qanTa munan
Üye
Göz yaşların ne için? Şairlerin gözyaşları çok değerli ve özeldir. O gözleri güldüren de ağlatan da aynı kişi. Bunu bilmek hem güzel hem kötü. (Şiir)
*
Şairler şiir yazamadıklarında, okuyamadıklarında ağlarmış. İşte ben şimdi ordayım. Ölümün bile bu kadar acı vereceğini sanmıyorum.
*
Yanında olsaydım göz yaşlarını bir fanusa alırdım ve o fanusta sadece duygularım yüzerdi. Gözyaşlarının tuzunda eritmek için onları... (Şiir)
*
Yanımda olsaydın göz yaşlarım yerine yüreğimde misafir ederdim seni. Duygularını orada içer sarhoş olurdum.
*
Akan her damla şiirlerinin bir mısrası, hıçkırıklarınsa şiirlerinin başlığı olsa gerek. (Şiir)
*
Bu şiiri yazmak istemiyordum.
*
Biliyorum ama hüzünlü şiirler de yazar şairler, yazmalı belki de. (Şiir)
*
Ben artık hayatımın son şiirini yazdım ve yarım kaldı. Bir daha hiç şiir yazmayacağım, denemeyeceğim bile. Sende kalacak Şair, hiçbir zaman bana dönmeyecek.
*
Lütfen böyle konuşma! Evet, bende kalacak o şair belki ama sen daha çok yücelteceksin o şairi, daha çok aşacaksın mısralarını, dizelerini... (Şiir)
*
Ben yazmayacağım artık. En büyük şiiri yaşadım. Burası son nokta. En yücelere ulaştım ve şimdi tükendi bende olan tüm kelimeler. Hepsini bıraktım son şiire. Şair bitmiştir şiirden önce.
*
Şiir her zaman onu var eden şairinindir. Bitse de... Yeniden yazsa da... (Şiir)
*
Keşke hep yeniden yazabilseydim. Her defasında kelimeler secdeye varsaydı huzurunda o en büyük mısranın.
*
Her şiir şairini yansıtmaz, şairine yakışmaz. Ben de böyle bir dörtlüğüm galiba, şairini hak etmeyen... (Şiir)
*
Sen dünyanın ezel ve ebede yazılabilecek en büyük şiirisin. En yüce, en kutsal... Her şairin uğruna kelimeler eskittiğisin. Sana yakışmalı şair, sen ona değil.
*
Ama yine de şanslıyım. En azından duygu yüklü ve kimsenin ana düşüncesini bilemeyeceği bir şiirim. Yorumlanamayan, yalnızca şairinin bildiği ve yorumladığı. (Şiir)
*
Ve yalnızca onun bu kadar sevebileceği...
(Sevgilisiz bir aşka ömrü adamak`tan)
*
Şairler şiir yazamadıklarında, okuyamadıklarında ağlarmış. İşte ben şimdi ordayım. Ölümün bile bu kadar acı vereceğini sanmıyorum.
*
Yanında olsaydım göz yaşlarını bir fanusa alırdım ve o fanusta sadece duygularım yüzerdi. Gözyaşlarının tuzunda eritmek için onları... (Şiir)
*
Yanımda olsaydın göz yaşlarım yerine yüreğimde misafir ederdim seni. Duygularını orada içer sarhoş olurdum.
*
Akan her damla şiirlerinin bir mısrası, hıçkırıklarınsa şiirlerinin başlığı olsa gerek. (Şiir)
*
Bu şiiri yazmak istemiyordum.
*
Biliyorum ama hüzünlü şiirler de yazar şairler, yazmalı belki de. (Şiir)
*
Ben artık hayatımın son şiirini yazdım ve yarım kaldı. Bir daha hiç şiir yazmayacağım, denemeyeceğim bile. Sende kalacak Şair, hiçbir zaman bana dönmeyecek.
*
Lütfen böyle konuşma! Evet, bende kalacak o şair belki ama sen daha çok yücelteceksin o şairi, daha çok aşacaksın mısralarını, dizelerini... (Şiir)
*
Ben yazmayacağım artık. En büyük şiiri yaşadım. Burası son nokta. En yücelere ulaştım ve şimdi tükendi bende olan tüm kelimeler. Hepsini bıraktım son şiire. Şair bitmiştir şiirden önce.
*
Şiir her zaman onu var eden şairinindir. Bitse de... Yeniden yazsa da... (Şiir)
*
Keşke hep yeniden yazabilseydim. Her defasında kelimeler secdeye varsaydı huzurunda o en büyük mısranın.
*
Her şiir şairini yansıtmaz, şairine yakışmaz. Ben de böyle bir dörtlüğüm galiba, şairini hak etmeyen... (Şiir)
*
Sen dünyanın ezel ve ebede yazılabilecek en büyük şiirisin. En yüce, en kutsal... Her şairin uğruna kelimeler eskittiğisin. Sana yakışmalı şair, sen ona değil.
*
Ama yine de şanslıyım. En azından duygu yüklü ve kimsenin ana düşüncesini bilemeyeceği bir şiirim. Yorumlanamayan, yalnızca şairinin bildiği ve yorumladığı. (Şiir)
*
Ve yalnızca onun bu kadar sevebileceği...
(Sevgilisiz bir aşka ömrü adamak`tan)