Ömer
Yönetici
Erdoğan, Baykal'ı Atatürk ile vurdu
Partisinin Ankara Gençlik Kolları Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, son bir tavsiyede bulunduğu Baykal'ı geçmişte yaptıklarıyla vurdu. Erdoğan'ın bir de ricası vardı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, ''Artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın'' diye seslendi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, hukuk sistemi ve demokrasi açısından önemli bir süreçten geçildiğini ifade ederek, gençlerden bu süreçte kimin ne söylediğini, ne yaptığını, nasıl bir duruş sergilediğini dikkatle izlemelerini istedi.
Demokratik siyasi hayatın temel unsurlarından biri olan ana muhalefet partisine de iyi bakılmasını isteyen Erdoğan'ın, ''Sayın Baykal, son zamanlarda ne diyor?'' sözleri üzerine salondan ''yuh'' sesleri yükseldi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Gençler, şu ifade çok önemli. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesinin kullanıldığı bu ülkede, 'Laikliği millet oyuyla getirmedik' diyen bir Baykal var. 'Cumhuriyeti de devleti de demokrasiyi de Cumhuriyet Halk Partisi kurdu' diyen bir Baykal var. Ey Baykal, şunu bir defa iyi öğren; şecaat arz ederken sirkatini söylüyorsun. Bir defa devleti de Cumhuriyeti de Atatürk'ün liderliğinde milletimiz kurmuştur. Cumhuriyetimizin bir anlamı da milli iradenin ürünü olmasındandır. Sayın Baykal'ın bilmediği bir şey daha var. Devletin partisi olmaz, milletin partisi olur. Millet, her şeyin başıdır, merkezidir, temelidir. Laiklik meselesine gelince Baykal, millete güvenmediğini, millete rağmen siyaset yaptığını bu sözleriyle bir kez daha ortaya koymaktadır, itiraf etmektedir. Açıkça söylüyorum, laiklik Yüce Meclisimizin iradesiyle ve milletimize benimsetilerek Anayasaya girmiştir, CHP'nin dayatmasıyla değil. Bugün de milletimizin ekseriyeti laik devlet düzeninden yanadır, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini benimsemiştir. Atatürk'ün ve Cumhuriyetimizin en önemli başarısı da budur. Aksi takdirde 84 yıllık Cumhuriyetimizin birikimine de Atatürk'e de laikliğe de Meclis iradesine de milletimize de büyük haksızlık yapmış oluruz. Milletimizin laiklikle bir problemi yok. Baykal'ın dayatmacı anlayışıyla problemi var.''
-''LAİKLİĞİN OYLANMASINA İHTİYAÇ YOK''-
Milletin, Cumhuriyeti her dönem aynı samimiyetle sahiplendiğini belirten Erdoğan, ''birilerinin milletin kabulleriyle milli iradeyle demokrasiyle problemi olabileceğini'' dile getirdi. Bunun ''beyhude bir çaba'' olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Milletimiz laikliğe de demokrasiye de hukuk devleti anlayışına da sahip çıkmasını bilir. Türkiye'de laikliğin oylanmasına ihtiyaç yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur. Çünkü Sayın Baykal ve zihniyetinden başka, milletimizin laiklikten yana olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Buradan Sayın Baykal'a sesleniyorum, sana bu kadar vakit ayırmayı kendime zul telakki ediyorum. Sayın Baykal, artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın. Biz, senin cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerini Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz. CHP zihniyetinin, devlet dairelerinden Atatürk'ün posterlerini vefatından sonra bütün ofislerden nasıl indirdiğini çok iyi biliriz. PTT'nin pullarından resimlerini nasıl kaldırdıklarını çok iyi biliriz. CHP, fırsat bulduğu zaman geçmişindeki bu kara lekeleri, neler yaptıklarını önce geçmişinden silip atsın, ondan sonra konuşsun.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz kaç kişiyiz?'' diye hiçbir zaman soru sormadıklarını belirterek, ''Hiçbir zaman böyle marjinal, böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz'' dedi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde konuştu.
''Bir ağabeyiniz olarak hissiyatımı sizlerle paylaşmak istiyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''İlk gençlik yıllarımdan itibaren siyasetin içinde oldum. Ülkemin kaderiyle ilgilenmek kaderim oldu. Sürekli mukayeseler yaptım, sürekli sorguladım. Yenilenmeye, gelişime büyük önem verdim. Öğrenme sürecinin sonu olmadığına inandım. Türkiye'nin, büyüme, kalkınma azmini her zaman yüreğimde hissetmeye çalıştım. Çok şükür ki ülkeme hizmet etme heyecanımı yitirmedim. Millete hizmeti en büyük mesele olarak gördüm. Bütün siyasi hayatımda şunu tespit ettim: Milletin derdiyle dertlenmekten, milletin hizmetinde olmaktan daha anlamlı bir makam yok. Milletin sevgisini, hayır duasını almaktan daha büyük bir ödül yok.''
Gençlerle birlikte olmak, bu hizmet yolculuğunda gençlerle birlikte yol yürümenin, gençlerin heyecanına şahit olmanın bütün arkadaşlarıyla birlikte yüreklerini kabarttığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Heyecanımıza heyecan katıyor. Bu milletin, bu ülkenin gençleri hep birlikte sizler güven duygusu içinde olun. ümidiniz, aşkınız, azminiz hiç eksilmesin. Her gün biraz daha genişleyin.
Hayatımızın her nefesini ülkeye, millete, insanlığa hizmet için harcayacağız. Gençlik heyecanlarımız asla yanlış yapmamıza, hukuk ve hakkaniyetten ayrılmamıza izin vermemelidir, vermeyecek. Bu ülke, bu devlet, bu millet, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, insanıyla, cumhuriyetiyle, demokrasisiyle bizim.''
-''BİZ KAÇ KİŞİYİZ?'' DİYENLER
Başbakan Erdoğan, 'Biz kaç kişiyiz?' diye hiçbir zaman sormadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Hiçbir zaman böyle marjinal böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz. Çünkü tek bir millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet diyerek çıktık bu yola. Bu vatan, bu ülke, bu bayrak, bu devlet bizim, hepimizin.
İstisnasız bütün gençlerimizden isteğim bu bilinci geliştirmektir. Bu anlayışla ülkemize hizmet edeceğiz. AK Parti siyaset felsefesi 70 milyonun birlik ruhunu korumak, geliştirmektir. Bunun için diyoruz ki 81 vilayetinin 80'inde milletvekili çıkarmamız demokrasi tarihinin en önemli örneklerindendir. Sivas'ın ötesine giden kaç siyasetçi var. Göreceksiniz Sivas'ın ötesine giden yok. 81 vilayetin 80'inde bizden başka vekil çıkaran var mı? Yok. Çünkü bizde ayrımcılık yok. Çünkü biz milletimizi kucakladık, milletimiz de bizi kucakladı.''
-''İCABINDA İNANÇSIZI VAR...''-
''Bizde etnik milliyetçilik yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes canımızdır, biz onların hizmetkarıyız'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizde bölgesel milliyetçilik de yok. 780 bin metrekaresiyle bütün vatan topraklarını ihya ve inşa etmek bizim görevimizdir. Bu anlayışla buradayız. Bizde dinsel milliyetçilik de yok. Yüzde 99'u Müslüman ama Müslüman olmayan da var, Hristiyan'ı, Musevisi var, icabında inançsızı var. Bütün bunlara hizmet etmek de bizim görevimizdir. Zira laiklik, bütün inanç gruplarına idarenin eşit mesafede olması demektir. Biz bunu da uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz.
