TaRDiGraD-X
Üye
KALP ve KOLESTROL ile BESLENME İLİŞKİSİ
Kanserden sonra en çok korkulan hastalıklardan biri de enfarktüs. Her yıl binlerce insan enfarktüs geçiriyor ve yine binlerce insan bu sebepten ölüyor. Ve bunların arasındaki üç kişiden biri kadın. Yani eskiden inanıldığı gibi sadece erkeklerde görülmüyor. İnsanlar bu hastalığa kurban olmamak için daha fazla hareket edebilir, sigarayı bırakabilir, strese girmekten kaçınabilir, beslenmesine daha çok dikkat edebilir. Çünkü; yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıklara bir türlü vazgeçemediğimiz fazla yağlı, tatlı ve tuzlu yiyecekler neden oluyor. Sonuçta yağ birikmesi kalp damarlarını daraltıyor ve bu da enfarktüs demek oluyor.
Kalp rejimi diye bir şey yoktur, fakat yağlardan mümkün olduğu kadar uzaklaşıldığı takdirde sorun azalmış demektir. Kalorileri de hesaplamaya gerek kalmaz.
Ekmek: Beyaz undan yapılan ekmeğin tadı gerçi çok güzeldir ama kepek, çavdar ürünleri daha sağlıklıdır. Çünkü bunlarda daha çok vitamin ve mineral vardır.
Çilek: Çileği krem şanti yerine yoğurtla birlikte yemeniz daha iyi olur. Taze meyveler bol vitamin ve lifli madde içerirler, bu nedenle her gün sofraya konulmalıdırlar.
Kızarmış tavuk: Derisi olmadan yenildiğinde kalp için mükemmel bir besindir. Daha yağlı olan sucuk yerine ekmeğin üstüne tavuğun göğsünden bir parça koyabilirsiniz.
Tatlılar ve çikolata: Çok yağlı ve çok tatlı şeyler. Bu nedenle bunlar sadece kalp için değil, dişler ve formunuz için de iyi değillerdir. Bu gibi şeylerin yerine öğün aralarında meyve ve örneğin havuç, salatalık yiyebilirsiniz.
Tereyağı ile yapılmış pasta ve kekler: Tam bir kalori bombasıdırlar ve vücuda yağ depolarlar. Kalbinizin hatırı için bunları yemekten vazgeçmelisiniz.
Ton balığı: Salatasını veya ekmek üstüne koyup yerseniz, kalbinize iyilik etmiş olursunuz, çünkü balığın yağı kalp için çok faydalıdır. Ayrıca balıkta bol miktarda protein de vardır.
Sucuk salam vs: Bu gibi yiyeceklerde bulunan fazla miktardaki yağ gizli olduğundan insan çoğu zaman fark etmez.
Cips: Televizyon seyrederken atıştırmak için çok güzel bir yiyecektir. Fakat kalp için çok yağlı ve çok tuzludur. Şu andan itibaren bunu yemek listenizden silmelisiniz.
Margarin: Bitkisel yağ içerdiği için kolesterol tehlikesi yoktur ve daha çok doymamış yağ asitlerinden oluşmuştur.
Peynir: Kemikler ve dişler için çok önemli olan kalsiyum, peynirde bol miktarda vardır. Fakat bazıları çok yağlıdır. O yüzden az yağlı olanını tercih etmelisiniz.
Patates kızartması: Kalp için sağlıksızdır. En iyisi dondurulmuş olanlardan alıp fırında pişirin.
Mısır gevreği (cornflakes): Şekersiz olarak ve yağsız sütle yendiğinde kalp için sağlıklı bir kahvaltıdır. Çünkü vitamin, mineral, demir ve lifli maddeler yönünden zengindir.
Yumurta: Kalbin düşmanı olarak bilinir. Ancak haftada yenen üç yumurta tehlikeli değildir.
Köfte: Yağsız etten yapılırsa kalp için tehlikeli değildir.
Tereyağı: Hayvansal yağdan yapılır, doymamış yağ asitleri içerir. Kalp için ne kadar az yenirse o kadar iyidir.
KALBİN HOŞUNA GİDEN YİYECEKLER
Bol lifli madde içeren yiyecekler yiyin. Kepek çavdar ürünleri, taze meyve ve sebze, lifli maddeler için en zengin kaynaklardır. Lifli besinler kolesterol ve yağ miktarını azaltır.
Sofranızda sık sık balık bulundurun. Balığın içerdiği daha çok doymamış asitler damarlarda yağ birikmesini önler.
Magnezyum kaynaklarını (örneğin fındık, fıstık, baklagiller gibi) yemeyi ihmal etmeyin. Magnezyum kalbin fonksiyonunu dengede tutar ve adalelere enerji sağlar.
