Ömer
Yönetici
Hazreti Şuayb Peygamberin Hayatı
Allah'ın Medyen halkına gönderdiği, onları Allah'a iman etmeye ve güzel ahlaka çağıran mübarek bir peygamber.
Medyen kavmi, kendilerine yapılan tebliğe rağmen Allah'tan korkmayan, çirkin sapıklıklar yapan, başkalarının haklarına tecavüz eden, utanma duygularını kaybetmiş, yalnızca kendi menfaatlerini ve dünyevi çıkarlarını düşünen insanlardan oluşan bir topluluktu. Kendileri iman etmedikleri gibi iman edenleri de tehdit ediyor, bozgunculuk çıkarıyor ve ticarette hile yapıyorlardı. Hz. Şuayb(a.s), Medyen halkını, bunları terk ederek din ahlakını yaşamaya davet etmiş ve onları Allah'ın azabına karşı uyarmıştır. Hz. Şuayb(a.s)'ın kavmine olan uyarısı Kuran'da şu şekilde bildirilir:
"Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı -adaleti gözeterek- tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp-eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın. Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim." (Hud Suresi, 85-86)
Medyen kavmi, güzel ahlakını ve üstün kişiliğini bildiği halde kendilerini iman etmeye ve doğruluğa çağıran Hz. Şuayb'ın çağrısını kabul etmemiş, inkar eden diğer kavimler gibi kendilerince çeşitli gerekçeler göstererek karşı çıkmışlardır:
Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın." (Hud Suresi, 87)
Hz. Şuayb, halkına kendisinin Allah'ın elçisi olduğunu hatırlatmış ve bildirdiği din ahlakının Allah'ın emirleri olduğuna dikkat çekerek, tek amacının onları doğru yola çağırmak olduğunu söylemiştir. Hz. Şuayb kavmine, Allah'ın verdiği nimetleri hatırlatmış ve bunlar için şükretmeleri gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca, Allah'ın emirlerine karşı gelip bozgunculuk yapmaya ve haksız kazanç sağlamaya devam ederlerse azabla karşılaşacaklarını bildirmiştir. Ayrıca Hz. Şuayb bu insanlara geçmişteki kavimlerin inkarları sonucu nasıl bir ceza gördüklerini de hatırlatmıştır. O kavimlerin de elçilerine karşı geldikleri için Allah'ın azabıyla karşılaştıklarına dikkat çekerek, kavmini böyle bir hataya düşmemeleri için uyarmıştır.
Din ahlakını yaşamamakta direnen Medyen halkı ise yaptıkları zulümlerin yanı sıra çirkin bir cesaretle Hz Şuayb'ı yaptığı tebliğden vazgeçmesi için tehdit de etmişlerdir. Toplumun önde gelen inkarcıları, Hz. Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri, din ahlakını yaşamaktan geri çevirmek istemiş, kendilerine uymadıkları takdirde onları yurtlarından çıkarmakla ve öldürmekle tehdit etmişlerdir. Hz. Şuayb'ın kavminin bu tehdidine karşı cevabı ise kesin ve açık olmuştur, her şeyin Allah'ın kontrolünde olduğunu, bu tehditlerden çekinmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Hz. Şuayb'ın Allah'tan gelecek azapla uyarmasına rağmen sapkın yollarını terk etmeyen Medyen kavmi Allah Katı'ndan gönderilen azapla karşılık bulmuştur.
Allah'ın Medyen halkına gönderdiği, onları Allah'a iman etmeye ve güzel ahlaka çağıran mübarek bir peygamber.
Medyen kavmi, kendilerine yapılan tebliğe rağmen Allah'tan korkmayan, çirkin sapıklıklar yapan, başkalarının haklarına tecavüz eden, utanma duygularını kaybetmiş, yalnızca kendi menfaatlerini ve dünyevi çıkarlarını düşünen insanlardan oluşan bir topluluktu. Kendileri iman etmedikleri gibi iman edenleri de tehdit ediyor, bozgunculuk çıkarıyor ve ticarette hile yapıyorlardı. Hz. Şuayb(a.s), Medyen halkını, bunları terk ederek din ahlakını yaşamaya davet etmiş ve onları Allah'ın azabına karşı uyarmıştır. Hz. Şuayb(a.s)'ın kavmine olan uyarısı Kuran'da şu şekilde bildirilir:
"Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı -adaleti gözeterek- tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp-eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın. Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim." (Hud Suresi, 85-86)
Medyen kavmi, güzel ahlakını ve üstün kişiliğini bildiği halde kendilerini iman etmeye ve doğruluğa çağıran Hz. Şuayb'ın çağrısını kabul etmemiş, inkar eden diğer kavimler gibi kendilerince çeşitli gerekçeler göstererek karşı çıkmışlardır:
Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın." (Hud Suresi, 87)
Hz. Şuayb, halkına kendisinin Allah'ın elçisi olduğunu hatırlatmış ve bildirdiği din ahlakının Allah'ın emirleri olduğuna dikkat çekerek, tek amacının onları doğru yola çağırmak olduğunu söylemiştir. Hz. Şuayb kavmine, Allah'ın verdiği nimetleri hatırlatmış ve bunlar için şükretmeleri gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca, Allah'ın emirlerine karşı gelip bozgunculuk yapmaya ve haksız kazanç sağlamaya devam ederlerse azabla karşılaşacaklarını bildirmiştir. Ayrıca Hz. Şuayb bu insanlara geçmişteki kavimlerin inkarları sonucu nasıl bir ceza gördüklerini de hatırlatmıştır. O kavimlerin de elçilerine karşı geldikleri için Allah'ın azabıyla karşılaştıklarına dikkat çekerek, kavmini böyle bir hataya düşmemeleri için uyarmıştır.
Din ahlakını yaşamamakta direnen Medyen halkı ise yaptıkları zulümlerin yanı sıra çirkin bir cesaretle Hz Şuayb'ı yaptığı tebliğden vazgeçmesi için tehdit de etmişlerdir. Toplumun önde gelen inkarcıları, Hz. Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri, din ahlakını yaşamaktan geri çevirmek istemiş, kendilerine uymadıkları takdirde onları yurtlarından çıkarmakla ve öldürmekle tehdit etmişlerdir. Hz. Şuayb'ın kavminin bu tehdidine karşı cevabı ise kesin ve açık olmuştur, her şeyin Allah'ın kontrolünde olduğunu, bu tehditlerden çekinmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Hz. Şuayb'ın Allah'tan gelecek azapla uyarmasına rağmen sapkın yollarını terk etmeyen Medyen kavmi Allah Katı'ndan gönderilen azapla karşılık bulmuştur.