AK Parti siyaseti Türkiye'nin birlik siyasetidir. Biz eğer sokaktaki iki kişiden birinin oyunu almışsak, diğerleri bu oyu alamıyorsa bunun üzerinde iyi düşünülmesi lazım. Biz aldığımız oyların da bunun yanında alamadığımız oyların da emanet bilincini çok iyi biliyoruz. Siyasetimizin özü bu sorumluluğu her zaman en üst düzeyde hissetmektir.''
-''CUMHURİYET'İN TEMEL SÜTUNLARI''-
Hiçbir zaman Cumhuriyet'in hiçbir değerini, diğeriyle kıyaslayan bir anlayış içinde olmadıklarını ve olmayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin bütün değerlerinin bir birinin tamamlayıcısı olduğunu düşünüyoruz. Klikçi siyasetçiler ise Cumhuriyet'in değerlerini, Cumhuriyet'in temel sütunlarını birbirinin alternatifi gibi sunuyorlar. Cumhuriyet'in değerlerini, temellerini karşı karşıya getirenler millet içinde devlet için de ayrıştırıcı siyaset güdüyorlar. '70 milyon' diyemedikleri için sadece çatışma, ayrışma ekseninde siyaset yapabileceklerini düşünüyorlar.
Türkiye'yi kutuplaştırarak insanları yeniden etraflarında toplayabileceklerini, yeniden güç kazanacaklarını zannediyorlar. Bizi de çatışmanın bir tarafı gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak biz onların çekmek istedikleri mindere gelmeyeceğiz. Onların güreştiği siyaset minderinden Türkiye çok çekti. Biz birlik ve beraberlikten zerre kadar adım atmayacağız.''
Başbakan Erdoğan, kendi siyasi çıkarlarını hiçbir zaman Türkiye'nin çıkarlarının üzerinde görmeyeceklerini belirterek, ''Cumhuriyet'in 100. yıl hedeflerinden zerre kadar geri adım atmayacağız. Ülkemiz kazanacaksa, Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız diyoruz. Bugüne kadar ne yaptıysak Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesine çıkmak için uğraşacağız'' diye konuştu.
Partisinin Ankara Gençlik Kolları Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, son bir tavsiyede bulunduğu Baykal'ı geçmişte yaptıklarıyla vurdu. Erdoğan'ın bir de ricası vardı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, ''Artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın'' diye seslendi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, hukuk sistemi ve demokrasi açısından önemli bir süreçten geçildiğini ifade ederek, gençlerden bu süreçte kimin ne söylediğini, ne yaptığını, nasıl bir duruş sergilediğini dikkatle izlemelerini istedi.
Demokratik siyasi hayatın temel unsurlarından biri olan ana muhalefet partisine de iyi bakılmasını isteyen Erdoğan'ın, ''Sayın Baykal, son zamanlarda ne diyor?'' sözleri üzerine salondan ''yuh'' sesleri yükseldi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Gençler, şu ifade çok önemli. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesinin kullanıldığı bu ülkede, 'Laikliği millet oyuyla getirmedik' diyen bir Baykal var. 'Cumhuriyeti de devleti de demokrasiyi de Cumhuriyet Halk Partisi kurdu' diyen bir Baykal var. Ey Baykal, şunu bir defa iyi öğren; şecaat arz ederken sirkatini söylüyorsun. Bir defa devleti de Cumhuriyeti de Atatürk'ün liderliğinde milletimiz kurmuştur. Cumhuriyetimizin bir anlamı da milli iradenin ürünü olmasındandır. Sayın Baykal'ın bilmediği bir şey daha var. Devletin partisi olmaz, milletin partisi olur. Millet, her şeyin başıdır, merkezidir, temelidir. Laiklik meselesine gelince Baykal, millete güvenmediğini, millete rağmen siyaset yaptığını bu sözleriyle bir kez daha ortaya koymaktadır, itiraf etmektedir. Açıkça söylüyorum, laiklik Yüce Meclisimizin iradesiyle ve milletimize benimsetilerek Anayasaya girmiştir, CHP'nin dayatmasıyla değil. Bugün de milletimizin ekseriyeti laik devlet düzeninden yanadır, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini benimsemiştir. Atatürk'ün ve Cumhuriyetimizin en önemli başarısı da budur. Aksi takdirde 84 yıllık Cumhuriyetimizin birikimine de Atatürk'e de laikliğe de Meclis iradesine de milletimize de büyük haksızlık yapmış oluruz. Milletimizin laiklikle bir problemi yok. Baykal'ın dayatmacı anlayışıyla problemi var.''
-''LAİKLİĞİN OYLANMASINA İHTİYAÇ YOK''-
Milletin, Cumhuriyeti her dönem aynı samimiyetle sahiplendiğini belirten Erdoğan, ''birilerinin milletin kabulleriyle milli iradeyle demokrasiyle problemi olabileceğini'' dile getirdi. Bunun ''beyhude bir çaba'' olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Milletimiz laikliğe de demokrasiye de hukuk devleti anlayışına da sahip çıkmasını bilir. Türkiye'de laikliğin oylanmasına ihtiyaç yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur. Çünkü Sayın Baykal ve zihniyetinden başka, milletimizin laiklikten yana olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Buradan Sayın Baykal'a sesleniyorum, sana bu kadar vakit ayırmayı kendime zul telakki ediyorum. Sayın Baykal, artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın. Biz, senin cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerini Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz. CHP zihniyetinin, devlet dairelerinden Atatürk'ün posterlerini vefatından sonra bütün ofislerden nasıl indirdiğini çok iyi biliriz. PTT'nin pullarından resimlerini nasıl kaldırdıklarını çok iyi biliriz. CHP, fırsat bulduğu zaman geçmişindeki bu kara lekeleri, neler yaptıklarını önce geçmişinden silip atsın, ondan sonra konuşsun.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz kaç kişiyiz?'' diye hiçbir zaman soru sormadıklarını belirterek, ''Hiçbir zaman böyle marjinal, böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz'' dedi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde konuştu.
''Bir ağabeyiniz olarak hissiyatımı sizlerle paylaşmak istiyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''İlk gençlik yıllarımdan itibaren siyasetin içinde oldum. Ülkemin kaderiyle ilgilenmek kaderim oldu. Sürekli mukayeseler yaptım, sürekli sorguladım. Yenilenmeye, gelişime büyük önem verdim. Öğrenme sürecinin sonu olmadığına inandım. Türkiye'nin, büyüme, kalkınma azmini her zaman yüreğimde hissetmeye çalıştım. Çok şükür ki ülkeme hizmet etme heyecanımı yitirmedim. Millete hizmeti en büyük mesele olarak gördüm. Bütün siyasi hayatımda şunu tespit ettim: Milletin derdiyle dertlenmekten, milletin hizmetinde olmaktan daha anlamlı bir makam yok. Milletin sevgisini, hayır duasını almaktan daha büyük bir ödül yok.''
Gençlerle birlikte olmak, bu hizmet yolculuğunda gençlerle birlikte yol yürümenin, gençlerin heyecanına şahit olmanın bütün arkadaşlarıyla birlikte yüreklerini kabarttığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Heyecanımıza heyecan katıyor. Bu milletin, bu ülkenin gençleri hep birlikte sizler güven duygusu içinde olun. ümidiniz, aşkınız, azminiz hiç eksilmesin. Her gün biraz daha genişleyin.
Hayatımızın her nefesini ülkeye, millete, insanlığa hizmet için harcayacağız. Gençlik heyecanlarımız asla yanlış yapmamıza, hukuk ve hakkaniyetten ayrılmamıza izin vermemelidir, vermeyecek. Bu ülke, bu devlet, bu millet, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, insanıyla, cumhuriyetiyle, demokrasisiyle bizim.''
