Eserleri, Biyografisi İhsan Ketin - İhsan Ketin Kimdir Hayatı

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
İhsan Ketin


İhsan Ketin (d. 1914 Kayseri - ö. 16 Aralık 1995 İstanbul) Türk jeolog. Türkiye'de "Jeoloji'nin babası" diye anılan Jeoloji profesörü İhsan Ketin yurtdışında da 1948Kuzey Anadolu Fay Hattının gerçek yapısını ortaya koymasıyla tanınmaktadır.[1] yılında
1914'te Kayseri'de doğan İhsan Ketin, ortaokulu ve liseyi Kayseri'de yatılı-burslu olarak okudu. Sonrasında Atatürk'ün gelişim için başlattığı yurtdışı bursu için başvuruda bulunan Ketin, bursu kazanıp 1932 yılında Almanya'ya gitti. İki yıllık dil eğitiminden sonra 1934'te Berlin Üniversitesi'nde jeoloji eğitimi almaya başlayan Ketin, Berlin'deki siyasal karmaşa ve hocalarının arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Bonn Üniversitesi'ne geçti. Ünlü jeolog Hans Cloos'un yanında çalışmalarına devam eden Ketin, 1938 yılında doktora tezini tamamladı ve Türkiye'ye döndü. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Enstitüsü'nde yardımcı doçent doktor olarak göreve başlayan Ketin, o sırada 24 yaşındaydı ve ülkenin doktora yapmış ilk jeoloğuydu.
Ülkeye dönüşünün ertesi senesi yaşanan Erzincan deprem felaketi ve 33.000 kişinin ölümü sonucu depremlerle ilgili çalışamalara başlayan Ketin, yurdun çeşitli bölgelerinde irili ufaklı sayısız depremi araştırdı. 1939'da başladığı çalışmalarını 1948 yılında "Anadolu Bloku" adıyla yayınladı ve dünya çapında ses getirmeyi başardı. "Kuzey Anadolu Fay Hattı"'nın varlığını kanıtladığı bu makale, özellikle eğitim gördüğü Almanya'da çok büyük ilgi gördü ve bu sayede Ketin'e, jeoloji konusunda üst düzey bir ödül sayılan ‘‘Gustav Steinmann Madalyası’’ verildi.
1950-51 yılları arasında ABD'ne giden Ketin, dönüşünden kısa bir süre sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'ne geçti ve iki üniversite arasında uzun sürecek bir rekabeti başlattı.
1942 yılında Bedia Hanım'la yaptığı evlilikten olan ilk çocukları Ali'yi (1943) 1.5 yaşındayken kaybeden Ketin, 1946 doğumlu ikinci oğlu Mehmet'i ise 1969'da apandisiti zamanında teşhis edilememesi ve patlaması nedeniyle kaybettiler. Üçüncü çocukları Ahmet ise inşaat mühendisliği eğitimi aldı ve ABD'ne yerleşti.
1999 depremi öncesinde bölgenin yerleşim için uygunsuzluğu ve deprem riski konusunda sayısız kez yetkilileri uyaran Ketin'in uyarıları dikkate alınmadı ve 30.000 kişinin öldüğü Gölcük depremi Ketin'i tekrar ülke gündemine soktu.

Ödülleri
  • Onur Üyeliği 1993 Türkiye Bilimler Akademisi,
  • Hamit Nafiz Pamir Hizmet Ödülü 1981 Türkiye Jeoloji Kurumu,
  • Bilim Ödülü 1981 TÜBİTAK,
  • Onur Üyeliği 1984 Londra Jeoloji Topluluğu, İngiltere,
  • Gustav-Steinmann Madalyası 1988 Almanya,
  • Fahri Doktora 1988 Bonn Üniversitesi, Almanya,
  • Onur Üyeliği 1988 Amerikan Jeoloji Topluluğu, ABD,
  • Onur Üyeliği 1990 Bulgaristan.
 
cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Türkiye'yi 50 yıl önce uyarmıştı

Atatürk'ün jeoloji tahsiline gönderdiği İhsan Ketin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı 1948'de keşfetti
‘‘Açık havada, çıplak tabiatın sinesinde çalışma hakkı her meslekte yoktur. Jeologlar daima genç kalan insanlardır. Birlikte geçirilmiş bir dağbaşı bir çadıraltı hayatının bize verdiği bir arkadaşlık sevgisi vardır ki, bizleri diğer mesleklerde olduğundan daha fazla birbirimize bağlar’’ demişti Türkiye'de modern jeolojinin kurucusu Prof. Dr. İhsan Ketin.
Onun amacı ‘‘yaşamı boyunca milletin ve devletin desteğiyle aldığı eğitimin hakkını ödemekti’’. Ancak Ketin'i ne mükemmel bir eğitim alması ve dünyanın önde gelen jeologlarından biri olması için yurtdışına gönderen devleti ne de 17 Ağustos İzmit Depremi'yle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yıkıcı gücünü bir kez daha keşfeden milleti önemsedi.
Yaşamının 55 yılını dağlarda, çadırlarda yer bilimine adayan İhsan Ketin, yurtdışında gördüğü saygınlığı kendi ülkesinde bulamadı. Ketin'in yazdığı makaleler yabancı jeologlara tez konusu olurken, kendi ülkesinde ancak ölümünden dört yıl sonra, on binlerce insanın ölümüyle birlikte gündeme geldi.
ERCİYES'İN KALINTILARI
Türkiye'de jeoloji biliminin ‘‘babası’’ olarak kabul edilen İhsan Ketin 1914 yılında Kayseri'de doğdu. Çocukluk yıllarında, ona en ilginç gelen oyuncaklar, koyu siyah ama beyaz benekli çakıl taşlarıydı. Çocukken büyük bir zevkle tırmandığı koniler Erciyes Dağı'nın cürufları, oynadığı taşlarsa volkanik Erciyes'in tabiata miras bıraktığı andezit ve bazaltlardı.
ÖĞRETMENLİK HAYALİ
Erciyes Dağı'nı hayranlıkla izleyen İhsan Ketin, ortaokul ve liseyi Kayseri'de yatılı-burslu olarak okudu. Kayseri Lisesi müdürü Yunus Könü ondaki cevheri farketti ve ona genç nesilleri eğitmenin önemini anlattı. Öğretmen olmayı kafasına koyan Ketin, öğretmen olmak için önce yurtdışı burs sınavına sonra da fizik-kimya öğretmenliği sınavına girdi.
Yurtdışı eğitimi için girdiği sınavın sonuçları açıklanmadan öğretmenlik sınavının sonuçları açıklandı ve İhsan Ketin fen bilimleri öğretmenliğini kazandı. Kayıt hazırlıklarına başladığında, yurtdışında eğitim imkanına da kavuştuğunu öğrendi. Büyük şehir ve öğretmenlik hayaliyle yanıp tutuşan İhsan Ketin, ‘‘İstanbul'da yaşayamadan, Almanya'nın yolunu tuttu’’.
ATATÜRK GÖNDERDİ
İhsan Ketin, Atatürk'ün her alanda yetkin bilimadamları yetiştirmek için yurtdışına gönderilmesini istediği gençlerden biri olarak 1932 yılında Almanya'ya gitti.
İki yıl Almanya'da dil eğitimi gören Ketin, 1934 yılında Berlin Üniversitesi'nde jeoloji alanında eğitim almaya başladı. Jeoloji alanında Alman ekolünü yaratan üç hocasının yapısal jeoloji konusunda anlaşmazlığa düşmeleri ve II. Dünya Savaşı öncesinde Berlin'in yaşadığı siyasi karmaşa yüzünden, Ketin, eğitimine Bonn Üniversitesi'nde devam etti.
KAYALARDA GİZLİ GERÇEK
Bonn Üniversitesi'nde, yer bilimini, ‘‘Cloos Ekolü’’nün yaratısı Hans Cloos'tan öğrenen Ketin, daha sonra, öğrendiklerini, öğrencilerine, ‘‘kayalarda gizlenen gerçeği bulmak’’ şeklinde açıkladı. Bu gerçeği bulup çıkarmanın yolunu da dağ, tepe, soğuk, sıcak demeden tabiatın içine gitmek olarak tarif etti.
1938 yılında doktora tezini tamamlayarak yurda dönen Ketin, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Enstitüsü'nde asistan olarak göreve başladı. Ketin, 24 yaşında görevine başladığında genç cumhuriyetin doktora yapmış ilk jeoloğuydu.
FAY HATTI
İhsan Ketin, yurda döndükten kısa bir süre sonra Tercan, ardından da yüzyılın en büyük felaketi olan ve 33 bin insanımızı kaybettiğimiz Erzincan depremi yaşandı.
Bu depremin ardından Ketin, 1942'de Niksar, 1943 yılında Tosya, 1944 yılında Bolu-Gerede ve 1946 yılında Çankırı'da yaşanan depremler üzerinde çalıştı.
Erzincan depreminin ardından başladığı çalışma kapsamında deprem bölgelerinde araştırma ve analizler gerçekleştirdi. Çalışmalarında deprem yaşanan bölgelerdeki yer hareketlenmeleriyle, Erzincan yöresinden batıya doğru uzanan bir deprem kuşağının varlığını kanıtladı. Ketin, 1939 yılında başladığı deprem çalışmalarını 1948 yılında batıya doğru hareket eden ‘‘Anadolu Bloku’’ adını verdiği çalışmasıyla dünyaya duyurdu.
ALMANYA ÖDÜLLENDİRDİ
Ketin'in makalesi, eğitim aldığı Almanya'da çok büyük bir ilgi uyandırdı ve jeologlar açısından temel bir kaynak olan ‘‘Geologischen Rundschau’’nun otuz altıncı cildinde yayınlandı. Almanya, bu çalışmasından ötürü İhsan Ketin'i, dünyanın en büyük jeologlarına verilen ‘‘Gustav Steinmann Madalyası’’ ile ödüllendirmeyi uygun gördü.
Ketin, ‘‘Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın güneyinde de, benzer bir yapı olabilir’’ diye uyardı ve onun teorik açıklamalarını bu kez öğrencileri araştırdı. Ve 1971 Bingöl depreminin ardından Doğu Anadolu Fay Hattı gerçeğine ulaştılar.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Bölümü'nde genç jeologlar yetiştiren İhsan Ketin, yaşadığı sürece çalışkanlığı ve araştırma hırsıyla dikkat çeken bir bilim adamıydı. 1950-51 yılları arasında kendini geliştirebilmek için bu sefer Amerika'ya gitti. İhsan Ketin, Amerika'dan döndükten sonra 1953 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine devam etti. Alanında yerli yabancı tüm kaynaklara ulaşabilen yerbilimci, yurtdışında gerçekleştirilen seminer ve konferanslara, çoğu zaman, ödenek yetersizliğinden kendi parasıyla gitti.
İKİ OĞLUNU KAYBETTİ
İhsan Ketin, İstanbul Üniversitesi'nde asistanlığa başladıktan bir yıl sonra eşi Bedia Hanım'la tanıştı. 1942 yılında evlenen ve yaşamları boyunca birbirlerine destek olan çiftin bir yıl sonra ilk çocukları Ali doğdu.
Ketin ailesi, 1.5 yaşındayken Ali'yi kaybettiler ve tüm sevgilerini 1946 yılında doğan oğulları Mehmet ile ondan iki yıl sonra dünyaya gelen Ahmet'e verdiler. Ketin çiftinin ikinci oğlu Mehmet Ketin ODTÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi öğrencisiyken mezuniyetine 1 hafta kala müthiş bir sancıyla hastaneye kaldırıldı. İhsan ve Bedia Ketin apar topar Ankara'ya geldi. Önce sarılık teşhisi konan Mehmet Ketin ameliyata alındı. Ancak apandisit teşhisi konamadan 23 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ketin'lerin üçüncü oğlu Ahmet Ketin ise Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'ni bitirdikten sonra Amerika'ya yerleşti.
ARAZİ TARAMASI
Oğullarının çok iyi okuduğunu söyleyen Bedia Ketin, her iki oğlunun çalışkanlığını ‘‘Eşimi gören insanın çalışmamasına olanak yoktu’’ biçiminde açıklayarak, babalarına bağlıyor. Bedia Ketin, evlendikten sonra kendisinin ev işlerine eşinin de tam anlamıyla çalışmalarına gömüldüğünü söylüyor. En büyük eğlencelerinin eşiyle birlikte yurtiçindeki arazi keşiflerine gitmek olduğunu anlatıyor, Bedia Hanım. Eşinizi nasıl tanımlarsınız diye sorulduğunda, ‘‘Çalışkan ve dürüst bir bilim adamıydı’’ diyor.
Ketin, Anadolu Bloku olarak adlandırdığı Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde sanayi bölgeleriyle yerleşim planlarının kurulmaması yönünde bütün hükümetleri uyardı. Ancak İhsan Ketin'in uyarılarına ne hükümetler ne de yerel yönetimler değer verdi. O ise tüm bu vurdumduymazlıklara aldırış etmeden ömrünün son dakikalarına kadar Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda olası bir depremin etkilerini araştırdı.
Atatürk'ün 1932 yılında Almanya'ya gönderdiği İhsan Ketin, Bonn'da jeoloji biliminde ‘‘Cloos Ekolü’’nün yaratıcısı, Hans Cloos'un öğrencisi oldu.
Türkiye'ye döndükten sonra, 1939'da Erzincan depremini inceledi.
1948 yılında, yerin 15 kilometre altında, o güne kadar kimsenin bilmediği, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın varlığını bilimsel olarak kanıtladı.
Dünyanın en büyük jeologlarına verilen ‘‘Gustav Steinmann Madalyası’’ ile ödüllendirildi.
Ölünceye kadar, Türkiye'deki deprem tehlikelerine karşı yetkilileri uyardı.
Tüpraş'ı, Körfez'e kurmayın dedi. Erzincan'ın, Adapazarı'nın bu günkü yerlerinde kurulmaması gerektiğini söyledi.
Uyarıları ciddiye alınmadı.
Erzincan depreminin ardından başladığı çalışma kapsamında deprem bölgelerinde araştırma ve analizler gerçekleştirdi. Çalışmalarında deprem yaşanan bölgelerdeki yer hareketlenmeleriyle, Erzincan yöresinden batıya doğru uzanan bir deprem kuşağının varlığını kanıtladı. Ketin, 1939 yılında başladığı deprem çalışmalarını 1948 yılında batıya doğru
hareket eden ‘‘Anadolu Bloku’’ adını verdiği çalışmasıyla dünyaya duyurdu.
ÖDÜLLERİ
Doksandan fazla makale ve çevirisi bulunan İhsan Ketin yurtdışında yaptığı çalışmalar ve yayınladığı makaleler nedeniyle de birçok defa ödüllendirildi:
1981 Türkiye Jeoloji Kurumu, ‘‘Hamit Nafiz Pamir Hizmet Ödülü’’
1981 TÜBİTAK, ‘‘Bilim Ödülü’’
1984 Geological Society of London, ‘‘Onur Üyeliği’’
1988 Almanya, ‘‘Gustav-Steinmann Madalyası’’
1988 Bonn Üniversitesi, ‘‘Onur Doktorası’’
1988 Amerikan Jeoloji Topluluğu, ‘‘Onur Üyeliği’’
1990 Bulgaristan, ‘‘Onur Üyeliği’’
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Üst