cicozz
Çocukluk cicozlarda saklı
İsrail sazanı nedir? yenir mi?
Eğirdir, İznik, Sapanca, Manyas, Çıldır ve Işıklı Gölü, İsrail sazanının (Carassius gibelio) istilasında. Bu balık, tatlı su levreği, kızılkanat, turna ve kızılgöz gibi, göllerde yaşayan birçok doğal balık türünü tehdit ediyor.
Türkiye’nin başı iç göl ve tatlı sulara kontrolsüzce bırakılan İsrail sazanı (Carassius gibelio) ile dertte. Ülkenin büyük ve önemli gölleri arasında yer alan Eğirdir, İznik, Sapanca, Manyas, Çıldır ve Işıklı Göl’de yaşayan doğal balık türleri, istilacı İsrail sazanının tehdidi altında. Manyas ve İznik göllerinin de içinde bulunduğu bazı göllerde doğal balık türlerinin yok olma noktasına geldi. Uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde sazan, tatlı su levreği, kızılkanat, turna ve kızılgöz gibi birçok balık türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, İsrail sazanının Türkiye’ye ait bir balık olmadığını söylüyor. Bu istilacı balığın kontrolsüz şekilde göl ve göletlere bırakıldığını kaydeden Albay, “Atılmasını kesinlikle yasaklamak gerekiyor. Bu işgalci bir tür. Diğer balık popülasyonunun azalmasına neden oluyor. Bu tür için yıl boyu avlanma izni vermek lazım. Baskı altında tutmak lazım. Aksi takdirde bu tek tür olarak çoğalacak. Diğer türler ortadan kalkacak. Bu balık, göllerin ekolojik gelişimi ve tür çeşitliliğinin devamı için çok büyük bir tehdit. Bunu bir an önce durdurmak lazım.” dedi.
Türkiye’nin iç göllerinde sayısını hızla artıran ve hemen hemen bütün habitatlara bulaşan İsrail sazanından balıkçılar da dertli. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği temsilcisi Kemal Çınar, imece düşüncesiyle sulara bırakılan İsrail sazanının zararının büyük olduğunu kaydediyor. Bu balığın bırakıldığı Manyas Gölü’nde diğer balık türlerinin artık görülmediğini dile getiren Çınar, “Şu anda başka tür yok. Diğer balık türlerinin yok olması buradaki doğal dengeyi bozdu. Bu istilacı balığın göl ve göletlere atılması çok doğru değil. İmece düşüncesiyle sulara bırakıldı. Sonrasında balık gerçekten üredi ama zararı oldu.” diye konuştu.
Ekonomik değeri diğer balık türlerine göre düşük olan İsrail sazanının Arap ülkelerine ihraç edildiğini belirten Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer balıklar kadar olmasa da ekonomik değeri var. İki yıldır ihracatı yapılıyor. Arap ülkeleri alıyor. Şu an kilosu 1 lira. Balıkçılar ondan para kazandıkları için memnunlar. Ancak değişik türler olsa daha iyi olurdu. 10 kilo İsrail sazanı tutmaktansa, ekonomik değeri olan balıktan iki kilo tutacaktık.” Zaman
Eğirdir, İznik, Sapanca, Manyas, Çıldır ve Işıklı Gölü, İsrail sazanının (Carassius gibelio) istilasında. Bu balık, tatlı su levreği, kızılkanat, turna ve kızılgöz gibi, göllerde yaşayan birçok doğal balık türünü tehdit ediyor.
Türkiye’nin başı iç göl ve tatlı sulara kontrolsüzce bırakılan İsrail sazanı (Carassius gibelio) ile dertte. Ülkenin büyük ve önemli gölleri arasında yer alan Eğirdir, İznik, Sapanca, Manyas, Çıldır ve Işıklı Göl’de yaşayan doğal balık türleri, istilacı İsrail sazanının tehdidi altında. Manyas ve İznik göllerinin de içinde bulunduğu bazı göllerde doğal balık türlerinin yok olma noktasına geldi. Uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde sazan, tatlı su levreği, kızılkanat, turna ve kızılgöz gibi birçok balık türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, İsrail sazanının Türkiye’ye ait bir balık olmadığını söylüyor. Bu istilacı balığın kontrolsüz şekilde göl ve göletlere bırakıldığını kaydeden Albay, “Atılmasını kesinlikle yasaklamak gerekiyor. Bu işgalci bir tür. Diğer balık popülasyonunun azalmasına neden oluyor. Bu tür için yıl boyu avlanma izni vermek lazım. Baskı altında tutmak lazım. Aksi takdirde bu tek tür olarak çoğalacak. Diğer türler ortadan kalkacak. Bu balık, göllerin ekolojik gelişimi ve tür çeşitliliğinin devamı için çok büyük bir tehdit. Bunu bir an önce durdurmak lazım.” dedi.
Türkiye’nin iç göllerinde sayısını hızla artıran ve hemen hemen bütün habitatlara bulaşan İsrail sazanından balıkçılar da dertli. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği temsilcisi Kemal Çınar, imece düşüncesiyle sulara bırakılan İsrail sazanının zararının büyük olduğunu kaydediyor. Bu balığın bırakıldığı Manyas Gölü’nde diğer balık türlerinin artık görülmediğini dile getiren Çınar, “Şu anda başka tür yok. Diğer balık türlerinin yok olması buradaki doğal dengeyi bozdu. Bu istilacı balığın göl ve göletlere atılması çok doğru değil. İmece düşüncesiyle sulara bırakıldı. Sonrasında balık gerçekten üredi ama zararı oldu.” diye konuştu.
Ekonomik değeri diğer balık türlerine göre düşük olan İsrail sazanının Arap ülkelerine ihraç edildiğini belirten Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer balıklar kadar olmasa da ekonomik değeri var. İki yıldır ihracatı yapılıyor. Arap ülkeleri alıyor. Şu an kilosu 1 lira. Balıkçılar ondan para kazandıkları için memnunlar. Ancak değişik türler olsa daha iyi olurdu. 10 kilo İsrail sazanı tutmaktansa, ekonomik değeri olan balıktan iki kilo tutacaktık.” Zaman
