Hızır orucu ne zaman

Ömer
Yönetici
Hızır orucu ne zaman tutulur
Hızır orucunun ne zaman olduğuna dair net kaynaklar yoktu, fakat Alevi İslâm Din Hizmetleri Başkanlığının uzun araştırmalarından sonra, bu konudaki kaynaklara ulaşılmıştır.Tabiki burada en temel kaynak Kuran'dır. (Bakara suresi, 203 ayeti)

Sayılı günlerde Allah'ı zikredin. Kuran'ın tevilini yapanlar, bu sayılı günlerin zilhicce ayı olduğu ve o ayın da Şubat ayının 13-14-15'inci günlerine tekabül ettiğini belirtir. İşte Aleviler bu sayılı günlerde yani Şubatın 13-14-15 günlerinde oruç tutarlar.
Diğer ayetlerde; İnsan suresi 7-8-9 ayetleridir. Bu ayetler şöyledir:

Ayet 7: onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.

Ayet 8: yoksula yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.

Ayet 9: Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz der.

Bu ayetlerin Hz. Ali Cenab-ı Murtaza'nın şanına geldiğini belirtirler. İmam Hasan ile İmam Hüseyin hastalanır. Ateşler içinde bir şey yiyip içmeyip baygın olarak yatarlar. Hz. Fatıma çocukların bu haline çok üzülür. Babası Hz. Muhammed'e gider. Ya babam, ya Allah'ın resulü Hasan ile Hüseyin çok hasta ateşler içinde yanıyorlar, acılarına dayanamıyorum, ne yapacağım ben, der.

Hz. Resul bunun üzerine, kızım git niyet edin, 3 gün nezir orucu tutun der. Hz. Fatıma eve gelir, Hz. Ali'ye anlatır. Hz. Ali'de niyet ederek Hz. Fatıma ile birlikte 3 günlük oruca başlarlar. Birinci gün akşam olur, sofrayı kurarlar herkesin önünde birer parça arpa ekmeği vardır, tam yemeğe başlarlar ki kapı vurulur. Kapıyı açarlar. Karşılarına biri çıkar "ya Ali ben yoksulum ve kaç günden beri açım der, yiyeceklerinizi bana verir misiniz" der. O gün ucundan birer parça kopardıkları ekmeklerini yemeyip o yoksula verirler. İkinci gün; yine oruç tutarlar akşam olduğunda aynı şey olur, sofrayı kurarlar birer lokma yedikten sonra yine kapı çalınır. Kapıyı açarlar karşılarına biri çıkar "ya Ali ben yetimim kaç günden beri açım" der, o günde yiyeceklerini o yetime verirler.

Üçüncü gün de aynı şey olur, bu defa gelen esir olduğunda, sahibinin kendisine yiyecek vermediğini söyler ve o da Hz. Ali'den yiyecek ister. Hz. Ali o günde yiyeceklerini esire verir. Esir gittikten sonra tekrar kapı çalınır ve kapıyı açarlar. Bu defa gelen Hz. Resuldür, Hz. Resul eve girer, oturur, Hasan ve Hüseyin'i dizleri üstüne alır ve şöyle söyler "Ya Ali bu yavruların hastalığı beni de üzdü" der ve sorar. "Orucunuz nasıl geçti ya Ali" der. "Sana ayandır Ya Allah'ın Resulü" Allah'ın rızası için 3 gün oruç tuttum, orucumuzu açarken, bir yoksul, bir yetim, birde esir geldi. Yiyeceklerimizden her gün birine verdik der. Hz. Resullullah "o gelenler kimdi? Tanıdın mı? ya Ali" der. "Sana ayandır Ya Allah'ın Resulü" der. Hz. Peygamber gelenlerin Hızır olduğunu söyler ve "sizlerin sabrını ölçtü Ya Ali" der.

Hızır orucu hakkında diğer bir konuda Hz.Nuh tufanında geçer. Hz. Nuh'un gemisi tufana kapıldığında, Hz. Nuh geminin kurtulması için Hz. Hızır'ı çağırır ve gemi kurtulunca üç gün oruç tutacağını söyler. Hz. Nuh'un gemisi tufandan kurtulur,bunun üzerine üç gün nezir orucu tutarlar. İşte Alevilerde dar günlerinde Hızır yetişsin diye, Hızır aşkına, Ehl-i Beyit aşkına, Allah rızası aşkına oruç tutarlar.

Başka bir kaynakta (Ali Kaya-Deylemden Dersim'e adlı kitabında) Moğol Hükümdarı Muhammed Olcayto döneminde, Gadir hum günü resmi bayram ilan edildi. Bu bayramı Alevilerin halen yaşadığını ve bunun da Hızır orucu olduğunu belirtir.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
101B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
11B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
14B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
1B
Üst