Hz Peygamber'den (s.a.v) Gençlere 50 Nasihat

şeker Üye
Euzu billahi mineşşeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahim.

Hiç şüphesiz hamd ALLAH’a mahsustur. ALLAH’a hamd eder, O’na şükrederiz. O’na tevbe eder, O’ndan bizi bağışlamasını niyaz ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüklerinden O’na sığınırız. ALLAH’ın hidayete erdirdiğini saptıracak yoktur. ALLAH’ın saptırdığını da hiç kimse hidayete erdiremez.
Şahitlik ederiz ki ALLAH’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Ve yine şahitlik ederiz ki Muhammed (s.a.v.) O’nun kulu ve elçisidir. Resûl (s.a.v.) elçilik görevini yapmış, emaneti yerine getirmiş ve ümmete gereken nasihatte bulunmuştur.

ALLAH’ın salat ve selâmı kıyamete kadar sürekli olarak O’nun (s.a.v.) ve temiz ailesinin, seçkin sahâbesinin üzerine olsun.
ALLAH Resûlü’nün (s.a.v.) çeşitli münasebetlerle şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Ben ancak eğitici ve ilim öğretici olarak gönderildim.”[1]
“Ben velisi olmayanın velisiyim.”[2]
Bir keresinde de işaret parmağı ile orta parmağını göstererek şöyle buyurmuştu:
“Ben ve yetime kefil olan (onun bakım, beslenme ve işlerinin yürütülmesini üzerine alan) şu iki parmak gibiyiz.”[3]
ALLAH Resûlü’nün (s.a.v.) eğitmesi, öğretmesi, veli ve kefil olması gözetme, sevgi ve şefkatinin kusursuz göstergesi ve hidayetin kaynağıdır.
Bu prensipleri sadece saymış olmakla yetinmiyor; bilakis bunları hayatın çeşitli alanlarına da aktarıyoruz. Zira ALLAH Resûlü’nün (s.a.v.) yaşantısının bizim için bir kandil ve aynı şekilde harflerinden hikmetler fışkıran mübarek sözlerinin de örtüleri kaldıran, karanlıkları yok eden ve, dosdoğru yola ileten aydınlık nurlar olmasını istiyoruz.
Geleceğin nesli ve müslüman ümmetin ümidi olan çocuklarımız, iyi ile kötüyü ayırt edip insanı sürekli iyiye yönelten akıl ve düşünüşe dayalı bir oluşuma ve ahlâka ne kadar muhtaçlar. Halbuki hayat yolculuğu ancak bu oluşum ve gidişat ile disiplin altına alınabilir ve donmuşluk, gerikalmışlık ve başarısızlıkların esaretinden kurtulabilir.
Muhammedî kriter ve ölçüler doğrultusunda ümmetimizin çocuklarından hiç olmazsa bir nesil oluşturmaya kendimizi vakfettiğimizde aşırı hayalci davrandığımızı sanmıyorum. Öyle bir nesil ki; sağlam, köklü bir taban olmak için aktif bir maya olsun. Kan taşıyan damarları ümmetin bedenine yayılsın, arzulanan biçimlenme sürecinde ilerlesin ve temele insin.

Mekke ve Medine’deki ilk müslümanların yaşlarına baktığımızda, tereddütsüz olarak ezici çoğunluğun gençlerden oluştuğunu görürüz. Gençler tevhid dini İslam’ı kabul etmede ihtiyarları gerilerde bırakıyordu. Hz. Peygamber de gençlerle daha yoğun ve ağırlıklı olarak ilgileniyordu.

Son olarak... Hadislerin seçim ve yorumlanmasında isabet etmiş olmayı ALLAH’tan umuyorum. Yine ALLAH’tan niyazım odur ki, yaptığım işten dolayı beni en güzel biçimde mükafatlandırsın. Hiç şüphesiz O çok cömert, çok ihsan sahibidir.

Âlemlerin Rabbi ALLAH’a hamd olsun...
YAZAR: MUHAMMED ALİ KUTUP
__________________
"Selam hidayete tabi olanlarin üzerinedir"
 
Son düzenleme:
şeker Üye
Haydi Gençler İlim Öğrenmeye

Ebû Derda (r.a.) anlatıyor:

“ALLAH Resûlü’nü (s.a.v.) şöyle derken dinledim:

‘Kim ilim tahsili için yola koyulursa ALLAH onun için cennete giden yolu kolaylaştırır.

Melekler, yaptığı işten dolayı duydukları hoşnutluğu belirtmek üzere ilim öğrenenin üzerine kanatlarını gererler. Göktekiler ve sudaki balıklara varıncaya kadar yeryüzünde yaşayan tüm canlılar ilim öğrenen kimse için mağfiret dilerler.
 
şeker Üye
Alimin, ibadetle meşgul olan (âbid) kimseye olan üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras bırakmazlar. Peygamberler miras olarak sadece ilim bırakırlar. Kim ilmi elde ederse büyük bir pay ele geçirmiş olur.”

Ebû Davud, Tirmizî, İbn Mâce, Beyhaki ve İbn Hibban
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
2
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Üst