Elvis Presley - Elvis Presley Kimdir - Elvis Presley Hayatı

Dangerous M!ch@€l J@ck$Qn
Elvis Presley Kimdir?

BAŞARI DOLU 42 YIL
Elvis Presley, 8 Ocak 1935 tarihinde Tupelo Missisippi’de dünyaya geldi. İkiz kardeşi Jesse Garon ölü doğmuştu. Bu durum annesi Gladys ve babası Vernon’un bütün ilgisini Elvis’e yöneltmesine neden olmuştu. Küçük yaşlardan itibaren müziğe büyük ilgi duyan Elvis, ailesi ile birlikte gittiği kiliselerde dini şarkılar söylüyordu. Yıllar sonra büyük şöhrete sahip bir şarkıcı olduğunda o günleri anlatırken, tüm kilise şarkılarını ezbere bildiğini söylemişti. 11. doğum gününde hediye edilen gitar ile şarkıcılık hevesi büsbütün arttı.

1945 yılında Alabama Fairy Dairy Show’da ‘Old Shep’ ile ikincilik ödülü kazandı. 1948’de Presley ailesi Memphis’e taşındı. 1953 senesinde Humes High School’u bitiren Elvis Presley, Crown Electric şirketinde şoför olarak çalışmaya başladı. Memphis’te kendi plağını doldurma imkanı sağlayan Sun Plak Şirketi, Elvis’in dikkatini çekmişti. İlk kaydı annesi için yaptığı ‘My Happiness’ oldu. Plağın arka yüzünde ise ‘That’s When Your Heartaches Begin’ yer alıyordu. Şirketin sahibi Sam Philips’in desteği ile Elvis, 1954 yılı 5 Temmuz’unda bir rhythm and blues şarkısı olan ‘That’s All Right’ı kaydetti. Şarkıyı radyoda çalan DJ Dewey Philips, Elvis’i kitlelere ulaştıran ilk kişi oldu. O gün şarkı istek üzerine tam 7 kez çalındı.


Elvis, Memphis ve civarında yavaş yavaş tanınmaya başlamıştı. Konserler ve Grand Ole Opry, Louisana Hayride Show gibi radyo programları ile hayran kitlesini artırmaktaydı. Ancak yine de şöhretini arttırmak için daha büyük bir firmaya gereksinimi vardı. Beklenen fırsat 1955 yılı kasım ayında geldi. Albay lakaplı Tom Parker’ın menajeri olmasını kabul etti ve 35 bin dolara RCA firmasına geçti. Bu dönemde Atlantic Plak’ın sahibi Ahmet Ertegün, Elvis’i transfer etmek istemiş ancak bunu başaramamıştı.
1956 yılı ile birlikte Elvis Presley’in ünü hızla yayıldı. Ocak ayında RCA için yapılan ilk kayıtlardan sonra 28 Ocak’ta ulusal yayın yapan bir televizyon ekranında ilk defa göründü. ‘Heartbreak Hotel’i söyleyen Elvis, seksi dansı ve hareketleri ile çığır açtı. Gençler arasında büyük beğeni toplayan Elvis’e aileler pek sıcak bakmıyordu. Peşpeşe gelen televizyon şovlarının ardından 1956 ağustosunda ilk filmi ‘Love Me Tender’ için kamera karşısına geçti. ABD televizyonlarının en beğenilen programlarından ‘Ed Sullivan Show’da iki kez boy gösterdi. Yıl sonuna gelindiğinde Elvis ile ilgili herşey çılgınca satılıyor, plaklarını bulabilmek mesele oluyor, her gittiği yerde inanılmaz ilgi ile karşılanıyordu.

6 Ocak 1957 tarihinde son kez ‘Ed Sullivan Show’a katıldı. Ancak bu programda kameralar Elvis’in yalnızca belden yukarısını görüntülediler. 1957’ye iki film sığdıran Elvis, bunun yanı sıra konserlere yoğun biçimde devam etti. O sene ABD dışındaki tek konserini Kanada’da verdi. Ertesi yıl ise Elvis’in yaşamını değiştirecek iki olay yaşandı. Tüm dünyayı şok eden bir kararla askere alındı. Texas Fort Hood’da başladığı askerlik görevi sırasında annesi Gladys hastalandı. 14 Ağustos 1958 tarihinde de yaşama veda etti. Annesine çok düşkün olan Elvis için bu ölüm büyük bir darbeydi. Eylül ayında ise askerlik hizmetinin geri kalan kısmı için Almanya’ya gönderildi. Burada gelecek yıllarda yaşamını birleştireceği Almanya’da görevli bir subayın üvey kızı olan Priscilla Beaulieu ile tanıştı. Oldukça zorlu koşullarda askerlik yaptıktan sonra 3 Mart 1960 tarihinde terhis oldu.
Elvis’in Amerika’ya dönüşü çok görkemli oldu. Hayranları tarafından büyük ilgiyle karşılanan Kral, yeni albümü için kayıtlar yaptı. Ünlü şarkıcı Frank Sinatra’nın televizyon şovuna konuk oldu. ‘G.I. Blues’ ile de film setlerine dönüş yaptı. Yine eskisi gibi yoğun bir çalışma temposuna giren Kral, 1961 ile birlikte yavaş yavaş sinema çalışmalarına ağırlık vermeye başladı. O yıl şubatta Memphis’te, martta Hawaii’de verdiği konserlerden sonra sahnelerden çekildi. 1962 senesinde ‘Girls Girls Girls’, ‘Kid Galahad’ gibi filmleri ile seyirci ile buluştu. Elvis’i artık sinema dışında görmek zordu. 1963 yılında 28 yaşına giren Elvis, mayıs ayında film dışı kayıtlar gerçekleştirdi. Ancak ağırlık yine sinemadaydı. O yılın en çok kazanan erkek sinema yıldızları arasında ismi üst sıralarda yer aldı. 1964 yılında tüm dünyada ‘Beatles’ ağırlığını iyice hissettirmeye başladı. Elvis Presley ise o yıl ‘Roustabout’, ‘Kissin Cousins’ ile beyazperdede göründü. 1965’te ‘Beatles’ ile buluştu. İki efsanenin bir araya gelmesi büyük bir olaydı. 1966 yılında artık film dışı çalışmalara biraz daha fazla yer vermek isteyen Elvis, mayıs ayında ağırlıklı olarak gospel şarkıları olmak üzere kayıtlar gerçekleştirdi.

1967 senesinde piyasaya çıkan ‘How Great Thou Art’ adlı gospel albümü Elvis’e Grammy ödülü kazandırdı. 1 Mayıs’ta ise 1959’dan beri arkadaşlığını sürdürdüğü Priscilla ile evlendi. Elvis, eylül ayında stüdyoda yeni çalışmalar yaptı. 1 Şubat 1968’de kızı Lisa Marie dünyaya geldi. O yılın yaz ayı 8 yıl sonra yeni bir televizyon programına sahne oldu. Haziranda Burbank California’da çekimleri yapılan NBC TV şovu, aralıkta yayınlandı. Sonraki yıllarda ‘Geri Dönüş’ olarak adlandırılan program Elvis Presley’in kariyerini yeniden yönlendiren bir yapım oldu.
1969 yılı ocak ve şubat ayında 14 yıl aradan sonra Memphis’te stüdyoya giren Elvis Presley, iki başarılı albüm çıkardı. Aynı yılın mart ayında son filmi ‘Change Of Habit’i çekti. 31 Temmuz’da Las Vegas International Hotel’de 8 yıl sonra ilk konserini gerçekleştirdi. 1970 yılı yaz ayında ilk dokümanter filmi olan ‘That’s The Way It Is’ çekildi. Eylülde ise 1957’den sonra ilk turnesine çıkan Elvis Presley, 1971 yılında Amerika’nın en başarılı kişilerine verilen ‘Bing Crosby’ ödülüne layık görüldü. Mayıs 1971 yılında yapılan gospel kayıtları ile ertesi sene yayınlanan ‘He Touched Me’ plağı Elvis’e ikinci Grammy Ödülü’nü kazandırdı. Elvis, temmuz 1971’de Lake Tahoe’da konserlere başladı. 1971’in sonunda karısı Priscilla’nın evi terketmesi ise Kral’a büyük şok oldu.

1972 yılı nisan ayında bir başka konser filmi olan ‘Elvis On Tour’ çekildi. Film ertesi sene Altın Küre ödülü kazandı. Haziranda kariyerinde ilk kez New York’ta konsere çıkan Elvis, Madison Square Garden’da üç gün boyunca dört konserde toplam 80 bin kişiye seslendi. 1972’de Priscilla’dan sonra en uzun ilişkisini yaşadığı Linda Thompson ile tanıştı. 1973 yılı 14 Ocak tarihinde ‘Aloha From Hawaii’ şovu ile uydu aracılığı ile 40 ülkeden naklen yayınlanan konserini gerçekleştirdi. 9 Ekim 1973 tarihinde ise Priscilla ile resmen boşanan Elvis, aralıkta Stax Stüdyoları’nda yeni kayıtlar gerçekleştirdi. 16 Mart 1974’de Memphis’te 13 sene sonra ilk şovuna çıkan Elvis Presley, 20 Mart’ta aynı yerde verdiği konserde söylediği ‘How Great Thou Art’ ile bir Grammy daha kazandı. 8 Ocak 1975’te 40 yaşına giren Elvis, sağlık sorunları ile de boğuşmaya başladı. İki kez hastaneye yatan Kral, mart ayında ‘Today’ albümü için stüdyoya girdi. 31 Aralık 1975 tarihinde Pontiac Michigan’da verdiği yeni yıl konseri ise 62.000 hayranı tarafından izlendi.
1976 yılı konser ve turneler açısından çok yoğun bir döneme rastladı. Şubatta bu kez Graceland’da yeni albümünün kayıtlarını gerçekleştiren Elvis Presley, sağlığı elvermemesine karşın kısa aralıklarla çok sayıda turneye çıktı. Mayıs ayında son defa Lake Tahoe’de program gerçekleştirdi. 14 şovdan oluşan gösteri kapalı gişe olarak gerçekleşti. Ekimde ise yaşamının son kayıtlarını yine Graceland’da yaptı. Kasımda Ginger Alden ile birlikte olmaya başladı. Aralık ayında Las Vegas’ta son konserlerini verdikten sonra 31 Aralık’ta bu kez Pittsburg’da hayranlarının karşısına çıktı.


1977 yılı şubatı ile birlikte yeni turnelere çıkan Elvis, o dönemde yapılması planlanan yeni albüm çalışmasını gerçekleştirmedi. Mart, nisan, mayıs ayları birbiri ardına verilen konserlerle geçti. Yeni çalışma yapılmayınca RCA, 1976 yılı kayıtlarının yanı sıra ve konser şarkılarını da içeren albümü ‘Moody Blue’yu yayınlandı. Bu arada 1 Haziran’da Elvis’in CBS Televizyonu’nda yeni bir şovunun yayınlanacağı ilan edildi. Bu program Elvis’in haziran turnesinden görüntüler içerecekti. Çekimler 19 ve 21 Haziran tarihlerinde yapıldı. 26 Haziran 1977’de Indianapolis’te kariyerinin son konserine çıktı. Elvis, 31 Temmuz 1969 tarihinden son şovuna dek 1126 konser verdi. Yeni turne 17 Ağustos 1977 tarihinde Portland kentinden başlayacaktı. Ancak 16 Ağustos 1977’de Graceland’ın banyosunda kız arkadaşı Ginger Alden tarafından yerde yatar halde bulundu. Turne menajeri Joe Esposito tarafından Baptist Memorial Hastanesi’ne kaldırılan Elvis yaşama döndürülemedi. Bütün dünyayı şok eden ölümün ardından Elvis, Forest Hill Mezarlığı’na annesinin yanına defnedildi. 2 Ekim 1977 tarihinde ise annesinin naaşı ile birlikte mezarı Graceland’a nakledildi. 3 Ekim 1977’de Elvis’in son turnesini kapsayan ‘Elvis In Concert’ programı CBS Televizyonu’nda yayınlandı.



KRAL'IN FİLMLERİ
Elvis, müzik alanında şöhreti yakalar yakalamaz, karizmatik kişiliği ve yakışıklı görünümü nedeniyle Hollywood'un da dikkatini çekmişti. Yakışıklı idollerini beyaz perdede de görmek isteyen gençler, çok beklemek zorunda kalmadılar ve 1956'daki ilk filmi "Love Me Tender" ile bu arzularına ulaştılar. Filmlerinde söylediği şarkılardan oluşan soundtrack plaklarının da çok satması, Hollywood'un, Elvis için başarının yanında çok da kârlı bir alan olarak nitelenmesine yol açtı. 1958'de askere gidene kadar toplam dört film çeviren Elvis'in özellikle "King Creole"de gösterdiği başarılı performans, birçok eleştirmen tarafından beğenilmiş ve "şarkı söylemenin yanında rol da yapabiliyor" demelerine neden olmuştu.

Askerden döndükten sonraki ilk filmi "G.I. Blues"un büyük başarısı, sinema dünyasının Kral'ı beklediğinin de göstergesi olmuştu adeta. Daima ciddi bir aktör olma isteğini dile getiren Elvis, bunu "Flaming Star" ve "Wild in the Country" filmlerinde gerçekleştirme şansı bulsa da, maalesef bu iki filmin gişe başarısının G.I. Blues kadar iyi olmaması, bu arzusuna ulaşmasına engel oldu. 1961'deki "Blue Hawaii", müthiş hasılatı ile, izlenecek yöntemle ilgili olarak son noktayı koydu: "Elvis'e güzel mekanlarda, güzel kızlarla bol şarkılı filmler çevirtilecek ve bunların soundtrack albümleri çıkartılacaktı." Film hasılatını olumsuz etkiler diye konserlere son verildi. Filmler iyi para getirmesine rağmen senaryolar son derece sıradan olmaya başlamıştı. Hollywood yapımcıları "Elvis Filmleri"nden kazandıkları parayla büyük prodüksiyonları gerçekleştiriyorlar, ama bu paraları kazanmalarını sağlayan Elvis'i sıradan filmlerde oynatıyorlardı. Frank Sinatra gibi, şarkıcılığın yanında iyi de bir aktör olmayı hayal eden Elvis'e Hollywood bu şansı hiçbir zaman vermedi. Üstelik menajeri Albay Parker, yaptığı uzun süreli kontratlarla elini kolunu bağlamıştı. Elvis 60'lı yıllarda ortalama yılda 3 film çevirdi ve o zamana göre büyük hasılatlar elde etti.

İstemediği filmlerde oynamaktan çok sıkılan Kral, sonunda gidişatı değiştirdi ve 1969'da tekrar sahnelere döndü. Ama film sözleşmelerinden doğan sorumlulukların sona ermesi için 1970'e kadar beklemesi gerekti. 31 Hollywood tarzı filmde rol alan Elvis'in son iki filmi ise belgesel nitelikli olan "That's the Way It Is" ve "On Tour" oldu.
Bugün, şarkılar açısından adeta birer klip niteliğinde olan, ailece hoşça vakit geçirebileceğimiz filmleri seyrederken, bir yandan, reddedilen "Midnight Cowboy", "A Star Is Born" gibi filmlerde oynasaydı acaba nasıl olurdu?" diye hayıflanıyor, bir yandan da geriye görsel açıdan büyük bir miras bırakan Kral'ı sevgiyle anıyoruz.


1-Love Me Tender (Twentieth Century-Fox, 1956)
2-Loving You (Paramount, 1957)
3-Jailhouse Rock (Metro-Goldwyn-Mayer, 1957)
4-King Creole (Paramount, 1958)
5-G.I. Blues (Paramount, 1960)
6-Flaming Star (Twentieth Century-Fox, 1960)
7-Wild in the Country (Twentieth Century-Fox, 1961)
8-Blue Hawaii (Paramount, 1961)
9-Follow That Dream (United Artists, 1962)
10-Kid Galahad (United Artists, 1962)
11-Girls! Girls! Girls! (Paramount, 1962)
12-It Happened at the World's Fair (Metro-Goldwyn-Mayer, 1963)
13-Fun in Acapulco (Paramount, 1963)
14-Kissin' Cousins (Metro-Goldwyn-Mayer, 1964)
15-Viva Las Vegas (Metro-Goldwyn-Mayer, 1964)
16-Roustabout (Paramount, 1964)
17-Girl Happy (Metro-Goldwyn-Mayer, 1965)
18-Tickle Me (Allied Artists, 1965)
19-Harum Scarum (Metro-Goldwyn-Mayer, 1965)
20-Frankie and Johnny (Metro-Goldwyn-Mayer, 1966)
21-Paradise, Hawaiian Style (Paramount, 1966)
22-Spinout (Metro-Goldwyn-Mayer, 1966)
23-Easy Come, Easy Go (Paramount, 1967)
24-Double Trouble (Metro-Goldwyn-Mayer, 1967)
25-Clambake (United Artists, 1967)
26-Stay Away, Joe (Metro-Goldwyn-Mayer, 1968)
27-Speedway (Metro-Goldwyn-Mayer, 1968)
28-Live a Little, Love a Little (Metro-Goldwyn-Mayer, 1968)
29-Charro (National General Pictures, 1969)
30-The Trouble with Girls (Metro-Goldwyn-Mayer, 1969)
31-Change of Habit (Universal, 1969)
32-Elvis - That's the Way It Is (Metro-Goldwyn-Mayer, 1970)
33-Elvis on Tour (Metro-Goldwyn-Mayer, 1972)


STÜDYO KAYITLARI

4-8 HAZİRAN 1970

Elvis Presley, 1960’lı yılları parlak Las Vegas zaferi ile kapattıktan sonra 1970’te yeni stüdyo çalışmaları için yaz aylarını tercih etti. Kral bu arada ocak ayında International Hotel’de ikinci kez sahne almış, konserler sırasında yeni şarkılar da söylemiş ancak bu parçaları stüdyoda kaydetmemişti. ‘Walk A Mile In My Shoes’, ‘Let It Be Me’, ‘Polk Salad Annie’ gibi şarkılar Elvis Presley’in sahne repertuarını arttırmış ancak 1969’dan bu yana yeni kayıt yapmayan Kral için yeniden stüdyoya girmek zorunluluğu doğmuştu.

NASHVILLE’E DÖNÜŞ

Yeni çalışmalar için RCA’in Nashville’de bulunan stüdyoları (Stüdyo B) tercih edildi. Presley’in parlak geri dönüşünün arkasından bu kayıtların da çok sayıda albüm ve 45’lik çıkmasına destek olması gerekiyordu. Felton Jarvis’in öncülüğünde Elvis Presley için 34 şarkı seçildi. Bu çalışmalar aynı zamanda filme de alınacak yeni Las Vegas sezonu için iyi bir kaynak olacaktı. Şarkılar arasında eski yıllarda hit olmuş parçalar da yer alıyordu. Kral’a eşlik edecek orkestrada ise James Burton, Jerry Carrigan, David Briggs gibi isimler yer aldı. Elvis kayıtları 4-8 Haziran 1970 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Adeta 1969 Memphis kayıtları ile yarışan çalışmalarda Kral, country, balad, gospel, rock şarkıları seslendirdi. Elvis’in bu dönemde yaptığı çalışmalardan çıkan plaklar o sene ve ertesi sene hayranları tarafından adeta kapışıldı.

REPERTUAR

Her şarkı türünü başarı ile yorumlayabilen Elvis için 1970 haziran kayıtları geniş olanaklar sunuyordu. Stüdyo çalışmalarının ilk günü olan 4 Haziran tarihinde Kral ağırlıklı olarak country ve balad şarkıları söyledi. ‘Twenty Days And Twenty Nights’, ‘I’ve Lost You’ ve ‘The Sound Of Your Cry’ muhteşem aşk şarkıları olarak dikkat çeken şarkılar... ‘The Sound Of Your Cry’ bugüne dek çok az albümde yer almış bir parça olarak son derece değerli bir şarkı. Eski bir country parçası olan ‘Little Cabin On The Hill’ ve ‘The Fool’ o gün kaydı yapılan önemli şarkılar arasında yer aldı. ‘I Was Born About Ten Thousand Years Ago’ Elvis Presley’in kaydettiği enteresan şarkılardan birisi. ‘A Hundred Years From Now’ ise bir başka country parçası olarak karşımıza çıkıyor.

SIMON’IN GURURU

Elvis Presley kayıtların ertesi günü Paul Simon’un ünlü şarkısı ‘Bridge Over Trouble Water’ı seslendirdi. Simon, yıllar sonra bir röportajda, “Elvis mükemmel bir şarkıcı... Benim bir şarkımı kaydetmiş olması da benim için büyük bir onurdur” diyecekti. Bu parça, ‘TTWII’ albümünde stüdyo versiyonu ile yer aldı ancak RCA nedense şarkıya konser kaydı havası vermek için alkış efektleri eklemişti. (Üstelik şarkıyı konserde de kaydetmelerine rağmen) ‘Got My Mojo Working/Keep Your Hands Off Of It’ Elvis ve orkestranın jam yapmaları sonucu gerçekten inanılmaz bir çalışma olmuştu. Yine 5 Haziran kayıtlarından ‘How The Web Was Woven’, pek fazla albümde yer almayan ancak oldukça başarılı bir balad olarak dikkat çekiyor. ‘It’s Your Baby, You Rock It’ ‘Stranger In The Crowd’, ‘I’ll Never Know’ ve ‘Mary In The Morning’ Elvis hayranları için yıllar geçse de unutulmayacak şarkılar arasına girmiştir.

MUHTEŞEM YORUMLAR

Elvis Presley’in 6 Haziran 1970 tarihli kayıtlarına gelince; ‘I Didn’t Make It On Playing Guitar’ Kral ve orkestranın jam yaptığı bir başka şarkı. Bir country şarkısı olan ‘It Ain’t No Big Thing (But Is Growing)’ ve Dusty Springfield’ın klasik şarkısı ‘You Don’t Have To Say You Love Me’ Presley’in başarılı performansı ile dikkat çekiyor. O dönemde ağırlığı country şarkılarına veren Elvis, ‘Just Pretend’ın dışında listelerde de başarı kazanan bir gospel şarkısı olan ‘Life’ı adeta araya sıkıştırmıştı. ‘Heart Of Rome’ yüksek tempolu bir başka aşk parçası olarak dikkat çekiyor.

