Hamile aşerdiğini yiyemesse ne olur?

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Aşermek hamileliğin bir durumu olsa gerek…her canının çektiğini yemekde denildiği gibi sakıncalı olabilir..
Burdaki bilğilerde sizin bilğilenmenize ışık tutacaktır…

Gebelik süresince anne yetersiz ve dengesiz beslenirse
* Ağırlık kazanamaz, kilo kaybeder.
* Kansızlık görülebilir.
* Bacakları ve gözkapakları şişer, bu durum yeterince protein tüketmediğinin belirtisidir.
* Çabuk yorulur, çalışma gücü azalır.
* Hastalıklara sık yakalanır ve iyileşme süresi uzar.
* Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi, eklampsi) görülür.
* Anne ölümleri görülür.
* Ölü doğum, erken doğum (prematürelik), cılız-zayıf çocuk doğumu, bedensel ve zihinsel özürlü bebek doğumları görülür.

Gebelikte kilo alma hızı
Gebelik ilerledikçe iştahta artış görülür. Bu iştah artışı gebenin ve bebeğin yeterli derecede besin almasını sağlayan doğal bir yoldur. Gebe bir kadın aldığı günlük kaloriyi artırmalıdır.
Normal koşullarda anne adayının gebelik sonuna kadar 12 kg alması gerekir. Gebeliğin ilk yarısında 3.5 kg kilo artış görülür. Ondan sonra da gebeliğin sonuna kadar ayda ortalama 2 kg’lık artışlar görülür. Bu artışın bir kısmı bebek ve organlarına, bir kısmı kan hacminin artışına ve bir kısmı da gebenin yağ dokularının artışına bağlıdır.
Gebelikte fazla kilo almak da iyi değildir. Şişman kadınlar gebelik süresince problemler yaşayabilirler. Kolların ve uylukların üst kısımlarında biriken yağ dokusunun doğum sonrasında geri dönüşü çok zordur. Normalden daha fazla kilo artışı, doğumdan sonra sağlıklı bir şekilde geri verilmeyebilir. Bu durum da kadınlarda görülen şişmanlığın en sık sebeplerindendir.
Şişman gebeler, doğum tartısı normalden fazla olan bebekler doğurabilirler. Bu bebekler arasında doğumun hemen öncesi ve sonrası ölüm oranı yüksektir. Ayrıca gebelik sırasında fazla kilo alanlarda gebelik hipertansiyonu da sık görülür.
Annedeki kilo artışı hamilelik süresince anne ve bebek arasında ayrı bir şekilde paylaşılır. Annede yağ , hamileliğin erken dönemlerinde depolanır ve gebeliğin ortalarında besin depolanması en yüksek seviyeye ulaşır. Hamileliğin son döneminde bebeğin hızlı gelişimi için ihtiyaç duyulacak enerji ve anne adayının artan :):):):)bolik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gebeliğin ortalarında plasental büyümede ve organların ağırlıklarında hızlı bir artış yanında kan yapımında da hızlanma görülür. Hamileliğin erken döneminde depolanan ve hamilelik süresince kullanılmayan yağ deposu emzirme için gerekli olan enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılır.
İdeal olarak gebeliğin ilk 3 ayında 1.3 kg ila 3.6 kg ve bundan 1 hafta sonra da 400-450 gr alınmalıdır. En hızlı kilo artışı son 3 ay içerisinde olur. Bebek doğduktan 1 yada 2 hafta sonra yaklaşık olarak 8 – 9 kilo kaybedilmelidir. Eğer gebelik süresince aşırı kilo alınmadıysa hamilelik öncesi kiloya 4 – 6 ay içinde geri dönülebilir
Nadiren de olsa bazı kadınlarda gebeliğin son haftalarında sıvı birikimi görülür. Bu sıvı birikimi bir haftada aşırı kilo almaya ve ayaklarda ve yüzde ödem oluşmasına sebep olabilir. Aynı zamanda bu sıvı birikimi preeklampsi (gebelikte şiddetli tansiyon yüksekliği ile seyreden riskli bir hastalık) adlı hastalığın işareti olabilir. İşte bu nedenlerden doktorunuz her hafta sizi muayene ederek kilo artışınızı ve sağlığınızı kontrol edecektir.

Gebelikte beslenme önerileri
* Bol miktarda su ve sıvı alınmalıdır. Sabahları kahvaltıdan önce bir bardak su içilmesi yararlıdır. Yemeklerde ve yemek aralarında bol su alınmalı ve idrar miktarının bol olmasına dikkat edilmelidir. Bol sıvı alımı böbrekleri çalışması ve kabızlığın önlenmesi için önemlidir. Gebeler günde en az 2 litre su tüketmelidirler.
* Gebeler, gebelik boyunca günlük öğün sayılarını arttırmalıdırlar.
* Hazır gıdalardan kaçınıp doğal besinler tüketilmelidir. Hazır içecekler, hazır çorbalar, ve mevsimi olmayan sebze ve meyveler tüketilmemelidir.
* Gebelerin artan iyot ihtiyacını karşılamak için iyotlu tuz kullanmaları faydalıdır. Tansiyon yüksekliklerinde yemekler tuzsuz pişirilmelidir.
* Gebelikte alkol ve sigara kullanılmaması gerekir. Alkol ölü doğum, bebekte gelişim geriliği zeka geriliği gibi durumlara neden olur. Sigara, düşük, erken doğum, düşük doğum tartılı bebek doğurma, gebelikte kanama risklerini arttırır. Sigara verdiği bir çok zararın yanında iştah keser.
* Gebelikte çay ve kahve tüketimini de sınırlamak gerekir. Aşırı miktarda alınan kafein dolaşımı olumsuz etkiler ve uykusuzluğa sebep olabilir. Ayrıca çay besinlerle alınan demirin emilimini azaltır. Bu nedenle yemeklerle ya da yemeklerden sonraki ilk bir saat içinde alınmamalıdır.
* Sebze, meyve, kurubaklagiller iyice yıkamadan tüketilmemelidir. Sebzelerin, makarnanın haşlama sularını dökülmemeli, ya suyu çektirilerek pişirilmeli ya da suları çorbalarda kullanılmalıdır.
* Yağda kızarmış hamur tatlıları yerine, meyve veya sütlü tatlıları tercih ediniz.
* Proteinler : Vücudun onarılması ve bebeğin gelişimi için gereklidir. Balık, kırmızı et,tavuk eti, kuru baklagiller ve sütten yapılan besinler protein açısından zengindir. Özellikle kırmızı et beraberinde bolca yağ içerdiğinden yağsız veya az yağlı tüketilmesi tavsiye edilir.
* Vitaminler : Dengeli ve yeterli beslenen bir gebeye ayrıca vitamin vermeye gerek yoktur. Vitamin ihtiyacı için bolca taze sebze ve meyve tüketilmesi gerekir. Her öğünde mutlaka C vitamini kaynakları tüketilmelidir. Ancak doktor tarafından önerilen dozlarda vitaminler alınabilir. Yüksek dozda vitamin almak gebe ve bebek için toksik olaylara neden olabilir. Gebe bir kadının gebeliği boyunca ihtiyaç duyduğu temel vitaminler ve miktarları şöyledir ;

Demir : 60 miligram
Folik asit : 0,8 miligram
Kalsiyum : 1.200 milgram
Vitamin A : 6.000 I.U.( uluslararası ünite )
Vitamin D : 400 I.U.

* Folik Asit : Gebelerde en sık folik asit eksikliği görülür. Folik asit eksikliğine bağlı anemi (kansızlık) görülebilir Bir çeşit B vitamini olan folik asit doğum defektlerini önlemektedir. Doğum defektlerini önlemek için, B vitamini ve folik asid alınması çok önemlidir. Prenatal destekleyici ürünler, ekmek, makarna, tahıllar, kuru fasulye, mercimek, kuşkonmaz, buğday tohumları, sebzeler ve portakal suyu bu açıdan iyi bir kaynaktır. Ama bunlar gereken miktar için yeterli değildir,doktor tavsiyesi doğrultusunda gebelik öncesi 3 ay folik asit kullanmak doğru olacaktır Çoğunlukla öldürücü nörolojik defektlere sebep olan nöral tüp defektlerinin yüzde 50’si ila yüzde 70’i hamileliğin birinci trimestri döneminde günde en az 0.4 mg folik asit alınmasıyla önlenebilir. Ayrıca takviye yapılmazsa çoğu kadın bu değere yaklaşamaz. Doğurganlık çağındaki bir çok kadın nöral tüp defektlerini önlemek için yeterince folik asit tüketmemektedir. Hamile kalabilecek her kadın en az 0.4 mg folik asit içeren vitaminler almalıdırlar.
* Mineraller : En önemlileri kalsiyum ve demir olan mineraller gerek anne, gerekse bebek için kan yapımı ve kemik yapısı başta olmak üzere pek çok yaşamsal fonksiyonun devamını sağlar
* Demir : Gebelikte demir eksikliği anemisi oldukça yaygındır. Demir içeriği yüksek olan besinlerle ne kadar beslenilirse beslenilsin ihtiyaç duyulan demir oranını karşılayabilmek için gebeliğin ilk yarısından sonra düzenli olarak demir ilaçlarının kullanılması gerekir.
* Kalsiyum : Bebeğin kemik, göz ve dişlerinin gelişimi için bol miktarda kalsiyum içeren süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi gerekir. Günde yarım kg süt içen bir gebeye ayrıca kalsiyum vermek şart değildir. Süt içemeyen gebe yoğurt veya ayran tüketmelidir.
* Karbonhidratlar : Gebelikte dikkat edilmesi gereken bir besin grubudur. Doğal besinlerden karşılanması en uygunudur.
* Bulunduğunuz ortamlardan emin olun ve zarar verecek kimyasallar, kurşun, civa gibi maddelerden uzak kalın. Radyasyona maruz kalmayın.
* Doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç ya da madde kullanmayın.
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
23B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst