Felsefe Nedir, Felsefenin Tanımı

cicozz Çocukluk cicozlarda saklı
Felsefe Nedir, Felsefe Kısaca Tanımı
Felsefe insanı ,evreni doğayı anlamak amacıyla sürdürülen bir araştırma gayesidir .Felsefe doğruyu ve gerçeği aramaktır .Bunları ararken de “ben neyim?evren nedir?nereden geliyorum?nereye gidiyoruz?yaşamın anlamı nedir?neye inanmalıyız?gibi sorulara cevap arar

FELSEFENİN KONULARI-Varlık Felsefesi
-Bilim Felsefesi
-Ahlak Felsefesi
-Din Felsefesi
-Sanat Felsefesi

1)BİLGİNİN TANIMI VE TÜRLERİ
İnsanın zihinsel faaliyetleri sonucunda elde ettiği ürünlere bilgi denir.bilene suje (öznel bilinmesi gereken nesneye obje adı verilir)
a)Gündelik Bilgi:insanın gözlem ve denemeler sonuncunda elde ettiği ürüne bilgidir.Hayatımızı kolaylaştırır.
b)Teknik Bilgi:İnsanın doğayla mücadelesinden çıkmıştır.amacı fayda sağlamaktır
c)Dini Bilgi :Varlığı inanç aracılığıyla kavrayan inanç bilgi çeşididir.
d)Sanat Bilgisi :Sanat olaylarıyla ilgilenir sübjektiftir.
e)Bilimsel Bilgi:Akıl ve deneye dayanır Belli bir metodu olan bilgidir
özellikleri
-sonuçları kesindir
-akıl ve mantığa dayanır
-evrenseldir
-yığılan ve ilerleyen bir bilgidir
-konusu ve yöntemleri bakımından 3’e ayrılır
1)İdeal(formel)Bilimleri:Matematik Mantık
2)Doğa Bilimleri :
A)YER :coğrafya iklim şartları meteoroloji jeoloji
B)YAŞAM:biyoloji,tıp,zooloji
3)İnsan Bilimleri :İnsanı ele alan bilimlerdir Psikoloji,biyoloji,antropoloji
4)Felsefe Bilgisi : İnsanın evrenin niteliğini ve yapısı hakkında gözlediklerine dayanarak düşünmesi sonucu ortaya çıkartmıştır.
1)evreni bir bütün olarak ele alır
2)sübjektiftir
3)Sonuçları varsayımlıdır
4)Akla dayanır
5)Birikimli olarak derleme özelliğine sahip değildir.
6)Bilimler nasıl?sorusuna cevap arar felsefe”niçin?”
7)Bilimsel bilgi ile felsefe bilgisinin ortak yönleri “evrensel olma,akla dayanma,merak ve hayretten doğmadır.”

FELSEFENİN ÇEŞİTLİ ALANLARLA İLİŞKİSİ

a)Felsefe-Bilim İlişkisi

Felsefe ve Bilimlerin amacı gerçeğe ulaşmaktır.Her ikisi de insanın anlama ve bilme merakından doğmuştur.Bilimler ,evrenin bazı yönlerini inceledikleri halde felsefe bize evren hakkında birleştirilmiş ve bütünleştirilmiş bilgiler vermek ister.Felsefe bu amaca ulaşmak için diğer bilimlerin verilerinden yararlanır.Bilimler olayların nasıl meydana geldiklerini araştırır.Felsefe niçin sorusuna cevap aramaya çalışır.

b)Felsefe-Din

felsefe ne din içindir ne de karşıdır.felsefe için din sadece araştırılacak konulardan bir tanesidir.Evren nasıl oluşmuştur?insan nereden nasıl türemiştir?insanın varlık amacı nedir?sorularına cevap aranması gelişmiş dinlerde de vardır.Nitekim Tevrat ta, İncil de, Kur’ an da bu soruların cevaplarını buluruz .Ancak Felsefe ile din bu soruları akla ,mantığa,ve gerçeğe dayanarak çözmek ister :Kuşku duyarak cevap arar. Oysa dinde esas olan imandır.İnsanların kuşku duyma yetkileri yoktur. Dinin kaynağı ilahi iken ,felsefeninki beşerdir.

c)Felsefe-Sanat

işlevleri bakımından birbirlerine çok yakındırlar.İkisi de mükemmeli güzeli arar.ikisi de insanın yaratıcı gücünün ürünüdür.

Felsefenin Gereği

Kişide merak ve kuşku uyandırarak araştırma yapmasını sağlar.Felsefe sayesinde toplumlar bilgi toplumu düzeyine ulaşır.Felsefe sayesinde toplumlar bilgi toplumu düzeyine ulaşırlar:Felsefe sayesinde evreninde olup bitenlerin farkında olur.

Geçmişten Geleceğe Felsefenin İşlevi

Eski yunan felsefesinin ilk dönemi evreni anlamaya yönelmiş bir felsefedir.İlk filozoflar Thales .:su, Aniximandros:hava , Heroklitos:ateş, bilmek istedikleri evrenin nasıl oluştuğu yapısı ve şeklidir Felsefenin doğayı araştırmak yerine insanı incelemesi gerektiğini savunan ilk filozoflar sofistlerdir.
Eski yunan felsefesi en parlak dönemini Sokrates,Platon,Aristo zamanında yaşamıştır.ilk çağ orta çağı etkilemekle kalmayıp yeni çağı da etkilediler.Nitekim İslam filozoflarının önde gidenlerinden Farabi , İbn-i Sina, İbn-i Rüşd düşündelerini Aristo’nun düşünceleriyle temellendirmişlerdir.Platon ve Aristo’dan sonra Yunan Felsefesinin altın çağı sona erdi.Rönesans ve reform hareketlerinin sonunda düşüce yapısı üzerinde Kilisenin etkisi kaybolmuştur.Farklı alanlarda FELSEFEDE yeni gelişimler başlamıştır.insan yaşamının her alanına girilmiştir.

Felsefe-Metafizik

Doğa ötesi konularla ilgili zihinsel açıklamalar içeren ve zaman bakımından ötesi felsefe konularından önce gelen bir felsefe disiplinidir.Duyu organlarıyla duyulup ,algılanan gerçeklikle.Tanrı ruh ölümsüzlük gibi felsefenin ilk ve son sorunlarıyla ilgilenir

METAFİZİK’İN TEMEL PROBLEMLERİ

1)VARLIKLA İLGİLİ PROBLEMLER
2)EVRENİN YAPISI VE OLUŞUMU İLE İLGİLİ PROBLEMLER
3)TANRI RUH İLE İLGİLİ PROBLEMLER

1)ONTOLOJİK PROBLEMLERİ:
Filozoflar,varlığa değişik açıdan yaklaşmışlardır.Materyalist ,idealist yaklaşmışlardır.Materyalist yaklaşıma göre maddenin dışında başka gerçek yoktur. her şey maddeden türemiştir idealistlere göre ise düşünceden.
2)EVRENİN YAPISI İLE İLGİLİ PROBLEMLER
Bunlar evrenin yapısı ve oluşumu ile ilgili problemlerdir.
3)RUHUN VARLIĞIYLA İLGİLİ PROBLEMLER
ruh nedir?ruhla beden arasındaki ilişki nedir?ne tür ilişkidir?ölümlü mü ölümsüz mü?gibi metafizik problemleriyle ilgilenir

BİLGİ FELSEFESİ: Thales ile doğmuştur.İnsan ile nesne arasındaki ilişkiyi inceleyen disiplindir.Her bilim kendi alanıyla ilgili konuları içine alır.Bilimlerden hiçbiri bilginin ne olduğunu ve hangi yolla elde edildiğini araştırmaz.Oysa bu felsefenin vazgeçemediği konudur.
BİLGİNİN KAYNAĞIYLA İLGİLİ SORULAR
*AKLA dayanan bilgi doğru bilgidir. ( RASYONELİSM )
*DENEYE “ “ “ (EMPİRİZM)
*OLGUYA “ “ “ (POZİTİVİZM)
*SEZGİYE (ENTÜİSYANİSM)
*YARAR SAĞLAYAN “ “ (PRAGMATİZM)


Doğru bilginin imkansızlığı:Genel geçer doğru bilginin varlığından ilk şüphe eden Sofistlerdir.öğrencilerine hitabet sanatını dili etkili biçimde kullanmanın yollarını öğretiyorlar doğru bilginin olmadığını söylüyorlardı.Onlar için değerli olan hakikat değil kişiye yararlı olan ve başarıya götürendir

Septizim:kesin bilgiye ulaşamayacağını gerçeğin özünü bilmeyeceğini bu bakımdan herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz yargıda bulunmaların gereksiz olduğunu savunan görüştür.

Doğru bilginin imkanı :
Rasyonelism:akıl ve onun fonksiyonu olan düşünce gücüyle olduğunu benimseyen doğru bilginin ölçütünü duyularla değil,akılla bir öğretir.

SOKRATES
Mutluluğu ve insanı mutluluğa götüren erdemdir herkesle her konuyu tartışır, doğruyu onlarla birlikte bulmaya çalışırdı .Halka değer yargılarına körü körüne inanmanın yanlışlığını gösterirdi ..Bunun içinde İRONİ ve MAİOTİk yöntemlerinden yararlanırdı ironi(alay)bir şeyi bildiğini sanan kimseyi sorgulayarak bir şey bilmediğini gösterir Maiotik(düşünce doğurtma) ile bir konuda hiçbir bilgisi olmadığını düşünen kişi yi de aslında o konuda çok şey bildiğini ispatlardı genel geçer bilginin varolduğunu ve doğuştan geldiğini kabul eder.
PLATON
Rasyonalisttir.Doğru bilginin varlığını ideal arla açıklar.buna göre birbirinden tümüyle farklı 2 dünya vardır Biri nesneler dünyası biri ideal ar dünyası Birincisi sürekli değişen ve yok olan varlıkların dünyası,2 si ise öncesiz ve sonsuz olan ideal arın dünyasıdır Her şeyin aslı oradadır ancak akılla kavranabilir.Duyu organlarıyla algılanan nesneler dünyası bir kopyası bir gölgesidir Gerek platon gerekse Sokrates bilginin doğuştan var olduğu düşüncesindedir.
ARİSTOTALES
Hocası Platonun bilgi anlayışına karşı çıkmıştır.Aristo’ya göre varlık gördüğümüz nesnelerdir.Bilgi edinme gücü akıldır,Akıl edilgen ve etken olmak üzere 2 türdedir. Malzemesini edilgen akıl yani duyum verir.bunu biçimlendiren ise etkin akıldır Aristo İslam felsefesini önemli ölçüde etkilemiştir.Aristo’ya 1.öğretmen sıfatı verilirken Fara biye 2. en önemli eseri “Organan” dır.
FARABİ
Türk asıllı bir filozoftur.duyusal değer zihinsel olmak üzere 2 tür bilgi vardır.Duyusal bilgi duyu organlarımızla tekil olan bilgiler (bilimsel değildir)ama onun maddesini oluştururlar.akıl bu bilgileri şekillendirerek genel kavram ve yargılara dönüştürür.genel geçer bilgiye ulaşılır.
RENE DESCARTES
Modern felsefenin kurucusu sayılır.Descartes in rasyonalizmi iyi yöneten bir zihin kesin genel geçer bilgiye ulaşabileceği görüşüne dayanır Her şeyden şüphe ederek.”şüphe ettiğim sürece kendisinden şüphe etmeyeceğim şey,şüphe etmekte oluşumdur” düşünerek şüphe eder ve “düşünüyorum öyleyse varım”

Empirizm: bilgilerimizin duygu ve algılardan geldiğini deneyden türediğini ve aklımızda doğuştan olan hiçbir bilgi düşünce ve ilke olmadığını ileri süren bilgi öğretisidir.Rasyonalizm in karşıtıdır.

JOHN LECKE doğuştan bilgi olmadığını bilgilerimizin deneyden ve alışkanlıklardan geldiğini savunur insan zihni dünyaya boş bir levha olarak gelir.duyular ve deneyler levhayı zamanla doldurur

Kritisizm(tenkitçilik)
Dogmatik ve septik(şüphecilik)anlayışlar arasında yer alır ve bunları uzlaştırmaya çalışır.Kritik düşünüşlere göre yapılması gereken bilginin ne olduğunu belirlemek ,onun sınırlarını analiz etmek kısaca bilginin tenkitini yapmaktır
 

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
9B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
7B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
17B
Yanıtlar
1
Görüntülenme
16B
Ahmet
A
Üst