Bol ıspanak yiyin. Bu yeşil sebzede bol miktarda folikasit veB6, B12 vitaminleri vardır.
9 ALTIN YAŞAM KURALI
1. Tansiyonunuza dikkat edin. Göstereceğiniz bu dikkat enfarktüs tehlikesini yüzde 40-60 oranında azaltır.
2. Kolesterolünüze düzenli olarak baktırın. Bu da tehlikeyi yüzde 25 oranında azaltır.
3. Sigarayı bırakın.
4. Kan şekerini ciddiye alın. Şeker hastalarının yüzde 70'i kalp dolaşım hastalıklarından ölüyor.
5. Kilonuza dikkat edin. İdeal kilo ile tehlike yüzde 50 oranında azalır.
6. Günde iki bardak şarap için. Bu da tehlikeyi yüzde 25-45 oranında azaltır.
7. Haftada iki kere 30 dakika süreyle yapacağınız spor, tehlikeyi yüzde 45 oranında azaltır.
8. Stresten kaçının. Stres tansiyonu yükseltir ve bunun sonucu olarak enfarktüs tehlikesi başgösterir.
9. Günde alınan 100 mg Asetilsalisilasit tehlikeyi yüzde 30 oranında azaltır.
ENFARKTÜSÜN İLK İŞARETLERİ
Akut enfarktüsün işaretleri şunlardır:
· Göğüs kafesinde ve buradan iki kola birden, karına, kürek kemiklerinin arasına ve çenenin alt kısmına yayılan şiddetli, uzun süreli ağrılar.
· Çoğu zaman göğüs kafesinde yanma hissedilir, ağrılar boyuna ve karnın üst kısmına da girebilir.
· Göğüs kafesinde sıkışıklık veya şiddetli ağrılar.
· Soluk bir yüz rengi, alında ve dudağın üst kısmında veya yüzün her tarafında soğuk ter.
· Oturmaya veya yatmaya zorlayan nefes alma zorluğu (sık sık derin olmayan nefes almalar).
· Aniden bilinçsiz olarak yere yıkılma.
SON ARAŞTIRMALAR
Son yıllarda gerek kalp-damar, gerekse kanser hastalıklarının oluşmasında yağ soylu maddelerin önemli rolü olduğu görüşü, yağların sağlığımız için zararlı olduğu izlenimini uyandırabilir. Ancak bu hatalı bir yargıdır. Yağların diyetten tamamen kaldırılması, aşırı ve dengesiz tüketimleri kadar zararlı olabilir. Yağların vücudumuzda bir çok önemli görevleri olup, belli bir düzeyde alınmaları sağlığımız için gereklidir. Hiç yağ yemesek de vücudumuz yağ soylu maddelerin çoğunu nişasta ve proteinli gıdalardan üretebilir, ancak vücutta yapılamayan ve dolayısıyla "elzem yağ asiti" olarak tanımlanan linoleik asitin, diyetle alınan çoklu doymamış yağlarla az miktarda ama mutlaka alınması gerekir. Beslenme ve gıda uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt uyarısı şöyle: "Tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemez. Diyetten, kolesterol içeren gıdaların çıkarılması yanlıştır, çünkü gereksiz yere besleyici gıdalardan uzak kalınmış olur."
Son 20 yılda yapılan araştırmalar bu sonucu çıkarıyor. Diyetle alınan kolesterol yani tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemiyor. Örneğin, yüksek kolesterol içeren bir gıda olan yumurtanın, kan kolesterolünü yükseltme potansiyeli düşüktür. Yoğurt, kolesterol içeren bir gıda olmasına karşın, kan kolesterolünü düşürmekte, LDL/HDL oranını olumlu yönde etkilemektedir. Aynı şekilde balık da kolesterolü yüksek bir gıdadır, ancak içerdiği omega 3 yağ asitlerinden dolayı LDL/HDL oranını düzeltmektedir. Buna karşın, çikolata ve hindistan cevizi yağlarında kolesterol olmadığı halde, bu yağları içeren gıdaların tüketimi kan kolesterolünü yükseltmektedir. Bu nedenlerle, kan kolesterol düzeyini düşürmek isteyen bir kişi, diyetinden kolesterol içeren gıdaları çıkartarak sorunu çözebileceğini düşünürse, yanlış olur ve gereksiz yere yoğurt, balık ve yumurta gibi besleyici gıdalardan yararlanamaz. Zaten yiyeceklerle alınmayan kolesterol açığı karaciğerde yapılan üretimle kapanacaktır. Ancak aşırı düzeylerde ve sakıncalı gıdalarla alınan kolesterolün damarlar üzerinde olumsuz etki yaptığı da bir gerçektir.