-''BİZ KAÇ KİŞİYİZ?'' DİYENLER
Başbakan Erdoğan, 'Biz kaç kişiyiz?' diye hiçbir zaman sormadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Hiçbir zaman böyle marjinal böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz. Çünkü tek bir millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet diyerek çıktık bu yola. Bu vatan, bu ülke, bu bayrak, bu devlet bizim, hepimizin.
İstisnasız bütün gençlerimizden isteğim bu bilinci geliştirmektir. Bu anlayışla ülkemize hizmet edeceğiz. AK Parti siyaset felsefesi 70 milyonun birlik ruhunu korumak, geliştirmektir. Bunun için diyoruz ki 81 vilayetinin 80'inde milletvekili çıkarmamız demokrasi tarihinin en önemli örneklerindendir. Sivas'ın ötesine giden kaç siyasetçi var. Göreceksiniz Sivas'ın ötesine giden yok. 81 vilayetin 80'inde bizden başka vekil çıkaran var mı? Yok. Çünkü bizde ayrımcılık yok. Çünkü biz milletimizi kucakladık, milletimiz de bizi kucakladı.''
-''İCABINDA İNANÇSIZI VAR...''-
''Bizde etnik milliyetçilik yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes canımızdır, biz onların hizmetkarıyız'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizde bölgesel milliyetçilik de yok. 780 bin metrekaresiyle bütün vatan topraklarını ihya ve inşa etmek bizim görevimizdir. Bu anlayışla buradayız. Bizde dinsel milliyetçilik de yok. Yüzde 99'u Müslüman ama Müslüman olmayan da var, Hristiyan'ı, Musevisi var, icabında inançsızı var. Bütün bunlara hizmet etmek de bizim görevimizdir. Zira laiklik, bütün inanç gruplarına idarenin eşit mesafede olması demektir. Biz bunu da uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz.
AK Parti siyaseti Türkiye'nin birlik siyasetidir. Biz eğer sokaktaki iki kişiden birinin oyunu almışsak, diğerleri bu oyu alamıyorsa bunun üzerinde iyi düşünülmesi lazım. Biz aldığımız oyların da bunun yanında alamadığımız oyların da emanet bilincini çok iyi biliyoruz. Siyasetimizin özü bu sorumluluğu her zaman en üst düzeyde hissetmektir.''
-''CUMHURİYET'İN TEMEL SÜTUNLARI''-
Hiçbir zaman Cumhuriyet'in hiçbir değerini, diğeriyle kıyaslayan bir anlayış içinde olmadıklarını ve olmayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin bütün değerlerinin bir birinin tamamlayıcısı olduğunu düşünüyoruz. Klikçi siyasetçiler ise Cumhuriyet'in değerlerini, Cumhuriyet'in temel sütunlarını birbirinin alternatifi gibi sunuyorlar. Cumhuriyet'in değerlerini, temellerini karşı karşıya getirenler millet içinde devlet için de ayrıştırıcı siyaset güdüyorlar. '70 milyon' diyemedikleri için sadece çatışma, ayrışma ekseninde siyaset yapabileceklerini düşünüyorlar.
Türkiye'yi kutuplaştırarak insanları yeniden etraflarında toplayabileceklerini, yeniden güç kazanacaklarını zannediyorlar. Bizi de çatışmanın bir tarafı gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak biz onların çekmek istedikleri mindere gelmeyeceğiz. Onların güreştiği siyaset minderinden Türkiye çok çekti. Biz birlik ve beraberlikten zerre kadar adım atmayacağız.''
Başbakan Erdoğan, kendi siyasi çıkarlarını hiçbir zaman Türkiye'nin çıkarlarının üzerinde görmeyeceklerini belirterek, ''Cumhuriyet'in 100. yıl hedeflerinden zerre kadar geri adım atmayacağız. Ülkemiz kazanacaksa, Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız diyoruz. Bugüne kadar ne yaptıysak Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesine çıkmak için uğraşacağız'' diye konuştu.
Son düzenleme: