini sabırla bekleme gücünü gösteremediler. Şehzade katliyle bu padişahı suçlayanlar, hiç de şehzadelerin sabırsızlığını göz önüne almadılar ve târih yorumlarını yaptıkları istikamet tabiatıyla doğru bir neticeye varamadı.

Yılmaz Öztuna değerli eseri Devletler ve Hanedanlar adlı çalışmasında Kaanuninin erkek evlâd sayısını onbeş olarak göstermektedir. Bizde bu bilgileri özetlemek suretiyle aktaralım efendim:1512de doğup, 1521de 9 yaşında ölen Mah-mud, 1515de doğan ve Konya Ereğlide 6/kasım/1553 babası tarafından boğdurulan, Mustafa, Amasyada 1526da doğup, Bursada 1533de boğdurulan Mehmed, sadece Ölüm târihi bilinen Konyada medfun Ahmed, 1521de İstanbulda doğup, 22 yaşında 1543de Manisada Çiçek hastalığından ölen Mehmed, bebekken ölen Abdullah, 1524de doğan ve bilahire 2. Selim unvanıyla tahta çıkan Selim, 1525de doğup, 1562de Kazvinde İran Şahına verilen sipariş üzerine öldürttürülen Bayezİd, 1543de Kütahyada doğup, Kazvinde 1562de Şahın marifetiyle boğdurulan Orhan, yine Kütahya, Kazvin hattı içinde 1545 doğum, 17 yaşında 1562de boğdurulan Osman, aynı hatta 14 yaşında öldürü--leh Abdullah, 3 yaşında Bursada boğdurulan Mehmed, İstanbulda 1531de doğup, Ağabeyi veliahd Mustafanın idamında geçirdiği şoka bağlı olarak vakadan 21 gün sonra 27/kasıml553de vefat eden Cihangir ki İstanbuldaki Cihangir semti bu şehzadenin adına kurulmuştur. 1554de doğup, sekiz yaşında 1562de vefat ettiği bilinen ve hakkında başka bilgide bulunmayan Orhanı böylece sizlere naklettik.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
81B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
24B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
10B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
12B
Üst