HEM HIZLI HEM DİNAMİK

7 Haziran, Elvis’in en yoğun stüdyo günü olarak dikkat çekiyor. ‘When I’m Over You’, ‘I Really Don’t Want To Know’, ‘Faded Love’ gibi country ritimli şarkıların yanı sıra, ‘Tomorrow Never Comes’, ‘The Next Step Is Love’, ‘Make The World Go Away’, ‘Funny Howtime Slips Away’, Elvis’in albümlerinde önemli yer taşıyan şarkılar olarak o gün seslendirildi. ‘I Washed My Hands In Muddy Water’ çok hızlı temposu ile müthiş bir şarkı. Ancak Elvis Presley’in bu şarkıyı aynı yılın temmuz ayında konser provalarında daha yavaş bir ritimle söylemesi de gerçekten şaşırtıcı. 7 Haziran kayıtlarının bir başka ilginç notu da Elvis’in ilk defa 1966’da kaydettiği ‘Love Letters’ı bu kez daha değişik bir vokalle tekrar seslendirmesi olmuştu.

YILLARCA UNUTULMAYACAK ŞARKI

8 Haziran 1970, Presley’in son kayıt günü olarak gözüküyor. Elvis, çalışmaları sona erdirirken yine değişik türlerde örnekler vermişti. Örneğin eski bir country şarkısı olan ‘There Goes My Everything’, ‘If I Were You’, yıllar yılı unutulmayacak bir parça olan ‘Sylvia’, başka bir gospel çalışması ‘Only Believe’ ve Las Vegas’ta çok daha hızlı olarak yorumlanan ‘Patch It Up’...

ŞARKILAR HANGİ ALBÜMLERDE YER ALIYOR?

Elvis Presley’in 4-8 Haziran 1970 tarihlerinde yaptığı çalışmalar o dönemlerde dört ayrı albümde yer aldı. Çok sayıda da 45’likte çıktı. Bu albümlerin isimleri şunlardır:

Elvis- That’s The Way It Is
Elvis Country
Elvis Now
Love Letters From Elvis


ŞARKI LİSTESİ:

Twenty Days and Twenty Nights
I've Lost You
I Was Born About Ten Thousand Years Ago
The Sound of Your Cry
Faded Love (country versiyonu)
The Fool
A Hundred Years from Now
Little Cabin on the Hill
Cindy, Cindy
Bridge over Troubled Waters
Got My Mojo Working/
Keep Your Hands Off of It
How the Web Was Woven
It's Your Baby, You Rock It
Stranger in the Crowd
I'll Never Know
Mary in the Morning
I Didn't Make It on Playing Guitar
It Ain't No Big Thing
You Don't Have to Say You Love Me
Just Pretend
This Is Our Dance
Life
Heart of Rome
When I'm over You
I Really Don't Want to Know
Faded Love
Tomorrow Never Comes
The Next Step Is Love
Make the World Go Away
Funny How Time Slips Away
I Washed My Hand in Muddy Water
Love Letters
There Goes My Everything
If I Were You
Only Believe
Sylvia
Patch It Up


22 EYLÜL 1970

Elvis Presley, üçüncü Las Vegas sezonunu tamamladıktan sonra 9 Eylül-14 Eylül tarihleri arasında turneye çıktı. Bu Kral’ın 1957 yılından beri çıktığı ilk turneydi. Ardından 22 Eylül tarihinde dört şarkı daha kaydetmek üzere yeniden Nashville’de stüdyoya girdi. Kral’ın repertuarında bu kez country parçası ‘Snowbird’, gospel türünde ‘Where Did They Go Lord?’, Jerry Lee Lewis’in klasik şarkısı ‘Whole Lotta Shakin' Goin' On’ ve güçlü bir şarkı olan ‘Rags To Riches’ vardı. Bu dört şarkıdan ikisi (‘Snowbird’ ve ‘Whole Lotta Shakin' Goin' On’) ‘Elvis Country’ albümüne girdi. Diğer ikisi ise 45’lik olarak yayınlandı.
ŞARKI LİSTESİ:

Snowbird
Where Did They Go, Lord?
Whole Lotta Shakin' Goin' On
Rags to Riches


LAS VEGAS KONSERLERİ


KING OF VEGAS

Elvis Presley’in müzik kariyeri boyunca verdiği konserlerde Las Vegas’ın ayrı bir yeri var. 1954 yılında ilk kez sahnelerde görünmeye başlayan Elvis, eğlencenin en üst düzeyde yaşandığı Nevada’nın ortasındaki bu kentte 1956’da ilk şovlarını gerçekleştirdi. 50’li yıllarda şov dünyasında tüm kavramları alt üst eden Elvis, 13 yıl aradan sonra yeniden sahneye çıktığı Las Vegas’ta tüm rekorları kırdı. 837 konser
31 Temmuz 1969 tarihinde International Hotel’de başlayan konser maratonu 12 Aralık 1976 tarihinde yine aynı yerde noktalandı. Otelin ismi 1971 yılında Hilton olarak değiştirildi. Elvis bu yerde 7 yıl içinde 837 konser verdi. Yeniden sahnelere döndüğü 1969’dan 1977’de ölümüne dek geçen sürede ise 1100’ün üstünde konsere çıktı. Kısa bir zaman dilimi içinde bu denli yüksek performans hiçbir sanatçıya nasip olmadı kuşkusuz. Hatta Türk sanatçılar arasında bile Elvis’in konser performansının ve sahne dinamizminin muhteşemliğini dile getirenler oldu.




PROVALAR
Elvis Presley’in hayranlarına sunduğu ve başka hiçbir sanatçıda görülmeyecek kadar geniş müzikal mirasta konser veya TV şovları provalarının önemli bir yeri vardır. Kral’ın gösterisine hazırlık amacıyla orkestrası ile birlikte gerçekleştirdiği prova kayıtlarının bir bölümü kayıt edilmiştir. Bu kayıtlar 1968, 1970, 1972, 1973 ve 1974 yılına aittir. Diğer yıllarda yapılan provalar ile ilgili henüz kayıt olup olmadığı bilinmemektedir.



KRAL'IN ENSTÜRMANLARI



KRAL'IN ENSTRÜMANLARI
(Korkmaz Uluçay'ın Temmuz 2004'te Volume Dergisi'inde yayınlanan yazısını başka resimlerle sunuyoruz.)
Elvis Presley...Dünya müziğini değiştiren adam...Sadece müziğiyle değil, davranışıyla ve giyinişiyle popüler kültürü derinden etkileyen ve 20. yüzyılın en önemli kişilerinden biri olarak tarihe geçen Elvis, günümüzde hala etkili olmaya devam ediyor. Dünyada 600 civarında fan kulüp, 1500 internet sitesi tamamen Elvis için faaliyet gösteriyor. Müze haline getirilen evi Graceland, yılda ortalama 700.000 ziyaretçiyi konuk ediyor. Plaklarının satış rakamı 1.5 milyarı bulan, günümüzde çıkan bir albümü dünyada hala 1 numara olabilen Elvis’in nasıl bu kadar etkili olmayı sürdürebildiğini insanlar araştırmaya devam ediyor.
Elvis, pek çok yönüyle olduğu gibi elbette müzisyenliği açısından da incelenmesi gereken bir kişiliktir. Elvis’in bu yönü, genelde ihmal edilmiş, bazen küçümsenmiş, hatta O’nu eleştirmek ihtiyacında olanlar tarafından kullanılmıştır. Kral, her zaman yanındaki müzisyenleri övmüş ve onların ustalıklarını takdir etmiştir. Çok kaliteli müzisyenlerle çalıştığı bir gerçektir. Özellikle yaptığı müzikte lead gitaristlerinin önemli payları olmuştur. 50’li ve 60’lı yıllarda çalıştığı Scotty Moore ve 1969-77 arasında çalıştığı James Burton’ın hem stüdyo, hem de sahne kayıtlarındaki katkısı yadsınamaz.
50’li ve 60’lı yıllarda uzun süre kendisi ile çalışan davulcusu D.J. Fontana, Elvis ile ilgili şunları söylemiştir: “Elvis, gitarda özellikle blues tarzını gayet iyi çalardı. Bunun yanında piyano, davul, bas vb. enstrümanların hepsinden anlar ve gerektiği kadar çalardı. Şarkıda istediği şeyi o enstrümanı alıp gösterir ve esas çalacak kişiye “böyle yapabilir misin?” derdi. Yani aslında tehlikeli biriydi.”
Nitekim 1957 yılında “Jailhouse Rock” filminin şarkıları için yapılan stüdyo kayıtlarında yaşanan ilginç bir olay bu durumu ifade etmektedir: İddiaya göre, Elvis’in Sun Dönemi’nden o yana yanında olan ve kontrabas çalan Bill Black, “Baby I Don’t Care” isimli şarkının giriş bölümünü yeni enstrümanı Fender bas gitarda istediği gibi çalamayınca biraz utanç biraz kızgınlık sonucu bas gitarı atıp çıkar. Herkesin şaşkın bakışları arasında Elvis –hiçbir şey olmamış gibi- bas gitarı yerden alır ve kendi çalar.
Yine 1969-77 yılları arasında çalıştığı davulcusu Ronnie Tutt, Elvis’in mükemmel bir zamanlamaya sahip olduğunu ve bu açıdan isteseydi büyük bir davulcu olabileceğini belirtmiştir.




ELVIS VE GİTAR
Gitar, Elvis’le en çok özdeşleşen enstrüman olarak sayılabilir. Dünya çapında üne sahip olduğu 1956 yılında, O’nun yüzünden gitar satışlarının rekor kırdığı belirtilir. Seneler sonra aynı durum bir kez de Beatles ile yaşanmıştır. Kral’ın kullandığı markalar arasında Gibson ve Martin önde gelmektedir.Elvis’in aslında gitar çalmayı pek bilmediği ve gitarı özellikle sahnede bir aksesuar olarak taşıdığını iddia edenler ve hatta yazanlar olmuştur. Bu doğru değildir. Özellikle Sun Dönemi’nde yaptığı hemen her şarkının kaydında akustik gitarı duyulur. 70’li yıllardaki konserlerde gitarın önemli bir aksesuar rolü üstlendiği gerçektir. Genellikle ilk 2-3 parçadan sonra Elvis’in gitarı bıraktığı ve konsere öyle devam ettiği görülür. Ama yine son yıllarında “Are You Lonesome Tonight?” ve “Reconsider Baby” gibi parçalarda gitar çalışıyla gösterdiği performans unutulamaz. Kral’ın ilk kez 1960’da kaydettiği, Lowell Fulson’un “Reconsider Baby” adlı şarkısına yaptığı yorum, blues tarihçileri için en değerli performanslardan biri olarak gösterilmektedir. Bu kayıtta ve yine aynı gün kaydettiği “Like A Baby” şarkısında Elvis’in akustik gitarına kulak verenler, D.J. Fontana’nın haklı olduğunu farkedeceklerdir.
Elvis, gitarı normal işlevinin yanında, “Don’t Be Cruel” ve “All Shook Up” gibi bazı parçalarda arkasına vurarak bir perküsyon aracı olarak da kullanmıştır. Elde ettiği sounda bakıldığında Elvis’in ne kadar yaratıcı bir müzik adamı olduğu bir kez daha görülür.
Yaşamı boyunca onlarca gitara sahip olan Kral, bunların çoğunu hediye olarak dağıtmıştır. Hediye verdiği kişiler arasında tanıdıkları olduğu gibi, konser sırasında seyirci olarak bulunan insanlar da vardır. Günümüzde hediye edilen gitarların bazıları müzayedelerde görülmekte ve astronomik fiyatlara alıcı bulmaktadır. Yazımızda, Kral’ın kariyerine bağlı olarak stüdyo, sahne, film ve TV’de görünen ve pek çok hayranı tarafından tanınan bazı gitarlarına değineceğiz.
İlk Gitar
Elvis’in ilk gitarını kaç yılında, kaç paraya ve nasıl aldığına dair spekülasyonlar devam etmekte olmasına rağmen, son araştırmalar büyük olasılıkla 11. yaşgününde (1946) bunun gerçekleştiğini göstermektedir. Tupelo Hardware Co. isimli dükkandaki tezgahtar, Elvis’in aslında bir tüfek istediğini ve bunun için ağladığını, ama annesinin 7.75 dolara (+%2 vergi) gitarı almaya razı ettiğini söyler. Bazı kaynaklar ise tüfek yerine bisiklet, fiyat olarak da 12.95 dolar demektedirler. Daha sonra Elvis tarafından yakın bir arkadaşına verilen bu gitar uzun süre ortalarda görülmemiştir. Geçen sene bir açık artırmada ortaya çıkan gitar istenen yüksek fiyata ulaşılamayınca (1 milyon dolardan yukarı) açık artırmadan çekilmiştir. Elvis’in ilk gitar derslerini amcası Vester’den aldığı söylenir.




İlk Martin Gitarlar
Elvis’in, Temmuz 1953’de Sun Stüdyoları’nda amatörce doldurduğu “My Happiness/That’s When Your Heartaches Begin” ve Ocak 1954’teki “I’ll Never Stand in Your Way/It Wouldn’t Be the Same Without You” acetatlarında gitarıyla kendine eşlik etmesini duymak mümkündür. 1954’deki ilk profesyonel 45’liği “That’s All Right, Mama/Blue Moon of Kentucky” ile birlikte genelde güney eyaletlerini kapsayan turnelere çıkmasıyla, Elvis’in sahip olduğu ve gerek sahnede, gerek stüdyoda kullandığı gitarlarını takip etmek daha önceki tarihlere göre nispeten kolay olmuştur. Bu dönemde O.K. Houck Piano Co.’den kullanılmış bir Martin 000-18 aldığı, daha sonra Ekim 1954’te bunu 1942 model bir Martin D-18 (seri no:80221) ile aynı satıcıda takas ettiği bilinmektedir. Öncekinde olduğu gibi, gövdesine yine ismini yazdırdığı bu gitarı Haziran 1955’e kadar kullanan Elvis, daha sonra bunu aynı yerde bir Martin D-28 (1955 model) ile değiştirmiştir. Elvis’in bu gitarı üzerinde ismi yazan bir deri kılıfla kaplattırdığı görülmüştür. Sahnede çok hareket ettiğinden gitarın sürekli kemerinin tokasına çarptığını ve ses çıkardığını, bu yüzden böyle yaptığını söylemiştir. Bu kılıfın arkadaşı Alan Fortas’a verildiği, günümüzde ise Japonya’da olduğu iddia edilmektedir.
Bu dönemde Elvis’in çok sert gitar çaldığı ve sık sık telleri kopardığı yanındaki müzisyenler tarafından dile getirilmektedir. Kasım 1955’te RCA-Victor Plak Şirketi’ne geçen Elvis’in, Ekim 1956’ya kadar bu gitarları tercih ettiği, daha sonra ise Gibson gitarlara düşkünlüğünün başladığı görülmektedir.

İlk Gibson Gitarlar
Elvis’in en sevdiklerinden biri olan ve Graceland’da sergilenen en eski gitar olma özelliğini taşıyan enstrüman (seri no: A22937) 1956 yılı yapımı Gibson J200N’dir. Gitar, Scotty Moore tarafından Elvis için alınmıştır. O yıla ait pek çok fotoğrafta (Loving You (1957) filmi dahil) görülen bu gitar için de bir deri kılıf bulunmaktadır. 1960 yılında askerden dönen Kral, Scotty’den gitarın tekrar bakıma alınmasını ve cilalanmasını ister. Bu işlemin yetişmemesi üzerine, Nashville stüdyo kayıtları için bu gitarın yerine 1960 yapımı Gibson J200N (seri no A32944) alınır. Ötekine çok benzeyen bu gitar G.I.Blues filminde ve ’68 Comeback TV şovunda görülebilir. Scotty’nin gönderdiği 1956 yapımı gitar ise döndüğünde sap kısmına “Elvis Presley” yazıldığı “pickguard” dizaynının ise yeniden yapıldığı görülmüştür. Bunun farklı bir gitar olduğuna dair söylentiler olmasına rağmen, seri numarasının gönderilen gitarla tuttuğu görülmektedir. Gitarın gövde kısmında Elvis’in agressif çalmasından dolayı oluşan izler hala durmaktadır. Yukarda bahsedilen bu iki gitarın, birbirlerine benzerliği ve birinin sonradan değişikliğe uğraması nedeniyle sık sık karışıklık yaşanmaktadır.



Fender 62 Jazz Bass
60’lı yıllarda bir ara bas gitara daha yakın ilgi duyan Elvis’in evde kendi kendine özellikle Fender 62 Jazz bass ile çalıştığı bilinmektedir. Beatles, 1965 yılında Amerika turnesi sırasında Elvis’i Los Angeles’taki evinde ziyaret etmiştir. Bu büyük buluşmada Elvis, “I Feel Fine” isimli Beatles şarkısının bas gitar bölümünü çalmış ve Paul McCartney’den büyük övgü almıştır.
Film Gitarları
Elvis’in filmlerinde pek çok gitar yer almış, bunlar daha sonra önemli bir kolleksiyoncu parçası haline gelmiştir. Bu gitarlardan biri “Çift Saplı Gibson” gitardır. Bir diğeri ise “12 telli Burns of London” tarafından yapılan yeşil gitardır. Spinout filminde yer alan bu iki gitar da Graceland’de bulunmaktadır.

68 Comeback TV Show
Kariyerinde önemli bir yer tutan ’68 Comeback Special’da Elvis, açılışta “Guitar Man”i söylerken ve sonra bazı “stand-up” bölümlerde İsveç malı kırmızı renkli "Hagstrom" Vicking II (1967 yapımı) elektro gitarı kullanmıştır. Günümüzde bu gitarın o sırada orkestrada bulunan birine ait olduğu ve Elvis'in ödünç alarak kullandığı ortaya çıkmıştır. Gösterinin “sit-down” bölümünün ise, yıllar sonra MTV’nin başlattığı “Unplugged” serisine ilham kaynağı olduğu söylenir. Bu bölümde iki gitar göze çarpmaktadır: Önce yukarda bahsettiğimiz 1960 yapımı Gibson J200 ile görülen Kral, bu akustik gitarını bir süre sonra yanındaki Scotty Moore’un “63 Gibson Super 400 CES” elektro gitarıyla değiştirmiş ve bazı parçaları bununla seslendirmiştir. Gitarları konusunda çok titiz olan Scotty’nin bu olayda içinin gittiği iddia edilir. Özellikle “Baby What You Want Me To Do” şarkısında, Elvis’in gitarda çok dikkat çeken bir performans sergilediği görülmüştür. Basit akorlarla fakat müthiş bir etkinlikte çalması sonucunda elde ettiği sound, sonraki yılda Vegas’ta büyük orkestrayla seslendirdiği aynı şarkının soundundan daha iyidir.


Gretsch “Chet Atkins” Guitar
Efsanevi gitarist Chet Atkins’in adını alan bu gitar, Elvis’in 1969 ve 70’de sahnede oturarak hem seyircilerle şakalaştığı hem de bazı parçaları seslendirdiği görüntülerle hafızalarda yer etmiştir. Chet Atkins, RCA stüdyolarında çeşitli Elvis kayıtlarında yetkili olarak bulunmuş, bazılarında ise gitar çalmıştır. Elvis’in ilk kez kayıt için geldiği gün, gördüklerinden müthiş etkilenen Atkins’in derhal eşine telefon ederek “Hemen gel, böyle bir şeyi bir daha göremeyebilirsin!” dediği söylenir. Gitar şu anda Graceland’da sergilenmektedir.

Siyah Gibson J200'ler
Elvis’in gitarları da tıpkı sahne kostümleri gibi sıklıkla karıştırılmıştır. Bunda birbirlerine benzerlikleri elbette en önemli faktör olmaktadır. Siyah Gibson’lardan en ünlüsü 14 Ocak 1973’te yayınlanan ve 1.5 milyar kişi tarafından seyredilen “Aloha from Hawaii” konserinden de hatırlanacak gitardır. “Elvisdove” olarak da bilinen gitarın gövdesinde, karatede siyah kuşağa sahip olan Elvis’in “Kenpo” amblemi, sapında ise “Elvis Presley” yazısı dikkat çekmektedir. Elvis’in 1972’deki resimlerinde de görülen bu meşhur Gibson gitar, daha sonra 1975’te Springfield Konseri’nde telinin kopması üzerine Elvis tarafından önlerde oturan bir seyirciye hediye edilmiştir. Diğer bir siyah Gibson’da yine Kenpo çıkartması bulunmakta, ama sapında Kral’ın isminin olmadığı ve pickguard kısmındaki çiçekli motifinin 1956 ve 1960’daki gitarlarınınkine benzediği dikkat çekmektedir. Bunun dışında, bir hayranı tarafından hediye edilen ve sapında “Elvis Presley” yazısı, pickguard kısmında ise “taç” şeklinde bir amblem bulunan 1974 model siyah bir Gibson daha vardır. Bu gitar, hâlâ Graceland’da bulunmaktadır.

Yine Martin
Yaşamının son yıllarında Elvis’in yine Martin gitarlarını kullanmaya başladığı görülmektedir. Özellikle 1977’de son turnesinde kullandığı akustik Martin D-28’de bir çatlak bulunmakta ama bunun nasıl olduğu hâlâ bilinmemektedir. Kral'ın son yıllarında nispeten daha koyu tonlarda renkleri olan bazı gitarlar kullandığı da resimlerde görülmektedir. Ancak sahne ışıklarının, bazen aynı gitarın farklı renkte görülmesine neden olduğunu unutmamak lazımdır. Bugün Graceland’da sergilenen 15 adet gitarın (üçte biri Martin, iki adet Fender bas, geri kalanların çoğu Gibson) yanında bir de Stradivarius keman bulunmaktadır. Bu keman, Elvis öldükten sonra odasındaki dolaptan çıkmıştır. Ailesi biraz çaldığını belirtmektedir.


“Signature” Gitarlar
Gibson firması, Elvis ise özdeşleşen iki modeli, Elvis Presley Enterprises ile anlaşarak az sayıda imal edip piyasaya sürmüştür. Bunlardan ilki, “Elvis Presley Signature Model”olarak bilinmekte ve 1956 Gibson J200 (pickguardı 1960’da değiştiği şekliyle) imal edilmektedir. Diğeri ise “King of Rock” adıyla üretilen ve yukarda bahsedilen hediye siyah Gibson’ı esas alan gitardır. Sapındaki “Elvis Presley” yazısının yerine ise pickguardda bulunan taçlardan koyulduğu görülmektedir. El yapımı olan ve sadece 250’şer adet üretilen bu iki model özel bir sertifika ile birlikte satılmakta ve hayranlar için aranan ürünler arasında bulunmaktadır.
“Elvis Presley Signature Model”in özellikleri:

TOP
Hand Selected "AAA" Solid Sitka Spruce
BACK AND SIDES
Hand Selected Flamed Maple
FINGERBOARD/INLAY
Rosewood/Mother of Pearl Elvis Presley Bordered with Stars
BRIDGE
Rosewood Moustache™ with Prewar SJ-200 Inlays
PICKGUARD
Elvis Custom Design
BINDING
Multiple Bound Body
TUNERS
Gold
SCALE
25 1/2"
FINISH
Antique Natural Lacquer
CASE
Custom Arch-top Hardshell









ELVIS VE PİYANO
Genel düşüncenin aksine, Elvis’in piyanodaki becerisinin aslında gitara nazaran daha iyi olduğu yakınları tarafından söylenir. Piyano çalmayı kimden öğrendiği tam olarak bilinmemektedir. Özellikle stüdyoda pek çok şarkının aranjmanını piyanoda yaptığı ve vokalistlerin bölümleri ile enstrümanların partisyonlarını böyle kararlaştırdığı söylenir. 70’li yıllarda çalıştığı piyanist Glen Hardin’, Elvis’in akor ağırlıklı stilini pek beğenmese de, birçok stüdyo kaydında Kral’ın piyano çalışı bulunmaktadır. Bu şarkılara örnek olarak “Old Shep” (1956), “Beyond the Reef” (1966), “I’ll Hold You in My Heart” (1969), “It’s Still Here” (1971) gösterilebilir.
Yine konserlerde nadiren de olsa Elvis’in piyano başına geçerek şarkı söylediği görülmüştür. Bu şarkılara örnek olarak 1957’de “Blueberry Hill”, 1970’li yıllarda ise “Unchained Melody” “Rags to Riches” “Where No One Stands Alone” gibi parçalar gösterilebilir. Bazen nadir bir parça için gelen bir seyirci isteği üzerine, piyano çalan müzisyenin akorları bilmediğini gören Elvis’in kendisinin piyano başına geçerek şarkıyı seslendirdiği görülmüştür.

Elvis’in evde yaptığı kayıtların pek çoğunda piyano çaldığı görülmektedir. Almanya’da askerliğini yaparken de bir piyano kiralayan Kral’ın şu anda Graceland’da “Müzik Odası”nda bulunan piyanosu siyah “Story & Clark” marka “baby grand” modelidir. 1974 yılında alınan bu piyanoyu Elvis’in dışında, bir ziyaretinde James Brown’un da çaldığı bilinmektedir. Bu piyanodan önce iki piyano aynı yerde yer almış; uzun süre kullanılan birinci beyaz piyanoyu, eşi Priscilla tarafından altın kaplanan, ancak çok büyük olduğu için şimdikiyle değiştirilen ikincisi takip etmiştir.



KRAL UNUTULMUYOR
Elvis, 16 Ağustos 1977’de hayata veda etmiştir. Yaptığı müzik ve kullandığı enstrümanlardan çıkan sesler kulaklarda yankılanmaya devam etmektedir. Kral, asla bir virtüöz değildi; zaten hiçbir zaman bunu iddia etmemiş, böyle bir şey için gerek de duymamıştır. O, müziğini önce kafasında canlandırmış, sonra da bunu ortaya koyarken enstrümanları ve vokali bir araç olarak kullanmıştır. En önemli enstrümanı ise –tabiri caizse- insanların içine işleyen “sesi” olmuştur.




ALOHA FROM HAWAII 1

"Aloha From Hawaii" adı verilen ve TV tarihinde izlenme rekoru kıran şov, Elvis Presley'in hayatında önemli bir yer tutar. Kral’ın ünlü tatil beldesi Hawaii’de uydu aracılığıyla dünyanın birçok ülkesine canlı yayınlanacak bir konser vereceğinin duyurulması 1972 yılında gerçekleşti. Plakları dünya listelerini alt üst eden ve 18 senelik profesyonel müzik kariyerinde en çok albüm satan şarkıcı konumuna gelen Elvis, 1957 ve 1961’de sahneye çıktığı Hawaii’de bu kez bir yardım konserine çıkacaktı. ‘I’ll Remember You’ isimli şarkıyı yazan Kui Lee adına kurulu kanser derneği yararına yapılacak şov için 5 Eylül 1972’de Las Vegas’ta bir basın toplantısı düzenlendi. Bu toplantıya RCA adına Rocco Laginestra da katıldı. Basın toplantısının yapılacağı yerde, büyük bir afiş ile konser duyurusunun yanı sıra şovu yayınlayacak ülkelerin isimlerinin yer aldığı şapkaların bulunduğu bir pano da vardı. Bu ülkeler arasında ‘Türkiye’ ismi de göze çarpıyor, ancak bu şov o tarihte ülkemizde TV’den yayınlanmadı. Bir başka ilginç not ise konser ABD’de canlı olarak ekrana gelmedi. Şovu Amerikalılar 4 Nisan’da izleyebildiler. Bütün bunların yanı sıra konserin plağı da RCA tarafından ‘Quadro Disc’ adı verilen sistemle müzik marketlerdeki yerini alacaktı.

Basın toplantısında Elvis, beyaz bir kostüm, şık gömleği ve görkemli gözlükleri ile dikkat çekiyordu. Toplantıda Kral’a ilginç sorular yöneltildi.

- Elvis, uydudan canlı yayınlanacak şov için düşünceleriniz nedir?
- Bunu kavramak çok zor, ancak 15 senedir olanları kavramak da zor aslında. Biliyorsunuz bu şov uydudan tüm dünyaya canlı yayınlanacak. Zor olacak ama işimin en sevdiğim yanı canlı konserlerdir.
- Dindar mısınız?
- Hayatımda gospel müziğin büyük rolü var. Sık sık odamda bütün gece gospel müzik söyleriz.
- Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Hayır bunu düşünmüyorum henüz dört yaşında küçük bir kızım var. Evliliği ve kariyerimi bir arada yürütmek çok zor.
- 17 senedir süren başarınızı neye bağlıyorsunuz?
- Bol bol dua etmeye efendim…

Laginestra, şovdan 15 bin dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini açıklamıştı, ilk olarak da Elvis Presley 1000 dolarlık bir çek imzaladı. Konser için Honululu International Center seçilmişti. Elvis, kasım turnesinde aynı yerde 17 ve 18 Kasım’da üç konsere çıktı. Bu şovlar bir bakıma ocaktaki konser için nabız yoklama biçiminde geçti.

20 Kasım’da Elvis Presley bu kez Hawaii Village Otel’de bir basın toplantısı daha düzenledi. Bu toplantıda da Rocco Laginestra yer aldı. İronik bir biçimde bu Elvis’in yaşamında düzenlediği son basın toplantısı oldu. Toplantıda Elvis Presley, Japon hayranlarının kendisine gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyetten söz etti. Kral, şovla ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Öncelikle şunu belirteyim bu konseri vermekten dolayı onurluyum ve en iyi performansı sergilemek istiyorum. Benim ile çalışan arkadaşlarımla birlikte güzel bir şov yapmaya çalışacağız ve sadece müzik olacak bu şovda, mesaj olmayacak. Bir saat boyunca insanları mutlu etmek istiyoruz. Bunu başarabilirsek kendimi başarılı bir iş yapmış sayacağım…"

Yılbaşı günü Albay Tom Parker şovla ilgili nihai anlaşmanının tamamlandığını Elvis’e bildirdi. Haberden dolayı çok mutlu olan Kral, sevincini o akşam yanında olan yakın dostları ile paylaştı. Artık 14 Ocak günü için geri sayım başlamıştı.





Müzik ve TV tarihinde ilk sayılacak konseri öncesinde sıkı bir diyete giren Elvis, verdiği kilolarla daha formda bir görünüme kavuşmuştu. 9 Ocak’ta helikopter ile geldiği Hawaii’de büyük ve coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Kral, ertesi gün provalara başladı. Bu arada 7 Ocak’ta satışına başlanan biletler kısa sürede tükenmiş ve 75 bin dolar gelir sağlanmıştı. Her iki şovu da 6’şar bin seyirci izledi.

12 OCAK KONSERİ

Elvis, canlı gösteriden iki gün önce bir prova şovu gerçekleştirdi. Bu konser de seyircili olarak yapıldı ve TV çekimi gerçekleştirildi. Hawaii konseri için Elvis’e bugün herkes tarafından çok iyi bilinen ‘American Eagle’ kostümü hazırlandı. Kral, orkestrası ve vokal grubu iki gün sonraki şova iyi bir hazırlık performansı gösterdiler. Şovun repertuarı her zamanki gösterilerden farklı hazırlanmış ve yeni şarkılara ağırlık verilmişti. ‘Also Sprach Zarathustra’ ile sahneye giren ve şovu ‘See See Rider’ ile açan Elvis, bir önceki yıla ait ‘Burning Love’ın yorumunda ise sözleri karıştırdı. Şarkı sonrasında gülerek, ‘İyi akşamlar bayanlar baylar, şarkının tüm sözlerini unuttum’ dedi. Bu şov genel manasında son derece başarılı geçti. Asıl konser öncesinde gerek teknik ekip, gerekse Elvis çok iyi bir sınav verdiler. Kral daha önce hiç sahnede söylemediği şarkıları da seslendirdi. Seyircinin reaksiyonu ise kusursuzdu. Elvis prova konserinde şu şarkılara yer verdi:

2001 Theme; See See Rider; Burning Love; Something; You Gave Me A Mountain; Steamroller Blues; My Way; Love Me; It's Over; Blue Suede Shoes; I'm So Lonesome I Could Cry; Hound Dog; What Now My Love; Fever; Welcome To My World; Suspicious Minds; Orkestra takdimi; I'll Remember You; American Trilogy; A Big Hunk O'Love; Can't Help Falling In Love.


14 OCAK KONSERİ

40 ülkeden 1.5 milyarı aşkın seyircinin TV başından izlediği şov, NBC tarafından yayınlandı. Konserde iki gün öncesine göre üç ekstra şarkı yer aldı. Bu aynı zamanda Elvis’in 1968’den bu yana çıktığı ilk televizyon programıydı. Şovda ‘American Eagle’ kostümü ve makyajı ile çok yakışıklı ve karizmatik görünen Elvis Presley, şarkılarını kusursuz biçimde yorumladı. NBC kameraları farklı çekim açıları ve bölünen ekran tekniği ile konseri dünyaya yayınladı. Bu konserle birlikte günyüzüne çıkan şarkıların yanı sıra Las Vegas dışında Elvis’i izleyenlerin ilk defa duyduğu parçalar da vardı. Bunlar konserin plağında ‘Albümde Elvis tarafından ilk kez kaydedilen 8 şarkı bulunmaktadır’ ibaresi ile duyuruldu. Bu şarkılar şunlardır: Something; You Gave Me A Mountain; Steamroller Blues; My Way; It's Over; I'm So Lonesome I Could Cry; What Now My Love ve Welcome To My World.

Kral konserde eskilerden çok yeni şarkıları tercih ederek şovuna yenilik katmak istemişti kuşkusuz. Hatta bu şovda yer alması planlanan ancak daha sonra repertuardan çıkartılan parçalar da vardı. Bu şarkılar da “My Babe, Little Sister, One Night, It's Impossible, Lawdy Miss Clawdy, All Shook Up, The Wonder Of You, Teddy Bear, Don't Be Cruel, How Great Thou Art ve I Got A Woman” olarak göze çarpıyor.

Konser sırasında seyircilerle bol bol diyalog içine giren Elvis, hayranlarının sunduğu Hawaii takı denilen çiçekleri boynuna geçirirken onlara öpücük vermeyi de ihmal etmiyordu elbette. Konseri izleyenler arasında ünlü oyuncu Jack Lord da vardı. Kral şov sırasında Lord’u seyircilere takdim etti. Canlı yayında bazı sürprizler de vardı kuşkusuz. Elvis Presley orkestra tanıtımı sırasında Charlie Hodge’u takdim ederken ‘General Flunky’ sözleri ile yakın arkadaşına takılıyordu. Bu sözler şovun ABD’deki yayını sırasında kesilmişti. Konserin son şarkısı olan ‘Can't Help Falling In Love’ öncesi Elvis ‘Burada 10 yıl önce yaptığım Blue Hawaii filminin şarkısını sizler için söyleyeceğim’ diyerek konserini muhteşem bir performansla tamamladı. Seyircilerin ayakta alkışı ile sahneden ayrılan Elvis, salon boşaldıktan sonra tekrar sahneye gelerek bu kez konserin ABD yayını için birkaç şarkı daha söyledi. Bu şarkılar: Blue Hawaii; Ku-u-i-po; No More; Hawaiian Wedding Song; Early Morning Rain.

ŞARKI LİSTESİ

2001 Theme; C, C Rider; Burning Love; Something; You Gave Me A Mountain; Steamroller Blues; My Way; Love Me; Johnny B.Goode; It's Over; Blue Suede Shoes; I'm So Lonesome I Could Cry; I Can't Stop Loving You; Hound Dog; What Now My Love; Fever; Welcome To My World; Suspicious Minds; Introductions; I'll Remember You; Long Tall Sally/Whole Lotta Shakin'; American Trilogy; A Big Hunk O'Love; Can't Help Falling In Love

PLAK

Konserin plağı RCA tarafından kısa sürede piyasaya çıkarıldı. ‘Quadro Disc’ formatındaki plağın kapağında nedense aktüel şovdan resim kullanılmamıştı. Kapakta uzaydan çekilmiş bir dünya resmi, bir uydudan yansıyan görüntü ve Elvis’in 1972’de çekilmiş bir konser fotoğrafı vardı. Red Lion suit ile çekilen resim ne yazık ki pek kaliteli değil açıkçası. Çift kapaklı ve diskli plağın ortasında bir dünya haritası ve çeşitli dillerde yazılmış ‘Biz Elvis’i seviyoruz’ ibaresi vardır. (Plak ülkemizde çıkmamasına rağmen albümde kullanılan Türkçe ifadede ise Biz Elvis’e seviyoruz yazısı dikkat çeker) Plağın ilk versiyonunda diski koruyan kapak hareketlidir ve plaktan ayrılabilir biçimde dizayn edilmiştir. Amerikan baskının arka kapağında ise son derece vahim bir hata yer alıyor. Plağın altında yapım yılı olarak görülen ‘1972’ ibaresi acele yapılan tasarım hakkında insanı gülümsetiyor ister istemez. Albümün sonraki versiyonlarında bu ibarenin ‘1973’ olarak düzeltildiğini görüyoruz, ancak o günkü teknik şartlarda bu düzeltme bariz biçimde belli oluyor. Bütün bunlara rağmen şovun ‘Aloha From Hawaii via Satellite’ ismiyle yayınlanan plağı listelerde bir numaraya kadar çıktı. Bu 1964 sonunda yayınlanan ‘Roustabout’ albümünden sonra Elvis’in zirveye çıkan ilk LP’si oldu. 1977’deki ölümüne dek de Elvis’in başka bir albümü bir numaraya yükselmedi.

Tüm dünyada rating rekorlarını altüst eden şov, 1969’daki insanoğlunun Ay’a ayak basışının ratingini de geçti. TV tarihinde hak ettiği yeri aldı. Elvis Presley ise 1977’deki CBS şovuna dek başka televizyon şovu yapmadı.
 
Son düzenleme moderatör tarafından:

Benzer Konular

Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
3B
Yanıtlar
18
Görüntülenme
4B
Yanıtlar
0
Görüntülenme
2B
Üst