Kanserden sonra en çok korkulan hastalıklardan biri de enfarktüs. Her yıl binlerce insan enfarktüs geçiriyor ve yine binlerce insan bu sebepten ölüyor. Ve bunların arasındaki üç kişiden biri kadın. Yani eskiden inanıldığı gibi sadece erkeklerde görülmüyor. İnsanlar bu hastalığa kurban olmamak için daha fazla hareket edebilir, sigarayı bırakabilir, strese girmekten kaçınabilir, beslenmesine daha çok dikkat edebilir. Çünkü; yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıklara bir türlü vazgeçemediğimiz fazla yağlı, tatlı ve tuzlu yiyecekler neden oluyor. Sonuçta yağ birikmesi kalp damarlarını daraltıyor ve bu da enfarktüs demek oluyor.
Kalp rejimi diye bir şey yoktur, fakat yağlardan mümkün olduğu kadar uzaklaşıldığı takdirde sorun azalmış demektir. Kalorileri de hesaplamaya gerek kalmaz.
Ekmek: Beyaz undan yapılan ekmeğin tadı gerçi çok güzeldir ama kepek, çavdar ürünleri daha sağlıklıdır. Çünkü bunlarda daha çok vitamin ve mineral vardır.
Çilek: Çileği krem şanti yerine yoğurtla birlikte yemeniz daha iyi olur. Taze meyveler bol vitamin ve lifli madde içerirler, bu nedenle her gün sofraya konulmalıdırlar.
Kızarmış tavuk: Derisi olmadan yenildiğinde kalp için mükemmel bir besindir. Daha yağlı olan sucuk yerine ekmeğin üstüne tavuğun göğsünden bir parça koyabilirsiniz.
Tatlılar ve çikolata: Çok yağlı ve çok tatlı şeyler. Bu nedenle bunlar sadece kalp için değil, dişler ve formunuz için de iyi değillerdir. Bu gibi şeylerin yerine öğün aralarında meyve ve örneğin havuç, salatalık yiyebilirsiniz.
Tereyağı ile yapılmış pasta ve kekler: Tam bir kalori bombasıdırlar ve vücuda yağ depolarlar. Kalbinizin hatırı için bunları yemekten vazgeçmelisiniz.
Ton balığı: Salatasını veya ekmek üstüne koyup yerseniz, kalbinize iyilik etmiş olursunuz, çünkü balığın yağı kalp için çok faydalıdır. Ayrıca balıkta bol miktarda protein de vardır.
Sucuk salam vs: Bu gibi yiyeceklerde bulunan fazla miktardaki yağ gizli olduğundan insan çoğu zaman fark etmez.
Cips: Televizyon seyrederken atıştırmak için çok güzel bir yiyecektir. Fakat kalp için çok yağlı ve çok tuzludur. Şu andan itibaren bunu yemek listenizden silmelisiniz.
Margarin: Bitkisel yağ içerdiği için kolesterol tehlikesi yoktur ve daha çok doymamış yağ asitlerinden oluşmuştur.
Peynir: Kemikler ve dişler için çok önemli olan kalsiyum, peynirde bol miktarda vardır. Fakat bazıları çok yağlıdır. O yüzden az yağlı olanını tercih etmelisiniz.
Patates kızartması: Kalp için sağlıksızdır. En iyisi dondurulmuş olanlardan alıp fırında pişirin.
Mısır gevreği (cornflakes): Şekersiz olarak ve yağsız sütle yendiğinde kalp için sağlıklı bir kahvaltıdır. Çünkü vitamin, mineral, demir ve lifli maddeler yönünden zengindir.
Yumurta: Kalbin düşmanı olarak bilinir. Ancak haftada yenen üç yumurta tehlikeli değildir.
Köfte: Yağsız etten yapılırsa kalp için tehlikeli değildir.
Tereyağı: Hayvansal yağdan yapılır, doymamış yağ asitleri içerir. Kalp için ne kadar az yenirse o kadar iyidir.
KALBİN HOŞUNA GİDEN YİYECEKLER
Bol lifli madde içeren yiyecekler yiyin. Kepek çavdar ürünleri, taze meyve ve sebze, lifli maddeler için en zengin kaynaklardır. Lifli besinler kolesterol ve yağ miktarını azaltır.
Sofranızda sık sık balık bulundurun. Balığın içerdiği daha çok doymamış asitler damarlarda yağ birikmesini önler.
Magnezyum kaynaklarını (örneğin fındık, fıstık, baklagiller gibi) yemeyi ihmal etmeyin. Magnezyum kalbin fonksiyonunu dengede tutar ve adalelere enerji sağlar.
Bol ıspanak yiyin. Bu yeşil sebzede bol miktarda folikasit veB6, B12 vitaminleri vardır.
9 ALTIN YAŞAM KURALI
1. Tansiyonunuza dikkat edin. Göstereceğiniz bu dikkat enfarktüs tehlikesini yüzde 40-60 oranında azaltır.
2. Kolesterolünüze düzenli olarak baktırın. Bu da tehlikeyi yüzde 25 oranında azaltır.
3. Sigarayı bırakın.
4. Kan şekerini ciddiye alın. Şeker hastalarının yüzde 70'i kalp dolaşım hastalıklarından ölüyor.
5. Kilonuza dikkat edin. İdeal kilo ile tehlike yüzde 50 oranında azalır.
6. Günde iki bardak şarap için. Bu da tehlikeyi yüzde 25-45 oranında azaltır.
7. Haftada iki kere 30 dakika süreyle yapacağınız spor, tehlikeyi yüzde 45 oranında azaltır.
8. Stresten kaçının. Stres tansiyonu yükseltir ve bunun sonucu olarak enfarktüs tehlikesi başgösterir.
9. Günde alınan 100 mg Asetilsalisilasit tehlikeyi yüzde 30 oranında azaltır.
ENFARKTÜSÜN İLK İŞARETLERİ
Akut enfarktüsün işaretleri şunlardır:
· Göğüs kafesinde ve buradan iki kola birden, karına, kürek kemiklerinin arasına ve çenenin alt kısmına yayılan şiddetli, uzun süreli ağrılar.
· Çoğu zaman göğüs kafesinde yanma hissedilir, ağrılar boyuna ve karnın üst kısmına da girebilir.
· Göğüs kafesinde sıkışıklık veya şiddetli ağrılar.
· Soluk bir yüz rengi, alında ve dudağın üst kısmında veya yüzün her tarafında soğuk ter.
· Oturmaya veya yatmaya zorlayan nefes alma zorluğu (sık sık derin olmayan nefes almalar).
· Aniden bilinçsiz olarak yere yıkılma.
SON ARAŞTIRMALAR
Son yıllarda gerek kalp-damar, gerekse kanser hastalıklarının oluşmasında yağ soylu maddelerin önemli rolü olduğu görüşü, yağların sağlığımız için zararlı olduğu izlenimini uyandırabilir. Ancak bu hatalı bir yargıdır. Yağların diyetten tamamen kaldırılması, aşırı ve dengesiz tüketimleri kadar zararlı olabilir. Yağların vücudumuzda bir çok önemli görevleri olup, belli bir düzeyde alınmaları sağlığımız için gereklidir. Hiç yağ yemesek de vücudumuz yağ soylu maddelerin çoğunu nişasta ve proteinli gıdalardan üretebilir, ancak vücutta yapılamayan ve dolayısıyla "elzem yağ asiti" olarak tanımlanan linoleik asitin, diyetle alınan çoklu doymamış yağlarla az miktarda ama mutlaka alınması gerekir. Beslenme ve gıda uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt uyarısı şöyle: "Tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemez. Diyetten, kolesterol içeren gıdaların çıkarılması yanlıştır, çünkü gereksiz yere besleyici gıdalardan uzak kalınmış olur."
Son 20 yılda yapılan araştırmalar bu sonucu çıkarıyor. Diyetle alınan kolesterol yani tabağımızdaki kolesterol kanımızdaki kolesterolü pek fazla etkilemiyor. Örneğin, yüksek kolesterol içeren bir gıda olan yumurtanın, kan kolesterolünü yükseltme potansiyeli düşüktür. Yoğurt, kolesterol içeren bir gıda olmasına karşın, kan kolesterolünü düşürmekte, LDL/HDL oranını olumlu yönde etkilemektedir. Aynı şekilde balık da kolesterolü yüksek bir gıdadır, ancak içerdiği omega 3 yağ asitlerinden dolayı LDL/HDL oranını düzeltmektedir. Buna karşın, çikolata ve hindistan cevizi yağlarında kolesterol olmadığı halde, bu yağları içeren gıdaların tüketimi kan kolesterolünü yükseltmektedir. Bu nedenlerle, kan kolesterol düzeyini düşürmek isteyen bir kişi, diyetinden kolesterol içeren gıdaları çıkartarak sorunu çözebileceğini düşünürse, yanlış olur ve gereksiz yere yoğurt, balık ve yumurta gibi besleyici gıdalardan yararlanamaz. Zaten yiyeceklerle alınmayan kolesterol açığı karaciğerde yapılan üretimle kapanacaktır. Ancak aşırı düzeylerde ve sakıncalı gıdalarla alınan kolesterolün damarlar üzerinde olumsuz etki yaptığı da bir gerçektir.