Kadınlarda kısırlık nedenleri

  • Konuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
  • Görüntülenme 1.793
M
Misafir
Kadınlarda kısırlık nedenleri, Kadınlarda kısırlığın sebepleri

Kadına bağlı kısırlığın sebepleri çok farklı olabilmektedir. Kısırlık sebepleri arasında en sık görülenleri adet ve yumurtlama bozuklukları, endometriozis, polikistik over, erken menapoz, tüplerin kapalı olması ve kadınlık organlarına ait yapısal anormalliliklerdir. Bunlar dışında bir çok farklı neden de tespit edilebilinmektedir. Nedeni bilinmeyen (açıklanamayan) kısırlık da söz konusudur.Kadında kısırlık nedenleri;


1.Yumurtlama bozukluğu;

Kadında en sık görülen kısırlık sebebi olup yumurtlama bozukluğu dendiğinde, yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması anlaşılır. Anormal yumurtlama kısırlığı oluşturan nedenlerin yaklaşık %5-25'ini oluşturur. Normal koşullarda, her ay yumurtalıklardaki olgunlaşmamış yumurtalardan bir tanesi gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama meydana gelir. Anovulasyon yumurtlamanın olmamasıdır. Adet düzensizlikleri ve infertilitenin en önemli nedeni anovulasyondur. Adet görüldüğü halde ovulasyon (yumurtlama) olmayabilir.Adetlerin seyrek veya hiç görülmemesi çoğu zaman bir yumurtlama bozukluğunu gösterir, ancak adetlerin tamamen düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozukluklarına rastlanabilir. Yumurtlama bozukluğu başlıca dört ana grupta incelenebilir ;

· Birinci grupta yumurtalıkları uyaran hormonların eksikliği söz konusudur.

· İkinci grupta polikistik over sendromlu (PCOS) olgular vardır. Adet görmeme veya seyrek adet görmeye ilaveten kadındaki androjen hormonu fazlalığı ile karakterize cilt değişiklikleri (tüylenmede artma, yağlı cilt, sivilce) görülmektedir.

· Üçüncü grup erken menopoz hastalarıdır. Bu hastalarda tüp bebek dahil, her türlü yumurtayı uyarıcı ilaç ve protokol başarısızdır. Bununla birlikte, erken menopoz olan kadınların bir kısmında (%10), ilk 5 yılda, yumurtalık fonksiyonunun geriye gelmesi söz konusu olabilir. Bu geriye gelmenin, hangi kadında ne zaman olacağı ve beraberinde yumurtlama olup olmayacağı veya ne kadar süreceği konusunda öngörücü bir bilgi yoktur.

· Dördüncü grup prolaktin denilen süt salgılayıcı hormon fazlalığı ile karakterize durumdur. Prolaktin hormonu fazlalığında yumurtlama gerçekleşmez. Prolaktin düşürücü ilaç tedavisi ile yumurtlama çoğu kadında geriye gelir.

2.Tüplerin hasarlı veya tıkalı olması;

Tüplerin kısmen veya tamamen tıkalı olması durumunda sperm ve yumurta'nın tüp içinde biraraya gelmesini engelleyerek döllenme ve buna bağlı gebeliği imkansız kılar. İnfertilite nedenlerinin %35'ini tüplere ait bozukluklar oluşturmaktadır. Değişik nedenlere bağlı her iki tarafta tüp-yumurtalık anatomik ilişkisini bozacak yapışıklık varlığında da kısırlık oluşur. Tüplerdeki bu yapışıklık, geçirilmiş enfeksiyon, endometriozis veya geçirilmiş bir ameliyat sonrası kalan karın içi yapışıklıkları gibi birçok nedene bağlı olabilir. Gelişmiş ülkelerde cinsel yollardan bulaşan enfeksiyonlar tüplerdeki hasarın en önemli nedendir. Ülkemizde kadın üreme organları tüberkülozu (verem) da nadir olmayacak sıklıkta kısırlığa neden olmaktadır.

3.Rahim içi yapışıklıklar;

Rahim içi yapışıklıklar da kısırlık nedeni olabilmektedir. Geçirilmiş kürtaj, rahim ameliyatı veya verem sonrası rahim içi yapışıklıklar gelişebilmektedir. Tüp bebek uygulamasından önce rahim içinin normal olarak görüntülenmesi çok önem arz eder; bu nedenle Histerosalpingografi veya çoğu zaman histeroskopisi ile değerlendirme yapılmaktadır. Histeroskopisi esnasında saptanabilecek normalin dışında durumlarda ;rahim içi yapışıklık, polip, myom, veya doğuştan olan perde-septum varlığında aynı anda düzeltme sağlanabilmektedir Rahim içinde gelişen polipler de kısırlığa sebep olabilmektedir. Polipler iyi huylu, küçük, et beni gibi doku oluşumlarıdır. Kötü bir hastalıkla ilgileri yoktur, fakat bazen gebeliğe engel olabilirler. Küçük bir operasyon ile tedavileri mümkündür.

4.Rahim ağzı faktörü;

Kadında kısırlığa sebep olan rahim ağzı problemleri arasında şekil bozuklukları, enfeksiyonlar ve mukus kalitesinin iyi olmayışı ,rahim ağzında (serviks) görülen polipleri saymak mümkündür. Adetin değişik evrelerinde rahim ağzı salgısı hormonların etkisi ile miktar ve kıvam olarak değişiklikler gösterir. Östrojen ve progesteron hormonları etkisi altında mukusun siklus sırasında miktarı ve niteliği değişir .Mukusun uygun nitelikte olmaması halinde spermin kadın üreme yollarında ilerlemesine engel olabilmektedir.

5.Endometriozis;

Endometriyozis rahim içini döşeyen dokunun rahim dışında gelişmesi olarak ifade edilir. Normal yerleşiminin dışında bulunan bu odaklar, zamanla yapışıklıklara veya yumurtlamanın bozulmasına neden olabilir. Endometriyozisli hastaların %70’i kısırlık problemi yaşamaktadır Endometriozis tıpkı rahim içini döşeyen doku gibi hormonlara duyarlı olup adet sırasında kanar. Karnın içinde oluşan bu kanamalar zamanla yapışıklıklara sebep olurlar. Teşhis koymak için laparoskopi kullanılır. Laparoskopi, iç organların görülebilmesine ve mümkünse tedavisine olanak sağlayan cerrahi bir işlemdir. Laparoskopi ile tanımlanan endometriozis, kadınların %35'inde tek başına infertilite (kısırlık) nedenidir.
Endometriozis yumurtalıklarda yerleştiği zaman kist oluşumuna neden olur. Bu kistlere endometrioma veya halk arasında söylendiği gibi ‘Çikolata Kistleri ‘adı verilir. Ciddi yumurtlama sorunlarına neden olabilen bu kistler tedavi edilmelidirler. Kısırlık sebebi ile başvuran kadınların yaklaşık %20’ sinde değişik boyutlarda endometrioma saptanmaktadır.

6. Bağışıklık sistemi ile ilgili nedenler;

İmmunolojik (alerjik) nedenlerin tedavisi sınırlıdır. Spermleri öldüren ya da hareketsiz hale getiren antikorlar servikal salgıda , sperm yüzeyinde, spermde veya her üçünde birden bulunabilir. Kadından elde edilen servikal mukus, erkekten elde edilen sperm ve çiftin her ikisinden alınan kan örnekleri bu antikorları saptamak amacı ile incelenebilmektedir.

7. Nedeni açıklanamayan kısırlık;

Günümüzde tıbbın olanakları ile ortaya konulamayan kısırlık durumlarında nedeni açıklanamamış kısırlık (idiopatik infertilite) söz konusu olur. İnfertil çiftlerin yaklaşık % 5-10'unda tüm testler normal bulunmaktadır. Testler ile ortaya çıkarılamayan sperm bozuklukları, yumurtanın çatlaması ve tüpler içindeki hareketinde bazı bozuklukların varlığı öne sürülen varsayımlar arasındadır. Psikolojik etkenler ve stresin de
hormon dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapabileceği bilinmektedir. Stresin ortadan kalkma durumunda doğal yollardan gebeliklerin oluştuğu bilinmektedir. Açıklanamayan kısırlığın tedavisinde ilk seçenek olarak, aşılama ve ovulasyon indüksiyonu uygulanmaktadır.

8. Kadının yaşı;

Kadının yaşının ilerlemesiyle birlikte yumurtlama sıklığı ve kaliteli yumurta oluşumu azalmaktadır. Özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda hamile kalma başarısı gittikçe azalmaktadır. 40 yaşından sonra adet düzeni çoğunlukla normal olduğu halde gebe kalma oranı %10'un altına düşmektedir. Yumurtaların gelişmesi ve ovulasyon meydana gelse de, oluşan yumurtanın kolayca döllenebilmesi oldukça güç olmaktadır.
 
Son düzenleme moderatör tarafından:

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
5B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst