Gülfem Hatun Kimdir

Ömer
Yönetici
Kanuni Sultan Süleyman Han'ın zevcelerinden Gülfem Hatun'un biyografisi ve hayat hikayesine değineceğiz.

Yılmaz Öztuna’ya göre Kanuni’nin 3. hanımı olduğu rivayet olunur. Gülfem Hatun 1497′de İstanbul’da doğmuş, 65 yaşında olduğu halde yine İstanbul’da vefat eden bu zevcesi 51 sene süren izdivaç müddetiyle görülüyor ki evliliği 14 yaşındayken vukubulmuştur. Murad adlı bir şehzadesini babası boğdurtmuştur.

Çağatay Uluçay’a göre ise,Gülfem Hatun öldürülmüştür. Ancak kabir taşında şehide-i saide yazıyor olması yâni kutlu şehid mânasına gelen bu ifadenin kötü bir eylemin sahibi olmadığını akla getiriyor.Şehzade Abdullah’ın annesi olduğu bilnimektedir.

Gülfem Hatun'un Hayatı

Kanuni, Hürrem Sultanı öyle bir aşk ile sevmiş ki, Hürrem yaşadığı sürede nerede ise başka bir kadına bakmamış. Padişah, Hürrem sultanın 1558 yılında ölümü ile içine kapanmış, bu durumu fark eden saray görevlileri her gün yanına bir cariye göndermiş ise de, hiçbirini kabul etmemiş, ta ki Gülfem Hatun’a kadar.

Gülfem Hatun da birçok cariyenin olduğu gibi, Ukrayna taraflarından küçük yaşta saray haremine getirilip, burada saray adabını ve İslâm’ı öğrenir. İlk zamanlar, geceleri rüyasında hayal meyal hatırladığı köyünü görerek uyanır ve haremin katı düzenine uymakta zorlanır,ama zamanla ortama alışır.Güzelliği,zarifliği ve yeni dinine bağlılığı ile haremdeki tüm kadınların göz bebeği olur. Kalfa denen yaşlı cariyelerden birini de anne olarak beller. Kanuni kendisine sunulan Gülfem Hatun’u, belki güzelliği, belki zekâsı, belki de Hürrem Sultan’a benzetmesinden çok beğenir. Sunulan başka cariyeleri ret ederek çoğu zamanını Gülfem Hatun’la geçirmeye başlar. Cariyelerin haremde belli harçlıkları olsa da, Kanuni, Gülfem Hatun’a her gelişinde çok değerli hediyeler sunar. Dinine çok bağlı olan Gülfem’de maddi yönden kuvvetlenmeye başlayınca, Üsküdar’da bir cami yaptırmaya karar verir. Cami önce hızlı bir şekilde yapılmaya devam ederken, bir süre sonra parası bittiği için inşaat durur. Bu duruma çare bulmaya çalışan Gülfem’e saraydaki ve onu kıskanan başka bir cariyeden bir teklif gelir. Sırasını kendisine satması karşılığı maddi yardımda bulunacağını söyler. Çaresizlik içinde bunu kabul eden Gülfem, Padişah tarafından çağrıldığında, hasta olduğunu bahane ederek gitmez ve yerine bu cariye gider. Bu durum bir iki defa daha tekrarlanınca şüphelenen Kanuni, gelen cariyeye bu durumu sorar. Cariye de, Gülfem’i iyice gözden düşürebilmek için, sırasını para karşılığı kendisine sattığını söyler, ama cami için olduğunu söylemez. Bu duruma çok hiddetlenen Kanuni, Cariyenin ve Gülfem Hatun’un boğdurulması emrini verir(1566). Kızı bellediği Gülfem’in öldürülmesi ile perişan olan kalfa, bir şekilde bu durumu Padişaha ulaştırır. Hürrem Sultan’dan sonra belki de ilk defa birini seven Kanuni, olayı duyunca çok üzülür ve derhal caminin bitirilmesi fermanını verir.
Ölümünün ilk günlerinde, mezarından geceleri nur yükseliyor söylentileri İstanbul’u saran Gülfem Hatun’un Şehide-i Saide (Kutlu Şehit) yazan mezarı, Üsküdar’ın Gülfem Hatun mahallesindeki Gülfem Hatun camisinde bulunmaktadır.

GÜLFEM HATUN CAMİİ
gulfem-hatun-cami.jpg

Not: Gülfem , gül dudaklı , gül ağızlı demektir.
 
Son düzenleme:

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
33B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
6B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
64B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
81B
Üst